<B style="mso-bidi-font-weight: normal">DÜNYA<?:NAMESPACE PREFIX = O /><?:NAMESPACE PREFIX = O /><O:P> </O:P>[/B]
<B style="mso-bidi-font-weight: normal">27.06.2005,<O:P> </O:P>[/B]
<TABLE style="WIDTH: 100%; mso-cellspacing: 2.2pt; mso-padding-alt: 0cm 0cm 0cm 0cm" cellSpacing=3 cellPadding=0 width="100%" ="Ms&#111;normalTable"><T><T><T>
<T>
<TR style="mso-yfti-irow: 0; mso-yfti-firstrow: yes">
<TD style="PADDING-RIGHT: 2.25pt; PADDING-LEFT: 2.25pt; PADDING-BOTTOM: 7.5pt; PADDING-TOP: 7.5pt">
<O:P>Serbest meslek erbabında gayrimenkul amortismanı
BİZE GÖRE / Veysi Seviğ





Gelir Vergisi Yasası'nın 68'inci maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre "Mesleki kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için ödenen genel giderler" hasılattan indirim konusu yapılır. Aynı maddenin parantez içi hükmü uyarınca da "İkametgahlarının bir kısmını iş yeri olarak kullananlar, ikametgah için ödedikleri kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi diğer giderlerin yarısını indirebilirler." Bu bağlamda yasal düzenleme gereği olarak "İş yeri kendi mülkü olanlar kira yerine amortismanı, ikametgahı kendi mülkü olup bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar amortismanın yarısını gider yazabilirler."


Mevcut düzenlemeler çerçevesinde aydınlatma, ısıtma, telefon, kırtasiye giderleri, işle ilgili şehir içi ulaşım, posta, telgraf giderleri, işle ilgili bina, demirbaş, taşıt alımı dolayısıyla alınan borçlarla ilgili olarak ödenen faizler, bina ya da demirbaş eşyaların bakım onarım giderleri, hizmetli ya da işçilere ödenen ücretler, mesleki gelişim için açılan kurslara yapılan ödemeler, yapılan faaliyetin hacmi ile orantılı temsil, ağırlama giderleri ve benzeri giderler serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınacaktır.


Diğer yandan, mesleki faaliyetin yapıldığı işyerinin kirası veya amortismanı ile aydınlatma, ısıtma, kapıcı parası, temizlik ve benzeri sair masraflar gider unsuru olarak kabul edilmektedir. İkametgahının bir kısmını işyeri olarak kullanan serbest meslek erbabı ise, ödediği kiranın tamamı ile ısıtma ve aydınlatma gibi sair giderlerin yarısını indirim konusu yapabilme hakkına sahiptir. İşyeri kendi mülkü olanlar ise kira yerine amortismanı, ikametgahı kendi mülkü olup, bunun bir kısmını iş yeri olarak kullananlar ise amortismanın yarısını gider yazabilirler.


Son zamanlarda özellikle banka kredisi ile iş yeri veyahut da iş yeri olarak bir kısmının kullanılması söz konusu olabilen gayrimenkul alımlarında yoğunluk gözlenmektedir. Bu bağlamda satın alınan bir gayrimenkulun iş yeri olarak kullanılması halinde ödenen banka faizlerinin serbest meslek kazancının tespiti sırasında nasıl dikkate alınacağı hususu uygulamada duraksama yaratmaktadır. Bilindiği üzere Vergi Usul Yasası'nın 262'nci maddesi uyarınca "Maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebeti ile yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade" etmektedir.


Diğer yandan yine Vergi Usul Yasası'nın 269'uncu maddesi gereği olarak "İktisadi işletmelere dahil bilumum gayrimenkuller maliyet bedeli ile değerlenir."


Dolayısıyla kredi kullanılarak satın alınan bir gayrimenkulün iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması ile ilgili olarak yapılan ödemeler ve bunlara ilişkin her türlü giderin maliyet bedeline dahil edilmesi mümkündür.


163 sıra numaralı Vergi Usul Yasası Genel Tebliği'nde yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere "yatırımların finansmanında kullanılan kredilerle ilgili kuruluş dönemine ait faizlerin sabit kıymetlerle birlikte yatırımın maliyetine eklenmesi" zorunlu olup işletme dönemine ait olan faizlerin ise ilgili bulundukları yıllarda doğrudan gider yazılması veyahut da maliyete intikal ettirilmek suretiyle amortismana tabi tutulması hususunda mükelleflere seçimlik hak tanınmış bulunmaktadır.


Böyle bir durumda tapuda serbest meslek sahibi adına kayıtlı bulunan gayrimenkulün amortismanını serbest meslek erbabı söz konusu gayrimenkulün kullanım şekline göre yarısını veyahut da tamamını dönem kazancının tespitinde indirim konusu yapabilme olanağına sahiptir.


Söz konusu gayrimenkulün işletme aktifine dahil bulunması halinde; gayrimenkulün aktifleştirildiği hesap döneminin sonuna kadar ki, finansman giderlerinin gayrimenkulün maliyetine ilave edilmesi zorunlu olup, sonraki yıllarda oluşan finansman giderlerinin ise maliyete eklenmesi veya gider olarak dikkate alımması konusunda yükümlülerin seçme hakkını kullanmaları ve buna göre giderleştirme yapmaları gerekmektedir.


Bu bağlamda da gayrimenkul ile ilgili kredi faizlerini ilgili bulundukları yılda doğrudan gider mi yazılacağı yoksa amortismana mı tabi tutulacağı konusunda seçimin başlangıçta yapılması gerekmektedir. Bu nedenle de gider yazma yolunun başlangıçta seçilmesi halinde sonraki yıllarda bu tür giderlerin gayrimenkulün maliyetine eklenerek amortisman yolu ile itfa edilmesi veya önce amortisman ayırmaya başlayıp sonra gider yazma yoluna gidilmesine kanunen imkan bulunmamaktadır. (İstanbul Defterdarlığı 14.04.2005 gün ve 11357/2905 sayılı mukteza)</TD></TR></T></T></T></TABLE></O:P>Edited by: Mustafa Gülşen