YENİ TTK’ya göre; ortakların şirkete borçlanamayacakları, borçlanırlarsa da cezalandırılacakları
doğru mu?

YENİ TTK’da, iştirak taahhüdünden doğan borç hariç pay sahiplerinin (ortakların) şirkete borçlanması yasaklanmıştır. İştirak taahhüdünden doğan borçtan anlaşılması gereken, gerek şirketin kuruluşunda gerekse de sermayesini artırması sırasında pay sahipleri (ortaklar) tarafından şirkete ödenmesi taahhüt edilen borçtur. Örneğin,şirket esas sermayesini 50.000 TL’den 100.000 TL’ye yükseltmiş ise ortakların sermaye artırımı nedeniyle şirkete ödemek durumunda oldukları 50.000 TL, iştirak taahhüdünden doğan borç olup bu durum yasak kapsamında bulunmamaktadır.

Eğer borç şirketle, şirketin işletme konusu ve pay sahibinin işletmesi gereği olarak yapılmış bulunan bir işlemden doğmuş ise ve emsalleriyle aynı veya benzer şartlara tabi tutulmuşsa, bu durum da borçlanma yasağının dışında kalmaktadır.

Örneğin, hazır beton üretimi yapan anonim şirketin ortaklarından Bay (A) konut üretimiyle iştigal etmektedir. Anonim şirket, 1 ton hazır betonu 5 taksitte 5.000 TL’ye satmaktadır. Bay (A)’da ortağı olduğu şirketten 1 ton hazır betonu 5 taksitte 5.000 TL’ye almış ve şirkete borçlanmıştır. Bu durum borçlanma yasağı kapsamına girmemektedir. Çünkü, Bay (A) da ortağı olduğu şirkete, diğer müşterilere uygulanan şartlardan borçlanmıştır. Ancak, Bay (A) 1 ton hazır betonu 5 taksitte 4.000 TL’ye veya 1 ton hazır betonu 5.000 TL’den almakla birlikte 8 taksitte satın alırsa bu durumlarda borçlanma yasağını ihlal etmiş olacaktır.

Yine, Bay (A)’nın herhangi bir ticari işe dayanmaksızın şirketten borç alması borçlanma yasağına aykırılık oluşturmaktadır.

YENİ TTK’da borçlanma yasağına aykırı davranan ortakların, 300 günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılmaları hüküm altına alınmıştır.

Borçlanma yasağına aykırı olarak şirkete borçlanan pay sahipleri (ortakları) hakkında uygulanacak adli para cezasının Türk Lirası karşılığı ne kadardır?

YENİ TTK’da, borçlanma yasağına aykırı davranan pay sahiplerinin (ortakların) üçyüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılacakları hüküm altına alınmıştır.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na göre, adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesi şeklinde tanımlanmıştır.

Hâkim tarafından, bir gün karşılığı olan adli para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak en az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olarak takdir edilecektir.
Bu durumda, söz konusu yasağın ihlal edilmesi durumunda Devlet Hazinesine ödenmesi gereken en az ceza tutarı 6.000 TL (300 gün x 20 TL), en fazla ceza tutarı da 73.000 TL (730 gün x 100 TL) olacaktır.

Borçlanma yasağı hangi tarihte uygulamaya girecektir?
Pay sahiplerinin (ortakların) şirkete borçlanma yasağı 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren uygulamaya girecektir. Anılan tarih sonrasında borçlanma yasağına aykırı şekilde şirketten borç alan pay sahipleri cezai müeyyideye tabi olacaklardır.

1 Temmuz 2012 öncesinde ortağı olduğu anonim şirkete, borçlanma yasağı kapsamında borcu bulunan ortaklar, bu borçlarını hangi tarihe kadar şirkete ödemek zorundadırlar?

6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 24’üncü maddesinde; YENİ TTK’ya aykırı olarak anonim şirkete borçlu olan pay sahiplerinin bu borçlarını YENİ TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl içinde, nakdî ödeme yaparak tamamen tasfiye etmek zorunda oldukları, borcun kısmen veya tamamen başkası tarafından üstlenilmesi, borç için kambiyo senedi verilmesi, ödeme planı yapılması veya benzeri yollara başvurulmasının bu madde anlamında tasfiye sayılmayacağı, bu süre içinde tasfiye gerçekleşmemişse, bu kişiler hakkında cezai müeyyide uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

Konuyu örneklersek, anonim şirket ortağı Ali Bey’in şirkete 300.000 TL borcu bulunmaktadır. Ali Bey’in bu borcunu, şirkete 1 Temmuz 2015 tarihine kadar nakit olarak ödemesi gerekmektedir. Aksi takdirde, Ali Bey cezai müeyyideyle karşılaşacaktır.

YENİ TTK’ya göre; halka açık olmayan anonim şirketlerde de
ortaklara kâr payı avansı ödenebilecek mi?
ESKİ TTK’ya göre, ortaklara kâr dağıtımı yapılabilmesi için, şirketin dönem sonunda kâr etmiş olması, Kanun gereği ayrılması gereken yedek akçelerin ayrılmış olması ve bu konuda da genel kurulca karar alınması gerekiyordu.

Bu kurala, halka açık anonim şirketler için Sermaye Piyasası Kanunu ile istisna getirilmiş ve dönem sonunda dağıtılacak kâra mahsuben üçer aylık dönemler halinde oluşan kârların avans olarak ortaklara dağıtılabilmesine olanak tanınmıştır.

Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca sadece halka açık anonim şirketlere tanınan bu imkân YENİ TTK ile halka açık olmayan anonim şirketlere de tanınmıştır. Böylece, bu şirketlerin ortakları da dönem sonunda oluşacak kârdan paylarına düşecek tutarları, dönem sonunu beklemeden avans olarak alabileceklerdir. Kâr payı avansı ödenmesine ilişkin esaslar Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nca çıkarılacak bir tebliğle düzenlenecektir.

Kâr payı avansı ödenmesine yönelik uygulamayla esasen borçlanma yasağına istisna getirilmiştir. Çünkü, dönem içindeki faaliyetleri kârlı olan şirketler, ortaklarına dönem sonunu beklemeksizin paylarına düşecek olan kâr payının bir kısmını bölümler halinde avans olarak verebileceklerdir. Bu avans tutarı aslında ortaklara verilen bir borçtur. Avans tutarının, dönem sonunda oluşan ve dağıtılabilir kârdan fazla olması halinde ise fazlaya ilişkin tutarların, ortaklar tarafından şirkete iadesi gerekecektir.

Kaynak:120 Soruda Türk Ticaret Kanunu, T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, İç Ticaret Genel Müdürlüğü