Toplam 3 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 3 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Balık Türlerini Tanıyalım

  1. #1
    Yönetici
    Üyelik tarihi
    03.Şubat.2004
    Nereden
    Antalya, Turkey
    Mesajlar
    4,612
    <TABLE style="MARGIN-LEFT: auto; WIDTH: 1px; MARGIN-RIGHT: auto; : rgb(242,242,243); TEXT-ALIGN: left" cellSpacing=1 cellPadding=0>
    <T>
    <TR>
    <TD style="VERTICAL-ALIGN: top; WIDTH: 140px; HEIGHT: 250px; : rgb(242,242,243); TEXT-ALIGN: left">


    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width=140>
    <T>
    <TR></TR></T></TABLE> Faaliyetlerimiz

    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width=140>
    <T>
    <TR></TR></T>
    <T>
    <TR></TR>
    <TR></TR></T></TABLE> Balık Turlarımız

    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width=140>
    <T>
    <TR></TR></T>
    <T>
    <TR></TR>
    <TR></TR></T></TABLE> Yazılar

    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width=140>
    <T>
    <TR></TR></T>
    <T>
    <TR></TR>
    <TR></TR></T></TABLE> Basın Köşesi

    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width=140>
    <T>
    <TR></TR></T>
    <T>
    <TR></TR>
    <TR></TR></T></TABLE> Geçmiş Zaman

    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width=140>
    <T>
    <TR></TR></T>
    <T>
    <TR></TR>
    <TR></TR></T></TABLE> İlk Yardım

    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width=140>
    <T>
    <TR></TR></T>
    <T>
    <TR></TR>
    <TR></TR></T></TABLE> S.S.S.

    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width=140>
    <T>
    <TR></TR></T>
    <T>
    <TR></TR>
    <TR></TR></T></TABLE> Anılar

    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width=140>
    <T>
    <TR></TR></T>
    <T>
    <TR></TR>
    <TR></TR></T></TABLE> Düğüm

    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width=140>
    <T>
    <TR></TR></T>
    <T>
    <TR></TR>
    <TR></TR></T></TABLE> El Yapımı Yem

    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width=140>
    <T>
    <TR></TR></T>
    <T>
    <TR></TR>
    <TR></TR></T></TABLE> Bot-Kayık-Sonar
    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width=140>
    <T>
    <TR></TR></T>
    <T>
    <TR></TR>
    <TR></TR></T></TABLE> Balık Avı ( Deniz)
    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width=140>
    <T>
    <TR></TR></T>
    <T>
    <TR></TR>
    <TR></TR></T></TABLE> Balık Avı (Tatlısu)
    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width=140>
    <T>
    <TR></TR>
    <TR></TR>
    <TR></TR></T></TABLE> Malzeme.

    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width=140>
    <T>
    <TR></TR>
    <TR></TR>
    <TR></TR></T></TABLE> Balık Yemekleri.

    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width=140>
    <T>
    <TR></TR>
    <TR></TR>
    <TR></TR></T></TABLE> Foto Albüm

    <TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0 width=140>
    <T>
    <TR></TR></T><!-- ::::::::::::::::::: orta bolum reklam

    :::::::::::::::::::::::::::: --><!--ok

    //s&#111;n--></TABLE>
    <DIV style="TEXT-ALIGN: center">
    </TD>
    <TD vAlign=top align=middle width=17 =#f2f2f3>
    <TABLE style="MARGIN-LEFT: auto; WIDTH: 615px; MARGIN-RIGHT: auto; HEIGHT: 746px; TEXT-ALIGN: left" cellSpacing=0 cellPadding=0>
    <T>
    <TR>
    <TD vAlign=top width=17>
    </TD>
    <TD style="VERTICAL-ALIGN: top; WIDTH: 615px; TEXT-ALIGN: center">
    <a href="https://www.freehomepages.com/rastgeleder/reklam.html" target="_blank">
    </A>

    <TABLE style="WIDTH: 100%; HEIGHT: 100%" cellSpacing=0 cellPadding=0>
    <T>
    <TR>
    <TD style="WIDTH: 10px; : rgb(192,192,192)"></TD>
    <TD style="VERTICAL-ALIGN: top; WIDTH: 100%; : rgb(242,242,243)">
    <TABLE style="WIDTH: 97%" cellSpacing=0 cellPadding=0>
    <T>
    <TR>
    <TD style="VERTICAL-ALIGN: top; WIDTH: 615px; : rgb(242,242,243)">[img]file:///D:/fotograf-2/FREESERVER/cleardot.gif[/img]
    <CENTER>
    <TABLE>
    <T>
    <TR>
    <TD>
    <UL>
    <LI>AKYA
    <LI>ÇUPRA
    <LI>KARAGÖZ
    <LI>KEFAL
    <LI>KUPES-İZMARİT
    <LI>BARBUNYA
    <LI>LEVREK
    <LI>LÜFER
    <LI>MERCAN </LI>[/list]</TD>
    <TD></TD>
    <TD>
    <UL>
    <LI>PALAMUT
    <LI>SİNARİT
    <LI>SOKAR - ISKAROZ
    <LI>TRANÇA
    <LI>ZARGANA
    <LI>MIRMIR - LİDAKİ
    <LI>İSPAROZ -SARPA </LI>[/list]</TD></TR></T></TABLE></CENTER>
    <CENTER>


    AV TEKNİKLERİ</CENTER>
    <UL>
    <LI>ÇAPARİ
    <LI>PARAKETE
    <LI>ZOKA </LI>[/list]
    <CENTER>"Amatör olta balıkçılığı ve balık tutma teknikleri"
    adlı kitabındaki bilgileri kullanmamamıza izin verdiği için
    sayın Haluk Deniz ÖKSÜZ'e teşekkür ederiz.</CENTER>Çizim ve grafik: Orhan YILMAZ
    <CENTER>
    Fotoğraf Kutsiye BEŞİROĞLU
    Amasra</CENTER>












    <A name=lufer></A>
    <UL>
    <CENTER>
    <LI>LÜFER </CENTER></LI>[/list]
    <CENTER>



    </CENTER>


    Latince :Pomatomus saltatrix
    İngilizce:Bluefish
    Av Dönemi: Lüfer avı 1 Nisan...31 Ağustos arasında yasak olup bu dönem dışında günde en fazla 5 kg balık avlanmasına izin verilir. Avlanmasına izin verilen asgari boy 14 cm dir.
    <DIV style="TEXT-ALIGN: justify">Tanımı:
    Boğaz sularının sultanı,efendisi diye tanımlanan gezici balıklardan olan Lüfer Karadeniz'le Ege denizi arasında dolaşır, büyümesinin aşamalarında, aşağıda tabloda gösterilen değişik isimler alır.



    <CENTER>
    <TABLE>
    <T>
    <TR>
    <TD></TD>
    <TD style="TEXT-ALIGN: justify">Ustura gibi keskin dişlere sahip olan lüfer, Hemcinsleri dahil hemen her türlü balığa saldırır, parçalar ve yer. Lüfer sonbahar-kış aylarında en lezzetli ve olgun devrini yaşar. Yaz ortalarından sonbahara kadar da kışlamaya geçerler.
    Yumurta bırakmak için (Üremeleri bahar sonu ile yaz başıdır. Kademeli olarak 60-80.000 yumurta verir) yaz aylarında Ege'den Marmara'ya ve oradan da Karadeniz'e çıkan lüfer sürüleri eylül ortasından itibaren çeşitli planktonlarla beslenip iyice yağlanmış olarak, Palamutların ardından Eylül sonuna doğru Boğaz'a ,</TD></TR></T></TABLE></CENTER>
    <DIV style="TEXT-ALIGN: justify">Marmara'ya, Çanakkale Boğazı'na oradan da Ege'ye inerler. Boğaz'da ve Marmara'da uzun süre kalıp av verir. Ilık suların 10 ila 200 m. derinliklerinde yaşar. Etinin lezzetiyle ekonomik değeri çok yüksek olan bir balıktır.
    <CENTER>
    Tuncay Uyanık ( Boğaz'da Lüfer Avı)</CENTER>Nerelerde tutulur:

    <DIV style="TEXT-ALIGN: justify">Lüfer Gezici bir balık olduğu için İstanbul Boğazı, Marmara ve Çanakkale boğazında pek çok yerde yakalanabilmektedir.
    Boğaz'da ;Anadolu ve Rumeli fenerleri önünden hemen hemen tüm boğaz kıyıları,Kandilli,Çengelköy,Kanlıca,İstinye,Yenikö y,Bebek,Küçüksu,Ortaköy, Beşiktaş, Kabataş arasındaki bölge, Sarayburnu ve Yenikapı hâlâ kıyıdan verimli avlar yapılabilecek yerlerdir.
    Çanakkale'de;Kepez iskelesi, Barut iskelesi, Büyük motor iskelesi, Seddülbahir,Kilitbahir av yapılabilecek yerlerdir.
    Yemler:
    Lüfer hem cinsleri dahil her türlü balığa saldırır. O nedenle en iyi lüfer yemi canlı yemdir.Baş yemi izmarit ve zargana olup, istavrit,sardalya,hamsi,kolyoz,kupes,kocagöz'de kullanılır .
    Av Zamanı:
    Gün içinde de avlanmasına rağmen ; Aksam üstü güneş batımından gece 01.00 e ve Sabah güneş doğmaya yakın Lüfer avı için en ideal zamanlardır.
    <CENTER>
    <TABLE>
    <T>
    <TR>
    <TD>Avcılığı: Yandaki şekildeki gibi olta takımı hazırlanır. Hırsız iğne, kaliteli eğilmeyen 1 no yada sırayla 1/0 , 2/0 tercih edilmelidir.
    İğneye yemi takarken ( canlı yada cansız) İğne balığın üst yüzgecin arka kısmından batırılıp yine üst yüzgecin ön kısmından çıkaratılmak suretiyle yemin havada asılı durması sağlanır. Oltaya ilk vuran balıktan sonra av seviyesini belirlemek için genellikle misinaya düğüm atılır.
    Hırsız iğneye başka bir balık (tercihen canlı) kuyruk kısmından takılarak yemin hareketli olması sağlanır.</TD>
    <TD></TD></TR></T></TABLE></CENTER>


    <A name=karagoz></A>
    <CENTER>


    <a href="https://www.freehomepages.com/rastgeleder/deniz.html#bas" target="_blank">
    </A></CENTER>
    <UL>
    <CENTER>
    <LI>KARAGÖZ </CENTER></LI>[/list]
    <CENTER></CENTER>


    Av Dönemi: Karagöz avı 1 Nisan...31 Temmuz arasında yasak olup bu dönem dışında günde en fazla 5 kg balık avlanmasına izin verilir. Avlanmasına izin verilen asgari boy 15 cm dir.


    Tanımı:
    Latince adı : Diplodus Vulgaris
    İngilizce adı: Bream


    Nerelerde Bulunur:

    <DIV style="TEXT-ALIGN: justify">Karagöz, taşlık kayalık yerlerde, su altı adacıklarının etrafında, burun çevrelerinde, akıntıların kesişme noktalarında bulunur. Avcılığı sabah saatleri ve akşam gün batımına 4 saat kala başlar. Denizin hareketine ve ayın durumuna göre sabaha kadar sürer. Ayın parlak olduğu gecelerde su yüzüne kadar çıktıkları görülür. Ülkemizde Ege Denizi, Akdeniz ve Çanakkale Boğazı�nda çok bol av vermektedir.
    Beslenmesi ve Yemleri:
    Sardalya, karides, kurt, sülünes, teke başlıca yemleridir. Yemi bir görüşte kapma gibi bir davranış sergilemez. Dikkatlice inceledikten sonra, ağız yapısının küçük olmasının da etkisiyle, kısa ve sert vuruşlarla yemi diklemeye başlar. İki üç vuruştan sonra yemi aniden kapar. Bunun için olta her vuruş sonrasında çekiştirilmemeli, balık ürkütülmemelidir. Takımda sert vuruşlar ve bir çekme hisedildiğinde kısa bir tasma atıp olta boşluk vermeden çekilmelidir.
    Karagöz hırçın bir balıktır. Yakalandığında sert kafa vuruşları yapar. Orta sularda darbeler azalmakla birlikte tekneyi gördüğünde tekrar direnmeye başlar. Takıma güveniliyorsa hiç bekletmeden tek hamlede tekneye alınır. Oltaya iri bir karagöz geldiğinde, sert kafa vuruşlarında misina elimizden hafif hafif kayacak şekilde tutulmalıdır. Eğer balık sabit kafa darbeleriyle geliyorsa riskli bir durum yoktur; su yüzüne geldiğinde kepçe ile ya da bir hamlede tekneye alınır. Usta balıkçı balığın kafa darbelerine konsantre olur, balığın su üstündeki fişeklemesinden hemen önceki anda balığın direnmesine fırsat vermeden tek hamle ile içeri alır.





    Avcılığı:

    <CENTER>
    <TABLE>
    <T>
    <TR>
    <TD>Sabit Ağırlıklı Takım: Beden 0.40 köstek
    ve kollar 0.25 misinadan yapılır. Beden
    ucuna 2 cm fırdöndü bağlanır. Fırdöndünün diğer
    ucunakasa gözü düğümü vasıtasıyla köstek eklenir.
    Fırdöndüden 25 cm. sonra öksüz bağıyla yapılmış
    15 cm. boyunda kol yapılır, ucuna 1251C-1523D
    4-8 no iğne bağlanır. Kol boyu net 15 cm. olacak
    şekilde iğne bağlama payı hesap edilmelidir. Yapılan
    koldan sonra 15 cm. aralıklarla iki kol daha yapılır.
    Üçüncü koldan 25 cm. sonra 25 cm.�lik bir kol daha
    yapılıp hemen kol dibine kurşun takmak için kasa gözü düğümü yapılır. Böylece dört kollu takımız hazırlanmış olur.
    Takım öksüz bağı ile değil de ekleme kol ile yapılacak
    ise köstek iki ucuna kasagözü düğümü atılmış 90 cm olarak hazırlanır. Kasagözünün biri fırdöndüye, diğeri kurşuna takılır. Hazırlanan kollar kurşun dibinden başlayarak kolboyundan 5 cm uzun aralıklarla bağlanır.</TD>
    <TD></TD></TR></T></TABLE></CENTER>


    Hareketli Ağırlıklı Takım : Bu takımda akıntılı sular içindir. Kurşunlar yere değmeyip askıda kalacak şekilde kullanılır. Kurşun ağırlığı da suyun akış hızına göre savrulmayacak, bedeni dik tutacak ağırlıkta seçilmelidir. Yemlenen takım kurşun yere değene kadar dibe indirilip 1 m yukarı çekilir. Böylece köstek ve kolların su içinde savrularak uçması sağlanır.
    <CENTER>
    <TABLE>
    <T>
    <TR>
    <TD></TD>
    <TD style="TEXT-ALIGN: justify">Beden 0.40, köstek ve kollar 0.25 misinadan yapılır. Bedene 2 cm lik fırdöndülerden yapılmış iki fırdöndü arası mesafe 25 cm. olan ve kasa gözü düğümleri ile birbirine balanmış kolçak yapılıp bağlanır. Bu kolçağa delikli kurşun ağırlığımız takılır. Koçağın bir ucuna 0.25 köstek misinası bağlanır. 40 cm. sonra öksüz bağı ile kol yapılır; kol boyu iğne hariç 10 cm. olacak şekilde yararlanmalıdır. Birinci koldan 20 cm. sonra aynı şekilde ikinci kol</TD></TR></T></TABLE></CENTER>
    <DIV style="TEXT-ALIGN: justify">yapılır ve 25 cm. mesafe bırakılarak köstek ucuna iğne bağlanır. Kullanılan iğneler 1251C-1523D 6-8 no veya benzeri olarak kullanılır.
    Takım dibe indirilirken kösteğin bedene dolaşmaması için yavaşça kontrollu indirilmesi gerekir. Balık orta suda veya dibe yakın yerde yeme vurabilir. Bu derinlik beden üzerinde işaretlenerek ya da bede boyu o derinlik kadar açılarak takım her seferinde bu derinliğe indirilir. Bu takım ideal bir karagöz takımıysa da derin sularda hızlı hareket edilemediği için biraz sıkıcı olacaktır. 10-15 m derinliğindeki sularda sessiz olunduğu takdirde iyi netice verecektir.

    <CENTER>
    <TABLE>
    <T>
    <TR>
    <TD>c) Uçurtma Olta : Akıntılı sulara uygun olup özellikle Çanakkale Boğazı�nda çok kullanılan bir yöntemdir. Tekneden kullanılır. Beden olarak 0.40 veya 0.50 mm, ek beden ve köstekler için 0.30 mm lik misina kullanılır. İlk olarak hareketli kurşun takımı hazırlanır. 0.30 luk bir parça misinanın bir ucuna 2 cm lik bir fırdöndü, diğer ucuna akıntı ve suların durumuna göre 50-100 gr lık bir iskandil bağlanır. Bağlantılar yapıldıktan sonra bu parçanın uzunluğu 30-40 cm civarında olmalıdır. Daha sonra beden, az önce yaptığımız kurşun takımındaki fırdöndünün boş gözünden, iğneye iplik saplar gibi geçirilip ucuna bir boy büyük bir fırdöndü bağlanır. Böylece kurşun takımı fırdöndüsüyle birlikte beden misinası üzerinde kayar ama uçtaki fırdöndü nedeniyle kurtulamaz. Daha sonra bedenin ucundaki fırdöndünün boş gözüne 2-3 kulaç bir köstek ve kösteğin ucuna da 3-4 no çapraz çelik iğne takılır. İğne yemlendikten sonra akıntılı sulara doğru atılır ancak kurşun bu esnada elde tutulmalıdır.</TD>
    <TD>
    <CENTER>Hikmet Solak (Karagöz Avı ÇANDARLI)</CENTER></TD></TR></T></TABLE></CENTER>Akıntı, yemi köstek boyunun sonuna kadar sürükleyince kurşun el ile 4-5 metre ileri doğru fırlatılır. Kurşun akıntı nedeni ile yere doğru inerken bir miktarda ileri doğru hareket eder. Kurşun dipleyinceye kadar misinanın parmakların arasında kaymasına izin verilir ve diplediğinde boşluğu alınıp beklenir. Kurşun takımının ağırlığı vuruşları kesmediğinden balığın tüm vuruşları kolaylıkla hissedilebilir. Balık yemi aldıktan sonra hafif bir tasma atılıp oltaya boşluk vermeden toplanır. İlk olarak kurşun teknenin uygun bir yerine koyulur; daha sonra da balık tek hamlede tekneye alınır. Aksi halde her balık gelişinde kösteğin bedene ya da kurşun takımına dolaşmasına engel olunamaz.


    <A name=sinarit></A>
    <CENTER>


    <a href="https://www.freehomepages.com/rastgeleder/deniz.html#bas" target="_blank">
    </A></CENTER>
    <UL>
    <CENTER>
    <LI>SİNARİT </CENTER></LI>[/list]
    <CENTER></CENTER>


    Av Dönemi: Sinarit avı 1 Nisan...1 Temmuz arasında yasak olup bu dönem dışında günde en fazla 5 kg balık avlanmasına izin verilir. Avlanmasına izin verilen asgari boy 20 cm dir.


    Tanımı:
    Latince adı : Dentex Dentex
    İngilizce adı: Dentex, Porgy


    28-30 yıl kadar yaşarlar. Nadiren 1 metre boya ve 10 kg ağırlığa ulaşırlar. Sinarit sivri dişlere ve kuvvetli bir çeneye sahiptir. Ancak dişleri seyrek olduğu için misinayı kolay kesemez. Yemi yoklamaktan ziyade hücum edip bir anda kaparlar. Hemen hemen her türlü balık ve yumuşakça ile beslenirler. Gezici bir balık olduğu için uzun yollar giderek avlanabilirler. Ancak genellikle bir kaya gölgesinde bekler, önünden geçen ava saldırılar. Bu yüzden yer seçimini iyi yapıp bulunduğu yere yemi indirmek daha doğru olur. Saldırgan bir yapıya sahip oldukları için parlak, aksak ve hareketli cisimlere ilgi duyarlar. Bir çok deniz canlısı gibi hava durumuna bağlı olarak yer değiştirirler. Bu nedenle yaşayabileceği alanları taramakta fayda vardır.

    <CENTER>
    <TABLE>
    <T>
    <TR>
    <TD>Nerelerde Bulunur:
    Genellikle 10-50 metre arasındaki taşlık ve kayalık bir dibe sahip olan yerlerde, açık sulardaki topuk etrafları ve gemi enkazları etrafında bulunur. Ege Denizi, Akdeniz, Çanakkale Boğazı ve Saroz Körfezi�nde avı yapılmaktadır.</TD>
    <TD>
    <CENTER>
    Fotograf: Kenan ÖZCAN</CENTER></TD></TR></T></TABLE></CENTER>Beslenmesi ve Yemleri:
    Yemli avcılıkta kalamar, sübye, kolyoz, saradalya, zargana, gelincik, izmarit, kefal kullanılabildiği gibi, iskorpit, hanos gibi taş balıklarıyla her türlü canlı balık da yem olarak kullanılabilir. İdeal yem boyu 6-10 cm dir.
    Avcılığı
    Sinarit avında hep aynı bölgede avlanmak avlağın bozulmasına, sinarit ve diğer canlıların bölgeyi terk etmesine neden olacağından, zaman zaman değişik bölgelerde avlanmakta fayda vardır. Bu gerçekte bütün dip balıkları için geçerlidir. Parakete, savurma olta, bırakma olta ve sırtı çekerek avlanabilir. Sinaritin sert yapısına bakarak gereğinden kalın malzemeler kullanmaktan kaçınılmalıdır.
    <CENTER>
    Nasuhi ALBULAK</CENTER>a) Dip Sürütmesi:
    <CENTER>
    <TABLE>
    <T>
    <TR>
    <TD>Beden ve ek beden 0.70 misinadan, köstek ise 0.50 misinadan yapılır. Ancak büyük boy balık çıkma olasılığı yok ya da zayıf ise bu kalınlıklar inceltilebilir. Kullanılan yapay balığın 7-11 cm arasında olması yeterlidir. Seçilen yapay balık yüzer tip olmalıdır. Yüzer tip olması, dibe takılma olasılığını aza indirme açısından önemlidir. Takımı yapmaya en uçtan yapma balıktan başlayalım: Yapma balığa rapala düğümü ile 10 kulaç uzunluktaki köstek</TD>
    <TD></TD></TR></T></TABLE></CENTER>bağlanır ve ucuna 3 cm lik klipsli ve kilitli fırdöndü bağlanır. Fırdöndünün diğer ucuna yine 10 kulaç uzunlukta bir ek beden ve ek bedenin diğer ucuna yine aynı türden bir fırdöndü bağlanacaktır.
    Bu iki fırdöndü arasına, 200 gr lık bir delikli kurşun takılacaktır. İkinci fırdöndüden sonra, 15 kulaç uzunlukta bir beden bağlanıp diğer ucuna da bir fırdöndü bağlanır. İkinci ve üçüncü fırdöndüler arasına ise esas ağırlıklar takılacak, bu ağırlıklar ise suyun durumuna göre ayarlanacaktır.
    Gelelim takımı atmaya: Önce yapma balık ilk fırdöndüye kadar salınıp tekneye yol verilerek misinan gerginleşmesi sağlanır. Arkadan ilk kısım kurşunlar kontrollü şekilde salınır. Kuruşunları hızla indirmek oltanın karışmasına yol açabilir. Kurşun dibe değer değmez tekrar tekneye yol verilir. Tekne yürümeye başladığı zaman kurşunlar tekrar dipten havalanacaktır. Belirli bir yol aldıktan sonra takım tekrar yavaş yavaş salınarak ikinci kurşun da yere indirilir ve biraz tekneyi boşa alınarak ilk kurşunun da yere inmesi sağlanır. İlk kurşun yere iner inmez, tekrar tekneye yol verilerek ava başlanır. Yapma yemin yüzer tipte olması, kurşun dibe değdiği durumda bile yemin yüzerek dibe takılmasını önler. Burada en önemli nokta yapay yemin av esnasında dipten 1 metre kadar yukarıdan gelmesini sağlamaktır. Bu nedenle teknenin hızı sürekli olarak kontrol edilerek mesafe korunur. Tekne sürati levrek avı ayarındadır.
    Sinarit yakalandığında su yüzüne veya dibe doğru fişekler. Su yüzüne doğru çıkarsa hızla takımın boşluğunu almak gerekir. Balık iri ve dibe doğru fişeklemeye çalışıyorsa, takıma fazla yük vermeden salınıp toplayarak balığın yorulması sağlanır. Yorulan balık tok darbeler vurmaya başlar ve artık yukarı doğru çekmeye başlanır. Tekneye yaklaşan balık tekrar fişeklemeye çalışırsa aynı şekilde yorulması sağlanarak kepçe ile tekneye alınır. Su yüzüne çıkan balık takımdan kurtulsa bile, kursağı şişeceğinden bir süre sonra su yüzüne tekrar çıkacaktır. Çevre dikkatle araştırıldığında balığı bulmanız mümkündür.
    <CENTER>
    Nasuhi ALBULAK</CENTER>b) Bırakma Olta: Bırakma oltada ölü yem kullanılabilirse de canlı yem kullanılması önerilir. Takımın boyu su derinliğine bağlı olarak değişebilir ancak önemli olan yemin dipten 1-1.5 metre arasında sunulmasıdır.
    0.70 � 0.90 lık misinanın ucuna yaklaşık 2 kg lık ağırlık, ağırlıktan 1.5 kulaç sonra üçlü fırdöndü bağlanır. Üçlü fırdöndünün üst ucuna aynı misinadan bir beden bağlanıp, bedenin diğer ucuna da suyun yüzünde kalacak şekilde bir pet şişe bağlanır. Fırdöndünün orta ucuna 0.70 - 0.50 lik misinadan bir kulaçlık bir köstek, kösteğin diğer ucuna da 1255, 2310 veya 2369 benzeri 6/0 no iğne bağlanır. Takım yemlendikten sonra dolaşmasına ve yemin ölmesine izin vermeden kontrollü şekilde dibe indirilir. İğne yem balığın galsemasından sokulup alt dudağından çıkrtılarak takılmalıdır.
    Sinarit yemi kaptığında şamandıra batıp çıkmaya başlayacaktır. Bu durumda takımı hemen toplamak yerine, balığın biraz yorulup hırçınlığının geçmesini benzemek gerekir. Çünkü balığın hırçınlaşması durumunda, kaloma verebilecek beden mesafesi olmayacaktır. Takımın toplanması sırasında balık hırçınlaşacak olursa şamandırayı hemen denize atıp beklemek gerekir. Takımın şamandırası ise ağırlığı arasındaki bedenin gergin olması gerekir; aksi halde kösteğin bedene takılma olasılığı vardır. Az akıntılı ya da akıntısız sularda ağırlıksız bırakma da kullanılabilir. Takımın boyu su derinliğinden 50 cm kısa yapılır; böylece yem dipten 50 cm yukarıda kalır. Köstek 3 kulaç uzunlukta seçilir ve diğer ucuna 3 cm lik bir fırdöndü bağlanır. Fırdöndüden sonra su yüzeyine kadar beden ve bedenin diğer ucuna da 3 litrelik bir şişe şamandıra olarak bağlanır. Şamandıra ile fırdöndü arasına ise 100 � 150 gr lık bir delikli kurşun takılmalıdır. Canlı yem ile yemlenen takım suya bırakılır. Bu takımda yem tercihen sırt yüzgecinden takılarak yere paralel durması sağlanır.


    c) Savurma Olta: Özellikle Akdeniz sahillerinin kayalık bölgelerinde sıkça uygulanan bir av şeklidir. Yem olarak canlı veya ölü balık kullanılabilir. Canlı balık elbetteki tercih edilmelidir. Ölü balık takılacak olursa, iğne balığın galsamasından sokulup alt damağına saplanır, sonra balığın boyu kadar misina serbest bırakılıp, kuyruğa iki defa kazık bağı atılır. Canlı balık takılacak ise iğne sırt yüzgecinin altından yırtmadan sokulup diğer taraftan çıkartılır ve balığın boyu kadar misina çekilerek galsemasından sokulup alt damağına saplanır. Canlı yemi atarken balık ve kurşun aynı avuçta tutulup savrularak balığın oltadan kopması önlenir. Beden 0.70 lik misinadan yapılır. Bedenin ucuna 3 cm lik bir fırdöndü bağlanır; fırdöndünün diğer ucuna 1.5 kulaç misina üzerine 100 gr delikli kurşun takılır. Bu misinanın ucuna aynı tipte bir fırdöndüdü daha bağlanmalıdır. Fırdöndünün diğer ucuna 60 cm lik 0.50 misina ve misinanın diğer ucuna da 4/0 �6/0 arası bir iğne bağlanarak takım tamamlanır.


    <A name=tranca></A>
    <CENTER><a href="https://www.freehomepages.com/rastgeleder/deniz.html#bas" target="_blank">
    </A></CENTER>




    <UL>
    <CENTER>
    <LI>TRANÇA </CENTER></LI>[/list]
    <CENTER></CENTER>Av Dönemi:
    Trança avı 1 Nisan...1 Temmuz arasında yasak olup bu dönem dışında günde en fazla 5 kg balık avlanmasına izin verilir. Sirkülerde avlanmasına asgari boy tanımlanmamaktadır.


    Tanımı:
    Latince adı : Pagru ehrenbergi (Dentex gibbosus)
    İngilizce adı: Pagry, Goldeney




    Trança kuvvetli bir çeneye sahip güçlü bir balıktır. 50 metre ve civarı sularda oltaya takıldığında göstereceği direnme tüylerinizi diken diken edecektir. Avı amatörler arasında çok yaygın olmamakla birlikte çok zevklidir.


    Nerelerde Bulunur:
    Taşlık, kayalık derin sularda yaşar. Nadiren kıyılara yaklaşırlar.


    Beslenmesi ve Yemleri:
    Sardalya, kolyoz, sübye, kalamar, ahtapot, iri karides trançanın sevdiği yemlerdir. 7-8 cm boyunda olanlar yemler bütün olarak, daha büyükler ise yaklaşık olarak bu boyda kesilerek kullanılır. Sübye ve kalamar da küçükse bütün olarak, büyükse sadece kafası bütün olarak , gövdesi ise yaprak yem şeklinde kesilip yem olarak kullanılır. Fazla derin olmayan sularda ise yaprak yem olarak kesilmiş balıklar kullanılır.


    Avcılığı:
    Sığ sularda avlanıyorsanız zorlu bir direnişle karşılaştığınızda, bedene takmak için yanınızda bir şamandıra bulundurmanızda fayda vardır. Takımı kesmekten ziyade koparır. Bunun için sağlam ve kalın kesitli malzemeler kullanmak gerekir. Bağlantı noktalarındaki düğüm katları sağlam olmalıdır.
    Beden 0.70, ek bedenler 0.60 ve köstekler için 0.50 misina kullanmak gerekir. Bedenden sonra 4 cm lik sağlam bir fırdöndü takılır. Fırdöndünün diğer gözüne 25 cm lik bir kolçak yapılıp koçağın diğer tarafına da sağlam bir üçlü fırdöndü bağlanır. Daha sonra 60 cm lik ek bedenler ile aynı şekilde iki tane daha üçlü fırdöndü eklenir. Üçüncü üçlü fırdöndünün alt ucuna 0.35 misinadan 60 cm lik bir ek beden ile 100 gr civarında bir kurşun bağlanır. Üç adet üçlü fırdöndünün orta ucuna 35 cm lik köstekler bağlanır. Kösteklerin ucunda 2310 model 4-7 no iğne bağlanmış olmalıdır.


    <A name=cupra></A>
    <CENTER>


    <a href="https://www.freehomepages.com/rastgeleder/deniz.html#bas" target="_blank">
    </A></CENTER></TD></TR></T></TABLE></TD></TR></T></TABLE></TD></TR></T></TABLE></TD></TR></T></TABLE>
    ------------------
    Uyarı: Kişi veya kurumları eleştiri taşıyan mesajların altında eğer imza yok ise, gerekli görüldüğü zaman mesajlara forum yetkililerince uyarısız müdehale yapılacaktır.

  2. #2
    Müdavim Üye
    Üyelik tarihi
    01.Şubat.2007
    Mesajlar
    2,333
    tşkler mustafa bey
    ben balık yemede ve pişirmede kendi üstüme tanımam denizden annem çıksa yerim diyeceklerdenim.
    Dünyanın her yerinden herkesin yenileceği bir yer vardır. Kimilerini yenilgi yıkar , kimileriyse zaferle küçülür, bayağılaşırlar.

  3. #3


    <div>gayet güzel bilgiler verilmiş. Bende boş zamanlarını kıyı olta balıkçılığna adamış biri olarak çipuradan behsedeyim. Kendi sitemde ara sıra karalıyorum.</div><div></div><div>Türkiye Sahillerinin en iri çipuraları Çanakkale boğazı ve civarında
    yakalanmaktadır.
    Çipura asil bir balıktır. Son yıllarda çipura ve levrek
    balığının çiftliklerde yetiştirilmeye başlanmasıyla gerçek değerini yitirmeye
    başlamıştır. İnsanlarımızın büyük bir bölümü çiftlik çipurasıyla deniz
    çipurasını ayırtedememektedir. Kötü niyetli kişiler bu durumdan istifade
    etmektedir.
    Çanakkale boğazında çocukluğumdan beri balık avcılığıyla
    ilgilenen biri olarak kıyı balıkçılığıyla ilgili tecrübelerimi anlatmaya
    çalışacam.
    Çanakkale boğazı ve civarında çipura balığı nasıl tutulur? avlanma
    teknikleri nelerdir? Çipura balığı Avrupa yakası akbaş fenerinden Seddülbahire
    kadar uzanan uzun sahil şeridinde tutulabilir.
    Çipura balığıda yerli
    olabildiği gibi göç eden bir balıktır. Nisan ayının ilk haftasından itibaren
    kıyıdan tutulabilir. En yoğun tutulma zamanı ise göç zamanı olan eylül ayı ile
    Kasım 15 arasındadır.
    Çipura balığı büyüklüklerine göre lüfer balığı gibi
    değişik isimlerle adlandırılır.
    250 grama kadar olanlar lidaki olarak
    adlandırılır.
    250 gram ile 1 kiloya kadar olanlar çipura veya cupra olarak
    adlandırılır.
    1 kilonun üzerindekiler bizim bölgemizde irisof olarak
    adlandırılır.
    lidaki bütün bölgelerde her türlü yemle
    yakalanabilir.
    çipura ve irisof ise daha çok derini yakın yerlerde soğandere
    ile seddülbahir arasındaki tüm bölgelerde tutulabilir.
    Kıyıdan çipura tutmak
    için ben şahsen yem olarak yengeç, kum yengeci, madya rapana (deniz salyangozu)
    , taş yapışkanı gibi sert yemleri tercih ederim. Merada küçük balık çok
    olduğundan yumşak yemleri hemen bitirdiğinden sert yemler tercih
    edilmelidir.
    Çipura tutmak için oltalar sabah alacakaranlıkta denizde
    olmalıdır. En çok tutulma saatleri yaz aylarında sabah 5 ile 10 saatleri
    arasındadır. ondan sonraki saatlerde de tutulsada sabah suyuna benzemez. Akşam 7
    den hava kararana kadarda tutulabilir aba gene sabah suyu randımanını
    alamazsınız.
    Soğandere mevkiinde balık tutuyorsanız çipura oltası 3.0 çapraz
    mustat veya fransız oltalar kullanılmalıdır. Çipura balığı anafor suları olan
    bölgeleri çok sever.
    Derini yakın yerlerde oltayı çok uzaklara değilde
    kıyıdan 40 metre civara atmak yeterlidir. Misine kalınlığı en az 0.50 mm
    olmalıdır. Midyelere takıldığında misinenin kesilmemesi için kalite misineler
    tercih edilmelidir.
    Büyük çipura lar (irisof) bir anda yemi öne doğru
    gitirebilir. Kamışla avlananları bu durum yanıltabilir. Mümkünce eski yöntem el
    makarasıyla ve elle kontrol edilmeli takımın boşluğu iyi alınmalıdır. Eğer yeni
    başlıyorsanız misinenin boşluğunu alıp,
    bir taş parçasına bağlayarak kendi
    kendisine tutulmasını bekleyebilirsiniz.
    iri çipura 3.0 iğne dişine denk
    geldiğinde oltayı rahatlıkla kırabilir veya yamultabilir.
    Kalın olta tercih
    etmemizin nedeni budur. Kıyadan çipura avlamak için hazırlanması gereken takım
    çeşitlidir.
    Ortatan delikli kurşun kullanılıyorsa 40 santim köstek arkası
    fırdöndü konuk kurşun serbest şeilde hazırlanabilir. Tercih edilen bir
    takımdır.
    Eğer iskandil kurşun kullanılacaksa gene köstek 40 satnim kurşun
    üzeri fırdöndüye bağlanmalıdır. Fırdöndüye mümkünse çiftli ilmek atılmalı işi
    sağlama almak gereklidir. Küçük çipuralar ve lidakiler her türlü iğne ve takımla
    tutulabilir. Çipura takım seçmez. Çipura gece tutulacaksa ay aydınlığı mehtap
    tercih edilmelidir. Ay karanlığında çipura yakalamak nerdeyse mümkün değildir.
    Çok nadir akım zamanlarında falan olabilir. Ay aydınlığında gece sabaha kadar
    ara ara çipura yakaladığımı bilirim. https://mavideniz.gen.tr/forum/viewt...p?f=3&amp;t=14</div><div></div><div></div>
    Bir arıyı kibarca elinize alın ve kibarlığın sınırlılığını öğrenin..

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •