04/01/2006 07:57:44


Gazetecilerin kıdem tazminatı


SOSYAL GÜVENLİK VE İŞ HUKUKU / İbrahim Işıklı





Kıdem tazminatı, çalışanların işverendeki hizmet ve emeklerinin, işçinin yıpranması ve işyerine sadakatinin karşılığında işçiye-gemi adamına ve gazeteciye ödenen bir tutardır.


Gazetecilerin kıdem tazminatları, 5953 sayılı Basın İş Kanunu'na göre hesaplanmakta olup, gerek gazetecilerin kıdem tazminatına hak kazanmaları ve gerekse de gazetecilerin kıdem tazminatının hesaplanması bakımından 1475 sayılı İş Kanunu l4. maddesi ile 854 sayılı Deniz İş Kanunu'nun 20. maddesine göre bazı farklılıkları bulunmaktadır.


Basın İş Kanunu'na göre gazeteci Türkiye'de yayınlanan gazete ve mevkutelerle haber ve fotoğraf ajanslarında her türlü fikir ve sanat işlerinde çalışan ve İş Kanunu'ndaki "işçi" tarifi şümulü haricinde kalan kimselere denmektedir. Bu tarifin dışında bulunanlar fiilen gazeteci dediğimiz mesleği icra etseler dahi, Basın İş Kanunu anlamında gazeteci sayılmayacaklardır. 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun, radyo ve televizyon kuruluşlarının haberle ilgili birimlerinde çalışanlarının da Basın İş Kanunu'na tabi olacakları hükmünü getirerek radyo ve televizyon habercilerini de gazeteci tanımına dahil etmiştir.


Bilindiği üzere kıdem tazminatı, 5953 sayılı Basın İş Kanunu'nun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; meslekte en az beş yıl çalışmış olan gazetecilere kıdem hakkı tanınmaktadır. Mesleğe ilk giriş ve kıdemin devamının belirlenmesi açısından Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'ndeki gazetecilere özgü sicildeki kayıtlar esas alınır. Beş yıllık sürenin hesabına deneme süresi de (stajyer) dahil edilmektedir. Meslekteki beş yıl sözleşmelerle işçi lehine azaltılabilir. Bir defa kıdem tazminatı alan gazetecinin kıdemi, yeni işine girişinden itibaren hesaplanır. Ancak, buna aykırı olarak işverenle gazeteci arasında yapılacak sözleşme geçerlidir. Akdin feshi halinde gazeteci, bu süreye göre hesaplanacak tazminatı almaya hak kazanır. Birinci maddenin kapsamına giren bir işyerinde işverenle arasındaki hizmet münasebeti bir veya müteaddit mukaveleye istinaden fasılasız olarak en az beş yıl sürmüş olan gazetecinin işine son verilmesi yapılacak yazılı ihbardan itibaren üç ay geçtikten sonra muteber olur. Beş seneden az hizmeti olanlar için bu ihbar müddeti bir aydır.


Hizmetine bu madde hükümlerine göre son verilen gazeteciye feshi ihbar edilen mukavelenin taallük ettiği her hizmet yılı veya küsuru için, son aylığı esas ittihaz olunmak suretiyle her yıl için bir aylık ücreti miktarında tazminat verilir. Ancak, yıllık hizmetin altı aydan az kısmı nazara alınmaz. İlk mukavele yılında bu miktar hesaplanmaz. Bir defa kıdem tazminatı alan gazetecinin kıdemi, yeni işine girişinden itibaren hesaplanır. Ancak, buna aykırı olarak işverenle gazeteci arasında yapılacak mukavele muteberdir. İşverenin maddi imkansızlık sebebiyle gazetecinin tazminatını bir defada ödeyememesi halinde, tediye en çok dört taksitte yapılır ve bu taksitlerin tamamının süresi bir yılı geçemez. Ancak, bu bölünme o iş yerinin mali vergisini tahakkuk ettiren maliye şubesinin, müessesenin zarar etmekte olduğu kararı üzerine yapılabilir .


Yukarıdaki düzenlemeden başka Basın İş Kanunu'nun 11. maddesinde mevkutenin veçhe ve karakterinde gazeteci için şeref veya şöhretini veya umumiyetle manevi menfaatlerini ihlal edici bir vaziyet ihdas edecek şekilde bariz bir değişiklik vukuu halinde, gazeteciye hizmet akdini önel vermeksizin derhal fesih hakkı tanımış ve hizmet akdini bu şekilde fesheden gazeteciye, işverenin kusuru neticesinde iş akdini feshetmiş olsa idi ne miktar tazminat alacak idiyse, o miktar tazminat isteme hakkını vermiştir.


Gazetecinin ölümü halinde ve altı aydan uzun süren hastalığı durumunda işveren tarafından fesihlerde Basın İş Kanunu gereğince tazminat ödenmesi gerekmektedir.


Kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde iş sözleşmesi sona eren gazeteciye her hizmet yılı için bir aylık ücreti tutarında tazminat verilir. Altı aydan az olan süreler dikkate alınmaz. Ancak bu konuda da sözleşmeye aksine hüküm konulabilir. Gazetecinin beş yıllık kıdeminin aynı işyerinde geçmesi koşul olmadığından ödemeyi son işveren tarafından diğer işveren nezdinde çalıştığı süreler de dikkate alınarak ödenecektir. Son işverenin diğer işverene rücü hakkının olup olmadığı kanunda düzenlenmemiştir.


Kıdem tazminatı hesaplanırken tavan uygulaması bulunmamaktadır. Yani, gazetecilerin aldıkları brüt ücret üzerinden herhangi bir üst sınır olmaksızın kıdem tazminatı hesaplanacaktır. Diğer işçilerde kıdem tazminatı tavan tutarının bulunmasından dolayı, bu durum haksız bir düzenleme olarak değerlendirilmektedir.


Gazeteciye kanunun 11. maddesinden başka haklı nedenle sözleşmeyi sona erdirme düzenlemesine yer verilmemiştir. Ancak kanunda böyle bir düzenlemenin olmaması karşısında haklı neden sayılabilecek fesihlerde Borçlar Kanunu veya bu konuda İş Kanunu'ndan yararlanılabilecektir. Gazetecinin iş sözleşmesi 11/III fıkrası uyarınca işverence sona erdirilmesi, gazeteci tarafından nedensiz olarak ve önel verilerek sona erdirildiğinde veya belirli süreli iş sözleşmesinin süre bitiminde kıdem tazminatı ödemesi gerekmeyecektir.


Esasen kıdem tazminatının iş sözleşmesinin sona erdiği tarihte ödenmesi gerekmektedir. Ancak, bazı durumlarda işverenlerin kıdem tazminatı taksitler halinde ödemek istedikleri görülmektedir. Basın İş Kanunu'nda tazminatın taksitlendirilebilmesi halinde yasal faiz uygulanmalıdır. Yine kıdem tazminatı 10 yıllık zamanaşımına tabidir.