Menkul Kıymet vergilendirmesine yüzde 15'lik stopajdan geri adım yok/ Yeni sistem 1 Ocak'tan itibaren uygulanacak


ANKARA - Hükümet, menkul kıymet gelirlerinin vergilendirmesinde daha önce yüzde 15 olarak belirlediği stopaj kararından vazgeçilmeyeceğini ve yeni sistemin 1 Ocak 2006'da uygulamaya konulacağını açıkladı. Devlet Bakanı Ali Babacan 1 Ocak'tan itibaren, yeni vergi sistemine göre piyasada dengelerin yeniden kurulacağını belirtirken Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ise bu konuda herhangi bir değişiklik olmadığının altını çizdi.


Hükümetin çıkardığı Gelir Vergisi Kanunu'nun ilgili geçici maddesine göre, 1 Ocak 2006'dan itibaren ihraç edilecek Hazine Bonosu ve Devlet Tahvillerinin faiz gelirleri ya da alım-satım kazancı üzerinden yüzde 15 stopaj kesintisi öngörülüyordu.


Bakan Unakıtan, Devlet Bakanı Ali Babacan ile birlikte Maliye Bakanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, menkul kıymetlerin vergilendirilmesine yönelik çeşitli açıklamalarda bulundu. Unakıtan, yılbaşında yürürlüğe girecek yeni vergileme rejimi ile ilgili olarak, kanunun yayımı tarihinden sonra çeşitli kurum ve kişilerce intikal ettirilen sorunlar ve çözüm önerilerinin, sayısız toplantılarda görüşüldüğünü ve değerlendirildiğini belirtti.


Söz konusu yasal düzenleme öncesinde, Devlet Bakanı Babacan ile düzenlemenin ne getireceği konusunda bir açıklama yaptıklarını hatırlatan Unakıtan, "bugün, bu açıklamanın ötesinde bir durum söz konusu değildir. Yani o gün ne söylemiş isek, bugün de aynısı geçerlidir. Bu konuda herhangi bir tereddütümüz bulunmamaktadır" dedi. Düzenlemenin, temel felsefesi açısından son derece olumlu yenilikler getirdiğini kaydeden Maliye Bakanı Unakıtan, şunları söyledi: "Eski sistemde mevcut olan karmaşıklık giderilmiş ve sistem basitleştirilmiştir. Mükelleflerin beyanname verme külfetleri, aracı kurumlara getirilen sorumlulukla ortadan kaldırılmış, geleceğe dönük belirsizliklere son verilmiştir. Çok daha önemli olarak vergilemede ürünler arasındaki mevcut olan ve piyasalara bozucu etki yapan eşitsizlik kaldırılmıştır. Vergi hesaplama indirim, istisna ve beyan sistemine ilişkin farklı uygulamalar kaldırılmıştır. Verginin tabanı bütün mükelleflere ve bütün piyasalara nötr yaklaşılarak genişletilmiş tüm ürünler ve tüm mükellefler vergi tabanına dahil edilmiş, piyasa


bütünüyle kayıt altına alınmıştır." Bu temel anlayışın vergilemedeki verimliliğin arttırılmasında olumlu sonuçlar doğuracağını ifade eden Unakıtan, bu özellikler dikkate alındığında yeni sistemin önemli bir reform olduğunu kaydetti.





"Kote edilmemiş demek, vergilendirilecek demek"





Maliye Bakanı Unakıtan, menkul kıymetlerin vergilendirilmesine ilişkin yasal düzenlemenin, stopaj yapma yükümlülüğünü, banka ve aracı kurumlara verdiğine dikkati çekerek, bu konuda herhangi bir değişiklik olmayacağını ifade etti.





Unakıtan, bu çerçevede banka ve aracı kurumların gerekli hazırlıkları yıl sonundan önce tamamlamalarını istedi. Tevkifat oranında herhangi bir indirim ya da yatırım araçları arasında farklılaştırma yapılmayacağını da kaydeden Maliye Bakanı, devlet iç borçlanma senetlerinin İMKB'ye kote olmadığı yönündeki görüşlerinin de aynen devam ettiğini belirtti. Unakıtan, "Kote olmama ne anlama geliyor" sorususunu ise "Kote edilmemiş demek, vergilendirilecek demek. Onlar da yüzde 15 vergilendirilecek demek" şeklinde yanıtladı.





Unakıtan, yabancıların Türkiye'de elde ettikleri kazanç üzerinden Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları hükümleri çerçevesinde ödedikleri vergileri, kurallar çerçevesinde kendi ülkelerinde bu kazanç üzerinden ödeyecekleri vergilerden mahsup edebileceklerini de bildirdi. Unakıtan, bu konuda bir sıkıntıyla karşılaşılması durumunda Maliye olarak her türlü teknik yardıma hazır olduklarını söyledi.





'İlk giren ilk çıkar'





Menkul kıymetlerin vergiye tabi alım satım kazancının belirlenebilmesi için mevcut madde hükmünde 'ilk giren ilk çıkar' yönteminin yeraldığına işaret eden Unakıtan, bunun ağırlıklı ortalama yöntemiyle değiştirilmesi taleplerinin "hisse senedi alım satım kazançlarını vergilendirilmesi için gerekli olan elde tutma süresinin hesabı bakımından, ağırlıklı ortalamanını yaratacağı teknik sıkıntılar" nedeniyle kabul edilmediğini vurguladı.





Unakıtan, uygulamada doğabilecek güçlüklerin aşılması amacıyla aynı gün içindeki alım satımlarla ilgili olarak,"yalnızca günü içinde" ağırlıklı ortalama yönteminin kullanılabilmesine imkan sağlanacağını bildirdi. Maliye Bakanı, yatırım fonu gelirlerinin fon bünyesi yerine fon katılımcıları nezdinde vergilendirilmesi yönündeki talebin de, yıllardır süregelen, yerleşmiş uygulamanın değiştirilmemesi ve fon temsilcilerinin yasalaşma sürecindeki taleplerinin de aynı yönde olması nedeniyle kabul görmediğini anlattı.





Yeni yasal düzenleme ile getirilecek değişiklikler





Unakıtan, daha sonra menkul kıymet araçlarının vergilendirilmesine dönük yeni yasal düzenleme ile getirilecek değişiklikleri şöyle sıraladı:






<LI>Banka ve aracı kurumların stopaj yapma sorumluluğunun yarattığı tedirginlik, sorumluluğun sınırları belirgin hale getirilmek suretiyle giderilecek.Yapılacak yasal düzenleme ile stopajın yapılmasına yönelik bilgi akışı çerçevesinde her kurumun sorumluluğu kendisine gelen bilgi, belgeyle sığnırlı hale getirilecek.



<LI>Farklı aracı kurumlardan, farklı dönemlerde ve farklı finansal araçlarda oluşan kar ve zararların birbirinden mahsup edilemiyor olmasınını yarattığı sorun giderilecek. Yapılacak kanun değişikliğiyle, yerli ve yabancı yatırımcılara bir takvim yılı içinde birden fazla banka ve aracı kurumda, doğan kar ve zararın, birden fazla dönemde doğan kar ve zararın, aynı türden menkul kıymetlerden doğan kar ve zararın mahsubunu yapabilmeleri için


'İhtiyari beyanname' verme imkanı sağlanacak.Buna göre dileyen mükellefler, stopaj yoluyla vergilendirilen bu kazançlar için ihtiyari olarak yıllık beyanname vermek suretiyle, zararlarını, kazançlarından mahsup edebilecek. Bu beyannamede beyan edilen gelirlere artan oranlı vergi tarifesi değil, yüzde 15'lik tek oran uygulanacak.



<LI>Hisse senedi, her nevi tahvil ve bono üzerine yapılanlar hariç olmak üzere, Türkiye'de faaliyette bulunan tam mükellef kurumların, kendi aralarında veya yurt dışında yerleşik banka ve benzeri finans kurumlarıyla yaptıkları vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden elde edilen kazançların, yeni düzenleme çerçevesinde vergilendirilmesi, 1 yıl süre ile ertelenecek. Gerçek kişilerin türev sözleşmeleriyle ilgili işlemlerindeki vergileme ise mevcut yasada öngörüldüğü şekilde devam edecek.



<LI>Türkiye'deki bankaların kendi aralarındaki mevduattan, aracı kurumların ise borsa para piyasasında değerlendirdikleri kendilerine ait paralardan elde ettikleri faizler, tevkifat kapsamından çıkarılacak.



<LI>Mevcut Kanunda öngörülen hisse senedi, alım-satım kazançlarının tevkifata tabi tutulmaması için gerekli olan 2 yıllık süre, 1 yıla indirilecek.



<LI>Yabancı kurumların 1 Ocak 2006 tarihinden önce ihraç edilmiş bulunan kamu kağıtlarından, 1 Ocak 2006 tarihinden sonra elde edecekleri kazançların, tevkifata tabi tutulacak olmasının yarattığı sıkıntı, yabancı yatırımcılara da, yerli yatırımcılarda olduğu gibi eski hükümlerin uygulanması suretiyle giderilecek.





Babacan: Menkul kıymetlerin vergilendirilmesi yaklaşık 1 yıldır gündemde





Devlet Bakanı Ali Babacan ise, menkul kıymetlerin vergilendirilmesiyle ilgili konunun yaklaşık 1 yıldır gündemlerinde olduğunu, bu konuda çalışmalara başlarken, bazı hedefleri ve bazı amaçları olduğunu hatırlattı. Öncelikle pek çok farklı menkul kıymetin aynı şablonda, aynı oranda vergilendirilmesi ve enstrümanlar arasındaki farklılıkların giderilmesine yönelik bir çalışma yaptıklarını anlatan Babacan, "mümkün olduğunca basit, kolay anlaşılır, uygulaması da yine kolay olan yeni bir sisteme geçelim diye çalışmalara başladık" dedi. Söz konusu çalışmanın temel ilkelerini "tek bir oran oluşu,yerli yabancı ayrımının yapılmaması ve yine enstrümandan enstrümana farklılıklar olmaması" olarak sıralayan Babacan, şunları söyledi:"Bu çalışmalara başlamadan önce eski sistemle bu vergilendirmeyi nasıl yapıyoruz diye bundan yaklaşık 2 sene önce bir not istedim arkadaşlardan. Oldukça kalabalık bir doküman geldi elime. Birbirinden çok farklı anlaşılması zor ve özellikle bazı konularda da vergide adalet konusunda bazı sıkıntıların olduğunu gözlemledik. Açıkçası bu sistemle birlikte bunların hepsi düzelmiş olacak"


Eski vergi usulü ile yeni vergi usulünun birbirinden farklı olduğuna işaret eden Babacan, 1 Ocak'tan itibaren yeni vergi sistemine göre piyasada dengelerin yeniden kurulacağını vurguladı. Bakan Babacan, "Biz bunu şeffaf şekilde yaptığımız sürece, kolay anlaşılır şekilde yaptığımız sürece, böylesine açık bir piyasada iç vedış yatırımcılara tamamen açık, sermaye hareketinin önünde hiç bir engelin olmadığı bir piyasada, piyasa mekanizması en doğru fiyatı en doğru oranları bulacaktır diye düşünüyoruz" dedi.</LI>