Değerli okuyucularımız, Marmara’yı etkisi altına alan sağanak yağış sonucu meydana gelen sel ve su baskını sonucu onlarca vatandaşımız vefat etti. Bu ölümlerin içinde beni en çok etkileyen servis aracından çıkamadığı için boğulan 7 tekstil işçimiz ile araçlarında uyudukları sırada sele yakalanan 10 TIR şoförümüz oldu. Her ne kadar ölene hiçbir şey yapılamasa da geride kalan aile bireylerine Sosyal Güvenlik kapsamında yapılacak yardımlar hakkında sizlere bilgi vermek istiyorum.

SERVİSTE BOĞULAN KADINLAR “İŞ KAZASI” GEÇİRMİŞTİR!
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun İş Kazalarını düzenleyen 13. Maddesi hükmüne göre;
* Sigortalının iş yerinde bulunduğu sırada,
* Sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
* Sigortalının görevli olarak iş yeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
* Çocuğunu emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
* Sigortalıların, iş verence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan veya ölümüne sebep olan olayların tamamı İş Kazasıdır.
Görüldüğü gibi gerek iş yerine gitmek için servis kullanan ve boğulma sonucu vefat eden 7 kadın işçimiz ile gerekse TIR içerisinde uyurken afete yakalanıp vefat eden 10 şoförümüzün ölüm şekli feci bir doğa olayı olarak nitelendirilmiş olsa bile 5510 sayılı Kanuna göre bu kişiler İş Kazası sonucu hayatlarını kaybetmişlerdir. Bu nedenle hem işçilerin aile bireyleri hem de iş verenler açısından Kanunun İş Kazasına ilişkin hükümleri uygulanacaktır.
5510 sayılı Kanuna göre İş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine gelir (maaş) bağlanmaktadır. Ayrıca iş kazası sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği (289 TL) verilmesinin yanında, gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlenmeleri halinde de çeyiz yardımı yapılmaktadır. Gelir ismi ile nitelendirilen maaş, gideni her ne kadar geri getiremese de geride kalan aile bireylerini maddi anlamda sıkıntıdan kurtaracaktır. İş kazasına bağlı ölüm geliri evlenmediği sürece sigortalının eşi ve çocuklarına verilmektedir.
Sel baskınında vefat eden şoförler eğer bir hizmet akdi ile çalışıyorsa 4/1-a (SSK) sigortalısıdır. Şayet TIR şoförün ise ve şoför kendi nam ve hesabına çalışıyor ise bunlar eski adı Bağ-Kur’lu olan 4/1-b sigortalıdır. Burada önemli bir hatırlatmada bulunmak istiyorum.
4/1-b sigortalısı iken ölen kişinin hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi için, kendi sigortalılığından dolayı, genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması gerekir. Bu nedenle iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin varsa prim borcunu hemen yatırmaları gerektiği unutulmamalıdır.

ÇOCUK VE EŞLERİNE İKİ MAAŞ BİRDEN BAĞLANABİLİR
Bilindiği gibi en az 1800 gün sigortalı hizmeti bulunan veya 4/1-a sigortalısı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı olup toplam 900 gün hizmeti olan işçinin ölümü halinde aile bireylerine ölüm aylığı bağlanmaktadır.
Şayet iş kazası sonucu vefat eden işçilerimizin sigortalılık süreleri ile gün sayıları yeterli olursa; aile bireyleri hem İş Kazası Ölüm Aylığı, hem de ölüm sonucu Ölüm Maaşı almaya hak kazanır. İşçinin sigortalılık süresi ile gün toplamı Ölüm Maaşı için yeterli değilse aile bireylerine sigortalı süresi ve gün toplamı şartı aranmaksızın İş Kazası Ölüm Aylığı bağlanacaktır.

Afetzedenin prim borcuna erteleme

* Selden zarar gören işverenlerin dertlerine bir nebze olsun derman olabilecek ve bu tür afet durumlarında uygulanan prim borcunun ertelenmesi söz konusudur. Nitekim Sosyal Güvenlik Kurumu da bu konuda çok hızlı bir refleks gösterip selden zarar gören iş verenlere prim ertelemesi yapılması için İl Müdürlüklerine talimat göndermiştir.
5510 sayılı Kanunun 91. maddesinde “Afet durumunda belgelerin verilme süresi ve primlerin ertelenmesi” düzenlemiştir. Buna göre; “İş yerleri yangın, su baskını, yer kayması, deprem gibi afete uğrayan, tabii afet nedeniyle tarımsal faaliyetinden dolayı zarar gören iş verenler ile sigortalılar (4-b), bu durumu belgelemeleri kaydıyla olayın meydana geldiği tarihten itibaren üç ay içinde talepte bulunmaları ve prim ödeme aczine düştüklerinin, yapılacak inceleme sonucu anlaşılması halinde, afet tarihinden önce ödeme süresi dolmuş mevcut prim borçları ile afetin meydana geldiği tarihten itibaren tahakkuk edecek 3 aylık prim borçları, olayın meydana geldiği tarihten itibaren 1 yıla kadar Kurumca ertelenebilir.”

3 AY İÇİNDE MÜRACAAT EDİN!
Prim borcunun ertelenebilmesi için afet tarihinden itibaren 3 ay içinde işverenin veya zarar gören sigortalının SGK’ya yazılı müracaat etmesi gerekiyor. Ortaya çıkan afetten kişinin zarar gördüğünün tespit edilmesi de bir diğer şart olarak karşımıza çıkıyor. Bu tespit nasıl yapılacak? SGK denetim elemanları tarafından yapılabilir.
Ayrıca gecikmeden dolayı herhangi bir para cezası, zam, faiz ve zaman aşımı da işletilmeyecek.

https://www.turkiyegazetesi.com.tr/m...aspx?ID=418843