Bu başka bir ilmühaber</span>

</span>



YOLDA
yürüyen birini durdurup “İlmühaber nedir?” diye sorarsanız, herhalde o
da size “ilmühaber dediğiniz, ikametgah ilmühaberi mi?” diye karşı bir
soru yöneltir.




100 kişiden 99’unun “ilmühaber” denilince anladığı, ikametgah ilmühaberidir.</span>
Oysa bir başka ilmühaber daha var.</span>
Bu günkü konumuz, işte o ilmühaberle ilgili.</span>
GEÇİCİ </span>MEZUNİYET GİBİ</span>
Üniversite’de fakülte ya da yüksek okuldan mezun olunca, diploma hemen verilmez. “Geçici mezuniyet belgesi” diye bir belge verilir. Bu belge diploma yerine geçer. Aylar sonra, geçici belge iade edilip, normal diploma alınır.</span>
Öyle
ki bazıları okulu bitireli 20-30 yıl geçmesine hatta emekli olmalarına
rağmen, geçici mezuniyet belgesini verip, normal diplomalarını
almamıştır. Örneğin, eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’da 1970’lı yılların başında “geçici mezuniyet belgesi”ni aldıktan sonra, sınavı kazanarak hesap uzmanı olmuş. Aradan 30 yıl geçtikten sonra, Gazi Üniversitesi’nde
düzenlenen benim de oturum başkanlığını yaptığım bir törende, kep giyip
diplomasını almış kepini de heyecanla havaya fırlatmıştı…</span>
Geçici mezuniyet belgesinin dışında bir de “geçici ilmühaber” diye bir belge var.</span>
Bu da anonim şirket hissedarlarına yani ortaklarına, hisse senedi ile değiştirilmek üzere veriliyor.</span> Geçici mezuniyet belgesi, nasıl normal mezuniyet belgesi yani diploma olarak kabul ediliyorsa, geçici ilmühaber de hisse senedi olarak kabul ediliyor. Herhangi bir süre sonra, hisse senedi ile değiştiriliyor. Tıpkı diplomada olduğu gibi…</span>
Bu arada, KDV Kanunu’nda da “Hisse senetlerinin teslimi KDV’ye tabi değildir” diye açık ve net olarak yazıyor (KDV Kanunu Md.17/4-g). Zaten aksini iddia eden de yok.</span>
PEKİ SORUN NE?</span>
Şimdi diyeceksiniz ki “Buraya kadar olay anlaşıldı. Peki sorun ne?”</span>
Sorun şu; birkaç inceleme elemanı “Geçici ilmühaber, hisse senedi olarak kabul edilmez, bu nedenle teslimi yüzde 18 KDV’ye tabidir”
diye iddia ediyor. Ardından da bu gerekçeyle düzenlenen rapora
istinaden 2,3 milyar lira (eski parayla 2,3 katrilyon lira) KDV ve
vergi ziyaı cezası (gecikme faizi hariç) isteniyor. “İlmühaber yerine hisse senedi bastırılmış olsa, bu 2,3 milyar TL istenmeyecekti” deniliyor. Yani biçimsel bir olayla ilgili, yorumun faturası bu!..</span>
İş dünyasının da kafası karıştı.</span>
Yüzlerce iş adamı arıyor ve “Hocam,
sizin yazıları kesip saklıyoruz. Biri altı yıl diğeri de üç yıl önce,
geçici ilmühaber hisse senedi yerine geçer, diye yazmıştınız. Şimdi
kafamız karıştı doğrusu ne?”
diye soruyorlar.</span>
Hadi bakalım, ne olacak şimdi? </span>
Hiçbir şey olmayacak. Yazdığımızın arkasındayız. Olay çok açık ve net.</span>
1. Türk Ticaret Kanunu diye bir kanun var. Bu Kanun’un 411. maddesinde, “Geçici ilmühaber hisse senedinin yerini alır”
diye net olarak yazıyor. Anlamak için okur-yazar olmak yeterli. Türkiye
bir hukuk devleti, ortada açık ve seçik bir kanun hükmü varsa, yoruma
itibar edilmez.</span>
2. Maliye Bakanlığı’nın 232 No’lu Gelir Vergisi Genel tebliği var. Maliye Bakanlığı da bu tebliğinde, “İlmühaber, hisse senedi yerine geçer” diye net bir açıklama yapıyor.</span>
3. Maliye Bakanlığı’nın “mukteza (özelge)” diye adlandırılan, yazılı açıklamaları var. Hem de bir sürü… Hepsinde de “Geçici ilmühaber, hisse senedi yerine geçer. Geçici ilmühaberin teslimi KDV’ye tabi olmayacaktır” deniliyor.</span>
4. Yargıtay’ın Hukuk Genel Kurulu Kararı var. Yargıtay’da “İlmühaber, hisse senedinin yerine geçer” diyor (Örneğin; Yarg.HGKK. 4 Temmuz 2007 tarih ve E.2007/13-332, K.2007/446).</span>
5. Danıştay da “İlmühaber, hisse esnedi yerine geçer” diyor (Dn.7.D.14.12.1999 Tarih ve E.1999/70,K.1999/4120).</span>
NE OLACAK ŞİMDİ?</span>
Yukarıda 5 madde halinde, “ilmühaberin hisse senedi yerine geçtiğini ve KDV’den müstesna olduğunu” hepsinin de dayanağını göstererek açıkladık.</span>
Zaten, bu güne kadar bir tek yetkili ya da uzman ortaya çıkıp da “Efendim, açıklamalar doğru değil. Geçici ilmühaber hisse senedi yerine geçmez” demedi daha doğrusu diyemedi.</span>
O halde olay çok açık ve net.Vergi Usul Kanunu diyor ki; “Açık olarak vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet ve işlemler üzerinden vergi istenmesi”
vergilendirme hatasıdır. Düzeltilmesi gerekir (VUK.Md.118/3). Olmayan
KDV’ye ceza da uygulanamaz. O da hatadır ve düzeltilmesi gerekir (VUK
Md. 375).</span>
Geçmiş yıllarda, bir kısmı milyarlarca lira vergi ve cezayı kapsayan inceleme raporları, “hata var” diye düzeltilmiştir ya da sorun uzlaşmada çözümlenmiştir.</span>
Sonuç
olarak, geçici ilmühaberi hisse senedi olarak kabul etmeyip, KDV
alınması olayında, Maliye öteden beri sergilediği duruşu korumalı ve
yasa ne diyorsa o olmalıdır.

Hürriyet / Şükrü Kızılot
</span>