<DIV =>T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Mükellef Hizmetleri Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü




Sayı : B.07.1.GİB.4.34.18.01/5-1.121.16.8281/
Konu : 04/08/2008-2819



Sayın ………….



İlgi : ../../2008 tarihli dilekçeniz.

Dilekçenizde, ../../2007 tarihinde vefat eden annenizden miras yoluyla intikal eden ……..A.Ş., …….. A.Ş. ve ……. A.Ş. hisseleri ile diğer menkul ve gayrimenkuller ile ilgili olarak 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu hükümleri gereğince Kanunda belirtilen süre içerisinde ….. Veraset ve Harçlar Vergi Dairesine beyanname vererek Kanuni gerekleri yerine getirdiğinizi ancak, beyannamenize konu olan şirket hisseleri üzerinde ilgili şirketlerin genel kurullarında alınan karar doğrultusunda, diğer hissedarlar ve yönetim kurulu üyeleri tarafından Türk Ticaret Kanununun 418/IV maddesi hükmünde öngörülen ön alım hakkının kullanıldığı ve henüz bedellerinin tarafınıza ödenmediği ve bu durumunda Asliye Ticaret Mahkemelerinde dava konusu yapıldığı belirtilerek davalar sonuçlanıncaya kadar sözkonusu şirketlerdeki hisselere isabet eden Veraset ve İntikal Vergisinin faizsiz olarak ertelenmesi istenilmiştir.

7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti tabiiyetinde bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye’de bulunan malların veraset tarikiyle veya herhangi bir suretle olursa olsun ivazsız bir tarzda bir şahıstan diğer şahsa intikalinin Veraset ve İntikal Vergisine tabi olduğu, 11 inci maddesinde de, bu vergiye mevzuu olacak malların değerleme gününün, miras yoluyla vukubulan intikallerde mirasın açıldığı, diğer suretle meydana gelen intikallerde malların hukuken iktisap edildiği gün olacağı belirtilmiştir.

Medeni Kanunun 575 ve 599 uncu maddelerinde ise mirasın ölüm ile açılacağı, miras açılınca, mirasçıların onun tamamına sahip olacakları Kanunda yazılı hal istisna olmak şartıyla müteveffanın alacakları ve tüm hakları ile zilyed bulunduğu malların mirasçılara intikal edeceği hükme bağlanmıştır.

Bu hükümler karşısında, murisin menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının ölüm tarihindeki durumu itibariyle mirasçılara intikal ettiğinin kabulü gerekmektedir.

7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinde, verginin mükellef tarafından verilen beyanname üzerinden tarh olunacağı, aynı Kanunun 10/d maddesinde de; eshamın; borsada kayıtlı ise ölüm tarihine takaddüm eden üç yıl içindeki en son muamele değeri ile, borsada kayıtlı değil ise veya kayıtlı olup da üç yıl içinde muamele görmemiş ise itibari değerle değerleneceği belirtilmektedir.

Kanunun 13 üncü maddesinde; “Müteveffanın sağlığında icra dairesine veya mahkemeye intikal etmiş ve takibedilmekte olan alacak ve borçlarının beyannamede sarahaten gösterilmesi şarttır. Bu alacak ve borçların vergileri tahakkuk ettirilerek tahsisleri icra dairesi veya mahkemenin vereceği kati karar veya hüküm neticesine intizaren tecil olunur. Şu kadar ki, bu tecil her ne suretle olursa olsun, hiçbir zaman on seneden fazla devam edemez. Mükellefler her altı ayda bir icra ve dava vaziyetlerini bir dilekçe ile vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar. Bu bildirim yapılmadığı takdirde tecil olunan vergiler derhal tahsil edilir. Tecil olunan vergilerin taalluk eylediği davalar tecil müddetinden sonra neticelenecek olursa mükelleflerin müracaatı üzerine ve tebeyyün edecek hale göre gereken düzeltmeler yapılır ve fazla alınmış vergiler varsa, terkin ve sahiplerine geri verilir…” hükmü yer almaktadır.

Sözkonusu madde hükmünün tetkikinden de görüleceği üzere, ihtilaflı borç ve alacaklara ilişkin tecil uygulamasının yapılabilmesi için borç veya alacağın ölen kişinin sağlığında taraf olduğu işlemler sebebiyle icra dairesine veya mahkemeye intikal etmiş olması gerekmektedir. Aksi halde, murisin ölümünden sonra terekeye dahil mallar üzerinde ortaya çıkacak olan ihtilaflar bu kapsama girmemektedir.

Bu itibarla, miras yoluyla tarafınıza intikal eden ……. A.Ş., …… A.Ş. ve ……. A.Ş. hisseleri ile ilgili olarak ilgili şirketlerin genel kurullarında alınan karar doğrultusunda, diğer hissedarlar ve yönetim kurulu üyeleri tarafından Türk Ticaret Kanununun 418/IV maddesi hükmünde öngörülen ön alım hakkının kullanılması ve henüz bedellerinin tarafınıza ödenmemesi ve bu hususunda ilgili Asliye Ticaret Mahkemelerinde dava konusu edilmiş olması tahakkuk eden Veraset ve İntikal Vergisinin, Kanunun 13 üncü maddesi hükmü dikkate alınarak tecil edilmesine imkan tanımamaktadır.

Dolayısıyla, Veraset ve İntikal Vergisi Beyannamenize istinaden tahakkuk ettirilen verginin Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 19 uncu maddesi hükmü uyarınca tahakkuk tarihinden itibaren (3) yılda ve her yıl Mayıs ve Kasım aylarında olmak üzere 6 eşit taksitte ödeneceği tabiidir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.







Başkan a.

Grup Müdür V.