Sayfa 1 Toplam 2 Sayfadan 12 SonuncuSonuncu
Toplam 20 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 10 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: BANKA ARACILIĞIYLA ÖDEMENİN FAYDASI (YENİ KARAR)

  1. #1
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    08.Şubat.2005
    Nereden
    Ankara
    Mesajlar
    750
    T.C.
    ANKARA
    4. VERGİ MAHKEMESİ
    ESAS NO: 2009/277
    KARAR NO: 2009/2068
    <?: prefix = o ns = "urn:schemas-microsoft-comfficeffice" />
    DAVACI ........................: .................................................. ......... TİCARET LTD.ŞTİ.
    ................ Çankaya – Ankara
    DAVALI.........................: ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI – Ankara
    (Çankaya V.D.)
    DAVANIN ÖZETİ.........: Davacı şirket tarafından 2006 takvim yılı defter ve belgelerinde yer alan bir kısım faturanın sahte belge olduğu ve gerçek bir mal ya da hizmet alımına dayanmadığından bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, bu faturalardaki katma değer vergilerinin reddi suretiyle 06.01.2009 gün ve ... 007 sayılı vergi ceza ihbarnamesi ile 2006/12 dönemi için re’sen salınan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin, sahte fatura kullanımının söz konusu olmadığı, malların gerçekten alındığı ve faaliyetleri gereği kullanıldığı, alt firmanın tüm satış faturalarının sahte kabul edilmesi nedeniyle kendilerine kesilen faturaların da sahte olduğu sonucuna varılmış olduğu, oysa alt firmanın fatura düzenlediği kurumlar arasında İller Bankası Genel Müdürlüğü’nün de bulunduğu, fatura tutarlarının bir kısmının nakit, bir kısmının banka havalesi, bir kısmının ise çek kullanılması suretiyle ödendiği iddia edilerek kaldırılması istenilmektedir.

    SAVUNMANIN ÖZETİ.: Davacının sahte belgeleri defter kayıtlarına intikal ettirmek suretiyle indirim konusu yaptığı hususunun davacı ve sahte belgeyi düzenleyen şirket nezdinde yapılan incelemeler sonucunda saptandığı, yapılan cezalı tarhiyatın yasal ve yerinde olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Hüküm veren Ankara 4. Vergi Mahkemesince dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
    Uyuşmazlık, davacı şirketin, 2006 takvim yılı defter ve belgelerinin Katma Değer Vergisi yönünden sınırlı incelenmesi neticesinde anılan defter ve belgelerde yer alan bir kısım faturanın sahte belge olduğu, gerçek bir mal ya da hizmet alımına dayanmadığından bahisle düzenlenen 02.12.2008 gün ve VDENR-2008-............ sayılı vergi inceleme raporuyla resen takdir edilen matraha dayanılarak 2006/12 dönemi için tarh edilen katma değer vergisinin ve kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması isteminden doğmaktadır.

    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinin 1/a bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri belirtilmiştir. Aynı yasanın 34. maddesinin 1. bendinde, yurt içinde sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hükme bağlanmıştır.

    213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/b maddesinde, vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 30/4. maddesinde ise, defter kayıtları ve bunlara ilişkin vesikaların vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmamasının re’sen vergi tarhı sebebi olacağı düzenlemesi yer almakta,359/b-1 maddesinde de, sahte belge; “Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgelerdir.” şeklinde tanımlanmaktadır.

    Aynı kanunun 134. Maddesinde; vergi incelemesinde maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu, 341. Maddesinde; vergi ziyaının, mükellefin ve sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesi olduğu, 344. Maddesinde; mükellef veya sorumlu tarafından 341. Maddede yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verilmesinin vergi ziyaı suçu olduğu vergi ziyaı suçu işleyenlere verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesileceği hüküm altına alınmıştır.

    Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, mükelleflerin indirim ve iade haklarından yararlanabilmelerinin ön şartı, vergiye tabi işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtması, başka bir deyişle mükellef tarafından satın alındığı bildirilen malların faturasını düzenleyen mükelleften katma değer vergisi ödenerek teslim alınmasıdır. Gerçekleşmemiş teslim ve hizmetler dolayısıyla bir katma değer vergisi ödenmesinden söz edilemeyeceğinden, mal ve hizmet alışı ile ilgili vergi indirimine dayanak teşkil eden faturaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususlarının saptanması gerekir. Düzenlenen bir faturanın gerçeği yansıtıp yansıtmadığının saptanması ise bu faturaların düzenlenmesine tekaddüm eden hizmet alım-satım kademelerinde bütün işlemlerin kanuni defter, kayıt, fatura ve diğer belgelerinin incelenmesine bağlıdır. Faturaların gerçeği yansıtması için salt biçimsel kurallara uygun olarak düzenlenmesi yeterli olmayıp içerik bakımından da bu gerçeği yansıtması gerekmektedir. Bir faturanın içerik bakımından gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ise, alım-satım kademelerindeki bütün işlemlerin araştırılması sonucu ortaya çıkabilir.

    Dava dosyasının incelenmesinden; davacının 2006 yılı kayıtlarının incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporunda, ödevliye fatura düzenleyen .......................... ................................ San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen Vergi Tekniği Raporunda söz konusu şirket tarafından sahte belge ticareti yapıldığı, gerçek bir mal teslimi ve hizmet ifasını yansıtmayan, komisyon karşılığı belge düzenlenildiği yönünde tespitler yapıldığından, davacı şirketin adı geçen şirketten almış olduğu faturalar sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge niteliğinde olduğu kabul edilerek bu faturalarda yer alan katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle re’sen salınan vergi ziyaı cezalı 2006/12 dönemi katma değer vergisinin dava konusu edildiği anlaşılmaktadır.

    Uyuşmazlığa konu dönemde davacı şirkete fatura düzenleyen, Başkent Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün ................ vergi sicil numaralı mükellefi ............................ .............................. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen 15.04.2008 tarih ve VDENR-2008-................ sayılı vergi tekniği raporunda özetle; ................ ve ................ isimli şahıslar tarafından 13.02.2006 tarihinde kurulan şirketin faaliyet konusunun kırtasiye, kopyalama, fotokopi çekimi yapmak olduğu, 2006 yılı kurumlar vergisi beyannamesinin, muhtasar beyannamelerinin ve KDV beyannamelerinin ödenmesi gereken vergi tutarları da gösterilerek verildiği, 14.02.2006 tarihinde yapılan işe başlama yoklamasında işçi çalıştırılmadığının tespit edildiği, bu tarihten sonra yapılan ilk yoklamanın 18.09.2007 tarihinde gerçekleştiği ve şirketin bilinen adresinde bulunamadığı, altı aydır bu adreste başka bir şirketin faaliyette bulunduğunun tutanak altına alındığı, 06.03.2007 tarihinde şirket ortağı ve müdürü olan .................’nun sahibi olduğu %99 hisseyi .............. isimli şahsa devrettiği, bu şahsın Vergi Denetmeni tarafından alınan 14.05.2007 tarihli ifadesinde ”kahvehanede tanıştığı birinin para karşılığı kendisini notere götürüp bazı kağıtlar imzalattığını, hangi şirket için imza attığını bilmediğini, şirket ile hiçbir alakası olmadığını” beyan ettiği, şirketin bilançosunun incelenmesi sonucu yapılan tespitler ile alış faturalarının karşılaştırılması sonucu alış faturalarının % 99,99 unun sahte olduğunun tespit edildiği, bu nedenle alışlarının neredeyse tamamı sahte olan şirketin satışlarının da tamamının sahte olacağı sonucuna varıldığı yönünde tespit ve değerlendirmelere yer verilmiştir.

    Ayrıca; Mahkememizce verilen 22.07.2009 tarihli ara kararına davalı idarece verilen cevap ile; adı geçen şirket hakkında düzenlenen 15.04.2008 gün ve VDENR-2008-................. sayılı Vergi Tekniği Raporuna istinaden mükellefiyetinin 31.12.2007 tarihi itibariyle re’sen terk ettirildiği, bu vergi tekniği raporuyla beyan edildiği tespit edilen uyumlu ve makul tutardaki 2006 yılına ilişkin kurumlar vergisinin, gelir (stopaj) vergisinin ve katma değer vergilerinin ödendiği, söz konusu VTR’na istinaden 2006 yılı kurumlar vergisi, katma değer vergisi ve kurum geçici vergisi yönlerinden matrah takdiri için takdir komisyonuna sevk edildiği, takdir komisyonu kararlarına istinaden vergi ziyaı cezalı tarhiyatlar yapıldığı,şirketin 2006 yılına ilişkin katma değer vergileri ve diğer vergilere ait beyannameleri verdikleri ve ödeme yapıldığı hususları bildirilmiştir.

    Davacı şirket hakkında düzenlenen 02.12.2008 gün ve VDENR-2008-................ .Vergi İnceleme Raporu’nda; mükellefin ................ Ürünleri San. Tic. Ltd. Şirketinden aldığı faturalarda yer alan emtiaların mükellefin esas faaliyet konusu ile ilgili olduğu, söz konusu alımların mükellefin toplam alımlar içindeki oranının % 12 olduğu, faturalardaki tutarların yasal defter ve beyannamelerine yansıtılmış olduğu, bu nedenlerle mükellefin sahte belge kullanmasında kasıt unsuru bulunmadığı, fatura konusu emtianın gerçekten alındığı yönünde kanaat oluştuğu belirtilmiştir.

    Yukarıda yer verilen hususların tamamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin ................ Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şirketinden aldığı faturalarda yer alan emtiaların faaliyet konusu ile uyumlu olduğu, alt firmanın fatura düzenlediği kurumlar arasında İller Bankası Genel Müdürlüğü’nün de bulunduğu, dolayısıyla satımlarının tamamının sahte olduğu yönündeki kanaatin gerçeği yansıtmadığı, şirketin bilinen adresinde bulunmadığı ve altı aydır bu adreste başka bir şirketin faaliyette bulunduğu hususlarının tespitine ilişkin yoklamanın, dava konusu ihtilaflı dönemden sonraki bir tarih olan 18.09.2007 tarihinde yapıldığı, söz konusu şirketin sahte fatura ticareti yapma amacının % 99 hisseye sahip ortağın hissesini ................ isimli şahsa devrettiği tarih olan 06.03.2007 tarihi itibariyle ortaya çıktığı, bu tarihten önce sahte fatura ticareti yapıldığına dair somut delillerin sunulamadığı görülmektedir.

    Bu durumda, davacının indirimini yaptığı katma değer vergilerinin yet aldığı faturaları düzenleyen firma hakkında, bu faturaların düzenlendiği tarih itibariyle muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediğinden kesin olarak söz etmek mümkün olmadığından, söz konusu indirimlerin reddi suretiyle gerçekleştirilen dava konusu tarhiyatta ve kesilen cezada hukuka uyarlık görülmemiştir.
    Açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, davaya konu cezalı tarhiyatın kaldırılmasına, aşağıda dökümü yapılan 57,70 TL. yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, artan posta avansının istemi halinde davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere 04.11.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
    Saygılarımla
    SMMM Nusret KURDOĞLU

  2. #2
    Yönetici
    Üyelik tarihi
    03.Şubat.2004
    Nereden
    Antalya, Turkey
    Mesajlar
    4,612
    Bu dava Değerli Hocamızın uzun süredir takip ettiği bir dava idi. Vergi tekniği raporu, kararın lehte çıkmasına önemli rol oynamış.

    Bu davadan çıkarılacak tema, müşterilerin bu tür sıkıntılı durumlar ile karşılaşmamaları için banka veya güçlü tevsik edici yolları tercih etmeleri konusunda uyarmak gerekiyor.
    Saygıyla,



    ------------------
    Uyarı: Kişi veya kurumları eleştiri taşıyan mesajların altında eğer imza yok ise, gerekli görüldüğü zaman mesajlara forum yetkililerince uyarısız müdehale yapılacaktır.

  3. #3
    Moderatör
    Üyelik tarihi
    23.Şubat.2008
    Nereden
    Antalya
    Mesajlar
    6,873
    Çok güzel bir karar teşekkürler...

  4. #4
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    11.Şubat.2008
    Mesajlar
    1,189


    DAVAYA BAKAN BAZI HAKİMLER BANKA DEKONTUNUN DA SONRADAN YADA OLAY ANINDA) KARŞILIKLI ANLAŞARAK TEMİN ETMİŞ OLACAĞINDAN BAHİSLE DAVALARI REDDEDEBİLMEKTE "BANKA DEKONTUNUDA" TEVSİK BELGESİ KABUL ETMEYEBİLMEKTE İDİ.
    BU HALİ İLE KARAR ÇOK İSABETLİ OLMUŞ.
    TEŞEKKÜRLER ÜSTAD
    Edited by: antalyalı

  5. #5
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    02.Aralık.2008
    Nereden
    DANIŞMAN
    Mesajlar
    116
    Dava konusuçerçevesinde sonucubeni şaşırttı doğrusu. Ancak, tüm davalara mesnet ve örnek karar oluşturması, zor hukuk sistemimizde...Sayın hakimin iyi tarafına gelmiş bence...Davalı taraf mutlaka temyize gidecektir herhalde... Paylaşımın devamını rica ederim (inşallah olmaz tabi) Saygılar...
    Bilgi paylaştıkça çoğalır...

  6. #6
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    22.Ocak.2009
    Nereden
    SMMM
    Mesajlar
    1,039
    nusret ağabeye teşekkür ederim ayrıca bu gibi durumlarda 3065 sayılı kdv.kanunun 84.nolu tebliği de çok açıktır. biz inceleme aşamasında ödeme dekontlarını sunduk ve kdv.yi reddetirmedik saygılar
    BİLMEDİĞİ BİLMEK EN İYİSİDİR.BİLMEYİPTE BİLDİĞİNİ SANMAK TEHLİKELİ BİR HASTALIKTIR.
    bilge her şeyi bilmez ahmaklar herşeyi bilir

  7. #7
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    22.Ocak.2009
    Nereden
    SMMM
    Mesajlar
    1,039
    NAYLON FATURA KOUSUNDA 2007 YILINDA ÖNEMLİ GELİŞME OLMUŞTUR.
    Danıştay'ın 2007 tarihli bir kararı var. Buna göre, “naylon fatura” olayında genellikle;
    - Faturayı düzenleyen firmanın; faaliyetinin olmadığı,
    - Demirbaş ve mal mevcutlarının bulunmadığı,
    - İşçi çalıştırılmadığı,
    - Motorlu araçlarının bulunmadığı, aynı nitelikte araçların kiralanmadığı,
    - Faturaya konu işleri yapacak organizasyona sahip olmadığı
    gibi nedenlerle, KDV yönünden, “müteselsil sorumluluk” hükümlerine göre, cezalı vergi istenilmekte ve olay hapis cezası istemiyle savcılığa intikal ettirilmektedir.
    Danıştay'ın bu konudaki son yaklaşımı;
    - Sahte ya da yanıltıcı faturaları verenler hakkında, düzenlenen raporlar üzerine idarece ne gibi işlemler yapıldığı,
    - Bu raporlara dayalı olarak, “komisyon geliri” elde etmekten dolayı, işlem yapılıp yapılmadığı,
    - Yapılmış ise sonucunun ne olduğu,
    - Bu raporlarla ilgili, yargı kararlarının bulunup bulunmadığı,
    - Söz konusu firmanın mükellefiyetinin, idarece silinip silinmediğinin, silinmişse dava konusu yapılıp yapılmadığının,
    - Fatura düzenlendiği dönemlerde, KDV beyannamelerini verip vermediği,
    - Adına tarhiyat yapılmışsa, bu konuda yargı kararı bulunup bulunmadığı,
    gibi hususların araştırılması ve buna göre karar verilmesi gerektiği şeklindedir (Danıştay 4.Daire, 26.4.2007 Tarih ve E.2006/1742, K.2007/1408.
    Yukarıdaki kararın, “naylon fatura kullanılması” konusunda, iyi niyetli mükellefleri koruyan, önemli bir gelişme olduğunu ifade edebiliriz.
    <TABLE>
    <T>
    <TR>
    <TD height=10></TD></TR></T></TABLE>
    BİLMEDİĞİ BİLMEK EN İYİSİDİR.BİLMEYİPTE BİLDİĞİNİ SANMAK TEHLİKELİ BİR HASTALIKTIR.
    bilge her şeyi bilmez ahmaklar herşeyi bilir

  8. #8
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    02.Aralık.2008
    Nereden
    DANIŞMAN
    Mesajlar
    116
    Açıklayıcı bilgi için teşekkürler...Saygılar...
    Bilgi paylaştıkça çoğalır...

  9. #9
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    10.Eylül.2009
    Mesajlar
    251


    Değerli üstadlarım ben bankavurgusunu sizin kadar net çıkaramadım. Benim yorumuma göre bu dava genele değil özele hitap ediyor. Sadece o olay için.
    Diyorki; kullanılan fatura, faturanın düzenlendiği tarihte, faturayı kesenfirma faaliyette bulunduğu ve kestiği faturanın gerçek mal ve hizmet satımı olduğu için sahte değildir. Yani fatura kesildiğinde firma sağlamdı. Siz sağlamken aldınız. Sizden sonra firma sahteye döndü.
    Anlatabildimmi bilmiyorum, ama mükellefler bazında "bankadan yatırır istediğim gibi naylon kullanırım" düşüncesi oluşabiliyor. Ben böyle muhabbetler duyuyorum. Burda değerli üstadlarımın yorumu önemli
    Geleceğin geçmişini yaşıyoruz ...

  10. #10
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    22.Ocak.2009
    Nereden
    SMMM
    Mesajlar
    1,039
    "Yukarıda yer verilen hususların tamamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin ................ Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şirketinden aldığı faturalarda yer alan emtiaların faaliyet konusu ile uyumlu olduğu, alt firmanın fatura düzenlediği kurumlar arasında İller Bankası Genel Müdürlüğü’nün de bulunduğu, dolayısıyla satımlarının tamamının sahte olduğu yönündeki kanaatin gerçeği yansıtmadığı, şirketin bilinen adresinde bulunmadığı ve altı aydır bu adreste başka bir şirketin faaliyette bulunduğu hususlarının tespitine ilişkin yoklamanın, dava konusu ihtilaflı dönemden sonraki bir tarih olan 18.09.2007 tarihinde yapıldığı, söz konusu şirketin sahte fatura ticareti yapma amacının % 99 hisseye sahip ortağın hissesini ................ isimli şahsa devrettiği tarih olan 06.03.2007 tarihi itibariyle ortaya çıktığı, bu tarihten önce sahte fatura ticareti yapıldığına dair somut delillerin sunulamadığı görülmektedir. "




    alıntısı kararın dayandığı hukuki gerekçeyi açıklamakta olup bu kararda banka araçılığı ile ödemeden dolayı davanın kabul edildiğine dair her hangi bir görüş olmadığı aksine sahte fatura ticaretinin davacının mal aldığı dönemden çok sonra hisse devrinden sonra icra edildiğinden bahisle cezalı tarhiyat kabul edilmiştir.saygılarımla
    BİLMEDİĞİ BİLMEK EN İYİSİDİR.BİLMEYİPTE BİLDİĞİNİ SANMAK TEHLİKELİ BİR HASTALIKTIR.
    bilge her şeyi bilmez ahmaklar herşeyi bilir

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •