<CENTER>MALİYE BAKANLIĞI MUKTEZASI

Gelir İdaresi Başkanlığı
</CENTER>


<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Tarih : 19.09.2007


[/B]



<B style="mso-bidi-font-weight: normal">Sayı : B.07.1.GİB.4.34.20.01/288-3197/10611


[/B]



Konusu : Hükümlülük hali VUK.’nun 13’üncü maddesinde sayılan mücbir sebepler arasında yer almadığı gibi maddede sayılan mücbir sebeplerin tarh aşamasındaki amme alacakları için geçerli olup kesinleşmiş amme alacaklarını kapsamadığı Hk.
Muktezanın Özeti:
İlgi (a)’da kayıtlı dilekçenizde; adınıza düzenlenen ödeme emrine ilişkin işlemlerin şu an cezaevinde olmanız ve maddi açıdan mağdur olduğunuz gerekçesiyle durdurulması talep edilmektedir.
Konu hakkında ..... Vergi Dairesi Müdürlüğünden alınan bilgiden; ...... Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı tarafından gönderilen 26.01.2005 tarih ve 2001/131 Esas, 2002/285 Karar numaralı Harç Tahsili Müzekkeresine istinaden 778,00 YTL. yargı harcı tahakkuk ettirildiği ve 06.06.2007 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Mücbir Sebepler” başlıklı 13’üncü maddesinde; “1- Vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk;
2- Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler;
3- Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler;
4- Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyle defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması,
gibi hallerdir.” hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun “Kanuni Temsilcilerin Ödevi” başlıklı 10’uncu maddesinde ise “Tüzelkişilerle küçüklerin ve kısıtlıların Vakıflar ve cemaatler gibi tüzelkişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzelkişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirilir.....”
4721 sayılı “TürkMedeni Kanununun Özgürlüğü Bağlayıcı Ceza” başlıklı 407’nci maddesinde “Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan her ergin kısıtlanır.
Cezayı yerine getirmekle görevli makam, böyle bir hükümlünün cezasını çekmeye başladığını, kendisine vasi atanmak üzere hemen yetkili vesayet makamına bildirmekle yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre; mücbir sebeplerin sayıldığı yukarıda mezkur madde hükmünde “hükümlülük hali” mücbir sebepler arasında sayılmamıştır. Ancak bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum şahısların mükellefiyet ile ilgili ödevlerini yerine getirmesi amacıyla Medeni Kanunun 407’nci maddesine göre kendilerine vasi tayin olunur.
Diğer taraftan; 213 sayılı Vergi UsulKanununun 13’üncü maddesinde sayılan mücbir sebepler tarh aşamasındaki amme alacakları için geçerli olup, kesinleşmiş amme alacaklarını kapsamamaktadır.