İktisadi işletme nedir?






<TABLE cellSpacing=0 cellPadding=0>
<T>
<TR>
<TD =date vAlign=top>23/01/2006 09:17:16</TD></TR></T></TABLE>


BİZE GÖRE / Veysi Seviğ





Türk Ticaret Kanunu'nun 11'inci maddesinde yer alan tanımlamaya göre "Ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen diğer müesseseler ticari işletme sayılır."


Yeni Türk Ticaret Kanunu Tasarısı'nda ise ticari işletme için farklı bir tanımlama getirilmektedir. Bu tanımlamaya göre "Ticari işletme, esnaf faaliyeti için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan, devamlı ve bağımsız şekilde icra edilen faaliyetlerin yürütüldüğü işletmelerdir."


Bu tanımlama ile esnaf işletmesi ile ticari işletme arasında belli bir iş hacmi sınırının varlığı öngörülmektedir. Nitekim tasarıda öngörüldüğü üzere "Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulu'nca hazırlanacak kararnamede" gösterilecektir.


İş hacminin büyüklüğü çoğu kez ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki ayırıma esas alınamaz. Bu bağlamda "Bir kimse işletmesinde kendi emeğiyle çalışmakta olsa bile, eğer işletmesi ticari muhasebeyi gerektiriyorsa tacir sayılması icabeder."


Gerçekte ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki ayırımı sağlayacak özellikler:


. Ticari işletmelerin belli bir organizasyonu gerekli kılması,


. Gelir (kâr) amaçlı olması,


. Devamlılık arzetmesi,


. Mevcut düzenlemeler ve standartlar çerçevesinde muhasebe tutulması ve bu bağlamda gerekli mali raporların üretilmesidir.


Bunun sonucunda "Esnaf ister gezici olsunlar, ister bir dükkanda veya bir sokağın muayyen yerlerinde sabit bulunsunlar, iktisadi faaliyeti nakdi sermayesinden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlamaya yetecek derecede az olan sanat ve ticaret sahipleri tacir değildirler." (Türk Ticaret Kanunu Md: 17)


Ticari işletmenin varlığı çoğu kez unvanı ile belli edilmektedir. Bu nedenle de unvan ticari işletmenin varlığını ve niteliğini gösteren ayrı bir unsur olarak dikkate alınmaktadır.


Ticaret Kanunu Tasarısı'nda ayrıca bir ticari işletmenin bütün olarak devredileceğine yönelik hüküm yer almaktadır. Buna göre "Ticari işletme bütün halinde devredilebilir ve diğer hukuki işlemlere konu olabilir. Duran malvarlığı, işletme değeri (peştemaliye), kiracılık hakkı, ticaret unvanı ile diğer fikri mülkiyet hakları ve sürekli olarak işletmeye tahsis olunan unsurlar öngörülmemişse, devir sözleşmesine dahil sayılır. Bu sözleşme yazılı olarak yapılır.


Gerçekte ticari işletmenin varlıkları doktrinde maddi ve gayrimaddi unsurlar olarak ayırıma tabi tutulur. Bu bağlamda gayrimaddi unsurlar; marka, patent, know-how, alan adı gibi ticari işletmenin faaliyetine tahsis edilmiş olan hak ve unsurlardır. Buna mukabil ticari işletmenin faaliyetine tahsis edilmiş bulunan menkul işletme tesisatı ile gayrimenkul işletme tesisatı, maddi unsurlar olarak addedilmektedir. (Poroy/Yasaman "Ticari İşletme Hukuku Sf: 39)


Ticari işletmeleri esnaftan ayıran özelliklerden birisi de şubeleşebilme olanağıdır. Gerçekte bir tacirin idari bakımdan tam bağımsızlığı haiz çeşitli işletmeleri bulunabilir. Bu takdirde her bir işletme ayrı olarak tescil edilir. Ancak yine bazı hallerde aynı tacire ait işletmeler arasında üst idare ve merkez-şube ilişkisi vardır. Bu durumun varlığı halinde çoğu kez durum özel bir organizasyonla tanımlanabilir.


Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınırların belirlenmesi sadece iş hacmi açısından tespit edilemez. Çünkü; yapılacak ayrımın bazı hallerde değişik tercihler doğrultusunda da olması mümkündür. Bu durumda ortaya çıkacak olan karmaşanın ve yaratacağı sorunların üstesinden gelmek pek kolay olmayacaktır.


Kanımızca; ticari işletme tanımında yeni tasarıda yer alan muhtemelen parasal sınırlar dikkate alınarak yapılacak olan ayırım yerine aşağıdaki şekilde bir tanımlamaya yer verilmesi daha doğru olacaktır.


"Ticari işletme; ticari faaliyetlerin belli bir organizasyon çerçevesinde devamlı olarak sürdürüldüğü, kazanç amacına yönelik olarak kurulmuş, mevcut yasal düzenlemeler ve standartlar çerçevesinde dönemsel faaliyet sonuçlarını belirleyen ve bu bağlamda mali raporlarla açıklayan yerlerdir."


Ticari bir organizasyonu gerekli kılmayan küçük çaplı faaliyet gösteren işyerleri ise esnaf işletmesi olarak kabul edilir."


Diğer yandan oluşan bir başka yargı kararına göre de "iktisadi işletmenin varlığından söz edebilmek için, işletmenin faaliyetinin, devamlı, gelir sağlama amacına yönelik olarak belli bir organizasyon içerisinde bulunması" gerekir. (Danıştay 4. Daire E.No: 2004/1384, K.No: 2005/263)