<TABLE id=lobby cellSpacing=3 cellPadding=3 width="100%" border=0 ns:msxsl="urn:schemas-microsoft-com:xslt" ns:user="https://www.dunyagazetesi.com.tr">
<T>
<TR>
<TD id=title style="PADDING-BOTTOM: 10px; CURSOR: text; PADDING-TOP: 10px">Sevgili öğretmenim...</TD></TR>
<TR>
<TD =dei&#111;n colSpan=2>
<TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0>
<T>
<TR>
<TD =date vAlign=top>11/10/2006 08:20:33</TD>
<TD width="5%">< =btn_submit style="WIDTH: 70px; HEIGHT: 23px" =history.go(-1);>Geri dön</></TD>
<TD align=right width="5%">
< id=1 style="PADDING-RIGHT: 0px; PADDING-LEFT: 0px; PADDING-BOTTOM: 0px; MARGIN: 0px; PADDING-TOP: 0px" name=emailnews =/helpdesk/tellfriend.asp method=post target=mailer>< = value="Sevgili öğretmenim..." name=titler>< = value=/news_display.asp?upsale_id=282220&amp;from=tellafr iend&amp;secti&#111;n=dunya name=er>< =btn_submit style="WIDTH: 60px; HEIGHT: 23px" =mailer_fnk();emailnews.submit();>gönder</></></TD>
<TD align=right width="5%">
< id=printernews style="PADDING-RIGHT: 0px; PADDING-LEFT: 0px; PADDING-BOTTOM: 0px; MARGIN: 0px; PADDING-TOP: 0px" =/news_display_prn.asp method=post>< = value=282220 name=upsale_id>< =btn_submit style="WIDTH: 60px; HEIGHT: 23px" =printernews.submit();>yazıcı</></></TD></TR></T></TABLE>
İÇERİDEN / Dr.Burhan Özfatura





Ekranlarda gösterilen o iğrenç görüntüleri yüreğim kanayarak izliyorum. On yıl, üniversitede hocalık yapmış birisi olarak; o saygısız /ahlaksız / haysiyetsiz tiplerin, saldırısına / haraketlerine maruz kalan öğretmen kardeşlerimin üzüntüsünü /isyanını/ çaresizliğini, tüm ruhumla hissediyorum.


İşte; dejenere, gayrimilli eğitim sisteminin sonuçları.


Bu serseriler, "Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum" inancını taşıyanların, "Hocamın atının çamuru, benim için bir şereftir" saygısını ifade edenlerin, torunları olabilir mi?


Bu güruh; lise veya üniversiteden diploma alsa ne olur, almasa ne fark eder? Hocasına saygı göstermeyen tipin, hangi ahlaki değere veya hukuki kurala saygısı olabilir? Sadece, rüşvet/ kayırma / yolsuzluk / israf / tembellik / saltanat düzeni, yeni suçlular kazanmış olur.


Bu tablo, Türkiye'nin ne büyük felakete gittiğinin, çok açık ve dehşet verici bir göstergesidir. Çok acil tedbirler alınmasını gerektirmektedir.


- Sayın Milli EĞitim Bakanı'm; lütfen, disiplin ile ilgili cezaları -en acımasız biçimde- uygulamaya sokunuz. AB'ye verilecek istatistiklerde, eğitim düzeyi istatistiklerimiz daha kaliteli gösterilecek diye, eğitim sisteminin bu kadar laçka olmasına izin vermeyiniz.


Tembel olan, sınıfta kalmalıdır. Zırt pırt af çıkarılmamalıdır. Bir sürü dersi veremediği halde, "sorunlu" etiketi ile sınıf geçmek olmamalıdır. Hak etmeyen diploma almamalıdır. (Bu sistem; çalışkan, akıllı ve terbiyeli nesilleri de israf etmektedir.)


Hocaya saygısızlık yapan; dersleri engelleyen; alkol / uyuşturucu / vb. pisliklere bulaşan; mafya özentisi taşıyan ve diğer arkadaşlarına kaba kuvvet gösterisinde bulunan; her türlü silahı taşıyan tipler hemen okuldan atılmalıdır. Bunların yeri, eğitim yuvası değil, layık oldukları çöplüklerdir. (Bazıları; "peki bu tipleri kazanmayalım mı?" diye itiraz edecektir. Eğer, bu dejenere ve disiplinsiz düzen sürerse, tüm gençliğimizi kaybedebiliriz. Üç-beş pislik her tarafı çürütecektir.)


Müdürler ve diğer yöneticiler, görevlerini korkusuzca ve tavizsiz biçimde yapmalıdırlar. Hiçbir telkine kulak asmamalıdırlar. (Elbette; politikacıların, parti teşkilatlarının, eğitim düzenine müdahele etmelerine de izin verilmemelidir. Bakan, vali ve kaymakamlar, bu konuda kararlı davranmalıdırlar.) Disiplini sağlayamayan, öğretmeninin haysiyetini koruyamıyan bir müdür, o koltukta oturamamalıdır. (Haydarpaşa Lisesi Müdürü niçin hâlâ görevdedir?)


Elbette, öğretmenlerin de, tam bir dayanışma içinde olması gerekir. Birisine yapılan çirkin hareket, tümünü üzmeli ve harekete geçirmelidir. Hep birlikte, o tür serserilere hadleri bildirilmeli, eğitim imkanı verilmemelidir.


- Anne ve babalar, çocuklarına sahip çıkmalıdırlar. Terbiye etmelidirler. Şımartmamalıdırlar. İkide bir öğretmenleri ve yöneticileri şikayet etmemeli; şirretlik yapmamalıdırlar. (Öğretmen bir fiske vursa, sanki çocuğunun incileri dökülmektedir. Hemen şamata yapmakta, medya istismarcılığına başvurulmaktadır.)


- Senin tembel, terbiyesiz çocuğunun faturasını, diğer çocuklara da ödetmeye hakkın yoktur. (Ne yazık ki, diğer çocuklardan da öğretmene destek veren yoktur. Çoğu da, arsız arsız gülmektedir.)


- Medyanın sorumluluğu da büyüktür. Zira, yalan / abartılı / düzmece haberlerle bu ülkeye en büyük zararı vermektedir. Hep kötünün yanında yer almaktadırlar. Baskı, şantaj ve şirretliklere destek vermektedirler.


- Peki, nerede o anlı, şanlı sendikalar? İkide bir, sokaklara çıkıp, nara atan / kızıl paçavralar altında yürümekten hicap duymayan tipler?


Kendi mensubunuzun haysiyetinin, sizce hiç önemi yok mudur?


Bu tür olaylar karşısında ne yaptınız? Öğretmene ne tür bir destek verdiniz? Topluca, hangi tepkiyi sorguladınız?


Bu konu; ek ders ücretinden, maaş zammından, daha mı önemsizdir?


Şu ana kadar; bir tepkinizi görmedim, okumadım. Siz, ne işe yararsınız?


Durum vahimdir. Endişe vericidir. Türkiye'nin geleceği ile ilgilidir. Gecikmeye, ihmale tahammülü yoktur. AKP iktidarına, çok büyük vebal yüklemektedir.


AB ve ABD hatırına, her şeyin çivisi çıkmıştır. Hukuk ve ahlak düzeni inanılmaz ölçülerde zaafa uğratılmıştır. Ekonomik ve politik bağımsızlığımız elden gitmiştir. Türkiye, bir sömürge haline getirilmiştir.


Bugünü kaybettik. Hiç olmazsa, geleceği kurtaralım. Disiplinli, kaliteli bir eğitim düzenini gerçekleştirelim. Meydanı serserilere bırakmayalım.


Elbette; bu arada Hababam Sınıfı gibi -devamlı ısıtılıp ısıtılıp sunulan- filmler ve öğretmenlerle alay eden dizilere de geçit verilmemelidir.


</TD></TR></T></TABLE>