BİZE GÖRE / Veysi Seviğ





Altı yüz yıl Avrupa sınır komşusu olarak yaşamış olan Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşüne ve tarih sayfalarında yer almış olmasına neden olan olaylar tarihçilerce araştırılmakta ve değerlendirilmektedir. Ancak, geçmişinde çok parlak bir dönemi geride bırakarak hasta adam sıfatı yakıştırılan imparatorluğun gerilemesinde ve çökmesinde iki temel neden vardır.


Bu nedenlerden birisi saray yönetiminin son 250 yılında, istisnalar dışında halkından kopuk, safahat yaşantısına dalması ve bu yaşamı dış borçlanma ile sürdürmeye alışması, ikincisi ise yabancılaşmanın hızlanması ve yabancılaşmaya duyulan hayranlıktır.


Osmanlı İmparatorluğu'nda aşırı borçlanma Kırım Savaşı'nın ardından başlamakla beraber savaş öncesi ve 17'nci yüzyıl sonu ile 18, 19 ve 20'nci yüzyıl başını kapsayan dönemlerini imparatorluğun borçlanma politikaları açısından ayrı ayrı incelemekte yarar vardır. Bu bağlamda 18'inci yüzyıldan sonra İstanbul halkından belli bir azınlığın yaşam tarzında ortaya çıkan değişim bir anlamda sarayın borçlanmasındaki artışın nedeni olmuştur.


Ondokuzuncu asrın ikinci yarısından itibaren yaşanan iç ve dış siyasi gelişmeler imparatorluğu tamamen dış etkenlere bağlı ve ekonomik açıdan sorunlu hale getirmiştir.


İmparatorluğun ilk borçlanma tarihi 1854 yılıdır. Kırım Harbi'ne adeta bir zorlama sonucu katılan imparatorluk, 1914 yılı sonuna kadar altmış yıl boyunca dış borçlanma ile yaşamını sürdürmüştür.


İkinci Abdülhamit, padişah koltuğuna oturduğunda; Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri, ekonomik, iç ve dış siyasi ilişkiler ile oluşum açısından en zor günlerini yaşıyordu. Sadrazam Mahmut Nedim Paşa hükümeti, borçların ödenmesinde yaşanan güçlükler nedeniyle gazete ilanı ile imparatorluğun ilk resmi tebliğini yayımladı. Bu tebliğ ile imparatorluk borçlarının yarısının beş yıl içinde, kalan yarısının ise on yıllık bir sürede ödeneceğini açıklandı. Borçların tamamı için yüzde 5 oranında faiz verileceği alacaklılara duyuruldu. Bu durum imparatorluğa duyulan güveni oldukça sarstı. Ayrıca borçların ödenmesi ile ilgili programın gazete ile yayımlanarak halka duyurulması tartışmalara neden oldu.


Olağanüstü hallerde alınan vergilerle ilgili uygulamalar Osmanlı İmparatorluğu'nda 17. yüzyıl ortalarında başlamıştır. "Avarız vergileri" olarak ifade edilen bu kapsamdaki vergilerden biri de "İmdad-ı Seferiye"dir. 1689 yılında Avarız vergileri kapsamında uygulanan İmdad-ı Seferiye'yi daha sonraları benzeri nitelikte vergiler izlemiştir.


1881 yılında yabancı ülke alacaklarının haklarını ve alacaklarını korumak ve garanti altına almak üzere kurulan Düyun-u Umumiye, Osmanlı İmparatorluğu açısından önemli bir oluşumdur. Bu oluşumun en önemli özelliği imparatorluğun hükümranlık haklarının bir bölümünün yabancı alacaklılara teslimi niteliğinde olmasıdır.


Türkiye Cumhuriyeti'nin Muharrem Kararnamesi ile tespit edilen Osmanlı borçlarını binbir zorlukla ödemek zorunda kalması ise geçmişin bıraktığı kötü miras olarak değerlendirilir.


Osmanlı İmparatorluğu'nu adeta boğan borç çıkmazı konusunda çok değişik nitelikte yapılan çalışmalara geçtiğimiz günlerde bir yenisi daha eklenmiştir.


Değerli meslektaşım, kara gün dostu Hüseyin Perviz Pur tarafından hazırlanan ve kaleme alınan "Türkiye'nin Borç Prangası (1854...) Düyun-u Umumiye-IMF" başlıklı çalışma TÜRMOB (Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği) tarafından 280 yayın numarası ile yayımlanmış bulunmaktadır.


Gerçekte uzun ve yorucu bir çalışma sonucunda ortaya çıkan "Türkiye'nin Borç Prangası yazarı Sayın Hüseyin Perviz Pur'u kanımca öncelikle tanımamızda yarar vardır.


Hüseyin Perviz Pur'un dedesi kolağası (yüzbaşı) İsmail Hakkı Efendi, Balkan Savaşı'na iştirak etmiş, gazi olmuş, ailesini İstanbul'a yerleştirerek sonra doğuya "Sarıkamış'a gönüllü olarak gitmiş, daha sonra da eşine şehit olduğu haberi gelmiştir.


Hüseyin Perviz Pur, Sarıkamış şehidi bir kahramanın torunudur. O da yaşamını dedesinin onurunu koruyarak devam ettiren ve bizlere bu çalışmayı kazandıran ve dolayısıyla imparatorluğun zora sokulduğu dönemin anılarını ailesi nedeniyle gerçekten bilen ve araştıran kişilerden birisidir.


Osmanlı İmparatorluğu'ndan başlayarak IMF'ye uzanan borçlanma alışkanlığının ülkemize getirdiği yükleri 2005 yılı da dahil inceleyen çalışma 567 sayfadan oluşmakta ve onaltı başlık altında toplanmış bulunmaktadır.


Çalışmada yer alan başlıklar şunlardır;


. Türkler ve Osmanlılar,


. Osmanlı devlet düzeninin bozulması,


. Avrupa'da kapitalizmin kaynağı,


. Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü,


. Osmanlı dış borçları ve Düyun-u Umumiye'nin kuruluş hazırlıkları,


. Düyun-u Umumiye'nin kuruluşu (1881),


. Dış borçların dökümü,


. Düyun-u Umumiye borçlarının tasfiye ve ödenme süreci,


. Aydınların ekonomik-sosyal görüş ve mücadeleleri,


. İttihat ve Terakki Cemiyeti (1889-1918),


. Tekel ve Reji İdaresi kapitülasyonu (Kanla ödenen borç),


. Ulaştırma kapitülasyonu,


. Düyun-u Umumiye'nin sonu: Borçlarının devredilmesi,


. Düyun-u Umumiye, IMF ve Dünya Bankası,


. 1999-2005 yıllarına ait ekonomiden sorumlu Devlet Bakanlığı'nca hazırlanan Niyet Mektupları,


. 1999-2005 yılları arasında gerçekleşen ve gerçekleşme aşamasına gelen yapısal politikalar,


Hüseyin Perviz Pur'un bu çalışması borç çıkmazının yaratacağı olayları tarih süzgeçinden geçirerek yapılan ve her vatandaşın bilmesi gereken bir çıkmaz yola girişin ve yürüyüşün kayıplarla dolu öyküsüdür.


Çalışmayı edinmek isteyenler bir kamu kurumu niteliğinde olan TÜRMOB'un Gençlik Caddesi No: 107 06570 Anıttepe-Ankara adresine bizzat başvurarak ve yahut da (0.312) 232 50 60 (10 hat) telefondan bilgilenmek suretiyle istemde bulunabilirler.


Halen yeminli mali müşavir olarak görev yapan ve mesleğin bu günkü düzeye ulaşabilmesi için yıllarını vermiş olan Sayın Hüseyin Perviz Pur'a bu çalışması nedeniyle ne kadar teşekkür etsek azdır.