<h1>Vergi cezalarını uzlaşarak azaltabilirsiniz</h1>






Uzlaşma,
iki taraf arasında herhangi bir konuda çıkan uyuşmazlığın, tarafların
karşılıklı görüşme yoluyla belli bir noktada buluşarak giderilmesidir.
Vergi
uygulamaları açısından uzlaşma ise mükellef ile idare arasında ortaya
çıkan uyuşmazlıkların, yargı yoluna başvurulmadan taraflarca konuşulup
görüşülerek vergi ve cezanın tutarı konusunda anlaşmaya varılmasıdır.
Uygulamada
idare genellikle cezanın büyük bir kısmını kaldırmakta; vergi aslında
ise sembolik bir indirim yapmakta veya hiç indirim yapmamaktadır.
Ancak, mükellefin haklılığının açık olduğu bazı durumlarda vergi
tutarında da önemli indirimler yapılabilmektedir. Vergilerle ilgili
uyuşmazlıkların yaklaşık yüzde 90'ı uzlaşma yoluyla çözümlenmektedir.
Tarhiyat
öncesi ve tarhiyat sonrası olmak üzere iki şekilde gerçekleşen
uzlaşmanın, tarhiyat öncesi uzlaşma ayağı, bu yazımızın konusunu
oluşturuyor.

TARHİYAT ÖNCESİ UZLAŞMA
Adından
da anlaşılacağı gibi tarhiyat öncesi uzlaşma, salınacak vergi ve
kesilecek cezaya ilişkin ihbarnamenin düzenlenmesinden önceki aşamayı,
yani vergi incelemesinin son aşamasında yapılan uzlaşmayı ifade ediyor.
Bir
uyuşmazlığın tarhiyat öncesi uzlaşmaya konu olması için mükellef
nezdinde yapılan bir 'vergi incelemesi'ne dayanması gerekiyor. Bu husus
usul açısından önemlidir. Uzlaşma kapsamına vergiler yanında vergi
ziyaı suçu (kaçakçılık suçunu oluşturan ve dolayısıyla ağır nitelikli
fiillerle vergi ziyaına sebep olunması halinde tarh edilecek vergi ile
kesilecek cezalar hariç), genel usulsüzlük suçu ve özel usulsüzlük
suçlarına göre verilecek cezalar giriyor.

UZLAŞMA TALEBİ
Tarhiyat
öncesi uzlaşmayı doğrudan mükellef talep edebileceği gibi inceleme
elemanının daveti üzerine de gerçekleşebilir. Tarhiyat öncesi uzlaşma
görüşmeleri, oluşturulan 'uzlaşma komisyonu' ile mükellefler arasında
yapılır.
Uzlaşma görüşmelerine mükellef veya kanuni temsilci
durumunda olanlar bizzat katılabileceği gibi, noter onaylı bir
vekaletname verdikleri başka bir şahsın da katılması mümkün.

UZLAŞMA SAĞLANMASI
Uzlaşma
konusu yapılan vergi ve cezada uzlaşma sağlandığı takdirde bir tutanak
düzenlenir. Bu tutanak tahakkuk fişi yerine geçer. Üzerinde uzlaşılan
veya tutanakla tespit edilen hususlar hakkında vergi dairesi gerekli
tarhiyatları yapar. Bunlara yönelik dava açılamaz ve hiçbir birime
şikayette bulunulamaz.

UZLAŞMA SAĞLANAMAMASI
Mükellefin
uzlaşma görüşmelerine katılmasına rağmen tutanağı imzalamaması,
uzlaşmanın sağlanamadığının en açık göstergesidir. Mükellefin
bildirilen günde görüşmelere gelmemesi veya uzlaşmaya davet edilmekle
birlikte davete icabet etmemesi nedeniyle görüşmelerin yapılamaması ya
da mükellefin görüşmelere katılmakla beraber tutanağı ihtirazi kayıtla
imzalaması da uzlaşmanın sağlanamadığını ifade eder.
Görüşmelerin
yapılmasına rağmen uzlaşma sağlanamamışsa bu konuda tutanak düzenlenir
ve bir nüshası görüşmelere katılması halinde mükellefe komisyonca
tebliğ olunur. Kaçınması halinde tutanak adresine gönderilir.
Görüşmeler sonucunda uzlaşılamayan matrah farklarına ilişkin uzlaşma
komisyonunun teklif ettiği miktarlar tutanaklarda yer alır.
Tarhiyat
öncesi uzlaşmaya herhangi bir nedenle varılamamışsa, verginin tarhı ve
cezanın kesilmesinden sonra tarhiyat sonrası uzlaşma talep edilemez.
Tarhiyat öncesi uzlaşmaya başvurmayan mükellefler, vergi ve/veya
cezalar tebliğ edildikten sonra (tarhiyat yapıldıktan sonra) doğrudan
dava açabilecekleri gibi tarhiyat sonrası uzlaşmaya başvurmaları da
mümkündür. Tarhiyat sonrası uzlaşma konusuna izleyen yazılarımızda yer
vereceğiz.

KONUT KREDİSİYLE ALINAN KONUTUN SATILMASI
KONUT
kredilerinde, konutun kredi vadesi sona ermeden ve kredi bakiyesi
kapatılmadan üçüncü bir kişiye satılması halinde, kredinin 'konut
edinimi' amacının kalmadığı ve konutun satış tarihinden itibaren söz
konusu kredinin konut kredisi niteliğini kaybettiği kabul ediliyor.
Buna göre de konut finansmanı kapsamından çıkan söz konusu kredi
dolayısıyla konutun satış tarihinden itibaren lehe alının paraların
banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi tutulması gerekiyor.

YÜKSEK OLAN AYLIĞI ALIRSINIZ
1989 yılında Bağ-Kur 7. basamakta iken vefat eden eşimden dul maaşı almaktayım.
Bununla beraber 1980'de kaybettiğim Bağ-Kur'lu babamdan yetim maaşı alabilir miyim? Nursel Erdier
1
Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na göre, hem eşinden hem de ana veya
babasından ölüm (dul veya yetim) aylığına hak kazananlara, tercihlerine
göre eşinden ya da ana veya babasından aylık bağlanıyor. 5510 sayılı
Kanun'la yürürlükten kaldırılan 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu'na göre ise
eş ya da ana veya babadan hak kazanılan aylıklardan yüksek olanı
ödeniyordu.
Buna göre, hem Bağ-Kur sigortalısı olan eşinizden, hem
de Bağ-Kur sigortalısı olan babanızdan dolayı dul ve yetim aylığı
almanız mümkün değil. Yüksek olan aylığı alırsınız.

GÜNÜN SÖZÜ
'Üzüntü kendi kendine geçebilir ama mutluluğun tadına varmak için onu paylaşacağınız birisi olması gerekir' Mark Twain




metin taş - sezgin özcan / Akşam