<TABLE =table1 align=center>
<T>
<TR>
<TD>
<TABLE =table1 width="100%">
<T>
<TR>
<TD =th1>Dairesi </TD>
<TD =th1>Karar Yılı </TD>
<TD =th1>Karar No </TD>
<TD =th1>Esas Yılı </TD>
<TD =th1>Esas No </TD>
<TD =th1>Karar Tarihi </TD></TR>
<TR>
<TD =td2>ÜÇÜNCÜ DAİRE </TD>
<TD =td2>1998 </TD>
<TD =td2>2125 </TD>
<TD =td2>1997 </TD>
<TD =td2>671 </TD>
<TD =td2>04/06/1998 </TD></TR></T></TABLE></TD></TR>
<TR =tr1>
<TD =th1>
<CENTER>KARAR METNİ</CENTER></TD></TR>
<TR =tr1>
<TD =td2>VADELİ OLARAK DÜZENLENEN VE VADE TARİHİNDEN ÖNCE DE TAHSİL EDİLMEDİĞİ
İHTİLAFSIZ OLAN ÇEKLERİN ALACAK SENEDİ GİBİ REESKONTA TABU TUTULMASIN-
DA YASANIN RUHUNA AYKIRILIK GÖRÜLMEDİĞİ;
MÜŞTERİLERİNE SATIP BİR KISMINI GERİ ALDIĞI KASA VE ŞİŞELERE AİT KDV
SİNİN GİDER OLARAK MATRAHTAN İNDİRİLEBİLECEĞİNDEN, KENDİ ADINA DÜZEN-
LEDİĞİ BELGELERİN KABULÜ GEREKTİĞİ HK.&lt;
Tüketim malları pazarlayan yükümlü şirketin 1992 yılı defter ve belge-
lerinin incelenmesi üzerine düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanı-
larak ikmalen salınan kurumlar vergisi ile kesilen kusur cezasına kar-
şı açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin vadeli
çekler üzerinden hesaplayıp kurum kazancından indirdiği ... lira tuta-
rındaki reeskont'un tamamen kanunen kabul edilemeyen gider olduğu ve
kurum kazancına eklenmesi gerektiği, ... lira tutarındaki katma değer
vergisinin yıl içi muhasebe kayıtlarında "yasalarca kabul edilmeyen
ödemeler katma değer vergisi" hesabında izlenerek ... tarihinde bu he-
saptan çıkarıldığı ve dönem kazancının hesaplanmasında gider unsuru o-
larak dikkate alındığı, bununda kanunen kabul edilmeyen gider olarak
dikkate alınıp kurum kazancına eklenmesi sonucu toplam ... lira matrah
farkı tesbit edilerek cezalı tarhiyat yapıldığının anlaşıldığı, Türk
Ticaret Kanununun 707.maddesine göre çekin görüldüğünde ödenmek üzere
düzenleneceği, çekte vadeden ziyade ibraz müddetinden bahsedilebilece-
ği, çekin bir ödeme emri olduğu ve nakit gibi işlem göreceği, uygula-
mada vadeli düzenlenmiş olsalar bile bono veya poliçe gibi değerlendi-
rilemiyeceği, yükümlü şirketin değerleme gününde portföyünde bulunan
vadeli çekleri Vergi Usul Kanununun 281. maddesine göre reeskonta tabi
tutmak suretiyle kar tesbiti yoluna gitmesinin söz konusu maddenin
lafzına ve ruhuna aykırı olduğu, yükümlü şirketin, müşterilerine satıp
bir kısmını geri aldığı kasa ve şişelerle ilgili katma değer vergile-
rinin gider olarak matrahtan indirilmesi nedeniyle hesaplanan matrah
farkını ise, ticari işletmelerde ticari faaliyetlerle ilgili olarak ö-
denen katma değer vergisinin Katma Değer Vergisi Kanununun 29. maddesi
uyarınca indirim konusu yapılacağı yada indirilebilecek katma değer
vergisi niteliği taşımıyor ise, maliyet unsuru olarak gider yazılması
gerektiğinin belirtildiği, aksi bir düşünce ile ödenen katma değer
vergisinin ödeyen üzerinde kalması sonucunu doğuracağından, ... lira
katma değer vergisinin gider yazılabileceği gerekçesi ile kısmen kabul
ederek, ... lira matrah farkına isabet eden vergi ve cezayı kaldıran
... lira matrah farkına isabet eden vergi ve cezayı onayan İzmir İkin-
ci Vergi Mahkemesinin ... gün ve 1996/1197 sayılı kararının; yükümlü
tarafından vadeli çeklerin alacak senetleri gibi reeskonta tabi tutul-
ması gerektiği, aksi düşüncenin yanlızca yasanın lafzından hareket et-
mek anlamına geleceği, vergi dairesi müdürlüğü tarafından ise, usulüne
uygun olarak düzenlenmeyen faturalarda katma değer vergisinin indirim
konusu yapılamıyacağı gibi gider de yazılamıyacağı ileri sürülerek bo-
zulması istemidir.
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açık-
lanan Vergi Mahkemesi kararının, ... lira matrah farkına ilişkin hüküm
fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle dairemizce de uygun görülmüştür.
Vadeli çeklere reeskont uygulamasından kaynaklanan matrah far-
kına ilişkin hüküm fıkrasına gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 281.maddesinde alacakların mu-
kayyet değerleriyle değerleneceği ve vadesi gelmemiş olan senede bağlı
alacakların değerleme gününün kıymetine irca olunabileceği, hükme bağ-
lanmıştır.
İlgili dönemde yükümlü şirketin ... lira tutarındaki vadeli
çekleri defterlerine kaydettiği ve bunları 31.12.1992 tarihi itibariy-
le Vergi Usul Kanununun 281. maddesine göre reeskonta tabi tutarak gi-
der yazdığı taraflar arasında ihtilafsızdır.
Uygulamada alacakların veya borçların çek veya senet ile garan-
ti altına alındığı ve çekin daha güvenilir bir ödeme aracı olması ne-
deniyle piyasada yaygın olarak kullanıldığı, fonksiyon ve amaç olarak
alacak ve borç senetlerinden bir farkı olmaması nedeniyle yasada ödeme
aracı olarak belirtilen ve bir kambiyo senedi olan çek'in, günlük ha-
yatta vadeli ödeme aracı olarak sıkça kullanıldığı görülmektedir.
Dava konusu olayda vadeli olarak düzenlendiği ve vade tarihin-
den önce de tahsil edilmediği ihtilafsız olan çeklerin alacak senedi
gibi reeskonta tabi tutulmasında yasanın ruhuna aykırılık görülmemiş-
tir.
Açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin kabulü ile İzmir
İkinci Vergi Mahkemesinin 14.11.1996 gün ve 1996/1197 sayılı kararının
... lira matrah farkına ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, vergi
dairesi müdürlüğü temyiz isteminin reddine ve kararın ... lira matrah
farkına ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına, karar verildi.
K A R Ş I O Y
X-Vadeli çekin reeskonta tabi tutularak oluşan farkın doğrudan
gider yazılması yolundaki yükümlü kaydı kabul edilmeyerek bu meblağın
inceleme elemanı tarafından kanunen kabul edilmeyen giderler hesabına
alınması, bu hususun vergi mahkemesince yerinde görülerek davanın bu
kaleme ilişkin kısmının reddedilmesi aynı gerekçe ve nedenlerle tara-
fımızdan da uygun görülmüştür.
Öte yandan; yükümlü tarafından yıl içinde faturalı olarak satı-
lan şişe ve kasaların kendi faturası ile yine kendi kendine satılmış
gibi gösterilmesi ve ödenen KDV'nin ise indirim konusu yapılmadan doğ-
rudan gider yazılmasının da hiç bir yasal dayanağı bulunmamaktadır.
Buna karşın vergi mahkemesi, hiç bir inandırıcı gerekçe getirmeden,
sanki ödenen KDV'nin mutlak surette yansıtılması gerekirmiş gibi bir
ifade ile, buradan bulunan matrah kısmını kaldırmıştır. KDV'nin hangi
hal ve konularda yansıtılacağı veya gider veya maliyete atılacağı hu-
susunda 3065 sayılı Kanunda açık bir hüküm yoksa, ilgilisinin üzerinde
kalır. Bu itibarla, ödenen her katma değer vergisinin mutlaka indirim
konusu yapılacağı (yansıtılacağı) ya da gider veya maliyete atılacağı
hususunda kalıcı ve kesin bir yasa kuralı bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle, temyize konu mahkeme kararının bu konu ile ilgi-
li hüküm fıkrasının reddi, vadeli çekin reeskonta tabi tutulmasından
kaynaklanan matrah kısmı ile ilgili hüküm fıkrasının bozulması yolunda
verilen karara katılmıyoruz. (MT/ES
(DAN-DER; SAYI:98)


</TD></TR></T></TABLE>