Serbest meslek kazancında hasılatın tespitinde nelerin gider olarak indirileceği hk. (07/2001)

<CENTER></CENTER>
<CENTER></CENTER>
<CENTER>T.C.
ANKARA VALİLİĞİ
DEFTERDARLIĞI

Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğü
</CENTER>


SAYI : B.07.4.DEF.0.06.11/GVK-65
KONU :




İLGİ : ..................... tarihli dilekçeniz.



İlgide kayıtlı dilekçenizde; ................... Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün ...................... vergi numarasında mimarlık faaliyetinden dolayı mükellefi olduğunuzu ve adınıza kayıtlı aracınızın yakıt, bakım, onarım giderleri ile büro faaliyetinizle ilgili yemek masraflarınız karşılığı olarak alınan fatura ve kasa fişlerinin gider olarak kaydedilip kaydedilemeyeceği hususunda Defterdarlığımızdan görüş talep etmektesiniz.

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun Mesleki Giderler Başlıklı 68’inci maddesinin 10’uncu bendinde; (4369 sayılı Kanunun 37’nci maddesiyle değişen bent)(1.1.1999 tarihinden geçerli olmak üzere) İşle ilgili olarak şehir içi ulaşım,posta, telgraf ve odabaşı ücretleri gibi müteferrik giderler ile envantere dahil olan binek otomobillerinin giderleri ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlarının Serbest Meslek Kazancının tespitinde gider olarak hasılattan indirileceği hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, konu ile ilgili olarak yayımlanan 221 seri no’lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 31’inci paragrafında; “Vergi Usul Kanununun 211’inci maddesi uyarınca serbest meslek erbabı, işyerinde bir yıldan fazla kullandıkları ve amortismana tabi tuttukları tesisat ve demirbaş eşyanın kıymetleri ile amortismanlarını 189’uncu maddede yazılı şekilde amortisman kayıtlarında gösterirler. Anılan Kanunun 189’uncu maddesinde; üzerinden amortisman ayrılan kıymetler ve bunların amortismanlarının aşağıda yazılı şekillerden herhangi biri ile gösterileceği belirtilmiştir.

- Envanter defterinin ayrı bir yerinde,
- Özel bir amortisman defterinde,
- Amortisman listelerinde” şeklinde açıklama yapılmıştır.

Aynı Tebliğin 34 ve 35’ncı paragraflarında; “Gelir Vergisi Kanununun 68’inci maddesinin 10 numaralı bendinde yapılan değişiklik ile 1.1.1999 tarihinden itibaren serbest meslek erbabı, envantere dahil olan binek otomobillerinin giderlerini ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlarını gider olarak hasılattan indirebileceklerdir. Bu nevi giderlerin hasılattan indirilebilmesi için söz konusu binek otomobillerin envantere dahil edilmesi şarttır. Öteden beri faaliyette bulunan serbest meslek erbabı, işlerinde kullandıkları halde envanterlerine dahil etmedikleri binek otomobillerini maliyet bedeli ile envanterlerine dahil edebileceklerdir. Maliyet bedelinin tespit edilememesi veya bilinmemesi halinde binek otomobilleri, mükellefler tarafından alış tarihindeki rayice göre tahmin olunacak bedeli ile envantere dahil edilecektir.” şeklinde açıklanmıştır.

Bu itibarla, binek otomobilinizin envantere kayıtlı olması halinde bu otomobile ait giderlerin hasılattan indirilebileceği, envantere kayıtlı olmaması halinde ise gider olarak hasılattan indirilemeyeceği tabiidir.

Ayrıca, Gelir Vergisi Kanununun 61’inci maddesinde; “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.” hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 23’üncü maddesinde ise “ücretlerde müteferrik istisnalar” sayılmış olup, söz konusu maddenin 8 inci bendinde; “Hizmet erbabına işverenlerce yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatler (İşverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek verilmeyen durumlarda çalışılan günlere ait bir günlük yemek bedelinin(4369 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle artırılan tutar, Yürürlük: 29.7.1998) 800.000 (228 Seri Nolu G.T. ile 1.1.2000’den itibaren 2.100.000.-) lirayı aşmaması ve buna ilişkin ödemenin yemek verme hizmetini sağlayan mükelleflere yapılması şarttır. Ödemenin bu tutarı aşması halinde, aşan kısım ile hizmet erbabına yemek bedeli olarak nakten yapılan ödemeler ve bu amaçla sağlanan menfaatler ücret olarak vergilendirilir.)” hükmü yer almıştır.

Yine aynı Kanunun 68’inci maddesinin 2’inci bendinde; Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen aydınlatma, ısıtma, telefon, kırtasiye giderleri, müstahdem ücretleri, meslek, ilan ve reklam vergileri ile işyeriyle ilgili ayni vergi, resim ve harçların mesleki kazancın tespitinde gider olarak indirileceği hüküm altına alınmıştır.

Ancak, söz konusu yemek bedeli tutarı 2000/1689 sayılı Kararın 2 nci maddesiyle 1.1.2001 tarihinden geçerli olmak üzere 2.350.000 TL. olarak değiştirilmiştir.
Dİğer taraftan, 26.7.1995 tarih ve 22355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 186 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 1/b bölümünde; “Gelir Vergisi Kanununun 40.maddesinin 2 numaralı bendinde, “Hizmetli ve işçilerin işyerinde veya işyerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri,....” nin, ticari kazancın tespitinde gider olarak indirileceği, 57.maddesinin 4 numaralı bendinde, “işçilerin iaşe .... gideri....” nin zirai kazancın gerçek usulde tespitinde zirai hasılattan indirileceği, 68.maddesinin 2 numaralı bendinde de “Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen .... müstahdem ücretleri....” nin serbest meslek kazancının tespitinde, mesleki hasılattan indirileceği hükme bağlanmıştır.

Yukarıda açıklanan şekilde işverenler tarafından; işyerinde veya işyerinin müştemilatında, hizmet erbabına yemek vermek suretiyle sağlanan menfaatler, ticari, zirai ve mesleki kazancın gerçek usulde tespitinde, hasılattan gider olarak indirilebilecektir.

Bu uygulamada sözü edilen giderlerin, Vergi Usul Kanunu ve bu Kanunla ilgili olarak yayımlanan Genel Tebliğlerde belirtilen esaslara göre tevsik edileceği tabiidir. Ancak, ücret sayılarak vergiden istisna edilen bu menfaat için işverenlerce ayrıca ücret bordrosu düzenlenmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.” denilmiştir.

Aynı tebliğin 2/b bölümünün son paragrafında da: “Bu hükümlere göre işverenler, civar lokantalardan veya yemek verme hizmeti sağlayan diğer kuruluşlardan hizmet erbabına yemek vermek suretiyle sağladıkları menfaatlerin vergiden istisna edilecek kısmı ile vergiye tabi olacak kısmını belirlemeleri bakımından, ücret bordrosunda bu hususu göstermek zorundadırlar. İşverenler yaptıkları bu ücret ödemelerini ücret bordrosuna dayandırarak, genel hükümlere göre gider yazacaklardır. Lokantalar veya yemek verme hizmetini sağlayanlardan alınan faturalar (götürü mükellefler için gider pusulası), bu bordronun eki niteliğinde gider belgesi kabul edilecektir.” şeklinde belirtilmiştir.

Bu itibarla, yukarıda belirtilen Kanun hükümleri ve tebliğde yapılan açıklamalar doğrultusunda;

- İşverenlerce işyeri veya işyerinin müştemilatında yemek verilmesi suretiyle sağlanan menfaatin (ücretin) tamamının hasılattan gider olarak indirilmesi,
- İşverenlerce işyeri veya işyerinin müştemilatı dışında kalan yerlerde hizmet erbabına yemek vermek suretiyle sağlanan menfaatlerin vergiden istisna edilecek kısmı ile vergiye tabi olacak kısmını belirlemeleri bakımından, ücret bordrosuna dayandırarak genel hükümler çerçevesinde gider olarak indirilebilecektir. Diğer bir anlatımla bu şekilde sağlanan menfaatin Gelir Vergisi Kanununun 23’üncü maddesinin 8’inci bendine göre belirlenen miktarı aşan kısmının aynı Kanunun 61’inci maddesine göre ücret olarak değerlendirilerek genel hükümler çerçevesinde yine aynı Kanunun 68’inci maddesinin 2’nci bendine göre gider olarak indirilmesi,
mümkün bulunmaktadır.

Öte yandan, şahsınıza ait yemek masraflarınız karşılığı alınan belgelerle tevsik edilen giderlerin hasılattan indirileceğine dair Gelir Vergisi Kanunu’nun 68’inci maddesinde herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.


Bilgi edinilmesini rica ederim.