BİZE GÖRE / Veysi Seviğ





Gelir Vergisi Yasası'nın 94'üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü gereği olarak kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı ile zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabına göre tespit eden çiftçiler, söz konusu yasa maddesinde sayılmak suretiyle belirlenmiş bulunan nakdi ve hesabi ödemelerden istihkak sahiplerinin gelir vergisine mahsuben vergi kesintisi yapmak zorundadırlar. Yasal düzenleme gereği olarak bu tür ödemelerin avans şeklinde yapılmış olması durumu değiştirmemektedir. Dolayısıyla bu tür ödemelerin avans olarak ödenmesi halinde dahi tevkifat yapılacaktır.


Söz konusu yasa maddesinin 5 numaralı bendinin (a) alt bendi gereği olarak aynı yasanın 70'inci maddesinde yazılı mal ve hakların kiraya verilmesi halinde ödenen kira bedelleri gelir vergisi kesintisine tabi bulunmaktadır. Kira ödemelerinin gayrimenkul ve hakların sahiplerine, zilyetlerine, mutasarrıflarına, irtifa ve intifa hakkı sahiplerine veyahut da kiracılarına yapılmış olması tevkifat yapma zorunluluğunu etkilememektedir.


Gelir Vergisi Yasası'nın uygulanmasına yönelik olarak yayımlanan 128 sıra numaralı Genel Tebliğ uyarınca da vergi tevkifatı yapmak zorunda olan gerçek ve tüzel kişiler, işyeri olarak kabul edilecek şekilde kiralandıkları binalar veya bağımsız bina bölümleri için ödeyecekleri kira miktarının tamamı üzerinden tevkifat yapmakla yükümlü bulunmaktadırlar. Ancak bu bağlamda tüccar, serbest meslek erbabı ve çiftçiler yalnızca ticari, mesleki ve zirai faaliyetlerine yönelik olarak kiraladıkları mal ve haklar için ödedikleri kira bedelleri üzerinden tevkifat yapmaktadırlar. Kiralanan yerin aynı zamanda hem işyeri hem de ikametgah olarak kullanılması halinde kiralanan yer işyeri olarak değerlendirildiğinden kira bedelinin tamamı üzerinden tevkifat yapılması gerekmektedir.


Ancak bir ticari işletmenin aktifine kayıtlı bulunan gayrimenkulün kiraya verilmesi halinde yapılan ödemeler tevkifata tabi tutulmamaktadır.


Gelir Vergisi Yasası'nın 96'ncı maddesi gereği olarak söz konusu yasanın 94'üncü maddesi uyarınca tevkifat konusu olan ödemelerde tevkifat gayrisafi tutar üzerinden yapılmaktadır. Bu nedenle kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde bu vergi, bilfiil ödenen miktar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanmaktadır. Dolayısıyla kira sözleşmelerinin üzerinde yer alan kira bedelinin aynen ödenmesi halinde, ödenen miktarın brüt tutarı hesaplanarak söz konusu vergi bu brüt miktar üzerinden ödemeyi yapan tarafından beyan edilerek vergi dairesine ödenmektedir.


Ancak; uygulamada ortaya çıkan bazı sorunlar tevkifat hesaplamasının yapılmasında ve özellikle de yine bazı hallerde tevkifat yapılıp yapılmayacağı konusunda duraksama yaratmaktadır.


Öncelikle kira sözleşmesine dayanan işyeri kira bedellerinden kiracının sorumlu sıfatıyla tevkifat yaparak vergi dairesine yatırma zorunluluğu vardır. Ancak buna karşı kiracının kira bedelini ödememesi nedeniyle, söz konusu kira bedelinin icra yoluyla tahsil edilmesi halinde tevkifat uygulaması nasıl olacaktır?


İcra yoluyla yapılan kira tahsilatlarında kira bedelleri icra dairesine yatırılmakta olup, cebri icra yoluyla alınan kira bedelleri üzerinden kiracının bir anlamda tevkifat yapma olanağı kalmamaktadır. Bir başka açıdan kira sözleşmesi üzerinde yazılı olan bedelin icra yoluyla tahsili halinde kiracının hukuken bu bedel üzerinden vergi kesintisi yapabilme yetkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla "Kamu gücü kullanılarak, kesinti yapılması gereken vergiyi de kapsayacak şekilde...tahsil edilen bu tutardan vergi tevkifatı yapılmasına ve bundan dolayı da" ödemeyi yapanın sorumlu tutulmasına olanak bulunmamaktadır. Konuya ilişkin olarak oluşan bir yargı kararına göre de "İcra yoluyla ödediği, sözleşmeden doğan kira bedeli üzerinden tevkifat yapılmadığı gerekçesi ile kiracı adına tarhiyat yapılamaz. "(Danıştay, 4. Dairesi E.No:2002/4580, K.No:2004/135) Aksine bir uygulama sözü edilen verginin sorumlusu durumunda olan kişinin vergi mükellefi konumuna gelmesine neden olacak bir uygulama olarak kabul edilir.


Diğer yandan; kira gelirinin nakden veya hesaben elde edildiği dönemin beyanına dahil edilmesi yönünde düzenlenmiş olan yasa maddesi gereği icra yoluyla elde edilen gelirin beyan edilmesi gerekmektedir.