<TABLE =table1 width="100%">
<T>
<TR>
<TD =th1>Dairesi </TD>
<TD =th1>Karar Yılı </TD>
<TD =th1>Karar No </TD>
<TD =th1>Esas Yılı </TD>
<TD =th1>Esas No </TD>
<TD =th1>Karar Tarihi </TD></TR>
<TR>
<TD =td2>ÜÇÜNCÜ DAİRE </TD>
<TD =td2>2004 </TD>
<TD =td2>3278 </TD>
<TD =td2>2003 </TD>
<TD =td2>1042 </TD>
<TD =td2>21/12/2004 </TD></TR></T></TABLE>
SATIŞLARININ TÜMÜ KREDİLİ OLMAYAN DAVACININ, KREDİ KARTLARIYLA YAPTIĞI EMTİA SATIŞLARINDAN DOĞAN KAYIT VE BEYAN DIŞI BIRAKILMIŞ HASILATI BULUNUP BULUNMADIĞININ, YASAL DEFTER VE BELGELERİ İLE KREDİ KARTLARIYLA YAPILAN SATIŞLARA İLİŞKİN, TAKSİT SENETLERİ, SLİPLER VE BANKA HESAP EKSTERLERİ ÜZERİNDE GEREKİRSE BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ YAPTIRILARAK SAPTANMASI VE BELİRECEK SONUCA GÖRE BİR KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİ HK.&lt;
Temyiz Edenler : 1- ?
2- Şahinbey Vergi Dairesi Müdürlüğü-GAZİANTEP
İstemin Özeti : Gözlük ve gözlük malzemeleri ticaretine ilişkin işlemleri incelenen ve Ocak, Şubat, Nisan, Haziran ve Eylül/2000 aylarında kredi kartlarıyla yaptığı satış tutarlarından yaklaşık sekiz milyar lira noksan hasılat bildirmesi nedeniyle kazancının bir kısmını beyan dışı bıraktığı görüşüyle davacı adına 2000 takvim yılı için re'sen salınan vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve fon payı ile kesilen özel usulsüzlük cezasını; davacının, pos cihazı kullanarak yaptığı emtia satış tutarlarının, Ocak, Şubat, Nisan,Haziran ve Eylül 2000 dönemlerinde katma değer vergisi beyannameleriyle beyan ettiği satış hasılatlarının üzerinde olduğunun inceleme raporu ve eki tutanakla açıkça tespit edildiği, diğer aylarda pos makinesi kullanılarak yapılan satış tutarlarının, katma değer vergisi beyannamelerinde bildirilen hasılatın altında kalması sözü edilen aylardaki farklılığı izah edemeyeceği gibi kredi kartıyla yapılan emtia satış faturalarının ilgili oldukları aylarda düzenlenerek, kayıt altına alınması ve beyan edilmesinin gerek vergi mevzuatı gerekse muhasebe ilkelerine göre zorunlu olması karşısında davacının aksi yöndeki iddialarına itibar edilemeyeceği, ancak, Vergi Usul Kanununun 353'üncü maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan belgelerin verilmediğinin, alınmadığının veya bu belgelerde yazılı meblağdan farklı meblağlara yer verildiği işlemin tarafları, konusu ve miktarı açısından açıkça tespit edilmedikçe özel usulsüzlük cezası kesilemeyeceği gerekçesiyle özel usulsüzlük cezasını kaldırmak suretiyle değiştiren Gaziantep Vergi Mahkemesinin 20.1.2003 gün ve E:2002/1426, K:2003/80 sayılı kararının; davacı tarafından, yıl bazında bakıldığında beyan edilen hasılat tutarının kredi kartıyla yapılan satışlardan elde edilen toplam hasılatın üzerinde olduğu, mail order yada slip çekme yöntemiyle taksitlendirme yapılan kredili satışların inceleme elemanınca yanlış değerlendirildiği ve vadeleri geldiğinde firmaları hesabına giren taksit tutarlarının yeni bir kredili satışa ilişkin olduğu kabul edilerek matrah tespit edildiği; davalı idare tarafından ise kesilen özel usulsüzlük cezasında yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Taraflarca karşılıklı olarak temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi : Enis Sivişoğlu
Düşüncesi : Vergi dairesi müdürlüğünce temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar mahkeme kararının özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte değildir.
İnceleme elemanınca da tespit edildiği üzere davacının, yıl bazında toplam satış hasılat tutarı, katma değer vergisi beyannamelerinde beyan ettiği satış hasılat toplamıyla uyumludur. Ay bazında ise elde edildiği saptanan satış hasılat tutarlarının, beyan edilen hasılat tutarlarıyla uyumsuz olduğu saptanmıştır. Bu uyumsuzluk, bazı aylarda, beyan edilen hasılattan daha fazla, bazı aylarda ise daha az hasılat edilmesinden kaynaklanırken davacının, beyana göre fazla hasılatının bulunduğu saptanan aylar tenkit edilmiş ve bu fazlalığın kredi kartlarıyla yapılan satışlardan elde edilip kayıt ve beyan dışı bırakılan hasılattan kaynaklandığı görüşüyle matrah belirlenmiştir.
Davacının, kredili satışlardan kaynaklanan kayıt ve beyan dışı bırakılmış hasılatın bulunmadığı, taksitlendirme yöntemiyle yapılan kredili satışlara ilişkin olup vadelerinde hesaplarına giren her bir taksit tutarının yeni bir kredili satışa ilişkin olduğu yanılgısına düşülerek matrah belirlendiği yolundaki iddialarını destekleyici mahiyette olan kredi kartı satış faturaları, slipler, senetler ve banka ekstreleri ile yasal defter ve belgelerinin incelenmek ve gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle, doğacak sonuca göre yeniden bir karar verilmesi, vergi incelemelerinin asıl amacı olan gerçek gelirin vergilendirilmesi açısından zorunluluk arzetmektedir.
Açıklanan nedenlerle davacı temyiz isteminin kabul edilerek kararın sözü edilen hüküm fıkrası yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Savcı : Sefer Yıldırım
Düşüncesi : Temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz istemlerinin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Vergi dairesi müdürlüğünce, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, mahkeme kararının özel usulsüzlük cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 134'üncü maddesinin 1'inci fıkrasında vergi incelenmesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmıştır. Amacı göz önüne alındığında bir vergi incelemesi, işlemleri incelenen vergi yükümlüsünce ödemesi gereken vergi miktarının gerçek duruma uygun saptanmasını da gerektirir.
Tarhiyatın dayanağı vergi inceleme raporu ve eki tutanak ile davacının, katma değer vergisi beyannamelerinde bildirdiği yıllık satış hasılat tutarının, dönem sonu gelir tablosunda yer alan hasılat tutarıyla uyumlu olduğu saptanmasına rağmen yılın beş ayında, katma değer vergisi beyannameleriyle beyan edilen hasılat tutarından daha fazla hasılat kaydını gerektiren ve kredi kartıyla yapılan satışlardan elde edilip kayıt ve beyandışı bırakılan hasılatı olduğu görüşüyle matrah belirlenmiştir.
Kredi kartlarıyla yapılan satışlara ilişkin fatura, kredi kartı taksit senet ve slip örnekleri eklenerek sunulan temyiz dilekçesinde, kredi kartlarından slip çekilmek suretiyle veya kredi kartı olmaksızın kart sahibinden alınan kredi kart bilgileri doğrultusunda düzenlenen senetle taksitlendirilen kredili satışlara ait faturaların satışın yapıldığı dönemde düzenlenerek katma değer vergisi beyannamelerine intikal ettirildiği, slip ve senetlerdeki taksit tutarlarının vadelerinde ilgili bankalarca hesaplarına geçirildiği, inceleme elemanınca ise vadelerinde hesaplarına geçen bu taksit tutarlarının kredi kartıyla yapılan ayrı bir emtia satışına ilişkin olduğu varsayılarak matrah belirlendiği iddia edilmiştir.
Kredili satışlara ait taksit tutarlarının hesaplarına geçtiği aylardaki toplam hasılat tutarının, katma değer vergisi beyannamelerinde beyan edilen hasılattan fazla olmasının doğal olduğu, bu taksitlere ilişkin tahsilatın daha önceki aylarda faturaları düzenlenmiş, kayıt ve beyanlara intikal ettirilmiş kredili satışlara ilişkin olduğu yönündeki davacı iddialarının doğruluğu vergilendirmeyi etkileyecek niteliktedir.
Peşin emtia satışlarının da bulunması nedeniyle tüm satışları kredili olmayan ve yıllık satış hasılat tutarı, katma değer vergi beyannamelerinde beyan ettiği satış hasılatı toplamına eşit olan davacının, kredi kartlarıyla yaptığı emtia satışlarından doğan ancak kayıt ve beyan dışı bırakılmış hasılatı bulunup bulunmadığının, yasal defter ve belgeleri ile kredi kartlarıyla yapılan satışlara ilişkin, taksit senetleri, slipler ve banka hesap ekstreleri üzerinde gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılarak saptanması ve belirecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı temyiz isteminin kabulüyle Gaziantep Vergi Mahkemesinin 20.1.2003 gün ve E:2002/1426, K:2003/80 sayılı kararının, vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ve fon payına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, davalı idarenin temyiz isteminin reddine, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine 21.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
(DAN-DER; SAYI:109)
BŞ/ÖEK