<?:namespace prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-comfficeffice" />
<H1 style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt">DANIŞTAY ÜÇÜNCÜ DAİRE</H1>

Tarih : 26.05.1999
Esas No : 1998/2761
Karar No : 1999/2128

<H2 style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt 35.4pt; TEXT-INDENT: 35.4pt">VUK.Md.10, AATUHK.Md.35</H2>

TEMSİL YETKİSİ OLMAYAN YÖNETİM KURULU ÜYESİNİN SORUMLULUĞU


<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Yönetim Kurulu üyelerinin kanuni temsilci sıfatını üyelikle değil, temsil yetkisi ile kazandıkları, bu nedenle yönetim kurulu üyelerine şirketi temsile yönelik herhangi bir yetki verilmemesi halinde, söz konusu üyelerin şirketin vadesinde ödenmeyen vergi ve ceza borçlarından sorumlu tutulmayacağı.[/B]

<B style="mso-bidi-font-weight: normal">İstemin Özeti[/B] : Yükümlü şirketin vadesinde ödenmeyen gelir (stopaj) vergileri ile gecikme zammından oluşan borçlarının tahsili amacıyla yönetim kurulu üyesi olan davacı adına düzenlene 1997/74 takip No.lu ödeme emrine karşı açılan davayı; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un mükerrer 35.maddesinde, tüzel kişilerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen amme alacaklarının kanuni temsilcilerinin şahsi mal varlıklarından tahsil edileceği hükmünün yer aldığı, Vergi Usul Kanunu’nun 10.maddesinde de ben’un mükerrer 35.maddesinde, tüzel kişilerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen amme alacaklarının kanuni temsilcilerinin şahsi mal varlıklarından tahsil edileceği hükmünün yer aldığı, Vergi Usul Kanunu’nun 10.maddesinde de benzer düzenlemenin bulunduğu, Türk Ticaret Kanunu’nun 317.maddesinde, anonim şirketlerin, idare meclisi tarafından idare ve temsil olunacağı hükmüne yer verildikten sonra 319.madde de esas mukavelede idare ve temsil işlerin idare meclisi azaları arasında taksim edilebileceği gibi azalardan birine şirketi temsil selahatinin verilebileceği, aynı Yasa’nın, 321.maddesinde ise, temsile yetkili olanların şirketin maksat ve mevzuuna dahil her türlü işleri ve hukuki muameleleri şirket adına yapmak hakkına sahip olduğu hükmüne yer verildiği, bu düzenlemelerin sonucu olarak 336.maddesinin son fıkrasıyla temsil yetkisinin idare meclisi azalarından birisine bırakılması halinde mesuliyetin ilgili azaya ait olacağı, o muameleden dolayı müteselsil mesuliyetin cari olmayacağına ilişkin düzenlemenin getirildiği, dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin 1994-1996 yıllarına ait vergi ve ceza borçlarının tahsili amacıyla şirket adına ödeme emri tanzim edildiğinin, şirketin taşınır ve taşınmaz mallarının bulunmaması nedeniyle yönetim kurulu üyesi olan davacı adına ödeme emri düzenlendiğinin anlaşıldığı, mahkemece verilen ara kararı üzerinde (...) Ticaret Sicil Memurluğunun gönderdiği yazıdan, davacının 20.05.1993 tarihinde şirket yönetim kurulu üyeliğine getirildiğinin, yönetim kurulu başkanlığına getirilen (...)’in ise münferit imzası ile şirketi temsile yetkili kılındığının görüldüğü, yönetim kurulu üyelerinin kanuni temsilci sıfatını üyelikle değil temsil yetkisiyle kazandıkları, bu durumda, yönetim kurulu başkanı (....)’e münferit imzası ile şirketi temsil yetkisi verildiği, yönetim kurulu üyesi olan davacıya ise şirketi temsile yönelik herhangi bir yetki verilmediği anlaşıldığından, davacının kanuni temsilci olarak şirketin vadesinde ödenmeyen vergi ve ceza borçlarından sorumlu tutulmasında yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle kabul ederek dava konusu ödeme emrini iptal eden (....) Vergi Mahkemesi kararının; yükümlü bulunmadığından yönetim kurulu üyesi olan davacı adına düzenlene ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemidir.

<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Karar :[/B] Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanan Vergi Mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup temyiz istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına oybirliği ile karar verildi.