<TABLE><T>
<T>
<TR>
<TD rowSpan=4></TD>
<TD align=middle colSpan=3></TD></TR>
<TR>
<TD colSpan=3 ="b">T.C.
DANIŞTAY
Vergi Dava Daireleri
Genel Kurulu </TD></TR>
<TR>
<TD ="nb">Esas No</TD>
<TD>: 2004/00024 </TD></TR>
<TR>
<TD ="nb">Karar No</TD>
<TD>: 2004/00048 </TD></TR></T></T></TABLE>



<TABLE><T>
<T>
<TR>
<TD width="40%" rowSpan=2></TD>
<TD colSpan=2 ="tr">


</TD></TR>
<TR>
<TD ="y1">ÖZET:</TD>
<TD ="tj">Defterlerdeki bilgiler ve incelemeye ibraz edilen faturalardan saptanan ortalama hasılatın, ibraz edilmeyen faturalara teşmili suretiyle hesaplanan matrah farkında yasaya aykırılık bulunmadığı hakkında.</TD></TR></T></T></TABLE>


Temyiz Eden: Seyhan Vergi Dairesi Müdürlüğü - ADANA
Karşı Taraf:
İstemin Özeti: Oto lastik ve akü ticareti yapan ve 31.12.1995 tarihinde işini terk eden davacı adına, incelemeye ibraz etmediği belgelerin düzenlendiği ve elde edilen hasılatın beyan edilmediğinden bahisle, resen gelir vergisi salınmış ve kaçakçılık cezası kesilmiştir.
Adana 1. Vergi Mahkemesi 19.10.1999 gün ve E: 1998/975, K: 1999/911 sayılı kararıyla; incelemeye ibraz edilmeyen fatura muhteviyatı emtia ile kullanıldığı saptanan fatura muhteviyatı emtianın aynı miktar ve kalitede olduğu ve aynı fiyatla satılmış olabileceği düşünülemeyeceğinden, saptanan ortalama satış karının ibraz edilmeyen tüm faturalara teşmili suretiyle matrah farkı belirlenmesinin yerinde görülmediği; ancak, uyuşmazlık döneminde 12377, 12409 ve 12415 numaralı faturalarla yapılan toplam 3.416.000.000.-lira satışın defter kayıtlarına geçirilmediği ve ibraz edilen altı fatura 1994 takvim yılında düzenlendiği halde, bu faturalara ait hasılatın 1995 takvim yılı hasılatına dahil edildiği inceleme raporu ile saptandığından, anılan faturalarla fazladan hasılat yazılan 2.676.435.162,-liranın, kayıtlara geçirilmeyen hasılat tutarı olan 3.416.000.000.-liradan indirilmesi sonucu kalan 739.564.838.-lira matrah farkı üzerinden salınan gelir vergisinin hukuka uygun görüldüğü, matrah farkının tespit yöntemi dikkate alındığında, salınan vergiye kusur cezası uygulanması gerektiği gerekçesiyle matrah farkını azaltmış, kaçakçılık cezasını kusura çevirmiştir.
Tarafların temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi 18.06.2003 günlü ve E: 2000/834, K: 2003/3594 sayılı kararıyla; oto lastik ve akü ticareti yapan ve 31.12.1995 tarihinde faaliyetini terk ederek kullanmadığı 12461-12550 numaralı faturaları iptal ettiren davacının, iptal ettirmediği ve incelemeye de ibraz etmediği 12301-12460 numaralar arasında bulunan tüm faturaları düzenlediği ve elde ettiği hasılatı beyan etmediği görüşüyle, 1995 takvim yılında kullanıldığı saptanan faturalar esas alınmak ve belirlenen kar marjı uygulanmak suretiyle saptanan matrah farkı üzerinden vergilendirildiği, davacının incelemeye ibraz etmediği 12301-12350 numaralı fatura cildinde yer alan faturaların kullanıldığını gösteren somut bir tespit bulunmadığından, vergi mahkemesince, belirtilen faturalarla ilgili matrah farkına isabet eden cezalı vergi ve fon payının kaldırılmasının yerinde görüldüğü, diğer taraftan, 12350-12460 numaralı faturalar arasında yer alan 12377 numaralı faturanın 10.11.1995 tarihinde, 12409 ve 12415 numaralı faturaların 24.11.1995 tarihinde, 12451 ve 12460 numaralı faturaların 31.12.1995 tarihinde düzenlendiği ve bunlardan son ikisine ait hasılatın dönem hasılatına dahil edildiği saptandığından, belirtilen faturaların yer aldığı fatura ciltlerine dahil tüm faturaların düzenlendiğinin kabulü zorunlu olduğundan, vergi mahkemesince, bu faturalardan dönem hasılatına dahil edilmeyenlerle ilgili olarak hesaplanan matrah farkı üzerinden salınan cezalı vergi ve fon payının kaldırılması yolunda verilen kararda isabet görülmediği, gerekçesiyle vergi dairesi müdürlüğü temyiz istemini kısmen kabul ederek 12350-12460 numaralı faturalarla ilgili matraha isabet eden vergilendirmeye ilişkin hüküm fıkrasını bozmuş, diğer hüküm fıkralarına yönelik temyiz istemlerini reddetmiştir.
Adana 1. Vergi Mahkemesi 09.12.2003 günlü ve E: 2003/854, K: 2003/1509 sayılı kararıyla ilk kararında ısrar etmiştir.
Israr kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş, vergi inceleme raporuna dayalı tarhiyatta yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti: Savunmada bulunulmamıştır.
Danıştay Tetkik Hakimi Gülsen BİŞKİN'in Düşüncesi: Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Nurten KARAÇAY'ın Düşüncesi: Danıştay Üçüncü Dairesinin 18.06.2003 gün ve E: 2000/834, K: 2003/3594 sayılı bozma kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA


Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Oto lastik ve akü ticareti yapan ve 31.12.1995 tarihinde işini terk eden davacının incelemeye ibraz etmediği faturaları kullandığından bahisle resen yapılan kaçakçılık cezalı gelir vergisi tarhiyatını, matrahı azaltıp kaçakçılık cezasını kusur cezasına çevirmek suretiyle değiştiren vergi mahkemesi ısrar kararı, vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde, ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu kurala bağlanmış, aynı Kanunun, fatura nizamına ilişkin 231 inci maddesinin 1 inci fıkrasında da, faturaların sıra numarası dahilinde teselsül ettirileceği belirtilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının defterlerindeki bilgilerle, kullanıldığı saptanan faturalara ait hasılattan hareketle, ibraz edilmeyen faturalarla elde edildiği kabul edilen ortalama hasılat miktarlarının hesaplanması suretiyle, matrah farkı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından incelemeye ibraz edilmeyen A-12350 ile A-12460 numaralı faturalar arasında yer alan bazı faturaların kullanıldığı saptandığından ve cilt halinde bastırılan faturaların takip ettikleri sıraya göre düzenlenmiş olması gerektiğinden, bu numaralar arasında yer alan diğer faturaların da kullanıldığının kabulü zorunludur. Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesine göre, normal ve mutad olan bu durumun aksini kanıtlama yükü kendisine düşen davacının, bu faturaların kullanılmadığını hukuken geçerli belgelerle kanıtlayamamış olması karşısında, defterlerindeki ve kullanıldığı saptanan faturalardaki hasılat tutarı esas alınarak hesaplanan, ibraz edilmeyen her bir fatura ile elde edilebilecek ortalama satış hasılatına göre bulunan matrah farkı üzerinden tarhiyat yapılması hukuka uygun olduğundan, tarhiyatın A-12350 ile A-12460 numaralı faturalar arasındaki ibraz edilmeyen faturalara ilişkin kısmının kaldırılması yolundaki vergi mahkemesi ısrar kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Adana 1. Vergi Mahkemesinin 09.12.2003 günlü ve E: 2003/854, K: 2003/1509 sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 07.05.2004 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY


Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.Edited by: Mustafa Gülşen