Kayıtdışılıkta vergi kaybı


BİZE GÖRE / Veysi Seviğ





Maliye Hesap Uzmanları Kurulu'nun 60'ıncı kuruluş yıldönümü nedeniyle Ankara'da düzenlenen ve konusu "Kayıtdışı Ekonomi" olan panelde, bu bağlamda yapılan bir araştırmanın sonuçları açıklanmıştır. Hesap Uzmanları Kurulu tarafından hazırlanan kayıtdışı ile ilgili rapora göre Türkiye'deki "kayıtdışı ekonomi"nin boyutları milli gelirin yüzde 30.7'si düzeyindedir. Buna göre kayıtdışı ekonominin büyüklüğü ise 90 milyar dolara ulaşmıştır. Bunun sonucunda ortaya çıkan vergi kaybı da yaklaşık 22.5 milyar YTL'dir.


1998 yılında ulusal gelirin yüzde 37.26'sı düzeyinde bulunan kayıtdışı ekonomi, 1999 yılında yüzde 33.46, 2000 yılında yüzde 26.12'ye inmiş, ancak 2001 yılında yüzde 31.48, 2002 yılında yüzde 29.74, 2003 yılında yüzde 29.61 olarak saptanmıştır.


Yapılan hesaplamalara göre kayıtdışı ekonominin boyutları 2004 yılı için yüzde 30.07'dir. Bu rakam bir başka açıdan Türkiye'de kayıtdışı ekonominin bir anlamda egemen olduğunu göstermektedir.


Hesap Uzmanları Kurulu'nun yapmış olduğu çalışmadan da anlaşılacağı üzere kayıtdışı ekonominin varlığı nedeniyle 2004 yılında kayba uğrayan vergi miktarı ise 22.5 milyar YTL'dir.


Diğer yandan Maliye Bakanlığı denetim elemanlarının 2004 yılında gerçekleştirdikleri denetimlerde her yüz liralık gelirin 46 lirasının beyan edilmediği saptanmış bulunmaktadır. Bu bağlamda 2004 yılında yapılan incelemeler sonucunda 153 bin yükümlünün toplam 22 milyar liralık matrah beyanı üzerinde 18 milyar liralık matrah farklı bulunmuştur.


Bir başka açıdan 2004 yılında yoğunlaştırılan vergi denetimleri sonucunda ortaya çıkan matrah farkı; yükümlülerin gelirlerini beyan dışı bırakma eğiliminde olduklarını göstermektedir.


Bu eğilim 2004 yılı için 2005 yılında yapılan beyanlarda da geçerlidir.


Vergi gelirlerinde ortaya çıkan yetmezliğin bu bağlamda iki önemli kaynaktan oluştuğu sonucuna varılabilmektedir. Şöyle ki;


. Ülkemizde kayıtdışılık etkinliğini giderek artırarak bir anlamda ekonomik yaşama egemen olmaktadır.


. Diğer yanda vergi yükümlüleri gelirlerini gizleme eğilimindedirler. Yapılan vergi denetimlerinden elde edilen sonuçlar bunu göstermektedir.


Dolayısıyla ülkemizde kayıtdışılığın önlenebilmesi için gerekli yasal düzenlemelere gidilmesinde zorunluluk vardır.


Ayrıca vergi denetimlerinin artırılması yanında vergi gelirlerinde artış sağlamaya yönelik bazı hukuksal düzenlemelere gidilmesi artık kaçınılmaz hale gelmiştir.


Aşağıdaki tabloda vergi türleri itibariyle 2004 yılı inceleme sonuçları yer almaktadır. (Kaynak: Gelirler Genel Müdürlüğü)





Vergi türleri itibariyle 2004 yılı inceleme sonuçları


Vergi türü İnceleme sayısı İncelenen matrah (Milyon TL) Bulunan matrah farkı (Milyon TL)


Gelir vergisi 39.666 2.423.137.990 6.527.744.340


Kurumlar vergisi 15.796 2.952.907.834 4.345.800.615


Katma değer vergisi 30.192 15.209.915.947 4.086.168.747


Bank. sig. mua. ver. 694 96.637.244 105.176.629


Veraset ve intikal vergisi 2.333 17.221.732 2.465.234


Damga vergisi 954 106.366 291 1.358.637.476


Katma değer vergi iadesi 727 216.342.961 15.969.087


Geçici vergi 9.417 69.455.429 463.908.243


Diğer 54.102 1.032.067.319 2.107.046.249


Toplam 153.881 22.124.052.747 18.712.916.620





Ülkemizde yıllar itibariyle mükellef sayısının yeteri derecede artmaması yanında kayıtdışı ekonominin ortaya çıkardığı sorunlar ve özellikle güncel ekonomiyi yönlendirme açısından ortaya çıkardığı etkinlik yeterince irdelenmeden alınacak önlemlerin sonuç vermesi bu bağlamda da beklenmemelidir.


Kayıtdışı ekonominin yasa dışı işlemleri de kapsamış olduğunu belirtmekte yarar görmekteyiz. Örneğin uyuşturucu trafiği içersinde yer alan ülkemizden geçen bu tür maddeler nedeniyle ekonomiye kalan artı değer yaklaşık yüzde 10 civarındadır. Bu artı değer ekonomik yapımız içersinde kayıtdışı etkisini kullanım alanına göre değiştirmektedir.


Diğer yandan rüşvet ve benzeri nitelikteki kayıtdışı ekonomi yaratmaya yönelik olan ve suç niteliğini taşıyan eylemlerin ekonomiye yansıması farklı biçimlerde olmakta, bazı hallerde söz konusu yansımalar nedeniyle de ekonomide kayıtdışılığı dalga dalga genişleten bir zincir etkisi doğurmaktadır.


Hesap Uzmanları Kurulu tarafından yapılan çalışmadan da anlaşılacağı üzere 1998 yılında 3 katrilyon 423 trilyon olan ve kayıtdışılıktan kaynaklandığı hesaplanan vergi kaybı, 2002 yılında 15 katrilyon 216 trilyon liraya, 2003 yılında 19 katrilyon 667 trilyon liraya 2004 yılında ise 22 katrilyon 524 trilyon liraya yani 22 milyar 524 milyon YTL'ye yükselmiş bulunmaktadır. Bir başka anlatımla kayıtdışı ekonominin boyutları 2003 yılında 76 milyar dolar iken bu rakam 2004 yılında 90 milyar dolara yükselmiştir.


Vergi kayıp ve kaçaklarının önüne geçilebilmesi için her şeyden önce vergiyi doğuran olayların izlenebilir hale getirilmesi gerekmektedir. Bu açıdan yapılacak çalışmalarda kamusal denetim yanında mevcut yasal düzenleme çerçevesinde özel denetime ve denetim sorumluluğuna da ağırlık verilmesi gerekmektedir.


Kayıtdışı ekonomi için yapılması gerekenler ise daha çok mevcut hukuk düzeninin içersinde yeni kurumların konulması ile mümkün olabilecektir. Bu açıdan kişilerin mal varlıklarında ortaya çıkan artışların gelirleri ile dengeli olup olmadığı konusunu izlemeye yönelik herhangi bir hukuksal düzenlemeye gidilmediği sürece kayıtdışı ekonominin kimleri ekonomik açıdan etkin ve güçlü hale getirdiğini de tespit edebilme olanağı olmayacaktır.


Ülkemizde gerek beyan dışı kalan gelirlerin büyüklüğü ve gerekse kayıtdışı ekonominin göstermiş olduğu gelişme bu bağlamda mevcut yasal düzenlemelerin yetersiz olduğunu ve özellikle kayıtdışılık konusunda ise kamusal denetimin yapılmasını sağlayacak yasal düzenlemelere yeterince önem verilmediği anlaşılmaktadır.


Not: Bir süredir İstanbul dışında bulunuyorduk. Bu süre içersinde ülkemizin ender yetiştirdiği kişilerden olan İcen BÖRTÜCENE'yi kaybettiğimizi yeni öğrenmiş bulunuyorum. Gerçek bir bilge olan İCEN'i unutmak mümkün değil. Bilge olduğu kadar mütevazı, mütevazı olduğu için haksızlıklara uğramış olan İCEN'in yeri hiçbir vakit doldurulamayacaktır. Kendisine rahmet, değerli ailesine sabırlar diliyorum. VS.