<blockquote id="" style="padding: 0pt; clear: left;">
<div style="margin: 0in 0in 0pt;">Geçen
yazımızda aile şirketi veya kapalı anonim şirket olarak da adlandırılan
anonim şirketlerde hisse senetlerinin devir kazancının
vergilendirilmesini irdelemiştik. </span></div>
<div style="margin: 0in 0in 0pt;">Ancak
birçok kapalı anonim şirkette hisse senetleri bastırılmamış durumdadır.
Bu gibi şirketlerde, iki durum söz konusu olabilmektedir. Birinci
durumda, şirket "ilmühaber" adı verilen geçici hisse senedi çıkarmış
olabilir. İkinci durumda ise şirketin hisseleri ne ilmühabere ne de
hisse senedine bağlanmış olabilir. Yani paylar, senede bağlanmamış
durumda, çıplak halde olabilir.Bu yazımızda da bu iki ihtimali
irdelemeye çalışacağız. </span></div>
<div style="margin: 0in 0in 0pt;">Gelir
Vergisi Kanunu'nun, hisse devir kazançlarını kapsamına alan ve
iktisaptan itibaren iki yıl geçtikten sonra satış kazancını verginin
konusu dışına çıkaran mükerrer 80. maddesi hükmü, bu konuda
devredilenin menkul kıymet olması koşulunu aramıştır. Zaten biz de
önceki yazımızda hep, hissenin devri değil, hisse senedinin devri
olarak konuyu aktardık. </span></div>
<div style="margin: 0in 0in 0pt;">Anonim
şirketlerin hisse senedi bastırmadan önce hisse senetlerini bastırıp
dağıtıncaya kadar geçerli olmak üzere ilmühaber çıkarmaları da ihtimal
dahilindedir. Pek çok şirket ilmühaber ihracının maliyetsiz olması,
hisse senedi gibi tedavül olanağının bu şekilde de sağlanabiliyor
olması ve her bir hissedar için birden fazla payı ihtiva eder şekilde
birer adet düzenlenebilmesi ve devir için birden fazla payı ihtiva eden
birkaç ilmühaberle değiştirilmesinin kolay olması gibi sebeplerle,
ilmühaber ihracı yoluna gitmektedir. </span></div>
<div style="margin: 0in 0in 0pt;">Doktrinde
baskın görüşün ilmühaberlerin de kıymetli evrak niteliğinde olduğu
yönündedir. Ayrıca Ticaret Kanunu'nun ilmühaberlerin hisse senetleri
yerine çıkarılacağını kabul etmesi dolayısıyla, ilmühaberlerin devrinde
elde edilen kazanç, aynı hisse senetleri gibi vergilendirilir. </span></div>
<div style="margin: 0in 0in 0pt;">Bir
başka anlatımla iki yıl veya daha fazla süreyle ilmühabere sahip olan
bir kişinin, bu ilmühaberlerin devrinden sağladığı kazançlar, Gelir
Vergisi'nin konusuna girmez. Ancak burada önemli olan ilmühabere sahip
olunan süredir. Örneğin bir şirkette 20 yıldır ortak olmasına rağmen,
devrinden 6 ay önce şirketçe çıkarılarak hissedarlara teslim edilmiş
bulunan ilmühaberlerin devir kazancı, bize göre vergiye tabi olacaktır.
Burada, hissedarlık süresi değil, hisse senedine veya onun yerine geçen
ilmühabere sahip olma süresidir. Çünkü düzenlemenin (geçmişte bir
yıllık, sonra üç aylık, şimdilerde iki yıllık vergi dışı bırakma
süresinin) getiriliş amacı, hisse devrini teşvik değil, menkul
kıymetleştirmeyi teşviktir. Bu madde paralelinde zamanın mevzuatlarında
bu amaçlı pek çok düzenleme vardı, ancak bunların çoğu kaldırıldı.</span></div>
<div style="margin: 0in 0in 0pt;">İlmühaberlerin
devri, bu kıymetlerin hangi tür hisse senetlerinin yerine çıkarıldığına
göre değişir. Nama yazılı hisse senetlerinin yerine çıkarılmış nama
yazılı ilmühaberler, ciro (veya alacağın temliki) ve zilyetliğin nakli
(kısaca teslim); hamiline yazılı hisse senetlerinin yerine çıkarılmış
nama yazılı ilmühaberler alacağın temliki ve zilyetliğin nakli;
hamiline yazılı hisse senetlerinin yerine çıkarılmış hamiline yazılı
ilmühaberler ise sadece zilyetliğin nakli yolu ile devredilebilir. Nama
yazılı ilmühaberlerin devrinde, devrin şirkete karşı ileri
sürülebilmesi için ayrıca, pay defterine kayıt koşulu da aranmaktadır.</span></div>
<div style="margin: 0in 0in 0pt;">Yukarıda
bahsettiğimiz gibi bir diğer olasılık da anonim şirketin hisse
senetlerini veya ilmühaberlerini bastırmamış, yani hisselerin çıplak
olması durumudur. Bu şekilde çıplak hisselerin devrinde, artık bir
menkul kıymetin devrinden söz edilemeyeceği için, devir dolayısıyla
elde edilen kazancın vergilendirilmesinde uygulanacak düzenleme
mükerrer 80. Maddenin 1. değil, 4. bendidir. Bu bent ortaklık hak veya
hisselerinin devrini vergiye tabi kılarken, 1. bentte söz konusu olan
iki yıllık süre gibi bir süre getirmemiştir. Dolayısıyla anonim
şirketlerin hisse senedi veya ilmühabere bağlanmış payların devrinde,
kazancın vergiye tabi olmasında, iktisap tarihi ile devir arasında
geçen süre önem taşımaz. </span></div>
<div style="margin: 0in 0in 0pt;">Bu
nedenle anonim şirketin hisselerinin devredilmesinin düşünüldüğü
hallerde, kazancın vergi dışı kalması için, iki yıl öncesinden
ilmühaber çıkarılarak hissedarlara dağıtılmasında fayda vardır. Aksi
halde verginin doğumuna gereksiz yere sebebiyet verilmiş olunur. </span></div>
<div style="margin: 0in 0in 0pt;">Satış
kazancının vergiye tabi olduğu hallerde, Gelir Vergisi Kanunu'nun
mükerrer 81. maddesine göre, satış kazancının tespitinde, maliyet
bedelinin elden çıkarma işleminin yapıldığı ay hariç olmak üzere Devlet
İstatistik Enstitüsü'nce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki
artış oranında artırıp revize edilerek dikkate alınması gerekmektedir.
Bu suretle, enflasyona tekabül ettiği kabul edilen kazanç kısmı vergi
dışına çıkmakta, reel kazancın vergilendirilmesi sağlanmaktadır. Ancak
bu endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının yüzde 10 veya daha
fazla olması gerekmektedir. </span></div>


2009 yılında elde edilecek değer artış kazançlarının vergilendirilmesinde kazancın 7.600 lirası vergiden istisnadır.</span>


</span>

Referans / Bumin Doğrusöz
</span>
</blockquote>