Toplam 2 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 2 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: İflas Ertelemesi ile ilgili

  1. #1
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    26.Haziran.2006
    Nereden
    Mersin
    Mesajlar
    1,214
    Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının 26.12.2005 tarihli ve
    B.4.06.18.03/6183-062-1725/ B.07.1.Gİ sayılı özelgesi;

    “ Daireniz mükelleflerinden ………………….. ile ilgili olarak ilgide kayıtlı
    yazınız ve eklerinin incelenmesinden;

    -……………… Ticaret Mahkemesinin …….. tarih ve …….. Esas, …….. numaralı Kararı
    ile adı geçen şirketin iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar
    verildiği,

    -Şirket Avukatı …………….'ın dairenize başvurarak, haczedilen ve otoparka
    çektirilen araçlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını ve bunların iade
    edilmesini talep ettiği,

    belirtilerek hacizlerin kaldırılıp kaldırılmayacağı ve araçların iade
    edilip edilmeyeceği hususunda görüş talep edildiği anlaşılmıştır.

    Bilindiği üzere; İcra ve İflas Kanununun 17/07/2003 tarih ve 4949 sayılı
    Kanunla ek 179/b maddesinde "Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183
    sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip
    yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur; bir takip muamelesi ile
    kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.

    Erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticarî işletme rehniyle temin
    edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip
    başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak bu
    takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı
    gerçekleştirilemez. Bu durumda erteleme süresince işleyecek olup mevcut
    rehinle karşılanamayacak faizler teminatlandırılmak zorundadır." hükmü yer
    almaktadır.

    Bu itibarla; evvelce başlamış takiplerin durması, takibin bulunduğu
    aşamada kalması anlamında olduğundan, söz konusu araçlar üzerindeki
    hacizler kaldırılamayacağı gibi, amme alacağının takip ve tahsili amacıyla
    yapılan haciz işleminin, rehin işleminden farklı olması nedeniyle
    araçların iade edilmesi de mümkün görülmemektedir.”

    İdarenin verdiği özelgelerden anlaşılacağı üzere, iflas ertelemesi kararı
    verilmiş olan şirket aleyhine 6183 sayılı AATUHK alacaklarıyla ilgili
    takip yapılamayacak ve daha önce başlamış takipler de duracaktır.

    İflas erteleme kararından önce haczedilmiş malların iade edilip
    edilmeyeceği konusu ise tartışmalıdır. Zira, İcra ve İflas Kanunu’nun
    179/b. maddesinde alınacak tedbirler arasında hacizlerin kaldırılacağına
    ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. İdare tarafından verilen bir kısım
    özelgelerde, “mahkemece “iflasın ertelenmesi” kararı verilmesi durumunda
    idare tarafından yapılan haciz işleminin iptal edilmeyeceği ve haczedilmiş
    malların iade edilmeyeceği” belirtilmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin
    vermiş olduğu “İflasın ertelenmesine karar verilmesi halinde uygulanacak
    tedbirler İİK’nun 179/b. maddesinin 1.fıkrasında düzenlenmiştir. Hükme
    göre 6183 sayılı yasa uyarınca yapılacak takipler dahil başlamış takipler
    duracak ve yeni takipler yapılmayacaktır. Takiplerin duracağı düzenlenmiş
    iken hacizlerin kaldırılacağına ilişkin bir tedbire kanunda yer
    verilmediği gibi mevcut düzenlemeden böyle bir sonuç da çıkmamaktadır.
    Mahkemece bu yönler gözetilmeden hacizli malların borçlu şirkete teslimine
    karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” (Esas: 2005/2033, Karar:
    2005/3760, Karar Tarihi: 07.04.2005) kararı da bu görüşü destekler
    niteliktedir.

    Kanaatimizce, bu karar Yargıtay’ın iflas ertelemesi ile ilgili; “iflas
    erteleme süresince şirketlerin aktiflerinin korunması, çalıştırılması ve
    bu şekilde pasiflerinin (borçlarının) azaltılması” tanımına ters
    düşmektedir. Zira hacizli malların iadesinin engellenmesi durumunda, söz
    konusu aktifler çalıştırılamayacak ve bu da borçların itfasının
    gecikmesine hatta borçların ödenememesine yol açacaktır.

    Sayın Prof. Dr. Ramazan ARSLAN’ın ; “Yargıtay’ın alacaklıların maddi
    hukuktan doğan takas, mahsup gibi hakları tedbir kararı ile kısıtlanamaz
    yönündeki kararlarına, uygulamada karşılaşılan bazı kötü niyetli
    davranışlar dikkate alındığında, ilke olarak, katılmamak mümkün değildir.
    Ancak, İİK’ nun 179/a maddesinin birinci fıkrası hükmünün hâkime verdiği
    geniş yetkiyi kısıtladığı da söylenebilir. Gerçekten, alınacak tedbir
    kararlarıyla borçlu şirketin projeye uygun faaliyeti sınırlandırılacak ve
    hatta önlenecek olursa, iflasın ertelenmesinden beklenen sonuç nasıl elde
    edilebilecektir? Örneğin, iflasın ertelenmesi talep eden şirket bir mal
    üretiyorsa ve bu malın hammaddesi üzerine erteleme kararından önce haciz
    konulmuşsa ve tedbir kararı ile bu haciz kaldırılamayacaksa, bu şirket
    iflasın ertelenmesi kararından nasıl yararlanacaktır? Bu ve benzeri
    durumlarda hâkimin kanunun verdiği yetkiyi kullanarak “gerekli her türlü
    tedbiri” alabilmesi mümkün olmalıdır.”[13] açıklaması da bu görüşümüzü
    destekler niteliktedir.

    İflas erteleme süresi sonucunda şirketin mali durumunun düzelmesi halinde
    erteleme kararı amacına ulaşmış demektir. Bu durumda kayyım tarafından
    verilen rapor çerçevesinde mahkeme erteleme kararını kaldırır. Diğer
    taraftan, iflas erteleme süresi dolmamakla birlikte, mahkeme kayyımın
    verdiği raporlardan şirketin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün
    olmadığı kanaatine varırsa erteleme kararını kaldırarak şirketin iflâsına
    karar verebilir.

  2. #2
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    17.Şubat.2014
    Mesajlar
    11
    İflas Erteleme Nedir?

    Borca batık durumda olan sermaye şirketlerinin, mahkemeye sunulan inandırıcı iyileştirme projesi çerçevesinde, mahkeme tarafından atanacak bir kayyım nezaretinde ve belli bir süre içerisinde mali durumlarının düzeltilerek iflastan kurtulmaları için öngörülen hukuki bir müessesedir. İflas erteleme kararı en çok 1 yıl için verilebilmekte ve bu süre atanan kayyımın verdiği rapor doğrultusunda mahkemece 4 yıla kadar uzatılabilmektedir. İflas ertelemenin sonucu olarak, kesinleşmiş takipler sonucunda rehnedilen malların, şirketin faaliyetinde kullanılan kısmı yediemin olarak şirkete bırakılmakta, diğer rehinli malların ise satışı durdurulmaktadır. Bunun haricinde kamu alacakları için yapılan bütün işlemler de durdurulmaktadır.

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •