<CENTER>MALİYE BAKANLIĞI MUKTEZASI

Gelir İdaresi Başkanlığı
</CENTER>


Tarih : 30.11.2006
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01/GVK-40/2-13155
Konusu : Sigorta müfettişlerince re’sen belirlenerek taahhuk ettirilen primlerin ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı Hk.
Muktezanın Özeti:
İlgide kayıtlı dilekçenizde, Sosyal Güvenlik Mevzuatı uyarınca sigorta müfettişlerince, sigorta müfettişi raporuna dayanılarak re’sen hesaplanan sigorta primleri hesabına esas kazanç tutarı nedeniyle tahakkuk eden sigorta primlerinin ticari kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınamayacağını sorduğunuz anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazançtan indirilecek giderleri düzenleyen 40’ıncı maddesinin 2’nci bendinde; “ Safi kazancın tespit edilmesi için aşağıdaki giderlerin indirilmesi kabul edilir:....
2- Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın istirdat edilmemek üzere Türkiye'de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartiyle) 27'nci maddede yazılı giyim giderleri;” hükmü yer almaktadır.
Konu ile ilgili olarak 173 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “SSK. primlerinin Gelir ve Kurumlar Vergisi Yönünden Gider Yazılması” başlıklı (C)bölümünde; “8.12.1993 gün ve 21782 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 3917 sayılı Kanunla 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun bazı hükümleri değiştirilmiştir.
506 sayılı Kanunun 3917 sayılı Kanunla değişik 80’inci maddesinin birinci fıkrasında; ”İşveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur.” denilmiş, aynı maddenin üçüncü fıkrasında da “Kuruma ödenmeyen prim tutarları Gelir ve Kurumlar Vergisi uygulamasında gider yazılmaz.” hükmü yer almıştır.
Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 40’ıncı maddesinin 2 numaralı bendinde, ticari kazancın tespitinde işverenlerce hizmet erbabı için ödenen SSK. primlerini gider olarak indirileceği hükme bağlanmıştır.
Bu hükümlere göre, SSK. priminin gider olarak dikkate alınabilmesi için, bu primlerin Sosyal Sigortalar Kurumuna fiilen ödenmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle, sigorta primleri, dönemine ve ait olduğu yıla bakılmaksızın fiilen ödendiği tarihte gider yazılacaktır.
Ancak, 506 sayılı Kanunun 80’inci maddesi gereğince “bir aya ait sigorta primleri ertesi ayın sonuna kadar ödenebileceğinden, Aralık ayına ait olan sigorta primlerinin ertesi yılın Ocak ayı içinde ödenmesi durumunda bu primler Aralık ayının gideri olarak dikkate alınabilecektir.” şeklinde açıklamalar yer almıştır.
Gelir Vergisi Kanunun “Gider Kabul Edilmeyen Ödemeler” başlıklı 41’inci maddesinde ise; Aşağıda yazılı ödemelerin gider olarak indirilmesi kabul olunmaz.
..........
5- Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatlar, (Akitlerde ceza şartı olarak derpiş edilen tazminatlar cezai mahiyette tazminat sayılmaz.)” hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, Sosyal Sigorta Mevzuatı uyarınca emsaline, yapılan işin nitelik, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütülmesi için gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunmanız nedeniyle tahakkuk ettirilen ve kesinleşen sigorta primleri fiilen kuruma ödendiği tarihte gider olarak dikkate alınabilecktir. Ancak, tahakkuk ettirilen sigorta primleri nedeniyle ceza ve faiz ödenmesi halinde bu ceza ve faizlerin ticari kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir