Toplam 2 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 2 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Domuz Gribinden korunmak için...

  1. #1
    Yönetici
    Üyelik tarihi
    03.Şubat.2004
    Nereden
    Antalya, Turkey
    Mesajlar
    4,612

    <DIV align=left>Gelen bir e-posta
    <DIV align=center>
    <DIV align=center>
    <DIV align=center>
    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0>
    <T>
    <TR>
    <TD style="PADDING-RIGHT: 0cm; PADDING-LEFT: 0cm; PADDING-BOTTOM: 0cm; WIDTH: 491.25pt; PADDING-TOP: 0cm" vAlign=top width=655>
    DOMUZ GRİBİ’nden korunmak için basit fakat etkili önlemler.


    Aşağıda okuyacağınız önlemler Dr.Vinay Goyal tarafından herkesin yararlanabilmesi için yayınlanmıştır.
    Dr.Vinay Goyal: Yoğun bakım ve Tiroit uzmanıdır. MBBS, DRM DNB.
    20 yıldan fazla klinik tecrübesi vardır.</TD></TR></T></TABLE>
    Hinduja Hastanesi, Bombay hastanesi, Saife Hastanesi, Tata Memorial hastanesi gibi önemli kurumlarda görev yapmıştır.
    Şu anda Malad’da, Riddhiviayak Cardiac and Critical center’da Nükleer ilaç departmanı ve tiroit klinikleri şefi olarak görev yapmaktadır.
    Mikrobun vücuda giriş noktaları yalnızca burun delikleri, ağız ve boğaz yoluyla olmaktadır. Çok bulaşıcı bir yapıya sahip olmasından dolayı her türlü önleme karşı H1N1 virüsüyle temas etmekten kaçınmak veya korunmak imkânsızdır. H1N1 virüsüyle temas etmek virüsün vücutta çoğalması kadar önemli değildir.
    Sağlığınız yerinde ve H1N1 hastalık belirtileri göstermiyorken virüsün vücutta üremesini, belirtilerin daha da şiddetlenmesini ve ikincil enfeksiyonları n gelişmesini önlemek için dikkatimizi N95 veya tamiflu gibi ilaçları stoklamaya vermek yerine çoğu bildirgelerde bahsedilmeyen bazı çok basit önlemleri uygulayabiliriz.

    1. Ellerin sıklıkla yıkanması ( Bütün bildirgelerde bahsedilmiştir) !

    2. “Hands-off-the- face” “Ellerinizle yüzünüze dokunmayın” yaklaşımı. Yemek, banyo ve yara bakımı gibi zorunluluklar dışında yüzünüzün herhangi bir yerine dokunmaktan kaçınınız.

    3. Ilık tuzlu suyla günde iki kere gargara yapınız( tuza güvenmiyorsanız listerin kullanınız). H1N1 ‘in boğaz ve burun boşluklarında çoğalıp enfeksiyona sebep olarak karakteristik belirtileri göstermesi için 2 -3 güne ihtiyacı vardır. Sağlıklı bir kişinin ılık, tuzlu suyla gargara yapmasının etkisi hastalığa yakalanmış olan bir kişinin tamiflu kullanması ile aynıdır. Bu basit ucuz fakat güçlü önleyici yöntemi küçümsemeyiniz.

    4. Yukarıdaki 3. Önleme benzer olarak; Burnunuzun içini en az günde bir kere ılık tuzlu suyla temizleyiniz. *Günde bir kere burnunuzu sümkürün ve sonra ılık tuzlu suya batırılmış pamuk tamponlarla silerek temizleyiniz. Bu yolla burnunuzda bulunak virüs sayısını etkili bir şekilde azaltmış olursunuz.
    5. Narenciye suları gibi C vitamin bakımından zengin olan yiyecekler kullanarak doğal bağışıklığınızı güçlendiriniz. Eğer ilave olarak C vitamin kullanmak zorunda iseniz emilimi artırmak için mutlaka Çinko ile birlikte alınız.

    6. Bitkisel çaylar, çay, kahve gibi sıcak veya ılık içeceklerden içebildiğiniz kadar çok içiniz. * Sıcak içecekler içmek gargara yapmakla aynı etkiye sahiptir fakat ters yöne doğru. Sıcak içecekler virüsleri yaşamaları mümkün olmayan ortama sahip olan mideye doğru yıkayarak götürürler. H1 N1 virüsü mide’de çoğalamaz, herhangi bir zarar veremez ve hayatiyetını devam ettiremez.

    Herkesin faydalanabilmesi için bu bilgiyi lütfen e-mail listenizde bulunan herkese iletiniz.

    Sağlıklı günler dileğiyle.
    Dr.Vinay Goyal
    ------------------
    Uyarı: Kişi veya kurumları eleştiri taşıyan mesajların altında eğer imza yok ise, gerekli görüldüğü zaman mesajlara forum yetkililerince uyarısız müdehale yapılacaktır.

  2. #2
    Ziyaretci
    Domuz Gribi Ekonomiyi Etkilemeye Başlarken
    12 Kasım 2009 Perşembe Saat: 15:45
    Uzmanlara gore halen Türkiye’de domuz giribi vakası sayısı 30 bini aşarken, 12 bin kişi işe gidemiyor. Daha grip sezonun başında bu denli yüksek rakamlar şaşırtıcı. Domuz gribinin salgın niteliği, mutasyona uğraması ihtimali gibi senryolar halen spekülatif, ama zaten kırılgan bir büyüme sürecinde olan ekonomide salgının bir yandan emek kaybına, öte yandan tüketim daralmasına yol açması olasılığını artık daha ciddiye alacağız.
    Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi ve Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlığı Derneği (EKMUD) Başkanı Prof. Dr. Gaye Usluer, domuz gribinde ülkedeki toplam vaka sayısının 3 bin civarında olduğunun söylendiğini, ancak tahminlerine göre gerçek rakamın bunun en az 10 katı düzeyinde bulunduğunu söyledi.
    Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Ana Bilim Dalı Başkanı da olan Prof. Dr. Usluer, Türkiye'de domuz gribi olan hasta sayısının ne kadar olduğunun şu anda tam olarak bilinmediğini belirtti. Domuz gribine bağlı olarak yaşamını yitiren kişilerin sayısının 40 olduğunu ifade eden Prof. Dr. Usluer, şunları kaydetti: ''Bir hafta önce vaka sayısı çok arttığı için Sağlık Bakanlığı artık tek tek vaka bildiriminde bulunulmasının doğru olmadığı kanaatine vardı. Ancak geçen hafta ortalarında toplam vaka sayısı arttı. Domuz gribinde ülkedeki toplam vaka sayısının 3 bin civarında olduğu söyleniyor. Bizim tahminimize göre gerçek rakam bunun en az 10 katı. Buradaki hızlı artışa dikkat etmek gerekir. 8 Ekimde Sağlık Bakanlığının internet sayfasında bu hastalıktan dolayı yaşamını yitiren kişi sayısı bir olarak görülüyordu. Yaklaşık bir ayda bu rakam 40'a çıktı. Hızlı bir artış var.''

    '40'A YAKIN KİŞİ YOĞUN BAKIM DESTEĞİ ALIYOR'
    Prof. Dr. Usluer, yakın temas halinde oldukları Ankara'daki eğitim hastanelerinin neredeyse tek baktıkları hastaların grip hastaları olduğunu belirterek, sadece enfeksiyon hastalıkları kliniği değil, göğüs hastalıkları, kulak, burun, boğaz kliniklerinin de bu hastalarla dolu olduğunu bildirdi.
    Bir eğitim hastanesinde 4 domuz gribi hastasının solunum cihazına bağlı olduğunu öğrendiğini vurgulayan Prof. Dr. Usluer, şöyle devam etti: ''Türkiye'de yaşamını kaybeden hasta sayısı kadar çok kişi yoğun bakım desteği alıyor. Yaşanan salgın sadece bizim ülkemizi değil, tüm dünyayı ilgilendiriyor. Salgının olduğunu kabul etmeliyiz, ancak panik yapmak yerine doğru yöntemlerle bunu kontrol altına almak gerekiyor. Doğru yöntemlerin başında korunmak geliyor. Burada esas korunma yöntemi aşılamadır. Sağlık Bakanlığı tarafından risk grupları için aşı alındı. Sağlık personelinin aşılanması bir haftadır devam ediyor.
    'BİLGİ KİRLİLİĞİNİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ'
    Medyadaki bilgi kirliliğinin önüne geçilip en etkili korunma yöntemi olan aşı yapılmasının yaygınlaştırılması gerekiyor. Aşılamanın yapılması özellikle risk grupları için önemli. Bunun yanı sıra kalabalık ve kapalı alanlarda fazla bulunmamak, hastalanınca bir hafta toplum içine çıkmamak gibi önlemler de önemli. El yıkamak çok önemli. Elimizi yıkayamadığımızda korunma jellerini kullanabiliriz.''
    'YÜZDE 12 ORANINDA İŞ GÜCÜ KAYBI VAR'
    Usluer, hastalık nedeniyle yüzde 12 oranında iş gücü kaybı olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: ''Aşılanmanın önemi burada ortaya çıkıyor. Hasta kişiler hastaneye yatmayabilir, evde geçirmek isteyebilir. Yoğun bakım gerekmeyebilir. Her hasta ölmüyor, bu bir gerçek. Ölmesin de ancak yüzde 12 oranında bir iş gücü kaybı var.

    Kaynak: www.ntvmsnbc.com

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •