<TABLE =table1 align=center>
<T>
<TR>
<TD>
<TABLE =table1 width="100%">
<T>
<TR>
<TD =th1>Dairesi </TD>
<TD =th1>Karar Yılı </TD>
<TD =th1>Karar No </TD>
<TD =th1>Esas Yılı </TD>
<TD =th1>Esas No </TD>
<TD =th1>Karar Tarihi </TD></TR>
<TR>
<TD =td2>YEDİNCİ DAİRE </TD>
<TD =td2>2004 </TD>
<TD =td2>1314 </TD>
<TD =td2>2002 </TD>
<TD =td2>423 </TD>
<TD =td2>17/05/2004 </TD></TR></T></TABLE></TD></TR>
<TR =tr1>
<TD =th1>
<CENTER>KARAR METNİ</CENTER></TD></TR>
<TR =tr1>
<TD =td2>DAVACININ BİLİNEN ADRESİNDE, DAVACININ YEĞENİ OLDUĞUNU BEYAN EDEN ŞAHSA YAPILAN TEBLİGATIN, ADI GEÇEN KİŞİNİN TEBLİĞİ ALMAYA YETKİSİ OLMADIĞI KANITLANMADIĞI SÜRECE, GEÇERLİ OLDUĞU HK.&lt;
Temyiz İsteminde Bulunan: İstiklal Vergi Dairesi Müdürlüğü MERSİN
Karşı Taraf : ...
İstemin Özeti : Defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen davacı adına, katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle, inceleme raporuna dayanılarak, 1997 yılının Ekim dönemi için salınan katma değer vergisine ve kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin işlemi; olayda, defter ve belgelerin istenilmesine ilişkin yazının davacıya ait işyerinde, yeğeni, ...'a tebliğ edilmesine karşın, defter ve belgeler incelemeye ibraz edilmediğinden bahisle düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak, katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmakta ise de; defter ve belgelerin istenilmesine ilişkin yazının tebliğ edildiği yukarıda adı belirtilen şahsın davacının çalışanı olduğu yolunda yapılmış bir tespitin olmadığı; bu durumda, usulüne uygun tebligat yapılmak suretiyle defter ve belgeleri istenilmeden, ibraz edilmediğinden bahisle indirimlerinin reddi suretiyle yapılan tarh ve ceza kesme işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden İçel İkinci Vergi Mahkemesinin 23.10.2001 gün ve E:2001/413; K:2001/747 sayılı kararının; inceleme raporu uyarınca tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Bülent Seyitdanlıoğlu'nun Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Mukaddes Aras'ın Düşüncesi: Temyiz başvurusu; inceleme raporuna dayanılarak salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisini; davacıya usulüne uygun tebligat yapılmak suretiyle defter ve belgeler istenilmeden defter ve belgelerin ibraz edilmediğinden bahisle inceleme raporuna dayanılarak cezalı tarhiyat yapılamayacağı gerekçesiyle kaldıran mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun Tebliğ yapılacak kimseler başlıklı 94 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında, tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı 3 üncü fıkrasında ise tebliğin kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan ve işyerlerinde memur yada müstahdemlerinden birine yapılacağı (muhatap yerine bu şekilde kendisine tebligat yapılacak kimsenin görüşününe nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir şekilde ehliyetsiz bulunmaması) hükmü yer almıştır.
Olayda, defter ve belge isteme yazısının davacının işyeri adresinde yeğeni olduğu belirtilen ...'a tebliğ edildiği anlaşılmakta olup, mahkemece tebligat yapılan kişinin yukarıda sözü edilenyasa hükmünde belirtilen tebliğ yapılacak kişilerden olup olmadığı hususu araştırılarak bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davacının tebliğ yapılan kişinin işyeri ile ilgisi bulunmadığı gibi akrabası da olmadığı yolundaki iddialarının doğru olduğu varsayılmak suretiyle tebligatın usulüne uygun olarak yapılmadığı sonucuna varılarak hüküm tesis edilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulüyle, eksik inceleme sonucu verilen mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen davacı adına, katma değer vergisi indirimlerinin kabul edilmemesi suretiyle, inceleme raporuna dayanılarak salınan katma değer vergisine ve kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin işlemi iptal eden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunuun 94'üncüu maddesinde, tüzel kişilere yapılacak tebliğin bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine; vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde, bunları idare edenlere veya temsilcilerine; tüzel kişilerin müteaddit müdür veya temsilcisi varsa, tebliğin bunlardan birine; tebliğin, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde, ikametgah adresinde bulunanlardan veya iş yerlerinde memur ya da müstahdemlerden birine yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Mahkeme kararı, defter ve belge isteme yazısının tebliğ edildiği şahsın, davacının çalışanı olduğu yolunda yapılmış bir tespit bulunmadığı, bu itibarla, davacıya usulüne uygun bir tebligat yapılmadığı gerekçesine dayanmakta ise de; olayda, defter ve belge isteme yazısı, davacının işyeri adresi yazılarak tebliğe çıkarılmış ve bu adreste, yeğeni olduğu belirtilen ... isimli şahsa tebliğ edilmiştir. Tebliğ yapılan adreste, tebligatı alan kişinin, aksi kanıtlanmadığı sürece, tebligatı almaya yetkili olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu bakımdan, defter ve belgelerin ibraz edilmediğinden bahisle indirimlerinin reddi suretiyle davacı adına tesis edilen tarh ceza kesme işleminin iptali istemiyle açılan bu dava da; uyuşmazlığın, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29 ve 34'üncü maddesi kapsamında değerlendirilerek çözümlenmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 17.5.2004 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
AYRIŞIK OY
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyize konu vergi mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile sözü geçen kararın onanması gerektiği görüşüyle, aksi yönde verilen karara katılmıyorum.
BŞ/ŞGK
</TD></TR></T></TABLE>