<TABLE =Ms&#111;normalTable style="mso-padding-alt: 3.75pt 3.75pt 3.75pt 3.75pt; mso-cellspacing: 0cm" cellSpacing=0 cellPadding=0 width=764>
<T>
<TR style="mso-yfti-irow: 0; mso-yfti-firstrow: yes">
<TD style="PADDING-RIGHT: 3.75pt; PADDING-LEFT: 3.75pt; PADDING-BOTTOM: 3.75pt; PADDING-TOP: 3.75pt" width=754 colSpan=2>

<B style="mso-bidi-font-weight: normal">HÜRRİYET<?:NAMESPACE PREFIX = O /><O:P> </O:P>[/B]
<B style="mso-bidi-font-weight: normal">18.05.2005, ÇARŞAMBA<O:P> </O:P>[/B]
İşçi bildirimleri ve hapis işkencesi<O:P> </O:P></TD></TR>
<TR style="mso-yfti-irow: 1; mso-yfti-lastrow: yes">
<TD style="PADDING-RIGHT: 3.75pt; PADDING-LEFT: 3.75pt; PADDING-BOTTOM: 3.75pt; PADDING-TOP: 3.75pt" width=728>
<TABLE =Ms&#111;normalTable style="WIDTH: 60pt; mso-padding-alt: 0cm 0cm 0cm 0cm; mso-cellspacing: 0cm" cellSpacing=0 cellPadding=0 width=80>
<T>
<TR style="mso-yfti-irow: 0; mso-yfti-firstrow: yes">
<TD style="PADDING-RIGHT: 0cm; PADDING-LEFT: 0cm; PADDING-BOTTOM: 0cm; PADDING-TOP: 0cm">
<O:P></O:P> </TD></TR>
<TR style="mso-yfti-irow: 1">
<TD style="PADDING-RIGHT: 0cm; PADDING-LEFT: 0cm; PADDING-BOTTOM: 0cm; PADDING-TOP: 0cm">
<B style="mso-bidi-font-weight: normal">ŞükrüKIZILOT<O:P> </O:P>[/B]</TD></TR>
<TR style="mso-yfti-irow: 2; mso-yfti-lastrow: yes">
<TD style="PADDING-RIGHT: 0cm; PADDING-LEFT: 0cm; PADDING-BOTTOM: 0cm; PADDING-TOP: 0cm">
<O:P> </O:P></TD></TR></T></TABLE>


İŞKENCE ki ne işkence!.. İşçi bildirimi deyince, akla hemen işe alınan işçinin SSK’ya bildirimi geliyor. Yok efendim, çoğunuzun bilmediği bir bildirim daha var. O bildirimi yapmazsanız, olay ceza mahkemesine hatta hapse kadar gidiyor. <O:P></O:P>


İsterseniz, sözü uzatmadan hemen konuya girelim.

İKİ AYRI BİLDİRİM

Çalışma yasalarımıza göre, işçi bildirimleri (T.İş Kurumu hariç) iki ayrı kuruma yapılıyor.

1- SSK’ya bildirim olayında, işverenler, işçileri işe başlatmadan önce kuruma bildirmek zorundalar. Bildirmezlerse, her bir sigortalı için asgari ücretin aylık brüt tutarı kadar idari para cezası uygulanıyor.

2- Diğer bildirime gelince, Sendikalar Yasası’nın 62. maddesine göre; işverenler, işe aldığı veya herhangi bir nedenle hizmet akti sona eren işçileri, izleyen ayın 15’ine kadar, aylık bildirimlerle, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na ve ilgili Bölge Müdürlüğü’ne bildirmek zorundalar.

BİLDİRİM YAPILMAZSA

İşveren bildirim yapmazsa ne olur? Bir örnekle açıklayalım; 18 Mayıs 2005 tarihinde, iki işçinin işe girişi ve SSK’ya bildirimi yapıldı. Diğeri, bilinmediği için ihmal edildi. Haziran ayında da bu durum tespit edildi. Şimdi ne olacak?

1- İşveren hakkında, Cumhuriyet Savcılığı’na, suç duyurusu yapılacak (2821 sayılı Yasa Md. 59).

2- Her işe giriş için, ‘para cezası’ uygulanacak. Buna göre, 2005 yılı ağır para cezasının alt sınırı olarak; 495,53 YTL x 2 işçi = 991,06 YTL ceza kesilecek.

3- Beraberinde gelen yazıda ‘10 gün içinde bu parayı ödeyin aksi halde hakkınızda dava açılacak. Haksız çıkarsanız ceza yüzde 50 fazlasıyla alınacak’ diye, uyarı olacak.

4- Yazıyı aldınız veya yerinize başkası aldı ve 10 günü geçirdiniz. İşte şimdi yandınız. Savcılık hakkınızda dava açacak, sulh ceza mahkemesinde yargılanacaksınız.

Müfettiş, para cezası, savcılık, ceza mahkemesi, avukat, adliye... ‘Bu da nereden çıktı?’ derken, işçi bildirimlerinden kaynaklanan işkence de başlamıştır...

ÇÖZÜM YOLU NE?

Türkiye ekonomisinin en önemli sorunu işsizlik. Enflasyon düştü, faiz oranları indi ama işsizlik de azalma yok. Aksine arttı...

İstihdam yaratıp, işçi çalıştıranları, çalıştırdıklarına çalıştıracaklarına pişman etmenin ne anlamı var?

İşverene yukarıdaki eziyetler çektirilmeden de sorunu çözmek mümkün. İşverenler çalıştırdıkları işçileri zaten SSK’na bildiriyorlar. Sigorta bildirgelerine sadece iki rakam sığacak kadar ufak bir işkolu eklemesi yapılır (çünkü işkolları numarası 1’den 28’e kadar) ve Çalışma Bakanlığı da, iş kollarındaki çalışan sayılarını SSK kayıtlarından öğrenmiş olur. Ayrıca mevcut durumda aylık prim ve hizmet belgesinde işçinin hangi nedenden çıktığına ilişkin sütun bulunmaktadır. Bakanlık işçinin çıkış nedenini Ek-2 belgesi yerine, SSK’dan aylık prim ve hizmet belgesine dayanarak isteyebilir. Bu durumda, Ek-2 bildirimine, işçilerin girişi de SSK işe giriş bildirgesi ile yapıldığından Ek-1 bildirimine gerek kalmaz. Böylece memur ve işverenlerin zaman kaybı önlenecek, kırtasiyecilik de azalmış olacak. Ayrıca Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler büyük bir iş yükünden de kurtulmuş olacaklar.

İŞÇİ ÇALIŞTIRMA SUÇU

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve talimatı üzerine ilgili genel müdür, 23 Aralık 2003 tarihinde bizi telefonla arayıp, işçi bildirimi işkencesine son vereceklerini belirtmişlerdi. Aradan 1.5 yıl geçti. O da ne? 21 Nisan 2004 Tarih ve CGM-5.1.4. sayılı özelge ile iş müfettişi tarafından düzenlenen inceleme raporu ile uygulamaya, son verildiği açıklandı. Bu tarihten itibaren, bildirimlerin süresinde verilmediğinin anlaşılması durumunda, iş müfettişi raporu bile aranmadan, Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulacağı da belirtildi.

Nasıl, fıkra gibi bir olay değil mi? Adamın bütün suçu işçi çalıştırmak. Yaptırımı da para cezası, ceza mahkemesi ve hapis cezası!.. Adama sorarlar; ‘Sizin amacınız üzüm yemek mi yoksa bağcıyı dövmek mi?’<O:P> </O:P></TD>
<TD style="PADDING-RIGHT: 3.75pt; PADDING-LEFT: 3.75pt; PADDING-BOTTOM: 3.75pt; PADDING-TOP: 3.75pt" width=16>
<O:P></O:P> </TD></TR></T></TABLE>
<O:P></O:P>