Tarih : 29.06.2007
Sayı : KDV.VUK.B.07.1.GİB.4.34.17.01.5226
Konusu : Mükellefin KDV. iade alacaklarının alt firmanın ortağının borcuna mahsup yapılıp yapılamayacağı Hk.
Muktezanın Özeti:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 11’inci maddesi uyarınca ihracat istisnası kapsamında yapılan işlemler dolayısıyla yüklenilen vergilerin indirim konusu yapılmayan kısmı Kanunun 32’nci maddesi gereğince Maliye Bakanlığınca belirtilen esaslar çerçevesinde mükelleflere iade edilmektedir.
84 seri no.lu KDV. Genel Tebliğinin 1.1. “Mahsup Yoluyla İade” başlıklı bölümünde ise;
“Katma değer vergisi iade alacağının hak sahibi mükellefin kendisinin, ortaklarının veya mal ya da hizmet satın aldığı kişilerin vergi borçlarına, ithalat sırasında uygulanan vergilere, Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK.) prim borçlarına mahsubu talepleri miktarına bakılmaksızın inceleme raporu ve teminat aranılmadan yerine getirilir.
İade alacağı öncelikle mükellefin ithalde alınanlar dışındaki vergi borçlarına mahsup edilir. Artan bir miktar olursa mükellefin isteğine bağlı olarak; kendisinin, ortaklarının veya mal ya da hizmet satın aldığı mükelleflerin ithalde alınanlar dahil vergi borçlarına veya SSK. prim borçlarına mahsup yapılır.
Mahsup talebi, bu Tebliğin (I/1.1.3.) bölümünde belirtilen belgeler tamamlanmadıkça hüküm ifade etmez. Mahsup talebinin yerine getirilmesinde gümrük beyannamelerinin teyidi beklenmez. Ancak teyidin olumlu gelmemesi halinde mahsup tarihi itibarıyla gerekli tarhiyat işlemi yapılır.
İade alacağının mal ya da hizmet satın alınan mükelleflerin yukarıda belirtilen borçlarına mahsubunda, ihracatçılar ve ihraç kaydıyla mal teslim edenler tarafından satın alınan mal ya da hizmetin ihracatla ilgili olup olmaması ve malın henüz ihraç edilmemiş bulunması, yurt içinde satılmış olması veya işletme envanterinde yer almıyor olması, satın alınan malın ya da hizmetin katma değer vergisine tabi olmaması mahsuba engel teşkil etmez. Mahsup talebi satın alınan mal ya da hizmet üzerinden hesaplanan katma değer vergisi tutarı ile de sınırlı değildir.” denilmektedir.
Yine, 1.1.2. Mahsup Talebi başlıklı bölümünde;
“Mahsup talebinin geçerlik kazanabilmesi için talebin bir dilekçe ile yapılması şarttır. İade alacağının sonraki dönemlerde muaccel hale gelecek vergi borçlarına mahsubunun da talep edilmesi mümkündür. Ancak bu borçlar muaccel hale geldikçe mahsup talebinin, muaccel hale gelen her borç için ayrı dilekçe verilmek suretiyle yenilenmesi gerekir.” şeklinde açıklanmıştır.
Buna göre, KDV. iade alacağının ticari faaliyette bulunulan firmalar lehine mahsup talebinde bulunulması, talep tarihi itibariyle (mahsup talepli borçlar hariç) vadesi geçmiş vergi borcunuzun bulunmaması halinde mümkün olabilecek, mahsup talep tarihi itibariyle firmanızın kendi vergi borçlarının bulunması halinde öncelikle kendi vergi borçlarınıza mahsup yapılacak, arta kalan bir miktar olması halinde ise talebiniz doğrultusunda mal veya hizmet satın aldığınız firmaların vergi borçlarına mahsup yapılabilecektir.
Öte yandan herhangi bir mal veya hizmet alışı olmadığı halde mal alımında bulunduğu adi ortaklığın ortaklarının vergi borçlarına mahsup talebinde bulunulması mümkün değildir.
Ancak, firmanızın noterden düzenlenecek temlikname ile katma değer vergisi iade alacağını; sözkonusu kişilerin vergi borçlarına mahsubunu talep etmesi halinde bu temliknameye istinaden mahsup taleplerinin yerine getirilmesi mümkün olacaktır.