<TABLE style="MARGIN-TOP: 0px; MARGIN-BOTTOM: 0px; LINE-HEIGHT: 100%" align=center>
<T>
<TR>
<TD width=559>
<TABLE width=561>
<T>
<TR>
<TD width=555></TD></TR>
<TR>
<TD vAlign=top width=555 =#000066 height=1></TD></TR>
<TR>
<TD width=555 =#f9f9ff>


Danıştay Dördüncü Daire


Tarih: 27.04.2000


Esas No: 1999 / 4402


Karar No: 2000 / 1776


Davacı şirket adına fatura düzenleyenlerin beyanname vermemeleri ya da adreslerinde bulunamamaları, ancak bu kişiler hakkında işlem yapılmasını gerektirir. Bu durum, Usulüne uygun olan faturaların gider olarak kaydına engel değildir.


İstemin Özeti: İnşaat ve taahhüt işiyle uğraşan davacı şirketin 1996 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucu, bir kısım giderlerini gerçeğe uygun olmayan faturalarla belgelendirmek suretiyle kazancını beyan dışı bıraktığı ileri sürülerek, hakedişler toplamının % 20' sinin kar olduğunun kabulü suretiyle bulunan matrah üzerinden re' sen kurumlar vergisi, gelir(stopaj) vergisi salınmış, fon payı hesaplanmış, kaçakçılık ve usulsüzlük cezaları kesilmiştir. Vergi Mahkemesi, kararıyla, davacı şirketin, sözü edilen belgelerde yer alan malzemeleri yapılan işlerde kullandığı kabul edilse dahi, bir kısım gider belgelerinin ibraz edilmemesi nedeniyle sözü edilen işlerin maliyet hesabının ve dönem karının tespitine imkan bulunmadığı, davacı şirket tarafından istihkak tutarları üzerinden karın hesaplanamayacağı ileri sürülmüşse de, defter ve belgelerin gerçeği yansıtmadığı yolunda somut tespitler bulunduğundan dönem karının defter ve belgelere dayanılarak tespit edilemeyeceği, dolayısıyla bu şekilde bulunan matrah farkının yasaya uygun olduğu, fon payının beyan üzerinden hesaplanacağı Vergi Usul Kanunu' nun 352 / 1-3 maddeleri uyarınca kesilen usulsüzlük cezasının yasaya uygun olduğu gerekçesiyle vergi aslının ve buna bağlı kaçakçılık cezası ile usulsüzlük cezasının reddine, fon payı ve cezasının kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı İdare, fon payı istenmesinin yasaya uygun olduğunu, davacı şirket, fatura içeriği mal ve hizmetin inşaat işlerinde kullanılması zorunlu malzeme ve giderlere ilişkin olduğunu, bu giderler yapılmadan taahhüt işlerinin yapılamayacağını ileri sürmekte ve kararın bozulmasını istemektedirler.


Karar: İnşaat taahhüt işiyle uğraşan davacı şirketin satın aldığı inşaat malzemeleri ile yaptığı giderlerin bir kısmı için temin ettiği gerçeğe uygun olmayan faturaları yasal defterlerine inşaat gideri olarak kaydetmesi eleştiri konusu yapılmış, ilgili yılda yapılan taahhüt işine ilişkin gider ve malzeme alış faturaları arasında gerçek mal ve hizmet teslimi yapmadığı belirlenen kişilere ait faturaların bulunduğu tespit edilerek re' sen belirlenen matrah üzerinden tarhiyat yapılmıştır.


Davacı şirketin bir kısım mal alımı nedeniyle ya da hizmet karşılığı yaptığı ödemeler için aldığı faturaların, vergi dairesine mükellefiyet kaydını yaptırıp adına fatura bastırmış ve noterden tasdik ettirmiş kişi ya da şirketler tarafından düzenlendiği ve bu faturaların kanuna ve usule uygun olduğu anlaşılmaktadır. Davacı şirket adına fatura düzenleyenlerin beyanname vermemeleri, ya da adreslerinde bulunamamaları bu şirket ya da şahıslar açısından inceleme yapılması sonucunu doğurmakta olup, davacı hakkında gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan, sadece eleştiri konusu yapılan faturaları düzenleyenlerden mal alan tüm tüccarları gerçeğe uygun olmayan fatura kullanmaktan sorumlu tutmak objektif hukuk kurallarıyla bağdaşmaz. Öte yandan davacı şirket taahhüt işi yaptığına göre, yıl içinde gerçekleştirilen taahhüt işleri tespit edilerek bu işlerin ne kadar malzeme ile yapılabileceği belirlenebilecekken inceleme elemanınca böyle bir araştırma yapılmaksızın eksik incelemeyle belirlenen matrah farkında bu yönden de isabet görülmemiştir.


Açıklanan nedenlerle, Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına, Vergi Dairesi Müdürlüğü temyiz isteminin ise reddine oy birliği ile karar verildi.


</TD></TR></T></TABLE></TD></TR></T></TABLE>