<H1 style="BACKGROUND: #333399; MARGIN: auto 0cm">T.C. DANIŞTAY – Üçüncü Daire </H1>

Esas No : 1996/5620
Karar No : 1998/545


BİLANÇO ESASINA GÖRE DEFTER TUTULMASI..

ÖZETİ: İşletme hesabı esasına göre defter tutan davacının yıllık satış tutarının 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177/1.maddesinde yazılı haddin %20’sini aşan bir oranda fazla olmaması durumunda bilanço esasına göre tutulması gerektiğinden söz edilerek re’sen tarhiyat yapılamayacağı hk.

Temyiz İsteminde Bulunan Taraflar: 1-............... Vergi Dairesi Müdürlüğü
2-...............

İstemin Özeti: Adi ortaklık halinde kasapçılık işi ile uğraşan davacının 1994 takvim yılında bilanço esasına göre defter tutması gerekirken işletme hesabı esasına göre defter tutması nedeniyle takdir komisyonu kararına dayanılarak adına re’sen salınan gelir ve geçici gelir vergileri, fon payı ile bunlara bağlı olarak kesilen kusur cezalarına karşı açılan davayı; olayda 1993 takvim yılı içinde elde ettiği hasılat tutarı 1.392.899.800.-lira olan davacını, Vergi Usul Kanununun 177/1.maddesinde belirlenen ve bankalar kurulu kararı ile tayin edilen 1.200.000.000.-liralık satış haddini aştığı, bu nedenle bilanço esasına göre defter tutması gereken davacının dönem matrahının re’sen takdir edilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı, ancak takdire dayanak oluşturacak bir tespit yada araştırma yapılmadığı anlaşıldığından, birinci sınıf tüccarlar için belirlenen hayat standardı temel gösterge tutarı esas alınarak (beyan edilen matrah düşülmek suretiyle) bulunacak matrah farkı üzerinden tarhiyat yapılması gerektiği sonucuna ulaşıldığı, öte yandan 193 sayılı Kanunun mükerrer 120.maddesinde yer alan yıllık beyanname verme süresi geçtikten sonra geçici vergi aslı aranmayacağı, be vergiye gecikme faizi ve ceza uygulanacağına ilişkin hükme göre geçici vergi tarhiyatında yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle kısmen kabul ederek kusur cezalı gelir vergisi ve fon payı tarhiyatını 65.375.000.-lira üzerinden tadil eden, geçici gelir vergisini kaldıran, tadil edilen matraha isabet eden geçici gelir vergisi üzerinden kesilen kusur cezasını onayan Kayseri Vergi Mahkemesinin 27.3.1996 gün ve E:1995/1119, K:1996/266 sayılı kararının; davacı tarafından, 1993 yılı satış tutarının, Vergi Usul Kanununun 180.maddesi uyarınca aynı kanunun 177.maddesinde öngörülen hadlerin %20 fazlasının altında kaldığı, bu nedenle kanunda öngörülen hadleri aştığından söz edilerek cezalı tarhiyat yapılmasında yasaya uyarlık bulunmadığı, davalı idare tarafından ise, takdir komisyonu kararına dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatta yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi: Pelin AKÇA

Düşüncesi: 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 180.maddesinin 1.bendi göz önünde bulundurulmaksızın, davacının aynı kanunun 177/1.maddesindeki hadleri aştığından bahisle davayı kısmen kabul eden mahkeme kararında yasal isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle yükümlü temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünmektedir.

Savcı: Turgut CANDAN

Düşüncesi: Vergi Usul Kanununun 180.maddesinin 1.bendinde, bir hesap döneminde iş hacmi 177.maddede yazılı hadleri %20 oranında aşan ikinci sınıfa dahil tüccarların bu şartın gerçekleşmesini izleyen hesap döneminden itibaren birinci sınıfa geçecekleri açıklanmış olup, anılan 177.maddede, uyuşmazlık döneminde davacının adi ortaklık halinde yürüttüğü faaliyet için birinci sınıfa dahil olma haddi 1.200.000.000.-TL olarak tespit edilmiştir.

Bu durumda; vergilendirme dönemindeki satış hasılatının 1.392.899.800.-TL olduğu anlaşılan davacının bu hasılatının 1.200.000.000.-TL nın %20 fazlasının altında kaldığı açık bulunduğundan; birinci sınıfa geçirilerek tesis edilen tarh ve ceza kesme işlemlerinde isabet yoktur.

Bu nedenle, temyiz isteminin kabulü ile aksi yolda verilen temyize konu kararın bozulmasının gerektiği düşünülmektedir.


TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177.maddesinin 1.bendinde (93/5107 sayılı Bankalar Kurulu Kararı ile artırılan); satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan veya yıllık alımlarının tutarı 1.000.000.000.-lirayı veya satışlarının tutarı 1.200.000.000.-lirayı aşan tüccarların birinci sınıfa dahil olacakları belirtilmiş olup, aynı kanunun 180/b maddesinin 1.bendinde; iş hacmi bakımından ikinci sınıfa dahil tüccarların bir hesap döneminin iş hacmi 177.maddede yazılı olan hadlerden %20’yi aşan bir oranda fazla olursa, bunların bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlayarak birinci sınıfa geçecekleri öngörülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden; 1993 takvim yılı gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen 1.392.899.800.-lira hasılat tutarının, Vergi Usul Kanununun 177/1.maddesindeki, 1994 takvim yılında tutulacak defterlerin tayininde esas alınacak tutarları öngören 93/5107 sayılı kararnamede belirtilen 1.200.000.000.-liralık satış tutarını aşması nedeniyle 1994 takvim yılında bilanço esasına göre defter tutması gerektiğinden söz edilerek re’sen cezalı tarhiyat yapıldığı anlaşılmıştır.
Vergi Usul Kanununun yukarıda açıklanan 180/b maddesinin 1.bent hükmü göz önünde bulundurulmak suretiyle, yükümlünün 1993 yılı satış tutarının, aynı kanunun 177/1.maddesinde yazılı satış tutarının %20’sini aşan bir oranda fazla olup olmadığının tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, sözü edilen maddeye göre inceleme yapılmadan eksik inceleme sonucu verilen mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı temyiz isteminin kabulü ile gerekli inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere Kayseri Vergi Mahkemesinin 27.3.1996 gün ve E:1995/1119, K:1996/266 sayılı kararının bozulmasına, vergi dairesi müdürlüğünün temyiz isteminin bu nedenle reddine 24.2.19987 gününde oybirliği ile karar verildi.

<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-comfficeffice" />