Rahmet
ve mağfiret ayı olan mübarek Ramazan ayını idrak ettiğimiz bugünlerde
herkes bu iklimin nimetlerinden faydalanmanın yolunu arıyor.


'Komşusu
aç iken tok yatanın kabul görmediği' bir dinin müntesipleri olarak
Müslümanlar özellikle bu ayda serfiraz kılındıkları nimetleri
başkalarına da tattırmanın eşsiz manevi hazzını yaşıyor. Herkes elinden
geldiğince ihtiyacı bulunanlara yardımda bulunmaya çalışıyor. Bu
yardımların belli usul ve esaslara uyulması halinde Gelir ve Kurumlar
Vergisi'ne ait ticari kazancın tespitinde gider olarak yazılabildiğini
biliyor musunuz?


Vergi kanunlarında indirim veya gider olarak kabul edilen bağış
ve yardımlar, normalde kazancın belli bir oranı ile sınırlıdır. Ancak
bazı kurumlar, toplum için gördükleri büyük fonksiyon sebebiyle özel
imtiyazlara sahip. Gıda bankacılığı kapsamında faaliyet gösteren vakıf
ve dernekler de bu kurumlardan. Fakirlere yardım amacıyla gıda
bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye
Bakanlığı'nca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda,
temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedelinin tamamı
gider yazılabiliyor. Ancak bunun için bazı şartlara uyulması lazım.
Öncelikle gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddeleri dernek veya
vakfa bağışlanmalı. İhtiyacı bulunanlara doğrudan veya başka
organizasyonlar aracılığıyla yapılacak yardımlar, bu kapsamda yapılmış
bağış olarak değerlendirilmiyor. Ayrıca bağışı kabul edecek dernek veya
vakfın tüzüğünde veya senedinde ihtiyacı bulunanlara gıda, temizlik,
giyecek ve yakacak yardımı yapabilmesine ilişkin hükümler bulunmalı.
Gıda bankacılığından ne anlaşılması gerektiği ise kanunda tanımlanmış.
Kanun gıda bankacılığını, bağışlanan veya üretim fazlası sağlığa uygun
her türlü gıdayı tedarik eden, uygun şartlarda depolayan ve bu ürünleri
doğrudan veya değişik yardım kuruluşları vasıtasıyla ihtiyaç
sahiplerine ulaştıran ve kâr amacı gütmeyen dernek ve vakıfların
oluşturduğu organizasyonlar şeklinde tanımlıyor. Gıda bankacılığı
kapsamında yapılacak bağışların gıda, temizlik, giyecek ve yakacak
maddesi niteliğinde olması gerekiyor. Bağışlar, bedelsiz olarak ihtiyaç
sahiplerine dağıtılmak şartıyla yapılmalı. Bu sınıftaki maddelerin
dışında yapılan veya şartlı olarak yapılmayan bağışlar, gıda
bankacılığı kapsamında bağış olarak değerlendirilmez. Ayrıca yardımın
ayni olarak yapılması gerekir, nakdi olarak yapılan yardımlar da bu
kapsama girmiyor.

<hr>



<h3>Bağışları gider gösterirken nelere dikkat edilmeli?
</font></h3>


Ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilecek bağışların
tutarı ne kadar olursa olsun bağış yapılan dernek veya vakıf adına
mutlaka fatura düzenlenmeli. Taşıma için de ayrıca sevk irsaliyesi
tanzim edilmesi gerekiyor.


Bağışlanan mala ilişkin bilgileri eksiksiz olarak içerecek faturada mal bedeli olarak, bağışa konu malın maliyet bedeli yazılır.


Teslimler KDV'den istisna tutulduğu için faturada 'İhtiyaç
sahiplerine yardım şartıyla bağışlandığından KDV hesaplanmamıştır.'
ibaresi yer almalı.


Bu faturalar bir yandan gelir bir yandan da gider yazılmak suretiyle kayıtlara intikal ettirilir.


Ticari kazanç dışında geliri olan (kira geliri, zirai kazanç,
arızi kazanç vs.) kişilerin bu bağışı beyannamelerinde indirim konusu
yapmaları için herhangi bir belge düzenlemeleri gerekmiyor. Sadece
bağış yapılan malın alımına ilişkin belgelerin saklanması yeterli.


Dernek ve vakıflar da kendi mevzuatlarının öngördüğü belgeleri düzenleyip bir örneğini bağış yapanlara vermeli.


Ticari kazanç sahipleri ile Kurumlar Vergisi mükellefleri,
bağışları kayıtlara doğrudan yansıttıkları için işletmenin kâr veya
zararda olması bağışın gider olarak kabul edilmesini etkilemez. Yani
firma zarar etmiş ve herhangi bir vergi matrahı beyan etmeyecek olsa
bile bu bağışlar gider olarak yazılır.

Bağışın yapıldığı yıl uğranılan zarar sonraki yıllarda mahsup
edilebileceği için bu bağışların sonraki yıllara ilişkin vergi
matrahlarını düşürmesi söz konusu olacaktır.




Zaman / Ahmet Yavuz