<TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width=630>
<T>
<TR>
<TD colSpan=2 height=20>





30 Ağustos 2005</TD></TR>
<TR>
<TD vAlign=top width=630>
<TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width=80 align=right>
<T>
<TR>
<TD align=right> </TD></TR>
<TR>
<TD align=middle> e-posta </TD></TR></T></TABLE>IMF istedi diye vergi iadesi kalkacak mı?
IMF şimdi de işçi, memur ve emeklilerin aldığı, üç kuruş vergi iadesine, gözünü dikmiş durumda... Yıllardır işçi, memur ve emekliler, alış-verişleri sırasında, fiş ve fatura topluyorlar daha sonra da sembolik bir ‘vergi iadesi’ alıyorlar.
Türkiye’de el atılıp kısıtlanacak çok sayıda harcama varken, IMF gözünü ‘vergi iadesi’ harcamalarına dikmiş. 2006 yılından itibaren, işçi, memur ve emeklilere yapılan vergi iadesi uygulamasına son verilmesini istiyormuş.

Vergi iadesi bir yandan milyonlarca işçi, memur ve emekliye ek gelir sağlıyor, diğer yandan da belge düzenlenmesine olanak sağlayarak, kayıtdışılığı belli ölçüde önlüyor... Aslında, yapılması gereken, vergi iadesini kaldırmak değil aksine, vergi iadesinden yararlanabilecek harcamaların kapsamını genişletmek suretiyle, belge düzenini oturtmak olmalı...

IMF NE DİYOR?

Yıllardır, IMF ile yatıp IMF ile kalkıyoruz. Türkiye ekonomisi ile ilgili, neredeyse her konuya müdahale ediyorlar. Bazen, tahminlerde de bulunuyorlar. Tutmadığında, bunun mahcubiyetini de yaşamıyorlar. Örneğin, ‘Vergi Barışı’ yasası çıkmadan önce ‘olsa olsa 750 trilyon lira toplarsınız’ diye tahminde bulundular. Sonuçta 4 katrilyon 275 trilyon TL toplandı. IMF tahmininde yüzde 470 yanıldı. Hiç kimse ‘Bu ne biçim tahmin’ demediği gibi, adamlar da ‘Tahminimizde yüzde 470 yanıldık. Özür dileriz’ diyemediler.

Şimdi, gündemde, vergi oranlarının indirilmesi var. Bu konuda da IMF’nin gözünün içine bakılıyor. Örneğin;

- Başbakan, ‘Turizmde KDV oranı yüzde 18’den 8’e indirilecek’ diye söz verdi. Ancak IMF buna karşı. Bakalım kimin dediği olacak? Turizm, Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri. Yabancılarla rekabet etmek için, KDV oranını onlar gibi düşük tutmalıyız. Ancak, IMF Türkiye turizmine, diğer ülkelerle olan KDV eşitsizliğine ne ölçüde önem veriyor, belli değil.

- Spor kulüplerinin faaliyetleriyle ilgili KDV’nin yüzde 18’den yüzde 8’e indirilmesine, Başbakan ve Maliye sıcak baktı. Ancak, ‘IMF karşı’ diye gündemden çıkarıldı.

- SSK ve Bağ-Kur’da, birikmiş 30 milyar YTL (30 katrilyon TL)’lik prim ve faiz alacağının, yeniden yapılandırılarak tahsili düşünülüyor. Çok kişi bundan dolayı perişan vaziyette olmasına rağmen, bu konuda da yine ‘IMF ne der?’ endişesi var.

- Kurumlar vergisi ve gelir vergisi başta olmak üzere, vergi oranlarında indirim yapılması, düşünülüyor. Ancak ‘IMF buna olumsuz bakabilir’ düşüncesiyle somut adım atılamıyor.

Ekonomiyi ilgilendiren, bazı önemli konular, teşvikler, kayıtdışının önlenmesinde prim ve vergi indirimi daha birçok konuda, IMF engeli ortaya çıkıyor. Bakalım bu ne zamana kadar böyle olacak...

IMF VE AYRAN

Yazımızı, bir IMF fıkrası ile noktalayalım.

İki arkadaş bir köşede oturmuş konuşuyorlarmış, biri diğerine;

- IMF hakkında ne düşünüyorsun?

- Bir fıkra ile anlatsam olur mu?

- Olur.

- Birgün iki kurbağa ayran bakracına düşmüş. Çırpınmaya başlamışlar. Bir tanesi belli süre çırpındıktan sonra, kurtuluş olamayacağını anlayıp, kendini salıvermiş. Boğulup gitmiş. Diğeri ise çırpınmaya devam etmiş. Çırpındıkça, ayranın yağı üstte birikmeye başlamış. Kurbağa, üzerine oturabileceği kadar yağ birikince, çıkıp yağın üzerine oturmuş.

- Kurtulmuş mu?

- Hayır, aksine o zaman yanmış... Ayran sahibi kurbağayı diğer bakraca atmış. Kurbağa çırpındıkça ayranın üzerinde yağ tabakası oluşuyormuş. Kurbağa tam kurtulduğunu zannederken, ayran sahibi, biriken yağları toplayıp, kurbağayı diğer bakraca atıyormuş. Bu böylece sürüp gitmiş...

- Eeee?

- Ee si şu. Biz çırpındıkça, IMF, ‘Sizi kurtarıyorum’ diye bizi alıyor diğer bakraca atıyor ve biriken yağları topluyor. Hepsi bu kadar!.. </TD></TR></T></TABLE>