Başlığa bakıp “Hayati hata” nedir diye sorarsanız eğer Türk Petrol Kanunundaki bazı maddelerdir. Şu maddede şu hata diyerek canınızı sıkmak istemiyorum. Kısa başlıklar halinde yazacağım ki daha net anlaşılsın.

Başlığa bakıp “Hayati hata” nedir diye sorarsanız eğer Türk Petrol Kanunundaki bazı maddelerdir. Şu maddede şu hata diyerek canınızı sıkmak istemiyorum. Kısa başlıklar halinde yazacağım ki daha net anlaşılsın.

Hata 1-Yeni Türk Petrol Kanunu ile arkasında bir devletin olduğu şirketlere de istedikleri yerde istedikleri petrol arama ruhsatı alma hakkı tanınıyor. Bu şu demek: Örneğin Türkiye’nin kendine yetebilecek petrolün çıkacağı söylenen mayınlı arazilerin tamamını o devlet şirketi alıp isterse işletmeyebilir. Ve yine KKTC ile Türkiye arasında veya Türkiye ile Yunanistan arasında, arkasında bir devletin olduğu petrol şirketi ruhsatları alıp petrol çıkartabilir. Eğer yasa bu haliyle geçerse bir şey de yapamazsınız çünkü karşınıza uluslararası tahkim çıkar.Nasıl şimdi kullanmadığımız doğalgazın parasını veriyoruz, anlaşmaları iptal edemiyoruz çünkü karşımıza uluslararası tahkim ve milyarlarca dolarlık cezalar çıkıyor. O zaman da böyle olabilir.

Hata 2-Petrolü çıkartan şirkete çıkarttığının tamamını ihraç etme yetkisi veriliyor. Oysa ne zaman petrol konusu gündeme gelse ülkemize yetecek petrolün topraklarımızdan çıkıp Türkiye’de kullanılmasını istemiyor muyuz? İstiyoruz. Ama yeni yasa sayesinde şirket eğer çıkartırsa tamamını yurt dışına taşıyabilecek.Tek damlasını Türkiye’de bırakmayabilecek. En liberal yasaları uygulayan Amerika Birleşik Devletlerinde çıkan petrolün yüzde 25 ülke içinde kullanılır.

Hata 3-Yeni Türk Petrol Kanunu Tasarısı ile petrol ruhsat alanları karalar ve denizler diye ayrılıyor. Önceden Karalarda 18 petrol arama bölgesi vardı. Ve denizler ayrı olarak değerlendiriliyordu. Karalardaki bir petrol arama bölgesi içinde bir şirket ancak 400 hektarlık petrol arama ruhsatı alıyordu. Zaten Türkiye’yi ithal petrole bağlayan da buydu. Yabancı şirketler bol bol ruhsat alıp petrol aramıyordu. Dolayısıyla petrollü sahalar aramaya kapanmış oluyordu. Buna inanmayanlar Türkiye Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün istatistiklerine bakabilirler. Şimdi karalar ve denizler diye iki ana bölgeye ayrılıyor. Siz karar verin, cebinde parası olan şirketler daha çok ruhsat almazlar mı? Alırlar. Eğer Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ruhsat almaya kalkarsa, parası ruhsatlara gider. Arama yapamaz. Zaten Türkiye’de çıkan petrolün yüzde 95’ini TPAO çıkartıyor. Yani tek başına bu işi yapıyor demektir. TPAO bu durumda ruhsat mı alacaktır yoksa petrol mü arayacaktır. Daha detay yazmıyorum. Özetle art niyetli şirketler ruhsat alıp Türkiye’yi daha da ithal petrole bağımlı hale getirebilirler.

Hata 4- Türkiye’deki yer altı kaynaklarının gün yüzüne çıkmasını neden istiyoruz? İstihdam oluşsun zenginlik yaygınlaşsın diye. Ancak Yeni Türk Petrol Kanunu Tasarısında şirketlere, yurt dışından ucuz işçi getirme imkanı tanıyor. Ve Türkiye’de yabancıların çalışmasını düzenleyen mevzuata uymadan yapabilme yetkisi tanıyor. Irak’ın Kuzey’ine gittiğimde görmüştüm. Nepalli, Bangladeşli işçiler günlüğü aylık 100 dolara çalışıyorlardı. Şimdi bir düşünelim sizce petrol şirketleri böyle bir imkan varken ucuz işçi getirip çalıştırmayı mı tercih eder yoksa, “Yahu ben Türkiye’yi çok seviyorum. Buradan işçi alalım istihdama katkım olsun” mu der. Yeni kanunla şirket petrolün tamamını götürebiliyor. İstihdam da sağlamıyor. Peki bunun anlamı nedir?

Hata 5- Yabancı petrol şirketleri Eski Petrol Kanunun 53. maddesinin kendilerine tanıdığı gizli imtiyazla petrol arama bölgesinin ruhsatını almış ama petrol aramamışlardır. Ve bunu denetleyecek kurum Türkiye Petrol İşleri Genel Müdürlüğü kapatılan rezervleri denetleyemediği için ülkemiz ithal petrole bağımlı hale gelmiştir. Yeterli denetimi yapamayışının sebeblerinden biri yeterli sayıda personelinin bulunmayışı ve kurumun etkinliğinin yüksek olmamasıdır. Hal bu iken şimdi çok daha vahim bir hata yapılmaktadır. Yasa Tasarısı ile Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tek yetkili kurum yapılırken Teftiş Kurulu Başkanlığı ve Yardımcılıkları kaldırılmaktadır.Gelen bilgilere göre teftişten sorumlu kişi sayısı 25’den yaklaşık 10’a düşürülmektedir. Şimdi birlikte soralım:Bu nedendir?

Hata 6- Yasa ile TPAO’nun özelleşmesinin önünün açılacağı açıktır. “Özelleşsin ne olacak” diyenler için birkaç hatırlatma yapıyım. Türkiye ne ile övünmektedir son dönemde? Bakü Tiflis Ceyhan Petrol Boru Hattı ile. Çünkü onda TPAO’nun hissesi vardır. Özelleşirse bu gider. Yine aynı şekilde Kazakistan’daki hakları gider...Örnekleri sıralamak mümkün. Peki dünyada ne olmaktadır? Örneğin, geçtiğimiz günlerde ABD’de UNOCAL isimli özel şirketin satılması gündeme gelmiş ve Çin’li şirket 2 milyar dolar fazla verdiği halde alamamıştır. Çünkü Amerika Kamuoyu ve Temsilciler Meclis’i karşı çıkmıştır.
Başka…Örneğin Dünyanın en karlı şirketlerinden Total-Fina Elf’de Fransa Devleti’nin ağırlığı vardır. Yine İtalya’nın Eni Şirketi’nde devletin ağırlığı vardır ve yine en karlı şirketlerden Statoil Norveç devlet şirketidir. Bu şirket Bakü Tiflis Ceyhan’ın ortağıdır…vs, vs…
Yabancı şirketler Eski Petrol Kanunu ile birlikte bir hesap yapmışlardır. Biz, Türkiye’de sahaları kapatmak suretiyle aramasını engelleyip, Ortadoğu’da veya başka bir yerde çıkardığımız ucuz petrolü Türkiye’ye satarak mı daha çok kar elde ederiz. Yoksa Türkiye’de yatırım yapıp kimi zaman Ortadoğu’da çıkardığımızın 10 katı maliyetle petrol çıkartıp, Türkiye’ye satarak mı? Ve birincisini yapmışlardır. Şimdi de diyelim ki TPAO’yu bir uluslararası dev şirket aldı. Sizce Türkiye’den petrol arayıp çıkartır mı yoksa var olan kuyuları çalıştırıp, başka kuyu da açmayıp, Ortadoğu’da çıkardığı ucuz petrolü mü Türkiye’ye satmaz mı?

Hata 7- Eski Kanunda TPAO Devlet yerine arama yapar deniyordu. Yeni kanunda TPAO’nun bu görevi kalkıyor. Şimdi bu ne demek şöyle söyliyeyim, hani şu sıralar Rumlar petrol hamleleri yapıyor ya ve Türkiye’de buna karşılık TPAO ile hamle yapıyor. Akdeniz’de arama yapacağını duyuruyor.Eğer bu yasa bu haliyle geçerse…Sadece bu örnek de olduğu gibi yaşayacağımız durumu siz hesaplayın. Ve yine yasa bu haliyle geçerse Yunanistan’ın Ege’de yapacağı hamleleri bir düşünün. Dahası var. Yasa ile arkasında bir devletin bulunduğu şirket de petrol arayabiliyor. Yani Yunanistan’ın devlet şirketi Marmara Denizi’nde bile petrol arayabilir. Peki burada bir soru, Yunanistan Türkiye’ye böyle bir imtiyaz tanıyor mu? Veya yakın gelecekte tanır mı? Türkiye buna karşı nasıl hamle yapacaktır.

Hata 8-Yeni Tasarı ile diyelim ki bir şirket eğer büyük petrol kaynağı bulursa isterse 50 yıl işletebilir. Oysa, örneğin dibimizde Irak’ın Kuzeyinde Türk ve İsveç şirketi, günlük 55 bin varil petrol üretecek keşfi yaptı (sadece iki kuyudan, bu rakam Türkiye’deki yaklaşık 170 kuyuda üretilenden fazla ).Şirketin sözleşmesi bildiğim kadarı ile 25 yıllık. Yine Kıbrıs Rum Kesimi, büyükelçilere brifing verirken petrol sözleşmelerinin 25 yıl olacağını duyurdu.

Hata 9-Eski yasada dini bir yerin veya su tesisinin en fazla 60 metre mesafesine kadar petrol arayıp çıkarılabilir hükmü vardı. Yeni yasada böyle bir detay yok. Yani şuna şaşırmayın Türkiye için büyük önemi olan tarihi bir eserin dibinde çalışan bir petrol kuyusu görebilirsiniz.


Hata 10-Yabancı şirketler Eski Petrol Kanunu’nun 53 maddesi gereği ruhsat alıp petrol çıkarmıyorlar demiştik. Aldıkları ruhsatların süresi karalarda 4 denizlerde 5 yıldı. Türkiye ithal petrolü tüketmek zorunda kalırken ruhsatları alan şirketler, ödedikleri ruhsat parasının yanmasına göz yumuyorlardı. Çünkü 4 yılda ruhsatlara giden para 40 milyon dolarsa Türkiye ithal petrol için her yıl 10 milyar dolardan fazla para ödüyor. Yeni yasayla karalarda bu süre 5 yıla denizlerde 8 yıla çıkarılıyor.

Yasayı hazırlayan TBMM Sanayi ve Ticaret Komisyonu Başkanı Soner Aksoy Tasarıyı Yabancı Şirketlerin isteklerine göre düzenledik demişti. Şimdi bir soru daha madem Türkiye’de petrol yok o zaman neden şirketler bu kadar imtiyaz istemektedirler.

Yürürlükteki, Max Ball’ın hazırladığı Petrol Kanunu çıkarken MTA Uzmanı Rasim Mutuk şöyle diyordu: Bu kanun sayesinde değil kendimize yetecek petrolü çıkarmak ihraç eden ülke olacağız.
Ve yeni Türk Petrol Kanununu çıkaran Enerji Komisyonu Başkanı Sayın Soner Aksoy şöyle diyor:Bu kanunla Türkiye’de aramacılık konusunda patlama olacak.
Ne kadar benziyor değil mi?
Bunlar yanlıştır denebilir. Eğer denirse bir sonraki yazıda maddelerini de sıralayabilirim.
Türkiye’de petrol aramasını engelleyen ne çimento ne de civadır. Eski Petrol Kanunudur. O kanunu 1952 İsrail Petrol Kanunu hazırlayan Max Ball hazırlamıştır. “Türkiye’de Petrol Gerçeği” kitabını kaleme alır; olayın perde arkasını yazarken birgün gelecek de Max Ball’ın hazırladığı kanundan, Türkiye için çok daha kötüsüyle karşılaşabileceğimizi hiç düşünmemiştim.
AK Parti hükümeti petrol aramacılığında bugüne kadar yapılmayanı yaparak Devletin Şirketi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın arama bütçesini %300 arttırdı. Bu bir ilkti. Ve iyi niyetin göstergesiydi. Ancak petrol aramacılığına düzenleme getiren Türk Petrol Kanunu Tasarısı aceleye gelmiş görünüyor. Evet Türkiye’nin yeni bir petrol kanuna ihtiyaç vardır.Ama böyle ciddi eksiklikleri bulunana değil.


Not:Bu yazıyı yazmayı vicdani bir sorumluluk bildiğim için kaleme aldım. 53 yıl önce yapılan yanlışın daha beterine düşmeyelim diye.