Toplam 7 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 7 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: mukteza ya itiraz

  1. #1
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    01.Şubat.2010
    Mesajlar
    21
    YAZMIŞ OLDUĞUM BİR MÜKTEZAYA GÖRE (RESEN TERK'LE İLGİLİ) OLUMSUZ CEVAP GELDİ.OYSA BAŞKA BİR İLDE AYNI KONUDA OLUMLU CEVAP GELMİŞ.BURADA MUKTEZA'YI İTİRAZ ŞANSIMIZ VARMI?YADA AYNI KONUDA YENİ BİR MUKTEZA NEREYE YAZABİLİRİM?
    TEŞEKKÜRLER

  2. #2
    Moderatör
    Üyelik tarihi
    23.Şubat.2008
    Nereden
    Antalya
    Mesajlar
    6,873
    Biraz önce Maliye Bakanlığı ile telefonda görüştüm, her iki muktezayıda dilekçe ekinde Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilmesi gerekiyormuş, son cevap GİB'den gelecek.

  3. #3
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    01.Şubat.2010
    Mesajlar
    21
    Alıntı Aydın ÖZMEN Nickli Üyeden Alıntı
    Biraz önce Maliye Bakanlığı ile telefonda görüştüm, her iki muktezayıda dilekçe ekinde Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilmesi gerekiyormuş, son cevap GİB'den gelecek.




    üsdat çok teşekkür ederim.özelge için GİB usul grup müd.lüğüne başvuru yapmıştım.yine aynı birime'me başvuru yapmam gerekiyor.yoksa başka gib.in birimine başvuru yapmam lazım.teşekkürler tekrar.Birde bunda herhangi bir sürem varmı.özelge geldikten sonra.

  4. #4
    Moderatör
    Üyelik tarihi
    23.Şubat.2008
    Nereden
    Antalya
    Mesajlar
    6,873
    Gelirler Genel Müdürlüğü ANKARA adresine yazman yeterli, mümkünse kargo iler gönder, 1 gün de teslim ediliyor, dilekçede konuyu net bir şekilde anlat ve 2 zıt muktezayıda ekle, süre yok, ama en kısa zamanda ver ki bizde öğrenip yayınlayalım, muktezanın konusu neydi kısaca? yapı denetim faturalarının müteaahhidin giderine işlenmesi ilemi ilgili?

  5. #5
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    01.Şubat.2010
    Mesajlar
    21
    sayın Aydın , tasfiyeye girmiş fakat sonuçlandırmamış gayrifaal şirketin kapanışı ile ilgili mukteza örneği idi benim konum.





    T.C.
    BURSA VALİLİĞİ
    Defterdarlık Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğü


    TARİH : 09.05.2005<?: prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-comfficeffice" />

    SAYI : B.07.4.DEF.0.16.11.KVK:190-05-13
    KONU : Mükellefiyet terkini hk


    <B style="mso-bidi-font-weight: normal">…………. VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜNE[/B]

    <B style="mso-bidi-font-weight: normal">İlgi : [/B]a) 19.03.2005 tarih ve KVK:190-05-13/1844 sayılı yazımız.
    b) 22.03.2005 tarih ve B.07.4.DEF.4.16.00.33/5758 sayılı,
    c) 25.03.2005 tarih ve B.07.4.DEF.4.16.00.33/5758 sayılı yazılarınız.

    İlgide kayıtlı yazınızın incelenmesinden, Müdürlüğünüzün …… vergi numarasında kayıtlı …… A.Ş’nin tasfiyesi henüz sonuçlanmadığından bahisle, 2004/13 sayılı Uygulama İç Genelgesi uyarınca re’sen terk işleminin yapılıp yapılamayacağı hususunda tereddüte düşüldüğü anlaşılmıştır.
    5228 sayılı Kanunun 6’ncı maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 160’ıncı maddesinin 3’üncü fıkrası değiştirilmiş ve maddenin sonuna yeni fıkralar eklenmiştir. Mükellefiyetin terkini ile ilgili olarak yapılan söz konusu değişiklikleri açıklamak üzere 2004/13 Seri Nolu Uygulama İç Genelgesi yayımlanmış bulunmaktadır.
    213 sayılı Vergi Usul Kanununun 162’nci maddesine göre tasfiye ve iflas hallerinde, mükellefiyetin vergi ile ilgili muamelelerin tamamen sona erdirilmesine kadar devam etmesi ve bu hallerde tasfiye memurları veya iflas dairesi tarafından, tasfiye veya iflas kararlarını ve tasfiyenin veya iflasın kapandığını vergi dairesine ayrı ayrı bildirilmesi zorunludur.
    Ticaret şirketleri açısından mükellefiyetin sona erdirilmesi de tasfiye ve iflas hallerine inhisar ettirilmiştir. Türk Ticaret Kanununda öngörülen işlemler yerine getirilmeden ve tasfiye veya iflasın sona erdiği tescil ve ilan edilmeden tasfiyenin sona erdiğinin kabul edilmesi ve şirketin tüzel kişiliğinin ortadan kaldırılması mümkün değildir.
    Tüzel kişi mükelleflerin mükellefiyet kayıtlarının sona erdirilmesinde genel kural bu olmakla birlikte, faaliyetini uzun süreden beri bırakmış, ortakları dağılmış, ortaklığın feshine ve tasfiyesine tevessül edilmemiş, sorumlu ve muhatap tutulacak kanuni temsilci veya tasfiye memuru da bulunmayan, işlerini tamamen terk ettiği belirlenen ve vergiye tabi bir faaliyeti de tespit edilmeyen mükelleflerin, işi bırakma keyfiyetini vergi dairesine bildirmemiş olmaları nedeniyle, beyanname vermedikleri dönemlere ilişkin matrahlarının res’en takdire gidilmesi, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemlerin gerçek mahiyetinin esas alındığını belirleyen Vergi Usul Kanununun 8’inci maddesindeki ilke ile bağdaşmamaktadır.
    Bu durumda, yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda işini terk ettiği tespit edilen, bilinen adreslerinde bulunamayan ve başka bir adreste de faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilemeyen tüzel kişi mükelleflerde; ulaşılan şirket ortağı ve/veya kanuni temsilcisi nezdinde yapılan ve/veya yapılacak yoklamalarda tüzel kişiliğin faaliyette bulunmadığının tespit edilmesi halinde tüzel kişiliğin mükellefiyeti bu İç Genelge kapsamında terkin edilecektir. <B style="mso-bidi-font-weight: normal">[/B]
    Ayrıca, aynı genelgede işi bırakma bildiriminde bulunmayan bir mükellefin işi bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen adreslerinde bulunamaması ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilememesi halinde, mükellefler matrahlı yada matrahsız beyanname verseler dahi mükellefiyet kayıtlarının terkin edileceği, belirtilmiştir.
    İlgide kayıtlı yazınızda; unvanı geçen şirketin 20.09.1991 tarihinde tasfiyeye girdiği, 2005/Ocak dönemi dahil tüm beyannamelerin <B style="mso-bidi-font-weight: normal">tasfiye memuru ………[/B] tarafından verildiği, 2004 yılı kurumlar vergisi beyannamesi ve ekleri bilanço ve gelir tablosunun tetkikinden, şirketin ticari faaliyette bulunmadığı dolayısıyla herhangi bir kazanç elde etmesi söz konusu olmadığından vergide tahakkuk etmediği, tasfiye edilecek menkul, gayrimenkul mal varlığının da bulunmadığı, ayrıca şirket müdürü ……….. nezdinde düzenlenen 08.03.2005 tarih ve 2005/… sayılı yoklama fişiyle, şirketin gayri faal olduğu tasfiye işlemlerinin devam ettiğinin tespit edildiği ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odasının 15.03.2005 tarih ve …… sayılı yazısından da şirketin tasfiyeye girdiği, tasfiye memurluğuna …….’un getirildiği, ve tasfiye halinin halen devam ettiği bildirilmiştir.
    Buna göre; “……A.Ş.” unvanına haiz şirketin, 20.09.1991 tarihinde tasfiyeye girmiş olsa dahi kazanç getirecek bir faaliyeti olmadığı ve tasfiye edilecek herhangi bir değeri de bulunmadığı anlaşıldığından 2004/13 sayılı Uygulama İç Genelgesinde yapılan açıklamalar uyarınca mükellefiyetinin re’sen terkin edilmesi gerekmektedir.
    Bilgi edinilmesini ve anılan şirket hakkında yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca gerekli işlemin yapılarak sonucundan (Defterdarlığımıza verdiği 17.3.2005 tarihli dilekçesine atıfta bulunmak suretiyle) mükellefe ve Defterdarlığımıza bilgi verilmesini rica ederim.

  6. #6
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    01.Şubat.2010
    Mesajlar
    21
    Şimdi burada her ne kadar özelge kurumlara göre değişsede sonuç olarak kanunlarımıza uygun olmak zorunda değilmi?burada bir kurum resen kapatırken bir kurum kapatamazlık yapabilirmi?Sonuç özelgede olsa ucu kanunlarımızın öngördüğü şekilde sonuçlanmak zorunda değilmi.uygulama farklı olabilir ama sonuç.bence aynı olması gerekir.eşitlik ilkesi.görüşler farklı olsa dahi sonuç bir çatıda birleşmesi gerekiyor kanaatindeyim.

  7. #7
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    19.Ekim.2010
    Mesajlar
    4


    SELAMLAR AYNI KONU BENİMDE BAŞIMDA VAR SONUÇ ALDI ISEN CVP YAZARMISIN TEŞEKKÜRLER



Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •