TÜRMOB baya bi çalışmış, ama dinleyen yok. Bakalım sonu ne olacak. bekliyoruz Üstadlarım.
Önce İnsan...
https://www.turmob.org.tr/haberler/3...9b3/once-insan
YAŞAM HAKKI HER TÜRLÜ DEĞERDEN ÜSTÜNDÜR...
https://www.turmob.org.tr/haberler/8...en-ustundur---
Halk İçinde Muteber Bir Nesne Yok Devlet Gibi, Olmaya Devlet Cihanda Bir Nefes Sıhhat Gibi. KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
Türmob, yıllardır "önce siyaset" demese idi, şimdi "önce insan" demesinin bir anlamı, bir karşılığı olurdu.
Yıllardır sürdürdüğü halende inatla devam ettiği "önce siyaset" söylemi ile hem kendine, hem meslek mensuplarına yazık etti.
TBB Başkanı Fevzioğlu'da siyaset yapıyor bildiğim kadarı ile hükümete muhalif, yaptığı olumlu çalışmalarla, meslektaşlarının hakkını alıyor. Demek ki, çok zor değil bunu yapmak.
"Doğru kararlar tecrübeden gelir; ama tecrübe kötü kararlardan oluşur."
Halk İçinde Muteber Bir Nesne Yok Devlet Gibi, Olmaya Devlet Cihanda Bir Nefes Sıhhat Gibi. KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
Bu görüşleriniz isabetli değil. Evet geçmişte siyasi kişilikler TÜRMOB a başkan oldu. Ama o dönemde dahi meslek mensuplarının bu şekilde ezilmesini hak ettirecek önemli davranışları olmadı. Olsa bile onları cezalandırmak adına 120 000 meslek mensubunu hiçe saymak onları bir nevi cezalandırmak da ne demek oluyor. Ki bu 120 000 kişinin hepsi doğal olarak aynı görüşte olmayabilir değil mi. Olsa bile bu şekilde davranmak mı gerekir. Kaldı ki TÜRMOB da ki YMM sultasından dolayı daima kamudan gelen bürokratlar çoğunlukta bulundu. Şimdilerde o tür siyasi kişilikler hiç yönetimde olmuyor da farklı bir davranış mı görüyoruz.furkantaha Nickli Üyeden Alıntı
Asıl Odalar daha fazla siyasi söylemlerde bulundular o da 1990 yıllarda oldu şimdilerde onlar da en küçük bir eleştiri dahi yapmıyorlar ama sonuç aynı.
Sayın Dumanlı, dediğiniz gibi Türmob'a kızıp meslek mensuplarını cezalandıran hükümetin yaptığı da çok yanlış, bu konuda sonuna kadar haklısınız. Ben Türmob'u eleştirirken hükümet iyi yapıyor demedim, demem de.
Benim demek istediğim, eğer siyaset yapacaksınız tonla siyasi parti var, siyaseti onlardan birinde yapın. Sivil toplum kuruluşları siyaset yapma yeri değil. Bu makama geldiğinizde, farklı görüşleriniz olsa bile, bu makamın hakkını vermek, meslek mensuplarınızın sorunlarına çare bulmak, onların haklarını savunmak en temel göreviniz olmalıdır. Bunu yapmakta, görüşünüzü beğenirsiniz beğenmezsiniz, iktidardaki parti ile koordineli çalışmak ile oluyor, en azından Türkiye'de böyle...
"Doğru kararlar tecrübeden gelir; ama tecrübe kötü kararlardan oluşur."
iyide bu bir açık bildiri maliye bakanlığına müracaat değilki siyasetçileri kızdırmıyalım derken hamasi nutuklar gibi olmuş getirisi olmaz kendimizi avuturuz.Kendi desteklerini sağlamak ister gibiler.
Yaptıkları moda davranış da bu... İnternet sitelerine " ............... yapılmalıdır, edilmelidir...... " şeklinde bir bildiri koyuyorlar işlem tamam. Sonuç alacak hiçbir teşebbüse girişmiyorlar. Bunun sebeplerini de yıllarca burada yazdık çizdik. Odalarda masraflar huzur hakları ve çalışanların ücretleri çok yüksek. İnternet sitelerinde gelir tabloları var ve büyük zararlar gözüküyor. Zarar nasıl oluyor onu da merak ediyoruz. Şimdi diyeceksiniz ki senin o insanların maaşında gözün mü var bırak alsınlar. Elbette emeğe ücrete ücretin zamanında ödenmesine büyük saygım var. Gerekiyorsa daha yüksek ücret alsınlar. Ama olay bu değil o çalışanlara o yüksek ücretleri niçin veriyorlar biliyormusunuz. Kendi çok çok yüksek huzur haklarını meşrulaştırmak için. Bakın biz zaten çalışanlarımıza da yüksek ücret veriyoruz diyebilmek adına yoksa o çalışanları sevdiklerinden veya emeğe değer verdikleirnden değil.
Eğer kendi bürolarında aynı vasıftakilere de aynı ücreti veriyorlarsa mesele yok ama bakın inceleyin bürolarında o ücretlerin 1/3 1/4 ünü veriyorlar. Başkasının parasını dağıtmak kolay şimdi aidatların neden ortalama % 50 artrılıdığını sebebini anlayabildiniz mi.
O nedenle bu düzenin bozulmasını bu yüksek huzur haklarının başına bir iş gelmesin diye üyenin hakkını aramayı ancak internet sitelerine koydukları formalite bir bidiri ile yapıyorlar. Halbuki esaslı bir dosya ile ekip halinde görüşmeye gidip tüm kamu kurumlarının fiilen tatil olduğu en yüksek makamlardan evden çıkmayın tavsiyesinin yapıldığı yerde nasıl bürolarımıza gidelim diyemiyorlar.
Konu DUMANLI tarafından (21.Mart.2020 Saat 11:39 ) değiştirilmiştir.
Teşekkürler Sayın Dumanlı,
Odalarımızın hali ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.
"Doğru kararlar tecrübeden gelir; ama tecrübe kötü kararlardan oluşur."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, koronavirüsle mücadele kapsamında yayınladığı mesajında vatandaşlara zorunda kalmadığı sürece sokağa çıkmamaları yönünde çağrıda bulundu. Erdoğan ayrıca, virüsün en çok yaşlıları ve kronik hastalığı bulunanları etkilediğini vurguladı.
Ben efsunlu muyuz acaba.
DEĞERİNİ BİL:
*Boş zamanın, *Sağlığın,*Gençliğin,*Sahip olduklarının,*Hayatın değerini bil!
Dün yapılan gözaltı uygulaması meslek camiamız açısından hoş ve şık olmadı. Öteden beri siyasi iktidarın camiamıza bakışı mesafeli. Bu durumu değiştirmek için yöneticilerimiz neden hala inatla durumu değiştirme, ortak çözümler üretme yerine inatlaşmayı tercih ederler ? Yaşananlar karşısında verilen tepkiler " tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış " misali. Geçmişte Kurumlar Vergisi Beyanının uzadığını gece 24:00'de yayınlamış ve ertesi sabah bilboardlardan öğrenmiştik. Hangi meslek camiası bu kadar küçümsendi ? Bu uygulamaları değiştirmek için ne tür çalışmalar yapıldı, bilmiyoruz. Demek ki bir şey yapılmamış olmalı ki hala aynı davranışlar devam ediyor. Yetkililer evde kalın diye uyarırken bizleri tamamen pas geçiyorlar, bugüne kadar olduğu gibi. Kağıt yüzeyinde virüsün 4-5 gün yaşadığı söyleniyor. Kağıda dokunmadan gelen belgeleri tasnif etmeden nasıl beyan ve bildirim yapacağız. Mücbir sebep şartları oluşmuş durumda. Dünyada böyle iken biz meslek mensupları hala beyanname hazırlamaya devam ediyoruz. Aynı zamanda SGK prim ertelemesi yapılan sektörleri de cımbızladıklarını görüyoruz. Müşterilerimiz primler ertelendi mi diye bilgi istiyor, açıklamaya dahil mi değil mi diye tereddüt yaşıyoruz. TÜRMOB 'un daha etkin, güvenilir ve söz sahibi bir kurum haline getirilmesi gerekir. Geçmişte yapılan hatalardan kurumu kurtaracak yegane güç mevcut yönetimdir. Her geçen gün bizlerin kaybıdır. Görmezden gelinen ama her türlü şartta beyan ve bildirim bekleyen Gelir İdaresi de taleplerimizi dikkate almalıdır. Bizler beyanname yetiştirmek için çalışırken ailemiz evlerde bizi bekler durumda. Bizler her hangi bir şekilde virüsle muhatap olup bunu evlerimize taşırsak bunun vebalini TÜRMOB ve Gelir İdaresi taşıyabilecek mi ? Virüsün ölümcül ve kalıtsal arazlar bırakan bir yapıda olduğunu bilim kurulu üyesi açıklıyor. Ama bizimkiler sayfalarına " cek -cak " lı bir açıklama koyarak gaz alıyor. Acınacak haldeyiz. Değişen bir şey olacak mı, gördüğüm yaşadığım kadarı ile kocaman bir " HAYIR."
AHMET TÜRKOĞLU
Kolaylıklar Dilerim.
Yetkileriniz
Alıntı ile Cevapla