Sayfa 1 Toplam 35 Sayfadan 12311 ... SonuncuSonuncu
Toplam 347 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 10 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: BAĞIMSIZ DENETİMİN GELECEĞİ

  1. #1
    Ziyaretci
    03/02/2012
    Uğur Gürses / Radikal

    Reform acıtır !!!

    Herkes ülke değişsin, gelişsin istiyor ama kimse kendini değiştirmek istemiyor.
    Kimi zaman ihtiyaçlar zorladığı için, kimi zaman toplumsal gelişme için, ekonomik büyümenin sürdürülebilir kılınması için reformlara başvurmak kaçınılmaz.
    İşte bunlardan biri de Meclis’e sevk edildiği 2006 yılından yasalaştığı 2011 başına kadar sürüncemede kalan bir reform. Özel kesimin, reel kesimin reformu niteliğini taşıyan Türk Ticaret Kanunu’nun yasalaşması idi. Tam 1535 maddeden oluşuyordu. Uzun bir süre, Meclis’te yasalaşması sürecinde iktidar-muhalefet arasında kaldı. Sonunda anlaşma sağlandı, Meclis gündemine alındı ve Ocak 2011’de yasalaştı. Kanun 1 Temmuz 2012’de yürürlüğe girecek. Bu kanunun yürürlüğe girmesiyle yükümlülük altına girecek kesimler için tam olarak 1.5 yıllık bir zaman tanınmış oldu.
    Nasıl ki finans kesiminde 2001 ve 2002’de yapılan düzenlemeler sağlıklı bir finansal kesim ortaya çıkarıp bununla 2008-2009 küresel krizini görece rahat atlatmışsak, reel kesim için de bir reform çabasına ihtiyaç vardı. Ekonomideki girişim, üretim ve ticaretin ana unsurlarının da değişim ve gelişme yönünde reform sürecine girmesi gecikmiş bir adımdı.
    Taşıyıcı kolonlar
    Şimdi yaklaşık 5 ay sonra yürürlüğe girecek bu yasa için bir kulis hareketi başladı. Yaklaşık 50 maddesinin değiştirilmesi isteniyor. Her reformda olduğu gibi reform istemiş gibi görünenler, şimdi bu reformların karşısına dikilip “Zamanı değil”, “Dozu kaçtı” gibi yan yola girme çabası sergilemeye başladılar. “Henüz hazır değiliz” diyenler de.

    Çarşamba akşamı SKYTÜRK 360’ta Murat Sabuncu’nun ve bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan ‘yasanın mimarı’ Ünal Tekinalp, talep edilen 50 maddelik değişikliğin yapılması halinde ‘taşıyıcı kolonların kesilmiş’ olacağını söylüyordu.
    Şurası çok açık; bu yasa deyim yerindeyse ‘acıtacak’. Her reformda olduğu gibi rahatsızlık yaratacak. Yapısal değişim böyle olur.
    Bu yasa, Türk reel kesiminin değişim, reform yasası olacaktır. Hükümete ve muhalefete düşen, eskiye dönüşe izin vermeden, kararlı durmalarıdır.
    Sevgili hocam Yahya Sezai Tezel’in çok sevdiği bir sözü (Eski Ahit’ten) bizim reel kesim temsilcilerine uyarlayarak aktaralım: Herkes ülke değişsin, gelişsin istiyor ama kimse kendini değiştirmek istemiyor.


    [img]smileys/smiley32.gif[/img]




  2. #2
    Ziyaretci
    <H3 ="post-title entry-title">YENİ TÜRK TİCARET KANUNU’NA GÖRE BAĞIMSIZ DENETÇİLERİN HUKUKİ SORUMLULUĞU </H3>
    <DIV =post-er>
    <DIV =post-er-line-1>
    <DIV ="post- entry-" id=post--3718873878004880592>
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 2pt 0cm">Yazar:Mustafa YAVUZ
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 0pt 0cm; TEXT-ALIGN: justify">Yaklaşım / Şubat 2012 / Sayı: 230
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">
    YENİ TÜRK TİCARET KANUNU’NA GÖRE BAĞIMSIZ DENETÇİLERİN HUKUKİ SORUMLULUĞU
    Başlıklı Makalenin Tüm Yasal Hakları
    Yazarı: Mustafa YAVUZ / (Gümrük ve Ticaret Müfettişi) ne ait olup Yaklaşım Dergisi Şubat 2012 Sayı 230 da yayınlanmıştır.
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN-TOP: 6px; MARGIN-BOTTOM: 6px; TEXT-ALIGN: justify">I- GİRİŞ
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN-TOP: 6px; MARGIN-BOTTOM: 6px; TEXT-ALIGN: justify">6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(1), sermaye şirketlerinin denetim sistemini tamamen değiştirmiş, şirketlerin finansal tablolarının bağımsız denetçiler tarafından denetlenmesi zorunluluğunu getirmiş, ayrıca denetçilerin görev, yetki ve sorumluluklarını ayrıntılı bir şekilde düzenlemiştir. Kanun’da bağımsız denetçilerle ilgili olarak iki ayrı hukuki sorumluluk öngörülmüştür. Bunlar; genel hukuki sorumluluk (md. 554) ve sır saklamadan doğan sorumluluktur (md. 404). Bağımsız denetçilerin sır saklamadan doğan sorumluluğu 404. maddede özel olarak düzenlendiğinden, 554. madde hükmü kural olarak 404. maddenin kapsamına girmeyen ihlallere uygulanacaktır. YTTK’nın 554. maddesinde yer alan hükümler, sadece bağımsız denetçiler için değil, aynı zamanda işlem denetçisi ve özel denetçiler için de geçerlidir. Ancak bu çalışmada sadece bağımsız denetçiler açısından konu değerlendirilecektir. Öte yandan, 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK’da(2) da denetçilerin hukuki sorumluluğuna ilişkin düzenleme yapılmıştır.
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">Bu çalışmamızda, YTTK’ya göre bağımsız denetçilerin genel hukuki sorumluluğu değerlendirilecek, ayrıca 660 KHK’da bu konuda yer alan hükümler hakkında bilgi verilecektir. Özel sorumluluk hali olan sır saklamadan doğan sorumluluk ise başka bir çalışmada ele alınacaktır.
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">II- HUKUKİ SORUMLULUĞUN KAPSAMI
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">YTTK md. 554’te (bağımsız) denetçiler, işlem denetçileri ve özel denetçilerin hukuki sorumluluğu düzenlenmiş, ayrıca “denetçi” ve “işlem denetçisi” ibareleri tanımlanmıştır. Anılan maddede denetçi; “şirketin ve şirketler topluluğunun yılsonu ve konsolide finansal tablolarını, raporlarını, hesaplarını denetleyen kişi” olarak tarif edilmiştir. Bağımsız denetçi, ancak ortakları, yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir unvanını taşıyan bir bağımsız denetleme kuruluşu olabilecek, ayrıca orta ve küçük ölçekli anonim şirketlerde, bir veya birden fazla yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir denetçi olarak seçilebilecektir. Bağımsız denetleme kuruluşlarının kuruluş ve çalışma esasları ile denetleme elemanlarının nitelikleri Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanacak, Bakanlar Kurulu’nca yürürlüğe konulacak bir yönetmelikle düzenlenecektir(3) (YTTK md. 400/I). Görüldüğü üzere, YTTK’da hem gerçek kişi olan yeminli mali müşavir ve serbest muhasebeci mali müşavir, hem de özel hukuk tüzel kişisi olan bağımsız denetim kuruluşları denetçi olarak kabul edilmiştir. Dolayısıyla, 554. maddede düzenlenen hukuki sorumluluğun muhatabı, YTTK hükümleri kapsamında denetim faaliyetinde bulunan bağımsız denetim kuruluşları, yeminli mali müşavirler ve serbest muhasebeci mali müşavirler olmaktadır.
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">Birer tüzel kişilik olan bağımsız denetim kuruluşları, sermaye şirketi(4) şeklinde kurulacaklardır. Bu kuruluşlar hakkında sorumluluk davası, kuruluşun vücut bulduğu şirket tüzel kişiliğine karşı açılacak ve kuruluş davalı olarak gösterilecektir. Mahkeme tarafından hükmedilecek tazminatın muhatabı da bağımsız denetim kuruluşudur. Bağımsız denetim kuruluşunun ortaklarının sorumluluğu ise genel hükümlere tabidir. Örneğin anonim şirket şeklinde kurulan bir bağımsız denetim kuruluşunda ortaklar, sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumlu olacaklardır.
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">Hukuki sorumluluğun maddi unsuru, denetçilerin kanuni görevlerini yerine getirmede kusurlu hareket etmesidir. Bu durumda, denetçinin YTTK’da düzenlenen kanuni görevlerinin neler olduğu önem arz etmektedir. YTTK hükümleri kapsamında bağımsız denetçinin temel görevleri(5); sermaye şirketlerinin ve şirketler topluluğunun finansal tablolarının Türkiye Muhasebe Standartlarına, YTTK’ya ve esas sözleşmenin finansal tablolarına ilişkin hükümlerine uygun olarak hazırlanıp hazırlanmadığına dair görüş bildirecek kapsamda denetlemek, yönetim kurulu tarafından düzenlenen faaliyet raporunda yer alan finansal bilgileri denetlemek ve şirketi tehdit eden riskleri ve bunların tespit edilmesini sağlayan sistemlerin mevcut olup olmadığı ile bu konularla ilgili çözüm önerilerini yönetim kuruluna rapor etmektir. Bağımsız denetçiler bu görevlerin ifasında kusurlu davranmaları ve bundan dolayı bir zararın oluşması halinde hukuki sorumlulukla karşı karşıya kalacaktır. Sorumluluğun unsuru olan “kusur” ve “zarar” ile ilgili açıklamalar aşağıdaki bölümlerde yapılacaktır.
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">Diğer taraftan 660 sayılı KHK’nın “Denetimden Doğan Sorumluluk” başlıklı 24. maddesinde de bağımsız denetim kuruluşlarının ve bağımsız denetçilerin sorumluluğu düzenlenmiştir. Anılan maddede; “Bağımsız denetim kuruluşları ve bağımsız denetçiler; denetledikleri finansal tablo, bilgi ve raporlara ilişkin olarak hazırladıkları bağımsız denetim raporlarının denetim standartlarına aykırı olması ile bu raporlardaki yanlış, eksik ve yanıltıcı bilgi ve kanaatler nedeniyle doğabilecek zararlardan hukuken sorumludurlar. Bağımsız denetim kuruluşları ve bağımsız denetçiler, verdikleri hizmetlerden doğabilecek zararları karşılamak amacıyla genel şartları Hazine Müsteşarlığı’nca belirlenen sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Hazine Müsteşarlığı’nın görüşü alınarak Kurul’ca belirlenir.” denilmektedir. Söz konusu hükümde, YTTK’daki hukuki sorumluluktan farklı olarak “bağımsız denetim raporlarının denetim standartlarına aykırı olması” ve “bu raporlardaki yanlış, eksik ve yanıltıcı bilgi ve kanaatler” ile ilgili olarak oluşabilecek zararlardan dolayı sorumluluk öngörülmüştür. Sorumluluk için somut bir zararın ortaya çıkması gereklidir. Anılan madde ile ayrıca her bir bağımsız denetim kuruluşunun ve denetçinin, verdikleri hizmetlerden doğabilecek zararları karşılamak amacıyla sorumluluk sigortası yaptırması şartı getirilmiştir.
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">III- DAVA AÇMAYA YETKİLİ OLANLAR
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">YTTK’nın 554. maddesinde, denetçilerin hem şirkete hem de pay sahipleri ile şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarar dolayısıyla sorumlu olduğu belirtilmiştir. Bu halde denetçiler aleyhine dava açabilecekler; şirket tüzel kişiliği, her bir pay sahibi ve alacaklılardır. Ancak pay sahipleri tazminatın şirkete ödenmesini isteyebileceklerdir (md. 555/II). Şirket alacaklıları ise ancak şirketin iflas etmesi halinde dava açabilecekler ve tazminatın şirkete ödenmesini talep edebileceklerdir. Şirketin iflası durumunda pay sahiplerinin ve şirket alacaklılarının istemleri önce iflas idaresince ileri sürülecek, iflas idaresi denetçi hakkında sorumluluk davası açmadığı takdirde, her pay sahibi veya şirket alacaklısı mezkûr davayı ikame edebilecektir (YTTK md. 556).
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">IV- HUKUKİ SORUMLULUĞUN UNSURLARI
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">A- KUSUR
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">Denetçiler için öngörülen sorumluluk, kusur sorumluluğudur. Görevin yerine getirilmesi sırasında zarar oluşmakla birlikte, bu zararın kusurlu bir davranıştan kaynaklanmaması halinde denetçilerin sorumluluğuna gidilemeyecektir. Kusur, kasıt ve ihmalden oluşur. YTTK md. 554’te denetçilerin kasıtlı veya ihmali davranışlarından bahsedilmemiş, her iki unsuru kapsayan “kusur” ibaresine yer verilmiştir. Dolayısıyla denetçiler kanuni görevlerinin yerine getirilmesinde hem kasten hem de ihmalen hareket ettikleri takdirde vermiş oldukları zararlardan mesul olacaklardır. Kusuru, iddia eden, bir başka ifadeyle davacı ya da davacılar ispatlayacaktır. Denetçinin kusurlu olmadığını ispatlaması gerekmez. Bu meyanda, denetçilerin sorumluluğunda kusur karinesi geçerli değildir.
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">B- ZARAR
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">Bağımsız denetçilerin sorumluluğuna gidilebilmesi için ortada bir zarar olmalıdır. Eğer görevlerini ifa sırasında kusurlu davranmalarına rağmen bir zarar oluşmamışsa denetçilerin sorumluluklarına gidilemeyecektir. Hukuki sorumluluğun müeyyidesi tazminattır. Dolayısıyla, denetçiler aleyhine dava açılması durumunda mahkemece verilebilecek olan karar, zararın tazminidir. YTTK’nın 404. maddesinde denetçilerin sır saklama yükümlülüğüne ihmalen aykırı davranmaları halinde mahkemenin hükmedeceği tazminat tutarının azami haddi gösterilmiştir(6). Ancak, denetçinin genel hukuki sorumluluğunun düzenlendiği aynı Kanun’un 554. maddesinde tazminat tutarlarıyla ilgili herhangi bir üst ya da alt limit tespit edilmemiştir. Bu durumda, kanuni görevlerini yerine getirmede kusurlu hareket ettiği kanaatine varılan denetçiler hakkında tazminat tutarı, ilgililerin uğradığı zarar miktarı da göz önünde bulundurularak mahkemece takdir edilecektir.
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">C- TESELSÜL
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">YTTK’nın 554. maddesinde kusurlu davranışlarıyla zarara sebebiyet veren denetçi sayısının birden fazla olması halinde kendi aralarındaki sorumluluğun ne şekilde olacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak, anılan maddenin gerekçesinde “Şartları varsa teselsüle ilişkin 557. madde uygulanır.” denilmiştir. Söz konusu 557. maddede “farklılaştırılmış teselsül” ilkesi düzenlenmiştir
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">Bu ilke kapsamında birden çok denetçinin aynı zararı tazminle yükümlü olmaları halinde, bunlardan her biri, kusuruna ve durumun gereklerine göre zarar şahsen kendisine yükletilebildiği ölçüde, bu zarardan diğerleriyle birlikte müteselsilen sorumlu olacaktır. Diğer bir anlatımla, farklılaştırılmış teselsül ilkesine göre hukuki sorumluluk kapsamında her bir denetçinin sorumluluğu kusurları nispetinde ayrıştırılacaktır. Diğer taraftan davacı, birden çok sorumlu denetçiyi zararın tamamı için birlikte dava edebilecek ve hakimin aynı davada her bir davalının tazminat borcunu belirlemesini isteyebilecektir. Ayrıca birden çok sorumlu denetçi arasındaki başvuru, durumun bütün gerekleri dikkate alınarak hakim tarafından belirlenecektir (YTTK md. 557/III). Dolayısıyla mahkeme denetçilerin birbirlerine hangi nispette rücu edeceğini de hükme bağlayacaktır.
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">V- SORUMLULUĞU ORTADAN KALDIRAN HALLER
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">A- İBRA
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">YTTK’nın 424. maddesinde, “Bilançonun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararı, kararda aksine açıklık bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve denetçilerin ibrası sonucunu doğurur.” denilmektedir. Dolayısıyla, genel kurul tarafından bilançonun onaylanması ile denetçiler de ibra edilmiş olmakta ve buna bağlı olarak şirketin, denetçiler hakkında sorumluluk davası açma hakkı ortadan kalkmaktadır. İbra, şirketin, meydana gelen zararlardan dolayı denetçinin sorumluluğu hakkında dava açmayacağı anlamına gelmekte, ayrıca bu ibra kararı genel kurul kararıyla kaldırılamamaktadır. Bununla beraber, bilançoda bazı hususlar hiç veya gereği gibi belirtilmemişse veya bilanço şirketin gerçek durumunun görülmesine engel olacak bazı hususları içeriyorsa ve bu hususta bilinçli hareket edilmişse onama ibra etkisi doğurmayacaktır. Öte taraftan, ibraya olumlu oy veren ve ibra kararını bilerek payı iktisap etmiş olan pay sahipleri de, denetçiler aleyhine dava açamayacaktır. Diğer pay sahiplerinin dava hakları ise ibra tarihinden itibaren altı ay geçmesiyle düşecektir (YTTK md. 558/II).
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">B- ZAMANAŞIMI
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">Sorumlu olan denetçilere karşı tazminat isteme hakkı, davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki ve her halde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacaktır. Fakat bu fiil cezayı gerektirip, TürkCeza Kanunu’na göre daha uzun dava zamanaşımına tabi bulunuyorsa, tazminat davasına da bu zamanaşımı uygulanacaktır (YTTK md. 560).
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">VI- SONUÇ
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">YTTK, bağımsız denetim kuruluşları ve denetçilerin görev ve yetkileri yanında ayrıca hukuki sorumluluklarını da düzenlemiştir. Buna göre şirketin ve şirketler topluluğunun yılsonu ve konsolide finansal tablolarını, raporlarını, hesaplarını denetleyen denetçi, kanuni görevlerinin yerine getirilmesinde kusurlu hareket etmesi halinde, hem şirkete hem de pay sahipleri ile şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarar dolayısıyla hukuken sorumludur. Denetçinin bağımsız denetim kuruluşu olması durumunda sorumluluğun muhatabı kuruluş tüzel kişiliğidir. Hukuki sorumluluğa gidilebilmesi için denetçinin kusurlu hareket etmesi ve bundan dolayı bir zararın oluşması şarttır.
    <DIV =Ms&#111;normal style="MARGIN: 6px 0cm; TEXT-ALIGN: justify">YTTK’dan ayrı olarak 02.11.2011 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 660 sayılı KHK’da da denetçilerin hukuki sorumluluğu ile ilgili hükümler yer almıştır. Anılan KHK’da bağımsız denetim kuruluşları ve bağımsız denetçilerin denetledikleri finansal tablo, bilgi ve raporlara ilişkin olarak hazırladıkları bağımsız denetim raporlarının denetim standartlarına aykırı olması ile bu raporlardaki yanlış, eksik ve yanıltıcı bilgi ve kanaatler nedeniyle doğabilecek zararlardan hukuken sorumlu olması ve denetçilerin sorumluluk sigortası yaptırması hükme bağlanmıştır. Söz konusu KHK ile denetçilerin hukuki sorumluluğu ağırlaştırılmıştır.
    <DIV style="MARGIN-TOP: 6px; MARGIN-BOTTOM: 6px">Öte yandan, hem YTTK’da hem de 660 sayılı KHK’da bağımsız denetçilerin hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümler bulunmakla birlikte, her iki mevzuatta bunlar hakkında herhangi bir cezai sorumluluk öngörülmemiştir.
    <DIV style="MARGIN-TOP: 6px; MARGIN-BOTTOM: 6px">

    <DIV style="BORDER-RIGHT: medium n&#111;ne; PADDING-RIGHT: 0cm; BORDER-TOP: text 1pt solid; PADDING-LEFT: 0cm; PADDING-BOTTOM: 0cm; BORDER-LEFT: medium n&#111;ne; PADDING-TOP: 1pt; BORDER-BOTTOM: medium n&#111;ne; mso-border-top-alt: solid text .5pt; mso-element: para-border-div">
    <DIV =Ms&#111;normal style="BORDER-RIGHT: medium n&#111;ne; PADDING-RIGHT: 0cm; BORDER-TOP: medium n&#111;ne; PADDING-LEFT: 0cm; PADDING-BOTTOM: 0cm; MARGIN: 0px 0cm 0px 1cm; BORDER-LEFT: medium n&#111;ne; TEXT-INDENT: -1cm; PADDING-TOP: 0cm; BORDER-BOTTOM: medium n&#111;ne; TEXT-ALIGN: justify">(*) Gümrük ve Ticaret Müfettişi
    <DIV =Ms&#111;normal style="BORDER-RIGHT: medium n&#111;ne; PADDING-RIGHT: 0cm; BORDER-TOP: medium n&#111;ne; PADDING-LEFT: 0cm; PADDING-BOTTOM: 0cm; MARGIN: 0px 0cm 0px 1cm; BORDER-LEFT: medium n&#111;ne; TEXT-INDENT: -1cm; PADDING-TOP: 0cm; BORDER-BOTTOM: medium n&#111;ne; TEXT-ALIGN: justify">(1) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 13.01.2011 tarihinde TBMM’de kabul edilmiş ve 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olup, birkaç hükmü dışında 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecektir.
    <DIV =Ms&#111;normal style="BORDER-RIGHT: medium n&#111;ne; PADDING-RIGHT: 0cm; BORDER-TOP: medium n&#111;ne; PADDING-LEFT: 0cm; PADDING-BOTTOM: 0cm; MARGIN: 0px 0cm 0px 1cm; BORDER-LEFT: medium n&#111;ne; TEXT-INDENT: -1cm; PADDING-TOP: 0cm; BORDER-BOTTOM: medium n&#111;ne; TEXT-ALIGN: justify">(2) 660 sayılı KHK, 6223 sayılı Kanun’un verdiği yetkiye istinaden Bakanlar Kurulu’nca 26.09.2011 tarihinde kararlaştırılmış ve 02.11.2011 tarih ve 28103 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
    <DIV =Ms&#111;normal style="BORDER-RIGHT: medium n&#111;ne; PADDING-RIGHT: 0cm; BORDER-TOP: medium n&#111;ne; PADDING-LEFT: 0cm; PADDING-BOTTOM: 0cm; MARGIN: 0px 0cm 0px 1cm; BORDER-LEFT: medium n&#111;ne; TEXT-INDENT: -1cm; PADDING-TOP: 0cm; BORDER-BOTTOM: medium n&#111;ne; TEXT-ALIGN: justify">(3) Söz konusu Yönetmelikle ilgili olarak, 660 sayılı KHK ile oluşturulan Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’na da (GMDK) benzer görevlerin verilmesi ve anılan KHK’nın geçici 1/II. maddesinde, denetim standartları ve bağımsız denetimle ilgili olarak diğer kanunlarda yer alan hükümlerin bu KHK’ya aykırılık teşkil eden hükümlerinin uygulanmayacağının belirtilmesi nedeniyle, bahsi geçen Yönetmeliğin çıkarılmasına imkan kalmamıştır. Bu çerçevede, bağımsız denetleme kuruluşlarının kuruluş ve çalışma esasları ile denetleme elemanlarının nitelikleri, yeni kurulan GMDK tarafından yerine getirilecektir.
    <DIV =Ms&#111;normal style="BORDER-RIGHT: medium n&#111;ne; PADDING-RIGHT: 0cm; BORDER-TOP: medium n&#111;ne; MARGIN-TOP: 0px; PADDING-LEFT: 0cm; MARGIN-BOTTOM: 0px; PADDING-BOTTOM: 0cm; MARGIN-LEFT: 1cm; BORDER-LEFT: medium n&#111;ne; TEXT-INDENT: -1cm; PADDING-TOP: 0cm; BORDER-BOTTOM: medium n&#111;ne; TEXT-ALIGN: justify">(4) 660 sayılı KHK’nın 2/I-c maddesinde bağımsız denetim kuruluşu; “bağımsız denetim yapmak üzere, Kurum tarafından yetkilendirilen sermaye şirketleri” olarak tanımlanmıştır.
    <DIV =Ms&#111;normal style="BORDER-RIGHT: medium n&#111;ne; PADDING-RIGHT: 0cm; BORDER-TOP: medium n&#111;ne; MARGIN-TOP: 0px; PADDING-LEFT: 0cm; MARGIN-BOTTOM: 0px; PADDING-BOTTOM: 0cm; MARGIN-LEFT: 1cm; BORDER-LEFT: medium n&#111;ne; TEXT-INDENT: -1cm; PADDING-TOP: 0cm; BORDER-BOTTOM: medium n&#111;ne; TEXT-ALIGN: justify">(5) https://www.deloitte.com/assets/Dcom...emi-neri_09%20 06%202011_130611.pdf (Erişim: 09.12.2011)
    <DIV =Ms&#111;normal style="BORDER-RIGHT: medium n&#111;ne; PADDING-RIGHT: 0cm; BORDER-TOP: medium n&#111;ne; MARGIN-TOP: 0px; PADDING-LEFT: 0cm; MARGIN-BOTTOM: 0px; PADDING-BOTTOM: 0cm; MARGIN-LEFT: 1cm; BORDER-LEFT: medium n&#111;ne; TEXT-INDENT: -1cm; PADDING-TOP: 0cm; BORDER-BOTTOM: medium n&#111;ne; TEXT-ALIGN: justify">(6) YTTK’nın 404/II. maddesi; “Birinci fıkrada öngörülen yükümün yerine getirilmesinde ihmali bulunan kişiler hakkında, verdikleri zarar sebebiyle, her bir denetim için yüzbin Türk Lirası’na, pay senetleri borsada işlem gören anonim şirketlerde ise üçyüzbin Türk Lirası’na kadar tazminata hükmedilebilir. İhmalleriyle zarara sebebiyet veren kişilere ilişkin bu sınırlama denetime birden çok kişinin katılmış veya birden çok sorumluluk doğurucu eylemin gerçekleştirilmiş olması hâlinde uygulandığı gibi, katılanlardan bazılarının kasıtlı hareket etmiş olmaları durumunda da geçerlidir.” şeklindedir.

  3. #3

  4. #4
    Ziyaretci
    02 Şubat 2012 /ŞÜKRÜ KIZILOT




    Yeni TTK’da ilk değişiklik yapıldı


    ÖNCEKİ gün TBMM’de kabul edilen Çek Yasası ile Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun “zamanaşımını” düzenleyen maddelerinde değişiklik yapıldı.


    .
    Böylece Yeni TTK yürürlüğe girmeden önce değiştirilmiş oldu.
    Bu arada defter tutma, envanter, bilanço, finansal tablolar, değerleme ve daha bir çok konu ile ilgili maddelerde yer alan Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu’nun kaldırılması, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın şu anda olmayışı nedeniyle, Yeni TTK’da 100 civarındaki maddede yer alan kavramlar ve açıklamalar da şimdiden değişti!
    Sıra yapılması gereken diğer değişikliklerde…


    (Hürriyet,02.02.2012)

  5. #5
    Ziyaretci
    ATO'dan TTK'da tadilat talebi







    Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Salih Bezci, ticari hayatı rahatlatacak pek çok yenilik içeren Türk Ticaret Kanunu'nun bazı maddelerinin uygulamada önemli sıkıntılar yaratacağını, Yeni Ticaret Kanunu'nun bir beden dar geldiğini, hapis cezası içeren maddelerde tadilatın şart olduğunu bildirdi.



    Şirketlerin denetlenmesi konusunun da yeni kanunda sorun yaratacak konulardan biri olduğunu vurgulayan Bezci, şunları bildirdi:


    ''Yeni kanunla şirketler büyük, orta ve küçük olmak üzere üç kategoriye ayrılmış. Türkiye'de şirketlerin büyük çoğunluğu orta ve küçük ölçeklidir. Bu şirketlere seçilecek denetçilerin Yeminli Mali Müşavir, bir kısmında ise Serbest Mali Müşavir unvanını taşıyan kişilerden olma zorunluluğu şirketlere denetçi bulamama, bulduklarında da ağır mali külfetler ödeme zorunluluğu getirecektir.''
    BAHANEYE BAK !!!

  6. #6
    Ziyaretci

    <H1>'TOBB Türkiye'yi travmaya hazırlıyor'</H1>
    Yeni TTK'nın mimarı Ünal Tekinalp, yasanın 50 kadar maddesinin değiştirilmesi gerektiğini söyleyen TOBB'a sert çıktı: "Komisyonlarda hiç itiraz etmeyen TOBB şimdi yasanın taşıyıcı kolonlarını kesmek istiyor. Türkiye'ye kötülük yapıyorlar ve ülkeyi travmaya hazırlıyorlar"


    Yeni Türk Ticaret Kanunu'nu (TTK) yazan ekibin başında bulunan Türk Ticaret Kanunu Komisyonu Başkanı Ünal Tekinalp, son günlerde "50 kadar maddesi değişmeli" diyen Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nu "TOBB Türkiye'yi yeni travmaya hazırlıyor" diyerek eleştirdi. Tekinalp, TOBB'un bugünkü itirazlarıyla yasanın taşıyıcı kolonlarını kesmek istediğini belirterek "TOBB, Türkiye'yi engellemekten başka hiçbir şey yapmıyor" dedi.

    NİYE SUSTUN DEMESİNLER

    1 Temmuz'da yürürlüğe girecek TTK'nın mimarı Tekinalp, Skyturk'ün konuğu olarak benim de katıldığım programda soruları yanıtladı. Tekinalp, programın başından itibaren gergindi... Yasayı bir bina olarak tasvir eden Tekinalp "Binanın kolonlarını kesmek istiyorlar" diyerek başladı. Yasayı büyük bir ekiple yıllarca çalışıp hazırladıktan ve Meclis'ten geçtikten sonra gelen bu itirazlar konusunda da açıkçası biraz öfkeli. "Yasa temmuzda yürürlüğe girecek. Değişiklikler için çalışılmıyor. En azından ben yapmayacağım" diyen Tekinalp, son günlerde TOBB ve TÜSİAD'ın yasayı eleştirmesine ise program sonrası ayaküstü yaptığımız sohbet sırasında şöyle yanıt verdi: "Eğer yanıt vermezsem bana ileride niye sustun, kenara çekildin diyebilirler. Gördüğünüz gibi ben sessiz kalmıyorum." Tekinalp özellikle TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun "50 kadar madde değişmeli. Bu konu nisanda çözülür" diyerek takvim vermesini "Kendinden o kadar emin" diyerek eleştirdi. Tekinalp yasada hiçbir eksik olmadığının ve bakanlıklardan değişiklik konusunda bir bilgi almadığının altını ısrarla çizerken şu değerlendirmeyi yaptı: "Türkiye'de 'zaman ölçer'ler var. Yapılan her değişikliğe 'bunun zamanı değil bunun zamanı' diyerek karar veriyorlar. Artık zaman ölçerlere bir de dozaj ölçerler eklendi." TOBB hatta TÜSİAD'ın da yasada en çok eleştirdiği konuların başında ortak ya da patronun şirket kasasından borç alamaması, şirket bilançolarının internetten yayımlanması geliyor. Tekinalp, şirketlerin patronların kasası olarak düşünülemeyeceğini belirtti.

    FRANSA'DA 5 YIL HAPİS CEZASI BİLE VAR
    Tekinalp'e ekonomik suça ekonomik cezanın yanı sıra hapis cezasının olması ve özellikle internet sitesi kurmayan şirket sahiplerine 3 ay hapis cezasının ağır olup olmadığı da soruldu. Tekinalp, Fransa ve Almanya'dan şu örnekleri verdi: "Fransa'da fiktif kâr ve envanter hilelerinin cezası 5 yıl hapis 375 bin euro para cezası. Almanya'da da ağır cezalar var. Biz bu iki ülkede ceza alınan birçok konuyu yasaya yazmadık bile."

    TÜRKİYE'YE İYİLİK YAPMIYOR
    Dürüst, hesap verilebilir ve şeffaflığın bu yasanın önemli bileşenleri olduğunu kaydeden Tekinalp, bunun bir zihniyet değişikliği olduğunu söyledi. "TOBB Türkiye'ye iyilik yapmıyor, ülkeyi yeni bir travmaya hazırlıyor" iddiasında bulunan Ünal Tekinalp, "TOBB'un çıkışının son dakika girişimi olduğunu kabul etmeliyim ancak sanırım Sayın Hisarcıklıoğlu bunun kefaretini istiyor" diye konuştu. TOBB'un konuyla ilgili seminerler düzenleyebileceğini ancak hiçbir şey yapmadığını belirten Tekinalp "Önceliği üniversite kurmak değil üyelerine bilgi vermek olmalı" dedi.

  7. #7
    Ziyaretci
    ŞEREF OĞUZ/SABAH 01.02.2012


    <H1>İstemezükçüler!</H1>


    Büyük ülke olmayı ne sanıyoruz acaba? Milli geliri trilyon $ düzeyine çıkarabilmek, mevcut iş kültürü ile mümkün müdür? Bugün kurtulmak istediğimiz ilkellikleri, zamanın nadasına yatırarak, ilk 10 ekonomi olunabilir mi? Tabii ki hayır!..
    İhracatın 500 milyar $'ı aşsın da, bu katma değersiz mallar ile mümkün mü?
    Milli gelirin 2 trilyon $'ı aşsın da, bu niteliksiz emek ve değer yaratmayan iş süreçleriyle mümkün mü?
    Küresel oyuncu
    olayım ama demokrasi kalitem düşük kalsın mı?
    Bölgesel marka olayım ama esnaf kafalı şirket yönetimim değişmesin mi?
    1 Temmuz'da yürürlüğe girecek yeni Türk Ticaret Kanunu, birinci sınıf ekonominin olmazsa olmaz yasal altyapısını öneriyor. Fakat gel gör ki inanılmaz direnç var. Kimler? Şirketini soymayı marifet sayanlar, bankasının içini boşaltmayı hüner, devletten matrah kaçırmayı başarı sayanlar...
    Peki bu nasıl mümkün olacak? Ortaklar hesabından çektiğin paranın hesabını vermek istemiyorsun. Yabancıyla ortaklık kurup bölgesel oyuncu olma iştahın da var. Eee? Ortağını dolandırmana engel olacak yasayı da "zamanı değil" diye küçümsüyorsun.
    Hadi TOBB'un küçükleri, "kayıtdışında kalma rehavetini" terk etmek istemiyor. Peki ya TÜSİAD'ın büyükleri? Hani siz "Uzan örneğini" dillendirip daha şeffaf, hesap verebilirlik ilkeli, yönetişim temelli şirket istiyordunuz?
    Peki ne oldu şimdi?
    Şike yerine centilmenlik, kurnazlık yerine akıl, pusu yerine düello, kapalı kapılar ardında ortağından, yeğeninden para kaçırmak yerine şeffaflık, yabancı ortağını dolandırmak yerine birlikte kazanma, devletini dolandırmak yerine makul vergi... Mutlaka gelmeli... TTK istemezükçülerini teşhire devam edeceğim.
    [img]smileys/smiley32.gif[/img]

  8. #8
    Ziyaretci


    Sayın Meco'yu Alkışlıyorum ...(görüşlerinden alıntıdır)
    İtiraf ediyorum ben bir mali müşavirim ve yeni TTK dan RANTIM var. Mevcud düzende mesleğimin itabarının ve refah düzeyinin iyi olmadığını düşünüyorum. Gelişmekte olan ülkelerde DOKTORLAR, gelişmiş ülkelerde ise FİNANSÇILAR saygındırlar. Mesleğim ve kendim adına yeni TTK yı destekliyorum.

  9. #9
    Ziyaretci


    ÇALIP ÇIRPMAYAN KORKMASIN !!!!


    Türk Ticaret Kanunu'nu yazan Prof. Dr. Tekinalp kanun yürürlüğe girdikten sonra herkesin hapse gireceğinin yalan olduğunu belirterek, "Çalıp çırpmayan hapse girmez" dedi.

    1 Temmuz'da yürürlüğe girecek Türk Ticaret Kanunu'nu (TTK) yazan Prof. Dr. Ünal Tekinalp hapis tartışmalarına son noktayı koydu. "Herkes hapse girecek" söylemlerinin bilgi kirliliği yaratmak için yapıldığını ve yalandan ibaret olduğunu söyleyen Tekinalp, kanunda sadece birkaç madde dışında doğrudan hapis cezası öngörülmediğini vurguladı. Sabah'ta yer alan haberde Tekinalp kimlerin hapse gireceğini ise "İngiliz hukukunda bir terim vardır. Şirketi hortumlayanlara tünelciler denir. Burada da tabir yerindeyse tünelciler hapse girecek. Çalıp çırpmayanlar ve kasıtlı suç işlemeyenler hapse girmez" sözleriyle özetledi.

    KASIT İSPAT EDİLMELİ
    Ceza Kanunu'ndaki suç tanımlarına atıfta bulunan Tekinalp, "Eğer bir suç kasten işlenirse savcılık makamı kasıtı ispat etmek mecburiyetindedir. Türk ceza hakimlerinin kastı aramadaki tecrübeleri tahmin edemeyeceğiniz kadar fazladır. Bu nedenle kasıt olmadığı halde o suç kasten işlenmiş gibi gösterilmez" dedi. Kanundaki hapis ve adli para cezalarını hükme bağlayan maddeleri anlatan Tekinalp, şöyle konuştu: "Defter tutma yükümlülüğünü yerine getirmeyenler, belgelerin kopyasını saklamayanlar, hileli envanter çıkaranlar, belgeleri ibraz etmeyenler 200 günden az olmamak üzere adli para cezasına çarptırılır. Türk muhasebe standartlarına uymayanlar 100 günden 300 güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır. Şirketten para çekenlere de 300 günden az olmamak üzere para cezası uygulanacağı belirtiliyor. Para cezalarının miktarı da bir gün ortalama 20 ila 100 TL arasında hesaplanıyor. Para cezalarının ucu açık bırakıldığı belirtilip eleştiriliyor. Ancak kimse Ceza Kanunu'na bakmıyor. Ceza Kanunu'na göre üst sınır gösterimemişse en çok 730 gün para cezası olacağı söyleniyor." Tekinalp, kanunda hakim şirketin hakimiyetini bağlı şirketi kayba uğratacak şekilde kullanıp onun elinden varlık, fon, iş, personel alıp bir başka şirkete devretmesi ve bunu raporlamaması durumunda iki yıla kadar hapis cezasıyla adli para cezası öngörüldüğünü söyledi.

    2 YILA KADAR TAKSİT
    Para cezasını ödemeyenlerin hapse gireceği yönündeki söylentinin de yersiz olduğunu belirten Tekinalp, Ceza Kanunu'nda kişinin sosyal durumuna bakılarak bir yıldan fazla olmamak üzere para cezası için süre verildiğini hatta iki yıla kadar taksit imkânı getirildiğini anlattı. Tekinalp, "Kanun koyucu adli para cezası tertip etmişse niyeti kimseyi cezalandırmak hapse atmak değildir. Onu yapacağı işten caydırmaktır" dedi.

    VERGİ KAÇIRANA TAVİZ YOK
    Kanunda karşı çıkılan maddelerin kayıtdışının önüne geçilmesi için konulduğunu anlatan Tekinalp, "Faturasız mal sattınız parayı kasaya nasıl koyacaksınız? Ortaklardan biri sanki şirkete borç veriyor gibi ya da şirket bir yere rüşvet ödeyecek ortak borçlu gibi gösteriliyor. Türkiye'de kara para nereden kaynaklanıyor? Bir narkotik diğeri vergi kaçakçılığı. Bu ortaklar cari hesabı da vergi kaçağı. Bu hesabın büyük kısmı böyle kullanılıyor" dedi.

    KOBİ'LERE YUNANİSTAN UYARISI
    Kanunla şirkete getirilen internet sitesi kurma zorunluluğunun yıllık maliyetinin 200 TL olduğunu söyleyen Tekinalp, internet sitesine finansal tablolar konulacağını şirketin ihale dökümanları ve teklifleri gibi özel bilgilerin, ticari sırların yer almayacağını anlattı. Kanunda yöneticilere ödenen maaş, seyahat gideri ve benzeri ödemelerin açıklanması zorunluluğunun da getirildiğini hatırlatan Tekinalp, kanunun amacının şeffaflık sağlayıp şirketin içinin boşaltılmasını önlemek olduğunu vurguladı. KOBİ'lerin kanuna tepki göstermesini de anlayamadığını ifade eden Tekinalp, "Yunanistan'daki gibi bir felaketle karşı karşıya kalmamak için bu şeffaflık zorunlu" diye konuştu.

    SPK VE BDDK'YA NEDEN İTİRAZ EDİLMİYOR
    Denetim elemanlarına eksik bilgi verip görevlerini yapmaları- nı engelleyenlerin 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasının öngörüldüğünü anlatan Tekinalp, şöyle konuştu: "Aynı maddeler Sermaye Piyasası, Bankacılık ve Vergi Usul Kanunu'nda da var. Hatta aynı suçu işleyene daha fazla hapis ve para cezası öngörülüyor. Devlet müfettişini korumak durumundadır. O kanunlar için neden gürültü çıkarılmıyor? SPK kanunu yıllardır yürürlükte şimdiye kadar bu yüzden hapse giren var mı, yok. Türkiye'de yöneticiler bu kadar kendini bilmez potansiyel suçlular mı? Müfettişe bilgi vermeyip onu dışarı atacak suçu kasten işleyecek kaç tane yönetici var?"
    Gazeteport

  10. #10
    Ziyaretci


    TÜRMOB VE KAMU GÖZETİM KURULU
    Ahmet AKIN – Yeminli Mali Müşavir


    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">Demokrat Mersin Gazetesi
    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">

    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">Sadece, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler tarafından yapılabilecek olan “Bağımsız Denetçilik”, 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan yeni Türk Ticaret Yasası ile birlikte, sermaye şirketlerinin vazgeçilemez bir unsuru olacaktır.
    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">

    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">Uluslararası standartlara uyumlu Türkiye Muhasebe ve Denetim Standartlarını oluşturmak, uygulamak ve denetlemek konusunda tek ve tam yetkili kurum olarak göreve başlayan “Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu” bağımsız denetçilik ruhsatlarını vermekle de görevlendirilmiştir.
    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">

    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">Kamu Gözetim Kurulu, hükümet tarafından ilk defa 2007 yılında gündeme getirilmiş olup, 2008 yılı içinde de Bakanlar Kurulu tasarısı olarak TBMM’ye sunulmuştu. O dönemlerde TÜRMOB bu konunun üzerine çok ciddi bir şekilde eğilmiş, Washington ve New York’ta ABD uygulamalarını yerinde inceleme fırsatı bulmuştu.
    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">

    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">İlk tasarıda sadece Türkiye Denetim Standartları Kurulu’ndan bahsedilmesine rağmen, yürürlüğe giren Kanun Hükmündeki Kararname ile Türkiye Muhasebe Standartları da dahil edilmiştir. Aslında, iki standart grubunun bir arada olması daha etkili olacak gibi gözüküyor.
    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">

    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">TÜRMOB’un Kamu Gözetim Kurulu ile ilgili olarak üzerinde önemle durduğu konulardan birisi Kurul’un özerk bir yapıda oluşturulması ilkesidir. Çünkü, gerek Avrupa Birliği ve gerekse diğer ülkelerdeki uygulamalarda da görüleceği üzere, mali müşavirlik ve muhasebecilik mesleği alanındaki denetim standartlarının hazırlanması, uygulanması ve yapılan işlemin sonuçlarının ölçülmesi konusunda görevlendirmek üzere oluşturulan kurulların tamamen özerk bir yapıda oldukları aşikardır.
    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">

    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">TÜRMOB’un diğer bir önerisi de, Kurul üyelerinin doğrudan “Kurumlarca” seçilmesinin sağlanması şeklindeydi. TÜRMOB ikinci isim olarak kimi önermiş bilmiyorum, ama, Doç. Dr. Orhan Çelik’in seçilmesi doğru bir tercih olmuştur. Doç. Dr. Orhan Çelik bilgi ve tecrübesiyle Kamu Gözetim Kurulu’na önemli katkı sağlayacak birikime sahiptir.
    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">

    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">TÜRMOB’un bir diğer önerisi ise, çalışma komisyonlarının kurulmasının her standart projesi için zorunlu olması yönündedir. Çünkü, standart geliştirme süreci uzun ve yoğun çalışma gerektiren bir süreçtir.
    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">

    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">Olan olmuş ve süreç başlamıştır. Şimdi, TÜRMOB’un yapması gereken serbest muhasebeci mali müşavirlerle yeminli mali müşavirlerin muhasebe ve denetim standartlarının uygulamasını en doğru şekilde yapmalarını sağlamaktır. Çok zor bir görev. Tekdüzen Muhasebe kayıtları konusunda birçok soru işareti varken, Uluslararası standartlarla uyumlu muhasebe ve denetim standartlarının yaşama geçirilmesi uzun ve zor bir dönemi gerektiriyor. Temel gereksinim, bağımsız denetçilerin, sosyal maliyet gözetilerek denetim yazılım programları (Software) ile donatılmasıdır. Çünkü, Avrupalı meslektaşlarımız Türkiye’deki bağımsız denetim pazarına yerleşmeyi iştahla beklemektedirler.
    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">

    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">TÜRMOB’un yapması gereken proaktif yani öncelik alarak davranmasıdır. Her işte başarının anahtarı, dünyada olup bitenleri algılayıp günün gereksinimlerine uygun ürünleri ve hizmetleri sunmaktır. Tersini düşünenler ise günün gereksinimlerini hizmet ve ürünlere uydurmak için uğraşıp dururlar.
    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">

    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">3568 sayılı yasaya göre ruhsat almış serbest muhasebeci mali müşavir ve yeminli mali müşavirlerden bağımsız denetçilik yapmak isteyenler Kamu Gözetim Kurulu tarafından yetkilendirilecektir. Yeni işe başlayan serbest muhasabeci mali müşavirlerle ilgili olarak beş yıl gibi bir geçiş süresinin konulması düşünülmelidir. Çünkü, vergi ve muhasebe mesleğinde istenilen muhakeme yeteneğine (akıl süzgecinden geçirme) kavuşabilmek uygulama ve zaman ile çok bağlantılıdır.
    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">

    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">“Bağımsız Denetçilik” elli bin meslek mensubumuzu doğrudan ilgilendirmektedir. Kişisel görüşüm, “Uluslararası Muhasebe ve Denetim Standartları” konusunda meslektaşlarımızın donanımlarının yetersizliğidir. Bu bakımdan, eğitim çalışmalarında Odalarımıza ve TÜRMOB’a ciddi görevler düşmektedir. Tabii ki meslek mensuplarımızın da istekli ve iddialı olmaları gerekiyor.
    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">

    <DIV style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt" ="Ms&#111;normal">Yeni Türk Ticaret Yasası’nın mimarı Prof. Dr. Ünal Tekinalp’in ifadesiyle, “Bağımsız denetçiliğin yürürlüğe girmesini engellemeye çalışan HERON’lara dikkat

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •