İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK (Sorular-Cevaplar) / Resul Kurt


e-mail: info@ resulkurt.comwww.resulkurt.com





Fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır. 4857/63. madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam kırkbeş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmayacaktır.


4857 sayılı yasada, fazla çalışma ücretinin her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödeneceği hükme bağlanmıştır. Fazla çalışma yapan işçi, isterse işverene yazılı olarak başvurmak koşuluyla, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, serbest zaman olarak kullanabilecektir. Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sürelerinin hesabında yarım saatten az olan süreler yarım saat, yarım saati aşan süreler ise bir saat sayılır.


İş Kanunu'na göre, fazla mesai yapılması halinde, normal çalışma ücretinin bir saate düşen miktarının yüzde 50 artırılarak bulunacak rakam üzerinden fazla mesai ücreti ödenmesi gerekmektedir. Örneğin, işçinin günlük ücreti brüt 24.00.- YTL. ise önce bir saatlik normal ücreti (24.000.000/7,5 saat= 3.20.- YTL.) bulunur. Bu rakamın yüzde elli artırılmasıyla da (3.20+1.60=) 4.80.- YTL işçiye bir saatlik fazla çalışma karşılığı ödenecek ücret ortaya çıkar. Hesaplamada işçiye ödenen ücretin brüt tutarı esas alınmalıdır.


Zorlayıcı ve ekonomik bir sebep olmadan işyerindeki çalışmanın haftanın bir veya birkaç gününde işveren tarafından tatil edilmesi halinde haftanın çalışılmayan günleri ücretli hafta tatiline hak kazanmak için çalışılmış sayılacaktır.


4857 sayılı İş Kanunu kapsamına giren işyerlerinde esasen çalışma yasaktır. Ancak, iş yoğunluğu veya çeşitli nedenlerle hafta tatilinde çalışan işçilere, normal ücretine ilave olarak her bir saat fazla çalışma için normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle hesaplanacaktır.


SSK, kemik iliği naklini karşılayacak


Kemik iliği nakline günümüzde kök hücre nakli denmektedir. Sağlıklı bir kişiden toplanan kemik iliğinin; kan/kemik iliği hastalığı, kanser, veya doğuştan hastalığı olan bazı çocuklarda hastalığın tedavisi amacıyla hastaya damar yoluyla verilmesidir. Kemik iliğinin tutması için önce hastanın kendi ilik ve kan hücrelerinin yok edilmesi gerekmektedir. Kemik iliği ya da kök hücre nakli yüksek tedavi maliyetleri olan bir rahatsızlıktır. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun "Sağlık Yardımlarının Kapsamı" başlıklı 33'üncü maddesinde;


"Hastalık halinde sigortalıya yapılacak sağlık yardımları sigortalının;


A) Hekime muayene ettirilmesi, hekimin göstereceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik ve laboratuar muayenelerinin yaptırılması ve tedavisinin sağlanması,


B) Teşhis ve tedavi için gerekirse sağlık müesseselerine yatırılması,


C) Tedavisi süresince gerekli ilaç ve iyileştirme vasıtalarının sağlanması, (ancak, ayakta yapılan tedavilerde verilen ilaç bedellerinin yüzde 20'sini sigortalı öder.)


hallerini kapsar.


Bu madde gereğince yapılacak sağlık yardımları, sigortalının sağlığını koruma, çalışma gücünü yeniden kazandırma ve kendi ihtiyaçlarını görme kabiliyetini artırma amacını güder."


Hükmü bulunmaktadır.


Söz konusu madde hükmü gereğince, tedavisi için kemik iliği ya da kök hücre nakli gereken ve yurt içinde uygun vericisi bulunmadığı belgelendirilen sigortalılar ile SSK sağlık yardımlarından yararlanan diğer kimselerin, yurtdışında bulunan donörden doku bankaları aracılığı ile ilik alınması ve getirtilmesi işlemindeki nakliye/transfer ücreti ile yapılması zorunlu laboratuar tetkiklerine ait bedelleri, SSK Yönetim Kurulu'nun 29.12.2005 tarihli, X/1013 sayılı kararı ile ilgili Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatı'nda belirtilen esaslar doğrultusunda SSK tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır.