İlk
olarak 22 Kasım 2008 tarihinde yürürlüğe giren Varlık Barışı'nda son
başvuru tarihi 30 Eylül 2009'a kadar uzatılmıştı. Değişiklikten sonra
kanundan faydalanma süresine ilave edilen üç aylık zaman, bu hafta
ortasında son bulacak.


Bakanlar
Kurulu kendisine verilen yetkiyi kullanarak süreyi sene sonuna kadar
uzatabilir. Öyle bir tasarrufta bulunulmaması halinde ise mükelleflere
tanınan çok önemli bir imkân sona ermiş olacak. Hatırlanacağı üzere
kanun gerçek ve tüzel kişilere ait olup yurtdışında bulunan para,
döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını
Türkiye'ye çekip ekonomiye kazandırmayı hedefliyor. Ayrıca
yurtdışındaki taşınmazların kayda alınması ile yurtiçinde bulunan ancak
işletmelerin özkaynakları içinde yer almayan aynı türden varlıkların da
sermayeye ilâve edilmesini teşvik ediyor.


Gelir İdaresi, Varlık Barışı için bugüne kadar 100 bin kişiye
uyarı mektubu gönderip, 10 bin afiş ve binlerce broşür bastırdı. Ayrıca
televizyon programlarıyla vatandaşlar bilgilendirilmeye çalışıldı.
Meslek odalarında uygulama anlatıldı, Almanya'da da gurbetçilere
yönelik tanıtım toplantıları düzenlendi. Son olarak da mükelleflerin
mal alımlarını tutar ve alınan kişiler bazında bildirdikleri Form Ba ve
Bs bilgileri doğrultusunda yapılan tespitlere dayanılarak uyarılar
yapıldı. Denetim elemanları ve vergi daireleri, ellerindeki bilgiler
ışığında ulaştığı mükellefe kullandıkları bazı belgelerle ilgili
olumsuz tespitler bulunduğunu aktardı. Bu mükelleflere şartlar
dâhilinde bu kanundan faydalanmaları doğrultusunda telkinlerde
bulunuldu.


Ba-Bs FORMLARI İNCELENİYOR


Mükellefler her ay satın aldığı mal ve hizmetlere ait faturaları
Form Ba, sattıkları mal ve hizmetlere ait faturaları da Form Bs ile
vergi dairesine bildirmek zorunda. Verilen bu formlar karşılıklı olarak
analiz ediliyor. Karşılıklı faturalaşmalarda uyumsuzluğa rastlanması
veya alınan bazı faturaların sahte olduğunun tespit edilmesi halinde
mükellefler incelemeye alınıyor. Bu kapsamda Form Ba-Bs bilgilerinden
hareketle incelemeye sevk edilen mükellefler tek tek aranıp görüşmeye
çağrılıyor. Mükelleflere durumları hakkında bilgi verilip, sigorta
işlevi görecek bu fırsatı kaçırmamaları tavsiye ediliyor. Kanun,
sonraki yıllarda yapılacak incelemelerde bulunacak matrah farkı veya
vergi farkından, şu anda beyan edilecek matrahın mahsup edilmesi
imkânını sağlıyor. Mahsup imkânı, mükellefin sonraki yıllarda
geçirilecek incelemeler sebebiyle yüksek oranda vergi veya ceza
ödememesini sağlayacak önemli bir avantaj. Tabii ki bu fırsattan
faydalanmanın da şartları var.


ÖTV, MTV, HARÇ VE ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ uygulama KAPSAMINDA DEĞİL


Öte yandan mahsup imkânının 2004, 2005, 2006 ve 2007 yıllarına
ait Gelir, Kurumlar ve Katma Değer vergileri için bulunduğunu
hatırlatmakta fayda var. Yani yapılan incelemelerde ÖTV, MTV, harç,
Özel İletişim Vergisi gibi vergilerden fark çıkması halinde mahsup
imkânından faydalanılamaz. Usulsüzlük veya özel usulsüzlük cezaları da
mahsup uygulaması kapsamında değerlendirilmez. Ama incelemede KDV,
Gelir ve Kurumlar Vergisi farkı bulunursa ve mahsup sonrasında ödenecek
vergi çıkmazsa vergi zıyaı cezası da ödenmeyecek.


Vergi incelemesinden


kurtulmak için son fırsat


Kanundan faydalanmak üzere vergi dairesine müracaat etmenin
mükellefin lehine olacağı muhakkak. Mahsup imkânından faydalanmak için
öncelikle incelemenin 2008 öncesi yıllar için yapılıyor olması
gerekiyor. Ayrıca inceleme 19 Haziran'dan önce başlamamış olmalı.
İncelemenin başlamasından ne kastedildiği ise tebliğde sayılmış. Defter
belgenin istenmiş olması, mükellefin inceleme yapmak üzere davet
edilmesi, incelemeye başlama tutanağının tutulmuş olması gibi haller
kanuna müracaatı engelliyor. Buna ilaveten mahsup imkânından
faydalanabilmek için beyan edilen varlık tutarı üzerinden yurtiçi
varlıklarda yüzde 5, yurtdışı varlıklarda yüzde 2 oranında vergi
ödenmesi gerekiyor. Ancak, tahakkuk eden verginin beyan tarihini takip
eden ayın sonuna kadar ödenmemesi halinde mükellef mahsup imkânından
faydalanamaz. Buna karşılık tarh edilen verginin ödenmesine ilişkin
takip ve tahsil işlemi devam eder.


Tabii bu kanuna müracaat etmek demek 5 yıl boyunca
incelemelerden hiçbir şekilde vergi veya ceza ödenmeyeceği veya mali
cezalarla muhatap olunmayacağı anlamına gelmiyor. Mesela naylon fatura
kullandığı tespit edilen bir mükellef hakkında inceleme yapılır ve
vergi farkı bulunursa, bu fark varlık barışı kapsamında yapılan
müracaatta beyan edilen matrahtan düşülecek. Bu durumda sadece
incelemede çıkan matrah farkının, Varlık Barışında beyan edilen
matrahtan büyük olması halinde vergi ödemesi çıkacak. Ama kullanılan
faturalar çok yüksek bir yekûn tutuyorsa ve inceleme elemanı bu
faturaların bilerek kullanıldığı kanaatine ulaşmışsa kullanıcı
mükellefler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulabilir.

Vergi zıyaının oluşmaması durumu değiştirmez. Çünkü suç
duyurusunda bulunmak için vergi zıyaı şartı yok. Bunun gibi vergi
iadelerine ilişkin incelemelerde bulunan farklar da mahsup imkânından
faydalanamaz. Bu tür incelemelerde bulunan fark yeni bir verginin
matrahı değil, haksız alınan iadenin geri alınmasından ibarettir.
Bilinmesi gereken diğer bir husus, kanun kapsamında beyan edilen
varlıklara ilişkin sorgulama ve inceleme yapılamayacağı kuralının 2008
öncesi yıllar için geçerli olduğu.





Zaman / Ahmet Yavuz