Saygıdeğer Meslektaşlarım,
Okumuş olduğum yazılarınızdan tebliğle ilgili görüşlerinizi açık bir şekilde ifade ettiğinizi anlıyorum.
Ancak, hepinizin malumudur ki, mükelleflerimizin mali durumları, ülke ekenomisinin içinde bulunduğu kısır döngü, bürolarımızın yaptığımız hizmetlere elverişli olup olmaması, müşterilerimizinmesleğimize ve meslektaşlarımıza bakış açıları, türk insanının ekonomik ve sosyal yaşantıları gibi daha çok sayıda belirtebileceğimiz nedenlerden dolayı böyle bir tebliğin uygulanabilmesi bence mümkün değildir.
Çünkü, muhasebe bürolarında yapılan muhasebe işlemleri ile bu tebliğde belirtilen hususların net bir şekilde sonuçlandırılması mümkün değildir. Kaldı ki, bağımsız muhasebe yapılan işyerlerinde bile bunu uygulamak iş yükü ve işgücü israfınaneden olacaktır.
Ülkemizi idare edenler, vergi politikalırını devletimizin sıhhatli bir şekilde vergi toplayabilmesiamacıylayapmamaktadırlar. Muhasebede kullanılan programlara varıncaya kadar, düzeltilmesi gereken çok sayıda mevzuat bulunmaktadır. Örneğin Basit usulde gelir vergisi mükellefiyeti. Vergi sistemini bozan en başta gelen husustur. Bence basit usulün kaldırılması gerekir. Tüm mükelleflerin belge düzenine katkıda bulunması sağlanmalıdır. Her bireye vergi sistemini kontrol görevi verilmelidir. Yani kontol mekanizmasının içine her birey çekilmelidir. Bu nasıl sağlanacak, bence çok basit. Vergi iadesi v.s. adı her neyse iade alması sağlanarak her türlü belge iadeye konu olmalı, bu iade sistemininde matrahı olmamalıdır ki, herkesi belge alır hale getirmekle olur.Maliye, dolaylı vergi almayı çok sevdiği sürece direkt vergilerle pek zaman harcamamakta, mükelleflerde vergi oranlarının yüksek olmasından kayıt altına girmeyi pek istememektedirler.
Sözü fazla uzatmadan kısaca şunu söylemek istiyorum, bu koşullarda bu tebliğ ancak 01.01.2020 tarihinde yürülüğe girer.
Saygılarımla,