Sayfa 1 Toplam 3 Sayfadan 123 SonuncuSonuncu
Toplam 22 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 10 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: VARLIK BARIŞI 30.09.2009 TARİHİNE UZATILDI!

  1. #1
    Yönetici
    Üyelik tarihi
    03.Şubat.2004
    Nereden
    Antalya, Turkey
    Mesajlar
    4,612
    <a href="https://rega.basbakanlik.gov.tr/eskiler/2009/07/20090710-1.htm" target="_blank">

    https://rega.basbakanlik.gov.tr/eskiler/2009/07/20090710-1.htm</A>

    Üsteki bağlantıda Madde 44, 45 ve 46'te inceleyebilirsiniz.Odalarımızda dakanun hakkında eğitim semineri düzenlenmişti. Bu kanundan yararlanmak isteyen müşterilere, izahının yapıla bilmesi için biz meslek mensuplarının kanuna hakim olmamız gerekiyor.
    Müşterileri, varlık barışıyla beyan edilen matrahın incelemeye konu edilemeyeceği, ilerdedefter incelemesinde ise her hangi bir nedenle doğracak matrah farkına mahsup edileceğikonularında bilgilendirmek ve bilgi edinmek gerektiğini düşünüyorum.
    Saygılarımla,
    Mustafa GÜLŞEN
    ------------------
    Uyarı: Kişi veya kurumları eleştiri taşıyan mesajların altında eğer imza yok ise, gerekli görüldüğü zaman mesajlara forum yetkililerince uyarısız müdehale yapılacaktır.

  2. #2
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    24.Temmuz.2006
    Nereden
    Adana
    Mesajlar
    1,571


    Öncelikle Sn Gülşen e herşey için teşekkür ediyorum Bu konuya uzak kaldım yasayı bile yeni inceledim anlayamadığım çok yer var uygulama yapan arkadaşlar tecrübelerini paylaşırsa memnun olurum
    baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş

  3. #3
    Yönetici
    Üyelik tarihi
    03.Şubat.2004
    Nereden
    Antalya, Turkey
    Mesajlar
    4,612
    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width="100%">
    <T>
    <TR>
    <TD =muhabir vAlign=top align=right width="100%">8 Kasım 2008 </TD></TR>
    <TR>
    <TD =hurtextverdana vAlign=top align=left width="100%">
    <H1 =yazarisim>Şükrü KIZILOT</H1>
    <H1></H1>skizilot@yaklasim.com

    Varlık Barışı ve vergi incelemesi tartışmaları


    VARLIK Barışı Yasa Tasarısı ile getirilmek istenen avantajların ayrıntılarını, Türkiye ilk kez 28 Ekim 2008 günü yayımlanan "Döviz ve Altın Getirenlere Çok Özel Aflar ve Avantajlar Var" başlıklı yazımızla öğrendi.

    GETİRİLEN VERGİ AVANTAJLARI

    Tasarıda, "vergi incelemesi yönünden" aşağıda sıralanan, çok özel vergi affı ve avantajları yer alıyordu.

    1- "Vergisini Ödedin mi?" diye sorulamayacak

    Bildirilen varlıklar örneğin dövizler nedeniyle, 1 Ocak 2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak, hiçbir surette;

    - Vergi incelemesi yapılamayacak.

    - Yurt dışındaki gelirler nedeniyle, Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi gibi vergiler ve ceza istenmeyecek.

    Böyle olunca, "Geçmiş yıllarda yurt dışında elde ettiğin geliri örneğin faizi niye Türkiye’de beyan etmedin ve vergisini ödemedin?" diye sorulamayacaktı.

    2- Geçmiş 5 Yıla Çok Özel Bir Af

    Tasarıda, "vergi incelemesi" yönünden, 2003-2007 yıllarını ilgilendiren, "matrah artırımı" olayının bir başka versiyonu "çok özel bir örtülü af" yer alıyordu. Buna göre;

    - Bu kanun yürürlüğe girdikten sonra başlayan,

    - 1 Ocak 2008 öncesi dönemleri (örneğin 2007 yılını) kapsayan vergi incelemeleri sonucu gelir, kurumlar, KDV ya da diğer vergiler yönünden tespit edilen matrah farkından,

    - Bu kanun kapsamında beyan edilen tutarlar mahsup edilecek.

    - (Varsa) kalan tutar üzerinden vergi ve ceza istenecekti.

    3- Gerçek Dışı Beyan Avantajı

    Bildirilen para tutarının, geriye dönük 2003-2007 yılları için ileride yapılacak vergi incelemelerinde; bulunacak gelir, kurumlar ve KDV matrah farklarından düşülecek olması, yüzde 2’lik ödeme ile geriye dönük olarak beş yıla "matrah artırımı" gibi "çok özel bir avantaj" sağlıyordu.

    Bu nedenle "1-2 milyon YTL veya daha fazla ya da döviz beyan edip, yüzde 2’sini ödeyelim. İleride geçmiş yıllara yönelik vergi incelemesi olursa, vergi ve cezadan kurtuluruz" diye gerçekte olmayan para ve dövizlerin beyanı da söz konusu olabilecekti.

    4- Yüzde 2 Ödemenin İnanılmaz Avantajı

    Tasarının yasalaşması halinde, daha önce değişik tarihlerde, son olarak da 2003 yılında çıkan "Vergi Barışı" yasası ile getirilen "matrah artırımı" uygulamasında;

    - Gelir, Kurumlar, KDV, stopaj yönünden ayrı ayrı matrah artırımı yapılıyordu,

    - Bu vergiler için, her yıl için ayrı ayrı talepte bulunuluyordu,

    - Yıllara göre yüzde 10-25 oranında artırılan matrah üzerinden de vergiler ödeniyordu.

    Varlık Barışı Tasarısı ile inanılmaz bir avantaj sağlanıyor ve getirilen döviz tutarının yüzde 2’si vergi olarak ödendiğinde, geriye dönük 5 yılın tüm vergileri, vergi incelemesinden muaf tutuluyordu. Örneğin 10 milyon YTL getiren bir şahıs ya da şirket, 10 milyon YTL’ye kadar olan gizlediği kazancı ve KDV matrahı nedeniyle, vergi ödemekten kurtulabiliyordu.

    DEVAM EDEN İNCELEMELER

    Varlık Barışı Tasarısı’nı incelerken, dikkatimizi çeken ve yazımızda da altını çizdiğimiz nokta, devam eden incelemelerle ilgili çelişkiydi. Nitekim bu durum Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda fark edilmiş ve devam eden incelemeler de kapsama dahil edilmişti. Böylelikle, şu anda inceleme aşamasında olan, onbinlerce mükellefin de bu yasadan yararlanmasına olanak sağlanıyordu.

    Ancak, tasarının Meclis’te görüşülmesi sırasında verilen önerge ile devam eden ve onbinlerce mükellefi ilgilendiren incelemeler, kapsam dışı bırakıldı. Böyle olunca, şu anda vergi incelemesi devam eden onbinlerce vergi mükellefi, Varlık Barışı Yasası’ndan yararlanamayacaktı.

    Anayasa Mahkemesi yürütmeyi durdurur

    VARLIK Barışı’nda geriye dönük olarak, vergi incelemesi muafiyeti getirilmesi, bir anlamda "örtülü vergi affı" oluyor. İşin doğrusu, kurallara uygun hareket eden, bir kısmı da halka açık olan firmaların, "yurt dışında, kayıtlarımızda gözükmeyen yani gizli olan para, altın, döviz, hisse senedi ve tahvilimiz, gemimiz vs. vardı" diye beyanda bulunmaları beklenmiyor. Bu yönüyle yasa, dürüst olmayan ya da (kara para dahil) bazı gizlediği varlıklara kılıf hazırlayarak yasallaştırmak ve gelecekte bunların vergisi ve kaynağının sorulmasını önlemek isteyenler için "bulunmaz bir fırsat" olacak.

    Devam eden onbinlerce vergi incelemesi kapsam dışı bırakılıp, yapılacak incelemeleri yararlandırma çelişkisi ve geriye dönük beş yıllık "örtülü vergi affı" getirilmesi ile ilgili düzenlemenin, Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmesi daha ötesi "Yürütmeyi Durdurma" kararı verilmesi kaçınılmaz gözüküyor. </TD></TR></T></TABLE>https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/10311087.asp
    ------------------
    Uyarı: Kişi veya kurumları eleştiri taşıyan mesajların altında eğer imza yok ise, gerekli görüldüğü zaman mesajlara forum yetkililerince uyarısız müdehale yapılacaktır.

  4. #4
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    14.Şubat.2005
    Mesajlar
    295
    para bankada 1 gece mi kalıcak?

  5. #5
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    25.Haziran.2008
    Mesajlar
    616
    vergi inceleme yapılamayacak oluşu ve geçmiş 5 yıla dönük oluşu, bunun yine birileri için çıkarılmış olabileceği izlenimi bıraktı bende....
    Bu ne çıldırtan denge. Yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe...

  6. #6
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    24.Temmuz.2006
    Nereden
    Adana
    Mesajlar
    1,571
    bu konuyu irdeleyeim arkadaşlar tecrübesi olanlar lütfen yazsın
    baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş

  7. #7
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    28.Şubat.2008
    Mesajlar
    267
    <h4>Yeni Varlık Barışı
    </h4>06.07.2009



    function f_showLinks (li) {
    try {
    f_display(li);
    } catch (e) { }
    }


    <blockquote id="" style="padding: 0pt; clear: left;">
    <div>Geçen
    yılın kasım ayında kabul edilen Varlık Barışı Kanunu'ndan yararlanma
    süresi 28 Şubat'ta dolmuştu. Ancak kanun, bizzat Gelir İdaresi
    bürokratlarınca da kabul edildiği gibi istenen sonucu vermemişti. Yani
    yurtdışındaki varlıkların yurtiçine çekilmesi veya kayıtdışı kalmış
    varlıkların kayıt içine alınması, istenen ve beklenen düzeyde
    gerçekleşmemiş ve dolayısıyla kayda girecek varlıklar üzerinden
    beklenen vergi hasılatı da son derece düşük kalmıştı. </span></div>
    <div>Varlık Barışı'ndan beklenen sonucun
    gerçekleşmemesine karşılık kamunun beklentilerinin sürmesi dolayısıyla
    yasama organına sunulmuş bulunan "Bütçe Kanunlarında Yer Alan Bazı
    Hükümlerin İlgili Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelere Eklenmesi ve
    Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına
    İlişkin Kanun Tasarısı"na Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmeler
    sırasında eklenen maddelerle Varlık Barışı Kanunu'ndan yararlanma
    süresinin 30.9.2009 tarihine kadar uzatılması öngörülmüştür. Nihayet bu
    tasarı 25 Haziran'da kabul edilmiş ve 5917 sayılı kanun olarak Sayın
    Cumhurbaşkanı'nın imzasına sunulmuştur. </span></div>
    <div>Bu arada Varlık Barışı Kanunu'nda
    yapılan yararlanma süresi değişikliğinin yanı sıra Katma Değer Vergisi
    vergi farkları da kanunun avantajları arasına eklendi. Açıklayalım. </span></div>
    <div>Varlık Barışı Kanunu'yla
    mükelleflere, 1 Haziran tarihi itibariyle yurtdışındaki varlıklarını
    veya aynı tarih itibariyle kayıtdışı kalmış yurtiçi varlıklarını 30
    Eylül tarihine kadar beyan ederek ve beyan ettiği yurtdışı varlıkları
    üzerinden yüzde 2, yurtiçi değerler üzerinden de yüzde 5 vergi ödeyerek
    kayıtdışında kalmış bu varlıklarını kayıt altına alma olanağı
    sunulmuştur. </span></div>
    <div>Öte yandan kanunla gerçek ve
    tüzelkişilere, bu şekilde kayda alınan ve üzerinden vergi ödenen
    değerler veya varlıklar dolayısıyla bir vergi incelemesi yapılmayacağı
    ve bir tarhiyata konu edilmeyecekleri güvencesi verilmektedir. Bu
    güvence hem bu varlıkların nereden oluştukları hem de bu güne kadarki
    beyan olunmamış getirilerini kapsamaktadır. Ancak beyan olunan
    varlıkların beyan tarihinden sonraki getirileri, vergi mevzuatına ve
    inceleme hükümlerine tabi olacaktır. </span></div>
    <div>Ayrıca kanunun 3. maddesinin 5
    numaralı fıkrasıyla mükellefler hakkında başkaca nedenlerle
    yapılabilecek 1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi
    incelemeleri sonucu Gelir, Kurumlar ve Katma Değer Vergisi yönünden
    tespit edilecek matrah farklarından, bu kanun kapsamında beyan edilen
    tutarlar mahsup edilerek tarhiyat yapılacağı hükme bağlandı. Örneğin
    bir şirketin bu kanun kapsamında 500.000 TL beyan ederek üzerinden
    yüzde 5 vergi ödemesi halinde, ileride bu şirketin 2008 öncesi bir
    vergi döneminde 500.000 TL tutarında faturasız satış yaptığının tespiti
    durumunda, bu şirkette bulunan matrah farkından beyan ettiği tutarın
    düşülmesi sonucu Kurumlar Vergisi ve KDV tarhiyatı yapılamayacaktır. </span></div>
    <div>Ancak kanunda vergi incelemeleri
    sonucu indirim konusu yapılan KDV'lerden doğacak vergi farkları kapsam
    dışı bırakılmıştı. Şimdi yapılan değişikliklerle bu vergi farkları da
    kapsam içine alınmıştır. Yeni düzenlemeye göre, "İndirimi reddedilen
    Katma Değer Vergisi'ne ilişkin mahsup edilecek matrah tutarı, indirimi
    reddedilen vergiye esas teşkil bedel olacaktır. İndirimi reddedilen
    vergiye ilişkin bedelin tespit edilememesi halinde mahsup edilecek
    matrah tutarı, yüzde 18 KDV tutarı dikkate alınarak hesaplanacaktır." </span></div>
    <div>Örneğin harcamanın ticari
    faaliyetle ilgisi olmaması sebebiyle 18.000 TL tutarındaki indirim
    KDV'si inceleme sonucu reddedilen bir mükellef, bu indirim konusu
    yapılmış KDV'nin matrah tutarı olan 100.000 TL, Varlık Barışı Kanunu
    ile beyan edilen tutarla karşılaştırılacaktır. Bu mükellef eğer Varlık
    Barışı Kanunu'nda 100.000 TL beyanda bulunmuş ve bunun üzerinden 5.000
    TL barış vergisi ödemişse, bu mükellefe KDV tarhiyatı yapılamayacaktır.
    Eğer mükellef 90.000 TL varlık barışı beyanında bulunmuşsa 10.000 lira
    farka tekabül eden 1.800 lira KDV cezalı olarak tarh edilecektir. </span></div>
    <div>Bu nedenle bazı mükellefler,
    geçmişte vergi yönünden sıkıntılı olduğu noktaları tespit ederek,
    tarhiyat riski ile karşılaşabilecekleri tutarda parayı bankaya yatırıp
    üzerinden yüzde 5 de vergi ödeyerek bu kanunu bir af kanunu gibi
    kullanabilirler. Nitekim, yukarıda ilk örneklediğimiz şirket bu
    kanundan yararlanmasaydı ödemek zorunda kalacağı 100.000 TL Kurumlar
    Vergisi, 90.000 TL KDV, 190.000 TL ceza ve ayrıca gecikme zamlarına
    karşılık sadece 25.000 TL ödemek suretiyle durumunu kurtarmış olacaktır.</span></div>
    <div>Bu arada tarafımıza yöneltilen pek
    çok soruda olduğu gibi, mükelleflerin sıkıntılı olduğu bir diğer konu
    da kayıtlarına almış oldukları, ancak vergi idaresince hukuki dayanağı
    olmaksızın ve ilkeleri ortaya konmaksızın hazırlanan kod listelerinde
    yer alan mükelleflerce düzenlenmiş belgelerdir. Bir başka anlatımla
    sıkıntı, kullanılan faturaların sahte veya yanıltıcı olduklarına dair
    kod listesi bilgisi bulunan mükelleflerdedir.</span></div>
    <div>Dolayısıyla burada üzerinde
    durulması gereken nokta, mükelleflerin Varlık Barışı Kanunu'ndan
    yararlanarak bildirimde bulundukları veya beyan ettiği değer ve
    varlıkların, onları ileride cezalı tarhiyattan kurtardığı gibi
    hürriyeti bağlayıcı cezadan da kurtarıp kurtarmayacağıdır. Bu konuyu da
    gelecek yazımda ele alacağım.
    Bumin Doğrusöz

    https://www.referansgazetesi.com/hab...mp;YZR_KOD=156

    </font>
    </span></div>
    </blockquote>

  8. #8
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    28.Şubat.2008
    Mesajlar
    267
    <blockquote id="" style="padding: 0pt; clear: left;">
    <div><h4>Yeni Varlık Barışı'nın sağlamadığı avantajlar</font></h4>09.07.2009

    Geçen
    yazımızda, halen Sayın Cumhurbaşkanı'nın önünde imza bekleyen "Bütçe
    Kanunlarında Yer Alan Bazı Hükümlerin İlgili Kanun ve Kanun Hükmünde
    Kararnamelere Eklenmesi ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
    Değişiklik Yapılmasına İlişkin" 5917 sayılı kanunla Varlık Barışı
    Kanunu'ndan yararlanma süresinin 30.9.2009 tarihine kadar uzatıldığını
    yazmıştık. </span></div>
    <div>Yine geçen yazımızda Varlık Barışı
    Kanunu'nda yapılan bir başka değişiklikle de Katma Değer Vergisi vergi
    farklarının da kanunun avantajları arasına eklendiğini duyurmuştuk.
    Kısaca kanunun sağladığı avantajları aktarmıştık. </span></div>
    <div>Bu yazımızda da sağlamadığı avantajları, dolayısıyla kanunun başarı şansını olumsuz etkileyecek unsurları aktaracağız. </span></div>
    <div>Her şeyden önce kanun, beyan
    edilecek yurtdışı varlıklarla ilgili olarak kambiyo mevzuatı, gümrük
    hukuku ve karapara ile mücadele mevzuatı karşısında hiçbir koruma
    sağlamıyor, güvence vermiyor. </span></div>
    <div>Kanundan yararlanacak olanların
    dikkat etmesi gereken en önemli nokta, beyan olunan değerlerle ilgili
    olarak 1.1.1998 öncesi dönemleri için vergi incelemesi ve tarhiyatı
    yapılamayacağıdır. Ancak bu değerlerin, örneğin beyan edilecek yurtdışı
    mevduatının veya kayıtdışı kalmış olduğu beyan edilen değerlerin 1998
    yılı nemalarının sorgulanması ve vergi incelemesine konu edilmesi söz
    konusudur. Diyeceksiniz ki böyle şey olur mu? Olur. Çünkü 5917 sayılı
    kanun, 5811 sayılı Varlık Barışı Kanunu'nun konuya ilişkin 3.
    maddesinin 5. fıkrasının "bildirilen veya beyan edilen varlıklar
    nedeniyle 1.1.2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin hiçbir suretle
    vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılamaz" şeklindeki ilk
    cümlesinde bir değişiklik getirmiyor. Bu husus, ya unutulmuş ya da
    beyan edeceklere bir tuzak kurulmuş. </span></div>
    <div>Bu nedenle varlık barışı uyarınca
    beyan olunacak değerler için ayrıca, 2008 yılı nemalarına ilişkin
    olarak pişmanlık bildirimi ile Gelir veya Kurumlar Vergisi beyannamesi
    vermek de gerekebilecek. </span></div>
    <div>Kanun, beyan edilecek değerlerin
    ileride bulunacak matrah ve vergi farkları açısından dikkate alınmasını
    öngörüyor. Ancak burada da bazı sınırlamalar var. 2008 yılına ilişkin
    incelemeler, varlık barışının sağladığı bu vergisel avantajlardan
    yoksun tutulmakta. Yani 2008 yılı Gelir/Kurumlar Vergisi açısından bir
    matrah farkı bulunursa veya 2008 yılının herhangi bir dönemi için
    KDV'de matrah veya vergi farkı bulunursa, varlık barışı dolayısıyla
    beyan olunan ve vergilendirilen değerler, nazara alınmayarak cezalı
    tarhiyat söz konusu olacak. </span></div>
    <div>Öte yandan Varlık Barışı Kanunu
    kapsamında beyan edilen ve vergilendirilmiş değerlerin 1.1.2008 öncesi
    dönemlere ilişkin olarak bulunacak matrah veya vergi farklarında nazara
    alınabilmesi için, 5811 sayılı kanun zamanında yani 28.2.2009'dan önce
    beyan olunan değerlerde incelemenin 22 Kasım 2008 tarihinden, 5811
    sayılı kanunun 5917 sayılı kanunla yapılan süre uzatımından sonra beyan
    edilen değerler de ise 25 Haziran 2009'dan sonra başlamış olması
    gerekmekte. </span></div>
    <div>Yani bu kanuna göre varlık beyan
    etmenin, bitmiş veya sürmekte olan incelemeler neticesi oluşan veya
    oluşacak matrah yahut vergi farklarına hiçbir etkisi yok. </span></div>
    <div>Gelelim bize en çok sorulan soruya,
    yani mükelleflerin Varlık Barışı Kanunu'ndan yararlanarak bildirimde
    bulundukları veya beyan ettiği değer ve varlıkların, onları ileride
    cezalı tarhiyattan kurtardığı gibi hürriyeti bağlayıcı cezadan da
    kurtarıp kurtarmayacağına. </span></div>
    <div>Vergi Usul Kanunumuzda hürriyeti
    bağlayıcı ceza ile cezalandırılan fiiller 359. maddede sayılmıştır. Bu
    fiiller kısaca, yanıltıcı veya sahte belge düzenlemek veya kullanmak,
    muhasebe hilesi yapmak, defter ve belgeleri ibrazdan kaçınmak, defter
    sayfalarını veya belgeleri tahrif etmek veya yok etmek, olmayan
    şahıslar adına hesaplar açmak gibi fiillerdir. </span></div>
    <div>Bu fiillerin suç oluşturması,
    maddede "vergi ziyaı"nın varlığı koşuluna, vergi ziyaı sebebiyle cezalı
    tarhiyat yapılmış olunması gibi bir koşula bağlanmamıştır. Bu nedenle,
    bu fiiller neticesinde vergi ziyaı olmasa veya Varlık Barışı Kanunu
    uyarınca beyan edilen değer veya varlıkların mahsubu neticesinde vergi
    ziyaı yok sayılsa dahi, maddenin yaptırıma bağladığı fiiller
    neticesinde suç yine oluşmuş olacaktır. Bu nedenle inceleme elemanları,
    varlık beyanı sebebiyle tarhiyat önermeseler dahi, suç duyurusunda
    bulunabileceklerdir.</span></font></div>
    <div>Olacakları tahmin ettiğim için
    önceden yazayım. Tahminimce, Maliye Bakanlığı bir genel tebliğle suç
    duyurusunda da bulunulmayacağını açıklayacaktır. Ancak bakanlığın bir
    genel tebliğle böyle bir düzenleme yetkisi olmadığı gibi, yapılırsa da
    kanuna aykırı düşeceği bize göre açıktır.</span></font></div>
    <div>Bu durumda da sahte veya yanıltıcı
    belge kullananlar hakkında, Varlık Barışı Kanunu'ndan yararlanılması
    dolayısıyla cezalı vergi tarhiyatı yapılamasa dahi, yine suç
    duyurusunda bulunulacak ve hürriyeti bağlayıcı ceza yine söz konusu
    olacaktır.</span></font></div>
    <div>Görüldüğü gibi kanun, çok fazla bir
    hak sağlamıyor. Üstelik halen vergi, ceza ve faiz borcu altında
    olanlara da bir avantaj getirmiyor. İhtilaflı borçlarda ihtilafları da
    ortadan kaldırmıyor. </span></div>
    <div>Netice olarak varlık barışı, vergi
    barışına dönüşmedikçe, Hazine'nin de mükelleflerin de beklentilerinin
    karşılanması zor gözüküyor.

    https://www.referansgazetesi.com/hab...mp;YZR_KOD=156
    </span></div>
    </blockquote>

  9. #9
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    17.Nisan.2009
    Nereden
    sm
    Mesajlar
    19
    şimdi benim eczacı müşterim var ve elinde ki stok 120.000tl fakat rafında 50.000tl lik malı var bu fazla olan stok 70.000tl lik kısım için bu kanundan yararlanabiliyormu daire onu kendisi bir an önce çıkmalı diyor eczacı odası stok ayarlaması yapıp beyan verin ve stoklarınızdan düşün diyormuş denetmen gelirse yaralanmadan ne olacak sizce

  10. #10
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    17.Nisan.2009
    Nereden
    sm
    Mesajlar
    19


Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •