Selden mağdur olan şirketler, malî felaket yaşamamak için ne yapmalı?

</span>
Geçen
hafta başta İstanbul olmak üzere ülkemizin birçok yerinde görülen
yağışlar sel ve su baskınlarına yol açtı. Mevsim normallerinin üstünde,
bir anda metrekareye 250 kilogramı bulan yağışlar, yetersiz altyapı,
çarpık kentleşme ve hazırlıksız yakalanma gibi faktörlerle birleşince
büyük trajediler yaşandı.



Allah bu afette hayatını kaybeden insanlara rahmet, yakınlarına sabır
ihsan etsin. Can kayıplarının yanında selin yaşandığı yerlerde
faaliyette bulunan birçok işyerinde de maddi hasarlar oluştu.
Stoklardaki mallar, iş makineleri, taşıtlar, koca koca TIR'lar sele
kapılıp gitti. Özellikle bodrum ve zemin katların arşiv ve depo olarak
kullanıldığı dikkate alınırsa burada korunan mallar ve mali defter ve
belgeler de selden zarar gördü. Bu felakete maruz kalan işletmeler için
aşağıdaki hususların faydalı olacağını düşünüyorum.


MAHKEMEDEN ZAYİ BELGESİ ALINMALI


Ticari işletmelerin ertelememeleri gereken bazı işlemler var.
Öncelikle defter ve belgeleri selden zarar gören işletmelerin
işyerlerinin bulunduğu yerin yetkili ticaret mahkemesine müracaat
ederek zayi belgesi alması gerekiyor. Çünkü mükelleflerin Vergi Usul
Kanunu gereği 5 yıllık zamanaşımı süresince defter ve belgelerini
muhafaza etmeleri ve denetim elemanları tarafından istendiği zaman
ibraz etmeleri gerekiyor. Mahkemeden alınan zayi belgesi olmadan bu
defter ve belgelerin ibraz edilmemesi vergi kaçakçılığına giriyor ve
savcılığa suç duyurusunda bulunmayı gerektiriyor. Ancak yetkili ticaret
mahkemesinden zayi belgesi alınırsa defter ve belge ibraz etmeme
suçundan kurtulmuş olunur. Öte yandan Türk Ticaret Kanunu'na göre bir
tacir, saklamakla mükellef olduğu defter ve belgelerin; yangın, su
baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet sebebiyle ve kanuni müddet
içinde ziyaa uğradığını öğrendikten itibaren 15 gün içinde ticari
işletmesinin bulunduğu yerin mahkemesinden kendisine bir vesika
verilmesini istemeli. Kanun, böyle bir vesika almamış olan tacirin
defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılacağını hüküm altına alıyor.
Müracaat sırasında itfaiyeden, ilgili belediye zabıta müdürlüğünden
alınacak tespit tutanağı ve selde kaybolmuş veya bozulmuş ticari
defterler ve belgelere ait liste eklenmeli. Bu defter ve belgeler
kullanılmış da olsa boş da olsa listeye eklenmeli.


TAKDİR KOMİSYONU KARARI ATLANMAMALI


Ayrıca defter ve belgeler için bu işlemler yapılırken selden
zarar gören mallar ve demirbaşlar için de vergi dairesine müracaat
edilmeli. Mükellefler selden zarar gören ticari mal, hammadde, ara mal,
demirbaşlar, araçlar ve makinelere ait listeyi hazırlayıp itfaiye veya
Belediye Zabıta Müdürlüğü'nden alacakları tespit tutanağı ile vergi
dairesine müracaat etmeli. Bu müracaatla takdir komisyonundan zayi olan
mal ve varlıkların değerlerinin takdiri ve tespiti istenecek.
Geçtiğimiz haftalarda bu köşede zayi olan mallar ile ilgili bir yazı
yazmıştım. O yazıda zayi olan malların KDV'sinin hesaplanan KDV'den
indirim konusu yapılamayacağını belirtmiştim. KDV Kanunu'nda zayi olan
malların daha önce indirilen KDV'lerinin indirim KDV'den çıkarılıp,
gidere atılması gerektiği ifade edilir. Ancak bu indirim yasağının
getirildiği madde bazı istisnalar öngörüyor. Buna göre deprem, sel
felaketi ve Maliye Bakanlığı'nın yangın sebebiyle mücbir sebep ilân
ettiği yerlerdeki yangın sonucu zayi olan malların KDV'si normal
mallarda olduğu gibi indirim konusu yapılabilir. Yani selde zayi olan
mallara ait yüklenilen ve indirilen Katma Değer Vergisi'nin, indirim
KDV'den çıkarılıp ilave KDV olarak beyan edilmesi gerekmiyor. Hatta
henüz indirilmeyen KDV de sonraki dönemlerde indirim konusu
yapılabilir. Ancak bunun için zarar gören malların takdir komisyonunca
tespit edilmiş olması gerekiyor.


MÜCBİR SEBEP HALİNDEN FAYDALANILABİLİR


Sel felaketiyle mücbir sebep hali de ortaya çıkmış oluyor.
Mücbir sebep hallerinde mücbir sebebin başladığı tarih ile ortadan
kalktığı tarih arasında vergi kanunlarında yazılı süreler işlemez.
Sürelerden kasıt işi bırakma, dava açma, beyanname verme, bilgi verme
gibi mükellefiyetlerdir. Bu hallerde vergi ödevlerinin yerine
getirilmesi ile ilgili süreler, bu mücbir sebep hallerinin meydana
geldiği kanıtlandığı takdirde sürelerin işlemesi durur ve mücbir sebep
ortadan kalktıktan sonra süreler kaldığı yerden işlemeye devam eder.


Ancak, belli bir bölge veya bölgenin bir kısmını etkileyen
yangın, deprem, su basması gibi genel karakter taşıyan tabii afetlerde
vergi ödevlerinin yerine getirilmesi bakımından mücbir sebep halinin
başlangıç tarihi bilinmekte ise de sona erdiği tarihin tespiti
mükellefler yönünden güçlük arz eder. Bu gibi hallerde mücbir sebep
halinin ortadan kalktığı tarihin, diğer bir ifade ile mücbir sebep
nedeniyle işlemeyen sürenin idarece tespit edilmesi gerekir. Gelir
İdaresi Başkanlığı bu konuya açıklık getirecektir.


Mücbir sebep nedeniyle uzayan beyanname verme süresi içinde
defter ve belgelere ulaşılırsa veya takdir komisyonundan karar çıkmışsa
bu kayıtlara dayanılarak beyanname düzenlenir. Tanzim edilen beyanname
mücbir sebepten dolayı uzayan süre zarfında vergi dairesine verilir. Bu
beyannameye istinaden tarh edilecek ilave vergi için gecikme faizi
hesaplanmaz.


Öte yandan, mücbir sebep nedeniyle uzayacak beyanname verme
süresi içinde defter ve belgelere ulaşılamayacağı anlaşılıyorsa,
mükellef bu sürede vergi dairesine başvurarak Katma Değer Vergisi
matrahının takdir edilmesini ister. Takdir komisyonu kararının
mükellefe tebliğ edildikten sonra 15 gün içinde düzeltme beyannamesi
verilir. Bu beyan üzerine ödenmesi gereken bir verginin tahakkuk etmesi
halinde aynı sürede ödeme yapılır.



Zaman / Ahmet Yavuz