Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı


BİZE GÖRE / Veysi Seviğ





Kısa bir tanımlama ile transfer fiyatlandırması; bir ticari işletmenin kendi bölümleri ya da kolları arasındaki mal ve hizmet satışlarında uyguladığı fiyat olarak tanımlanabilir. (Kapusuzoğlu, Tuncay "Transfer fiyatlandırması nedir?" Vergi Dünyası, sayı: 205)


Uluslararası transfer fiyatlandırması sistemi, esas olarak, uluslararası vergi hukukunun en önemli konularından birisidir. (Ataş, Mehmet "Uluslararası transfer fiyatlandırması ve Türk vergi mevzuatında uygulanma olanakları" Yaklaşım Yayınları sayfa: 23)


Kurumlar Vergisi Yasa Tasarısı'nda yer alan "transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı" ile ilgili düzenlemenin yasallaşması halinde transfer fiyatlandırmasının vergi kaybına neden olucu şekilde kullanılmasından doğan kayıp ve kaçakların tespiti ülkemizde de kolaylaşmış olacaktır.


Gelir İdaresi Başkanlığı'nın web sitesinde de yer alan Kurumlar Vergisi Yasa Tasarısı'nın 13'üncü maddesinde yer alan "transfer fiyatlandırması yoluyla kazanç dağıtımı" ile ilgili düzenlemeye göre;


. Kurumlar, ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunursa, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış" sayılacaktır.


. Alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilecektir.


Tasarıda yer alan tanımlamaya göre "İlişkili kişi; kurumların kendi ortakları, kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade" etmektedir. Bu bağlamda "ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dahil kan bağı olanlar ve sıhri hısımları da ilişkili kişi" sayılacaktır.


Ayrıca yapılması öngörülen düzenleme gereği olarak "Kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile aynı düzeyde bir vergilendirme imkanı sağlayıp sağlamadığı hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle Bakanlar Kurulunca ilan edilen ülkelerde veya bölgelerde bulunan kişilerle yapılmış tüm işlemler, ilişkili kişilerle yapılmış" sayılacaktır.


Emsallerine uygunluk ilkesi ise "ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedelin uygun olmasını ifade eder.


Kurumlar ilişkili kişilerle yaptığı işlemlerde uygulayacağı fiyat ve bedelleri, aşağıdaki yöntemlerden işlemin mahiyetine en uygun olanını kullanarak tespit edecektir.


. Karşılaştırılabilir fiyat yöntemi: Bir mükellefin uygulayacağı emsallere uygun satış fiyatının, karşılaştırılabilir mal ve hizmet alım ya da satımında bulunan ve aralarında herhangi bir şekilde ilişki bulunmayan gerçek veya tüzel kişilerin birbirleriyle yaptıkları işlemlerde uygulayacağı piyasa fiyatı ile karşılaştırılarak tespit edilmesini ifade etmektedir.


. Maliyet artış yöntemi: Emsallere uygun fiyatın, ilgili mal ve hizmet maliyetlerinin makul bir brüt kâr oranı kadar artırılması suretiyle hesaplanmasını ifade etmektedir.


. Yeniden satış fiyatı yöntemi: Emsallere uygun fiyatın, işlem konusu mal ve hizmetlerin aralarında herhangi bir şekilde ilişki bulunmayan gerçek veya tüzel kişilere yeniden satılması halinde uygulanacak fiyattan, makul bir brüt satış kârı düşülerek hesaplanmasını ifade etmektedir.


Emsallere uygun fiyata yukarıdaki yöntemlerden herhangi birisi ile ulaşma olanağı yoksa mükellef, işlemlerin mahiyetine uygun olarak kendi belirleyeceği diğer yöntemleri kullanabilecektir.


Emsallere uygunluk ilkesi doğrultusunda tespit edilen fiyat veya bedellere ilişkin hesaplamalara ait kayıt, cetvel ve belgelerin ispat edici kağıtları olarak saklanması zorunludur.


İlişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanacak fiyat veya bedelin tespitine ilişkin yöntemler, mükellefin talebi üzerine Maliye Bakanlığı ile anlaşılarak belirlenebilecektir. Bu şekilde belirlenen yöntem, üç yılı aşmamak üzere anlaşmada tespit edilen süre ve şartlar dahilinde kesinlik taşıyacaktır.


Öngörülen yasal düzenlemenin en önemli özelliği "Tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazancın, hesap döneminin son günü itibariyle dağıtılmış kâr payı veya dar mükellef için ana merkeze aktarılan tutar" sayılmasıdır. Bu nedenle daha önce yapılan vergilendirme işlemleri, taraf olan mükellefler nezdinde buna göre düzeltilecektir.


Transfer fiyatlandırması ile ilgili usulleri belirleme yetkisi ise Bakanlar Kurulu'na ait olacaktır.


Kurumlar Vergisi Yasa Tasarısı'nın 37/c maddesi ile "transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı" hükmünün 01.07.2006 tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülmüş bulunmaktadır.