BİZE GÖRE / Veysi Seviğ





Uygulamada İcra-İflas Yasası kapsamında takibe alınan borçların tahsili aşamasında 3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanun hükümleri çerçevesinde icra daireleri tarafından hesaplanmak suretiyle yürütülen faizlerin; katma değer vergisine tabi olup olmadığı hususu devamlı duraksama yaratmaktadır.


Katma değer vergisi uygulaması açısından "banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına giren işlemler" istisna kapsamındadır. (Katma Değer Vergisi Yasası Madde: 17/4-e)


Banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi işlemler ise yürürlükten kaldırılan Gider Vergileri Yasası'nın halen yürürlükte bulunan hizmet vergileri ile ilgili hükümleri içersinde yer almış bulunmaktadır.


Katma Değer Vergisi Yasası'nın 1/1 maddesi gereği olarak "ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler" katma değer vergisine tabi tutulmuş bulunmaktadır. Bu bağlamda yasal düzenleme gereği olarak söz konusu faaliyetlerin devamlılığı da önem arz etmektedir. "Ticari, sınai, zirai faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı kapsamı ve niteliği Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre, Gelir Vergisi Kanunu'nda açıklık bulunmadığı hallerde Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit edilir."


Aynı yasanın 10/a maddesine göre de, "Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması, 'vergiyi doğuran olay' olarak tanımlanmış olup 20'nci maddesinde de matrahın işlemlerin karşılığı olduğu belirtilmiştir.


Bedel deyimi ise "malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade eder."


Diğer yandan aynı yasanın 24/c maddesinde de vade farkları ile fiyat farkının ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaatin matraha dahil olduğu hususları hükme bağlanmıştır.


Yukarıya aktarılan yasal düzenlemeler çerçevesinde icra yoluyla tahsil edilen veya açılan davalarda mahkemeler tarafından hükmolunan faiz alacakları katma değer vergisine tabi olup temerrüt faizi üzerinden katma değer vergisi hesaplanarak bu işlemin faturaya bağlanması gerekmektedir.


Bir başka açıdan, söz konusu faiz alacağı bankacılık işleminden kaynaklanmadığı için bu bağlamda uygulanması gereken banka ve sigorta vergisine mevzuu oluşturmamaktadır. Bir başka açıdan borcun ödenmesinde ortaya çıkan gecikme nedeniyle hesaplanan faiz, bu bağlamda ana paranın zaman farkına yönelik bir eklentisi olmaktadır.


Vadeli satışlarda uygulanan vade farkı da bu nedenle katma değer vergisine tabi tutulmaktadır.


İcra daireleri tarafından katma değer vergisinin ayrıca tahsil edileceğinin belirtilmemesi halinde, katma değer vergisinin ayrıca hesaplanıp hesaplanmayacağı yolunda ortaya çıkan duraksamalar da uygulamada tartışma ve değişik görüşlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.


Bu bağlamda verilmiş bulunan bir özelgede de ifade edildiği üzere "İcra daireleri tarafından katma değer vergisinin ayrıca tahsil edileceği belirtilmediği hallerde verginin, icra daireleri tarafından belirlenen faiz bedeline iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanması gerekmektedir. (İstanbul Defterdarlığı 12.08.2005 gün ve KDV. MUK. B.07.A DEF 0.34.18.24.5806 sayılı özelge)


Bazı hallerde işletmeden çekilen veya işletme sahiplerine verilen borç paraların da aynı şekilde değerlendirilmesi ve bu paralar için aylık dönemler halinde faiz taahakkuk ettirilerek katma değer vergisine tabi tutulması gerekmektedir.


Bir işletmenin uzun süre ortaklarına veyahut da iş sahibine karşılıksız borç vermesini kabullenmek günün ekonomik yaşam koşullarıyla örtüşmeyen bir durum olarak kabul edilmektedir.


Ticari işletmelerin her ne koşulda ve özellikte olursa olsun müşterilerinden vade farkı, faiz ve benzeri namlar altında almış olduğu bedeller de bu bağlamda faiz yürütülmesine ve yürütülen faiz üzerinden de katma değer vergisi hesaplanmasına konu olmaktadır.