<B style="mso-bidi-font-weight: normal">DÜNYA<?:NAMESPACE PREFIX = O /><O:P> </O:P>[/B]
<B style="mso-bidi-font-weight: normal">23.06.2005, PERŞEMBE<O:P> </O:P>[/B]
<TABLE =Ms&#111;normalTable style="WIDTH: 100%; mso-cellspacing: 2.2pt; mso-padding-alt: 0cm 0cm 0cm 0cm" cellSpacing=3 cellPadding=0 width="100%">
<T>
<TR style="mso-yfti-irow: 0; mso-yfti-firstrow: yes">
<TD style="PADDING-RIGHT: 2.25pt; PADDING-LEFT: 2.25pt; PADDING-BOTTOM: 7.5pt; PADDING-TOP: 7.5pt">
Ceza hukuku açısından yeminli mali müşavir ve rüşvet suçu<O:P> </O:P></TD></TR>
<TR style="mso-yfti-irow: 1; mso-yfti-lastrow: yes">
<TD style="PADDING-RIGHT: 2.25pt; PADDING-LEFT: 2.25pt; PADDING-BOTTOM: 0.75pt; PADDING-TOP: 0.75pt" colSpan=2>
<B style="mso-bidi-font-weight: normal">
Veysi Seviğ <O:P></O:P>[/B]


Türk Ceza Yasası'nın "Rüşvet" başlıklı 252'nci maddesinin gerekçesine göre kamu hizmetlerinin gerek eşitlik gerek liyakatlilik açısından adalet ilkelerine uygun yürütüldüğü, kamu görevlilerinin rüşvet kabul etmez ve satın alınamaz oldukları hususunda toplumda hakim olan güvenin, inancın sarsılmaması gerekir. Bu nedenle "rüşvet" olgusu Türk Ceza Yasası'nda ayrı bir hüküm olarak yer almış bulunmaktadır. <O:P></O:P>


Kabul edilen suç siyaseti uyarınca "Bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması amacıyla kişiyle vardığı anlaşma gereğince bir yarar sağlaması" rüşvet olarak tanımlanmış bulunmaktadır. <O:P></O:P>


Rüşvet suçunun oluşabilmesi için, kamu görevlisinin elde ettiği menfaatin belli bir amaca yönelik olması gerekir. Başka bir anlatımla haksız menfaatin, hukuki olmayan bir işin yapılması ya da yapılmaması amacıyla temin edilmiş olması gerekmektedir. Buna karşılık, izlenen suç siyaseti gereğince, haklı bir işin görülmesi amacıyla kamu görevlisine menfaat temininin, rüşvet suçunu oluşturmayacağı kabul edilmiştir. Çünkü bu gibi durumlarda, menfaati temin eden kişi, işinin en azından zamanında yapılamayacağı konusunda endişeyle hareket etmektedir. Bu nedenle, haklı bir işin gördürülmesi amacına yönelik olarak menfaat sağlanması halinde, icbar suretiyle irtikap suçunun oluştuğu kabul edilmektedir. <O:P></O:P>


Rüşvet; gerçekte menfaatin kamu görevlisi tarafından temin edildiği anda tamamlanmış olmaktadır. Ancak izlenen suç siyasetinde "rüşvet suçunun kamu görevlisi ile iş sahibi arasında belli bir işin yapılması veya yapılmaması amacına yönelik menfaat teminini öngören bir anlaşmanın yapılması durumunda dahi rüşvet suçu tamamlanmış gibi cezalandırılacaktır. <O:P></O:P>


Rüşvet suçu çok failli bir suçtur. Bir karşılaşma suçudur. Bir tarafta, rüşvet veren, diğer tarafta ise rüşvet alan kamu görevlisi yer almaktadır. Dolayısıyla rüşvet verenle alan aynı amaca yönelik bir hareketi gerçekleştirmiş olmaktadır. Hedef, birlikte bir işin oluşumunu sağlamaktadır. Bu itibarla, veren ve alan açısından rüşvet suçu tek bir suçtur. Söz konusu suç, menfaatin sağlandığı anda tamamlanmış olmaktadır. Bu bağlamda da menfaat temin edilinceye kadar suça iştirak söz konusu olabilir. <O:P></O:P>


Rüşvet suçunun oluşabilmesi için amaçlanan şeyin kamu görevlisinin görevine giren bir iş olmalıdır. Dolayısıyla bir kamu görevlisinin görevine girmeyen veyahut da yetkili kılınmadığı bir alanda kendisine menfaat sağlanması halinde rüşvetten bahis etmek doğru değildir. Bir başka anlatımla "Kamu görevlisinin görevine girmeyen bir işin yapılması amacıyla menfaat temin etmesi halinde, rüşvet suçu oluşmaz." <O:P></O:P>


Türk Ceza Yasası'nın 252'nci maddesi uyarınca "Rüşvet alan kamu görevlisi, dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Rüşvet veren kişi de kamu görevlisi gibi cezalandırılır. Rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur. <O:P></O:P>


Yasal düzenleme gereği olarak "Rüşvet alan veya bu konuda anlaşmaya varan kişinin, yargı görevi yapan, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde, verilecek ceza yukarıda verilmesi öngörülen cezanın üçte birinden yarısına kadar artırılır." <O:P></O:P>


Rüşvet daha önce de belirtmeye çalıştığımız gibi kamu görevlileri açısından gündeme getirilen bir fiildir. Bu nedenle rüşvet alan kişinin kamu görevlisi olması gerekmektedir. Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi yasal düzenleme gereği ülkemizde "hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olanların da bu tür fiiller nedeniyle rüşvet suçunu işleyebileceği hususu kabul edilmiş bulunmaktadır. <O:P></O:P>


Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu kurum ve kuruluşlarının ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının iştirakiyle kurulmuş şirketler, bunların bünyesinde faaliyet icra eden vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler, kooperatifler ya da halka açık anonim şirketlerle hukuki ilişki tesisinde veya tesis edilmiş hukuki ilişkinin devamı süresince, bu tüzel kişiler adına hareket eden kişilere görevinin gereklerine aykırı olarak yarar sağlaması halinde de rüşvet alan kamu görevlisine verilmesi öngörülen rüşvet cezasına hükmolunur. <O:P></O:P>


Diğer yandan yabancı bir ülkede seçilmiş veya atanmış olan, yasama veya idari veya adli bir görevi yürüten kamu kurum veya kuruluşlarının memur veya görevlilerine veya aynı ülkede uluslararası nitelikte görevleri yerine getirenlere, uluslararası ticari işlemler nedeniyle, bir işin yapılması veya yaptırılmaması veya haksız bir yararın elde edilmesi veya muhafazası amacıyla, doğrudan veya dolaylı olarak yarar teklif veya vaat edilmesi veya verilmesi de rüşvet olarak kabul edilmektedir. <O:P></O:P>
<O:P></O:P> </TD></TR></T></TABLE>
<O:P></O:P>