<TABLE cellSpacing=1 cellPadding=1 width="98%">
<T>
<TR>
<TD =icerik>
<CENTER>DANIŞTAY KARARI

DANIŞTAY
</CENTER>


Danıştay Onbirinci Daire
Karar Tarihi : 07.07.2006
Esas No : 2006/289
Karar No : 2006/3901
Konusu : Afete maruz kalan bir gayrimenkulün emlak vergisi muafiyetinden yararlanabilmesi için, afetin “toplumun genelini etkileyecek derecede” olması gerektiği, davacıya ait gayrimenkulün çıkan yangında oturulamayacak derecede hasar görmesi bu kapsamda değerlendirilemeyeceğinden, söz konusu gayrimenkul için muafiyet belgesi verilmemesi yolundaki işlemde mevzuata aykırılık görülmediği Hk.
Davanın Özeti:
Dava, davacıların 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 5’inci maddesindeki muafiyetten yararlanmak amacıyla maliki oldukları gayrimenkulün yandığı ve afete maruz kaldığı hakkında belge verilmesi yolundaki taleplerinin reddine dair işlemin iptali istemiyle açılmıştır. ........ 1. İdare Mahkemesi 31.01.2005 gün ve E: 2005/27, K: 2005/72 sayılı Kararıyla; dosyanın incelenmesinden, davacılara ait “.....” da bulunan binanın 28.07.2000 tarihinde çıkan yangın sonucunda tamamen yandığı ve acilen yıkılması gerektiğinin ...... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/230 D. İş sayılı tespit davası nedeniyle düzenlenen raporla tespit edilmesi üzerine davacılar tarafından, söz konusu binanın, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununda belirtilen “Emlak Vergisi Muafiyeti” kapsamına alınması amacıyla yapılan başvurularının, davalı idarece, yangının genel afet kapsamında değerlendirilmesinin yasal açıdan mümkün olmadığı belirtilmek suretiyle reddine dair dava konusu işlemin tesis edildiğinin anlaşıldığı, olayda, davalı idarece, her ne kadar yangının genel afet kapsamında değerlendirilemeyeceği ileri sürülmekte ise de, anılan Kanunun incelenmesinden, Kanunun birinci tümcesinde belirtilen “veya yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ ve benzeri afetlerle zarar gören şeklindeki” ibaresi karşısında, esasen sadece tabii afet değil, bu olayların münferiden meydana gelmesinin yeterli görüldüğü sonucuna varıldığından, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal etmiştir. Davalı idare tarafından, usul yönünden, davacıların ilk müracaatları üzerine davalı idarece verilen cevap üzerine davanın süresinde açılmadığı, esas yönünden ise, söz konusu yangın olayının 7269 sayılı Kanun kapsamına girmediği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmiştir.
Kararın Özeti: 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun “Geçici muaflıklar” başlıklı 5’inci maddesinin (c) bendinde, deprem, su basması, yangın gibi tabii afetler sebebiyle binaları yanan, yıkılan veya kullanılmaz hale gelen veya yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ ve benzeri (Deprem hariç) afetlerle zarar görmesi muhtemel yerlerdeki binaların vergi mükellefleri tarafından afetin vukubulduğu veya afete maruz bulunduğunun yetkili kuruluşça tebliği tarihinden itibaren en geç 5 yıl içinde afetin vuku bulduğu yerde veya kamu kuruluşlarınca gösterilen yerlerde inşa edilen binaların inşalarının sona erdiği yılı, kamu kuruluşlarınca ilgili kanunlarına göre inşa olunup hak sahiplerine teslim edilen binaların devredildikleri yılı takip eden bütçe yılından itibaren 10 yıl süreyle geçici muafiyetten faydalandırılacağı, muafiyetten faydalanacak mükelleflerin, İmar ve İskan Bakanlığından veya bu Bakanlığın yetkili kıldığı kuruluşlardan afete maruz kaldıklarına dair alacakları bir belgeyi vergi dairesine ibraz etmeye mecbur oldukları belirtilmiştir.
Öte yandan, 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 1’inci maddesinde, deprem (Yer sarsıntısı), yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ ve benzeri afetlerde; yapıları ve kamu tesisleri genel hayata etkili olacak derecede zarar gören veya görmesi muhtemel olan yerlerde alınacak tedbirlerle yapılacak yardımlar hakkında bu kanun hükümlerinin uygulanacağı, afete uğrayan meskun yerlerin büyüklüğü o yerin tamamında veya bir kesiminde yıkılan, oturulamaz hale gelen bina sayısı, zarar gören yapı ve tesislerin genel hayata etki derecesinin, mahallin ekonomik ve sosyal özelliklerinin, zararın kamuoyundaki tepkisinin, normal hayat düzenindeki aksamaların ve benzeri hususların gözönünde tutulmak suretiyle afetlerin genel hayata etkiliğine ilişkin temel kuralların, İçişleri ve Maliye Bakanlıklarının mütalaaları da alınarak İmar ve İskan Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirtileceği, yukarıda yazılı afetlerin meydana gelmesinde veya muhtemel olması halinde zararın o yerin genel hayatına etkili olup olmadığına, yönetmelik esasları gereğince, İmar ve İskan Bakanlığı tarafından karar verileceği, şu kadar ki, afetin meydana gelmesi halinde bu kanun gereğince alınması lazım gelen acil tedbirlerin ittihazına afetin meydana geldiği bölgenin valisinin yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda anılan Kanun hükümlerinin birlikte incelenmesinden, yangın ve benzeri olayların, toplumun genelini etkileyen afetlerin sonuçlarının, yine toplumun bütünü tarafından elbirliği ile giderilmesi amacını taşıyan bu Kanunlar kapsamında bir “afet” olarak nitelendirilebilmesi için, toplumun genel hayat düzenini olumsuz yönde etkileyecek boyutlarda olması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacılara ait “....” da bulunan binanın 28.07. 2000 tarihinde çıkan yangın sonucunda tamamen yandığı ve acilen yıkılması gerektiğinin ...... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/230 D. İş sayılı tespit davası nedeniyle düzenlenen raporla tespit edilmesi üzerine davacılar tarafından, söz konusu binanın, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununda belirtilen “Emlak Vergisi Muafiyeti” kapsamına alınması amacıyla yapılan başvurularının, davalı idarece, yangının genel afet kapsamında değerlendirilmesinin yasal açıdan mümkün olmadığı belirtilmek suretiyle reddine dair tesis edilen dava konusu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, idare mahkemesince, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun birinci tümcesinde belirtilen “veya yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ ve benzeri afetlerle zarar gören şeklindeki” ibaresi karşısında, esasen sadece tabii afet değil, bu olayların münferiden meydana gelmesinin yeterli görüldüğü gerekçesiyle dava konusu işlemin iptal edildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, sadece davacılara ait binanın kullanılamaz hale gelmesi sonucunu doğuran yangının, toplumun genel hayat düzenini olumsuz etkileyecek boyutta olmaması nedeniyle, Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun kapsamında bir afet olarak nitelendirilemeyeceğinden, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, bu işlemi iptal eden mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle idare mahkemesi kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, oybirliği ile karar verildi.
</TD></TR></T></TABLE>