Kurumlar vergisinde "vergi kesintisi"





BİZE GÖRE / Veysi Seviğ





Kurumlar Vergisi Yasası'nın 24'üncü maddesi "Tevkifat yolu ile alınan kurumlar vergisi, tevkifat yapmaya mecbur olanlar ve tevkifata ait muhtasar beyanname" başlığını taşımaktadır. Bu hüküm dar mükellefiyete tabi kurumların ticari, zirai ve diğer kazanç ve iratlar dışında kalan kazanç ve iratları ile benzeri nitelikteki gelirleri üzerinden tevkifat yolu ile vergilendirmeye yönelik düzenlemeleri içermektedir.


Yani Kurumlar Vergisi Yasa Tasarısı'nın 15'inci maddesi ile uygulamanın genişletilmesi ve yaygınlaştırılması "Vergi Kesintisi" başlığı altında sayılmak suretiyle yani tadadi olarak öngörülmektedir.


Buna göre:


. Gelir Vergisi Yasası'na göre vergi kesintisi yapmakla sorumlu olanlar kurumlara avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben yaptıkları aşağıdaki ödemeler üzerinden istihkak sahiplerinin kurumlar vergisine mahsuben yüzde 15 oranında kesinti yapmak zorundadırlar.


- Gelir Vergisi Yasası'nda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri,


- Kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemeleri,


- Döviz cinsinden yahut dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetlerin itfası sırasında oluşan değer artışları hariç olmak üzere; her nevi tahvil ve Hazine bonoları faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresi'nce çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler,


- Mevduat faizleri,


- Katılım bankaları tarafından; faizsiz olarak kredi verenlere, kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı kâr ve zarar katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları,


- Her nevi tahvil ve Hazine bonosu ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresi'nce çıkarılan menkul kıymetlerin geri alım veya satım taahhüdü ile elde edilmesi ve elden çıkarılmasından sağlanan gelirler (repo gelirleri),


. Vergiden muaf olan kurumlara dağıtılan kâr payları,


. Emeklilik yatırım fonlarının kazançları hariç olmak üzere;


- Menkul kıymet yatırım fonları ile menkul kıymetler yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançları,


- Girişim sermayesi yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları,


- Gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançları,


- Konut finansmanı fonları veya ortaklıklarının kazançları ile varlık finansmanı fonlarının kazançları,


dağıtılsın dağıtılmasın kurum bünyesinde yüzde 15 oranında vergi kesintisine tabi tutulacaktır.


Bakanlar Kurulu, Kurumlar Vergisi Yasası'nın 15'inci maddesinde yapılması öngörülen vergi kesintisi oranını her bir ödeme ve gelir için ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye, kurumlar vergisi genel oranı olan yüzde 20'ye kadar yükseltmeye ve aynı sınırlar dahilinde; menkul kıymetler yatırım fonları ve ortaklıklarının, girişimci sermayesi yatırım fon ve ortaklıklarının, konut finansman fonu ve ortaklıkları ile varlık finansmanı fonlarının türlerine göre ya da portföylerindeki varlıkların niteliklerine ve dağılımına göre belirlemeye yetkili kılınmıştır.


Kurumlar Vergisi Yasası'nın 15'inci maddesi uyarınca yapılan vergi kesintisi, bu verginin ödeme ve tahakkuklarının yapıldığı yer itibariyle bağlı olunan vergi dairesine, vergilendirme dönemini izleyen 20'nci günü akşamına kadar muhtasar beyanname ile beyan edilecektir.


Ayrıca Kurumlar Vergisi Yasa Tasarısı'na göre yapılan tevkifatın beyanına yönelik olarak; Gelir Vergisi Yasası'nda muhtasar beyanname ile ilgili olarak belirlenmiş olan usul ve esaslara uyulacaktır. Ancak menkul kıymetler, girişim sermayesi, gayrimenkul ve konut finansmanı ile varlık finansmanı fon ve ortaklıklarının kazançları üzerinden yapılacak kesinti, kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği döneme ait muhtasar beyanname ile beyan edilecektir.


Kurumlar Vergisi Yasa Tasarısı'nın 15'inci maddesinde yer alan "ödeme" deyimi, kesintiye tabi kazanç ve iratları ödeyenleri hak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri kapsamaktadır.


Yapılması öngörülen yasal düzenleme gereği vergi kesintisi; kazanç ve iratların gayrisafi tutarları üzerinden hesaplanacaktır. Bu bağlamda kesilmesi gereken verginin ödemeyi yapan tarafından üstlenilmesi halinde vergi kesintisi; ödenen tutar ile ödemeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden yapılacaktır.