Serbest bölgelerde yabancı para birimine kayıt esasları


13/10/2005 08:21:23


BİZE GÖRE / Veysi Seviğ





Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasını öngören 5084 sayılı yasanın 8'inci maddesi ile yeniden düzenlenmiş bulunan Serbest Bölgeler Yasası'nın 6'ncı maddesi uyarınca, kullanıcıların tutmak zorunda oldukları defterler ve düzenleyecekleri belgelere ilişkin olarak Vergi Usul Yasası hükümlerine bağımlı olmaksızın düzenleme yapmaya Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.


Vergi Usul Yasası ile ilgili olarak Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 348 sıra numaralı genel tebliğ ile yapılan açıklamalar çerçevesinde "tam mükellefiyete tabi gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin (adi ortaklıklar, kollektif ve adi komandit şirketler dahil) serbest bölgede faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişilerin serbest bölge dışında ancak Türkiye sınırları içersinde faaliyette bulunan şubeleri hariç olmak üzere, serbest bölgede faaliyet gösteren gerçek veya tüzelkişilerden isteyenlerin defter kayıtlarını Türk para birimi dışında (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nca, kuru günlük olarak belirlenen) herhangi bir yabancı para birimi ile yapabilmeleri Maliye Bakanlığı'nca uygun görülmüştür.


Buna göre serbest bölgede faaliyet gösteren söz konusu mükellefler, Türk para birimiyle veya başka yabancı para birimiyle yapılan işlemlerinin, işlemin gerçekleştiği günün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuruyla ilgili para birimine çevirecekler, iktisadi işletmeye dahil kıymetlerin değerleri ile vergi matrahlarını kayıt yapılan para birimine göre tespit edecekler, ancak beyannamelerini verilmesi gereken ayın ilk gününün kuruyla Türk parasına çevirerek vereceklerdir.


Diğer yandan Kurumlar Vergisi Yasası'nın "Beyannamenin Verilme Zamanı ve Yeri" başlıklı 21'inci maddesinde "Kurumlar Vergisi Beyannamesi hesap döneminin kapandığı ayı takip eden dördüncü ayın on beşinci gücü akşamına kadar mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine verilir" hükmüne yer verilmiş olup, 28'inci maddesinde; kurumlar vergisinde hesap döneminin vergilendirme dönemi olduğu, 30'uncu maddesinde ise tasfiye haline giren kurumların vergilendirilmesinde hesap dönemi yerine tasfiye dönemi kaim olduğu, tasfiye dönemi kurumun tasfiye haline girdiği tarihten başlayacağı, bu tarihten aynı takvim yılı sonuna kadar olan dönem ile bu dönemden sonraki her takvim yılını müstakil bir tasfiye dönemi sayılacağı, tasfiyenin aynı takvim yılı içinde sona ermesi halinde tasfiye dönemi, kurumun tasfiye haline girdiği tarihten başlar ve tasfiyenin bittiği tarihe kadar devam eder, hükmüne yer verilmiştir.


Vergi Usul Yasası'nın 174'üncü maddesinde ise defterlerin hesap dönemi itibariyle tutulacağı, kayıtların her hesap dönemi sonunda kapatılacağı ve ertesi dönem başından itibaren yeniden açılacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu, ancak takvim yılı dönemi faaliyet ve muamelelerin mahiyetine uygun bulunmayanlar için bunların başvuruları üzerine Maliye Bakanlığı'nın on ikişer aylık özel hesap dönemleri belirleyeceği hükmü yer almaktadır.


Bu durumda Kurumlar Vergisi Yasası ile beyannamenin verilme zamanı hüküm altına alınırken, anılan yasanın gerek 28 ve gerekse 30'uncu maddesi ile Vergi Usul Yasası'nın "özel hesap dönemi"ni düzenleyen 174'üncü maddesi hükümleri çerçevesinde hesap döneminin kapandığı ayın farklılık arz edeceği durumlar da dikkate alınarak madde metninde beyanname verme zamanı ay adı verilerek belirlenmemiştir. Aynı durum geçici vergi beyannameleri için de söz konusudur.


Tam mükellefiyete tabi gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin serbest bölgelerde faaliyette bulunan şubeleri ile serbest bölgelerde faaliyet gösteren gerçek veya tüzel kişilerden isteyenlerin defter kayıtlarını Türk para birimi dışında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından kuru belirlenen yabancı para birimlerine göre yapabilmelerine olanak sağlayan 348 sıra numaralı Vergi Usul Yasası Genel Tebliğ 12.05.2005 tarihinde 25813 sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Bu tarihten itibaren yukarıda açıklanan ve serbest bölgede faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar kayıtları yabancı para birimine göre tutabilecekledir.


Bu bağlamda 01.01.2005-11.05.2005 tarihleri arasındaki işlemlerin YTL cinsinden defterlere kayıt edilmiş olması nedeniyle, Defter-i Kebir'deki hesap bakiyelerinin 12.05.2005 tarihindeki, 12.05.2005 tarihinden sonra da işlemlerin işlemin gerçekleştiği günün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuruyla ilgili para birimine çevrilerek kayıtların yapılması gerekmektedir.


Diğer yandan; beyannamelerin verilmesi gereken ayın ilk gününün kuruyla Türk parasına çevrilerek düzenlenmesi gerekmektedir.


(Konuya ilişkin daha fazla bilgi için; Vergi Dünyası Ekim/2005 sayfa 196-197)


Not: Maliye Bakanlığı tarafından 2005 yılı üçüncü geçici vergi dönemi için uygulanacak yeniden değerleme oranı yüzde 6.60 (yüzde altı virgül altmış) olarak tespit edilmiştir. (Gelir Vergisi Sirküleri/37)