Alıntı ile CevaplaMerhaba
Ben her ay belli bir miktar kesiyorum.Bankadan gelen tahsilatları gününde kesiyorum.Yıl sonuna yaklaştığımda ekim kasım aralık gibi hesap yapıp kalanları kesiyorum.
Saygılarımla,iyi çalışmalar.
Değerli Meslektaşlar;
Elbette hizmet aylık olarak verildiğinden makbuzların aylık olarak düzenlenmesi ve KDV 'nin ödenmesi gerekiyor ancak malumunuz tahsilatlar düzenli değil, almadığımız ücretin KDV'ni ödemek tuhaf oluyor, Yıllık olarak aralık ayında düzenlendiğinde ne gibi sıkıntılarla karşılaşırız? genel uygulama nasıldır, meslektaşların çoğunluğu nasıl hareket ediyor merak ediyorum.Saygılarımla.
Merhaba
Ben her ay belli bir miktar kesiyorum.Bankadan gelen tahsilatları gününde kesiyorum.Yıl sonuna yaklaştığımda ekim kasım aralık gibi hesap yapıp kalanları kesiyorum.
Saygılarımla,iyi çalışmalar.
Aynı usulu bende uyguluyorum.muhasebeci20 Nickli Üyeden Alıntı
Her ay düzenlenmelidir. KDV hizmetin ifası ile doğduğu için makbuzları her ay düzenlemekteyiz. Gelir vergisi kanunu tahsilat esasına göre KDV kanunu ise hizmetin ifası ile makbuzun düzenlenmesini gerektiriyor. Aradaki bu ihtilaf yıllardan beri devam etmektedir. Odaların talebi ile Maliye Bakanlığını tutumu ve açıklamaları da hizmetin ifası ile KDV doğduğu için bu yöndedir. Birçok meslektaşın incelemelerde bu yönden sıkıntı yaşadığını ve ceza ödediğini duydum.Bizde sorun yaşamamak esasen binlerce sıkıntı ve angarya yanında bir de bu konu ile uğraşmamak adına yıllardan beri her ay makbuzları düzenliyoruz. Bana göre yıl sonuna doğru makbuzları kesenlerin yanlış yaptığı hususu bir yana en fazla birkaç aylık kdv yi geç ödeme farkı için yukarıda belirttiğim sıkıntıları ve riskleri göze almaya değmez.
Tarifenin altında iş kabul edildiği bir gerçek, aksi durumda rekabet edemiyor ve kan kaybediyoruz, en az tarifeden kesme zorunluluğuna uyuyormusunuz?
Her ay kesiyoruz. Kdv'yi doğuran durumlar bellidir, hizmet verdiyseniz kdv çıkar. Tahsilat aşaması gelir vergisinin konusu. Bir kaç yerde, her ay için serbest meslek makbuzu düzenlenmesi ama tahsil edilmemiş ise, tahsil edilmemiştir ibaresi ile gelir kayıtlarına alınmaması yönünde bir iki yorum okumuştum ama pek aklıma yatmamıştı.
En doğrusu, her ay kesilmeli, kdv'si de beyan edilmeli, gelir unsuru olarak da beyan edilmeli. Tahsilat yapılmamışsa ya da yapılamamışsa icra takibi başlatılmalı, icra takibi sonuçsuz kaldıysa zarar hesaplarına yazılarak kapatılmalı.
Daha doğrusu her ne kadar tarifeden sözleşme yapılsa da tahsil edilemiyor, bu durumda fiili tahsilat tutarı kadar mı? yoksa sözleşme tutarı kadar mı makbuz kesiyorsunuz.
burada mevzuatla ilgili bir husus sormuyorum arkadaşlar, ne yapılması gerektiğini biliyorum ancak bu şekilde uygulamanın çok zor olduğunu, nerede ise imkansız olduğunu ifade eden meslektaşlar var, genel olarak nasıl yapılıyor teamüller neler, incelemelerde esnek davranılan hususlar neler bununla ilgili merak sahibiyim.
Asgari ücret kadar düzenliyoruz. Çok ağır dosyalarda asgari ücretin üzerinde de düzenlediğimiz oluyor. Banka ya da kartla ödeyenlerin birebir aynısının kesildiğini söylememe gerek yok zaten.
Çok zor olduğunu iddia eden meslektaşlar hiç vergi ödemek istemiyor demektir. 40 defteriniz olduğunu düşünelim, 20 bilanço, 20 işletme olsun. Bilanço 500, işletme de 200 olsa, 14 Bin TL'lik makbuz kesilir. Ortalama bir büroda aylık ödenecek kdv 1.500 civarında çıkar, yılda 18 bin yapar. 1 yardımcı personelin gideri, artı ofis giderleri vs yıllık 100 bin lira tutar, bu hesapla 60-65 bin lira gelir vergisi matrahı çıkar.
Yıllık ödenecek kdv 18 Bin
Yıllık ödenecek vergi 14 Bin
Toplam ödenecek vergi : 32 bin olur, kaba hesap.
Toplam kesilmiş stopajda 32-33 bin lira tutar. Ödenecek vergi ya sıfırdır ya da sıfıra yakındır.
2008' den bu yana düzenli kesiyoruz. Eskiden çok çok büyük bir ofistik, verdiğimiz her beyannameye makbuz keserdik, yine de hesap şaşmazdı.
Yetkileriniz