Toplam 6 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 6 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: kar dağırımı K.K.E.G. den doğan zarar

  1. #1
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    04.Nisan.2012
    Nereden
    smmm
    Mesajlar
    214

    kar dağırımı K.K.E.G. den doğan zarar

    Ltd Şirketlerde Kar Dağıtımı
    kolay gelsin üstadlar ltd. şirketlerde kar dağıtımı nasıl yapılır. özellikle kanunen kabul edilmeyen geçmiş yıl zararları da geçmiş yıl karlarından normal zararlar gibi düşülüp kar dağıtımı yapılabilir mi.
    12/2018 tarihinden itibaren bu konuda bir değişiklik oldu mu.
    teşekkürler ve hayırlı işler esenlikler dilerim.
    Bu konu ile ilgili araştırma sonuçlarımı da ekleyip sizlerin görüşlerini almak istiyorum .mümkünse

    ABC LTD. ŞTİ.

    2019 YILI KAR DAĞITIM TABLOSU

    BRÜT KAR (690 HS) 1000000
    K.K.E.G. 0


    KURUMLAR V.MATRAHI 1000000

    VERGİ KESİNTİLERİ (Kurumlar Vergisi %20) 0

    NET KAR 1000000

    ÖDENMİŞ SERMAYE 150000
    1.TERTİP YEDEK AKÇE ÜST SINIRI 30000
    (Ödenmiş Sermayenin %20'si)
    Ayrılmış Olan 1.Tertip Yedek Akçe 30000

    AYRILABİLİR YEDEK AKÇE TUTARI 0

    1.TERTİP YEDEK AKÇE 30000
    (Brüt Karın %5'i veya Ayrılabilir yedek akçe tutarlarından küçük olanı)

    1.TEMETTÜ (Pay Sahiplerine İlk Kar Payı) 7500
    (Ödenmiş Sermayenin %5'i Kadar) 7500

    BAKİYE DAĞITILABİLİR KAR 992500
    (Net Kar-(1.Tertip Yedek Akçe+1.Temettü)
    2. YTERRİP YEDEK AKÇE 99250
    2.TEMETTÜ (Pay Sahiplerine Bakiye Dağıtılacak Kar Payı) 893250
    (Bakiye Dağıtılabilir kar*100/110)

    2.TERTİP YEDEK AKÇE MATRAHI
    (2.Temettünün %10'u)

    KURUM STOPAJ MATRAHI (1.Temettüler + 2.Temettü) 900750
    Gelir Stopaj %15 135112,5

    DAĞITILACAK NET KAR PAYI (1.Temettüler+2.Temettü-Kurum Stopaj Karşılığı) 765637,5

    bu tablo doğru mu
    Paylaş
    tavananna

  2. #2
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    04.Nisan.2012
    Nereden
    smmm
    Mesajlar
    214
    https://www.finansgundem.com/yazarla...-yazisi/466582
    yazının beni ilgilendiren kısmı
    Kanunen kabul edilmeyen giderlerin etkisi ve anlamı

    Safi kurum kazancının (=vergi matrahı) tespitinde gider olarak kabul edilmeyen bu masraflar şirketlerin muhasebesinde gider yazılmakla birlikte kurumlar vergisi matrahının tespitinde “Kanunen Kabul Edilmeyen Gider†olarak matraha eklenirler. Böylece, gider kabul edilmeyen tutar üzerinden %20 nispetinde ilave kurumlar vergisi ödenmiş olur. Bu sebeple muhasebeciler arasında bunlara “vergili gider†adı verilir.

    Kanunen kabul edilmeyen giderlerin vergi etkisini daha iyi görebilmek için aşağıdaki basit örnekten faydalanabiliriz.

    1.Kurum 2.Kurum

    Hasılat ve Gelir toplamı : 1.000 1.000

    Kabul Edilen/Edilmeyen Gider : 500 500

    Vergi Öncesi Kar : 500 500

    Vergi Matrahı : 500 1.000

    Kurumlar Vergisi (%20) : 100 200

    Vergi Sonrası Kar : 400 300

    Kar Dağıtım Stopajı : 60 45

    Dağıtılan Temettü : 340 255

    Toplam Vergi Yükü : %32 %49

    Yukarıdaki örnekten görüldüğü gibi vergi öncesi kazanç her iki kurumda da aynı olduğu halde ikinci kurumda ödenen vergi tutarı kanunen kabul edilmeyen giderlerin %20’si kadar daha fazla olmakta ve sonuçta vergi sonrası net kar rakamları farklılaşmaktadır. Başka bir deyişle, hasılat ve gider rakamları aynı olan iki şirketin finansal sonuçları, yani net karları farklı olmaktadır. Çünkü ilk şirketteki toplam vergi yükü %32 iken, diğer şirkette bu oran %49 olmaktadır (Toplam Vergi/V.Ö. Kar). Bu sonuç, her iki şirketin ortaklarına dağıtacağı temettü miktarını da farklı hale getirmektedir.

    En çok vergiyi kurumsal firmalar ödüyor

    Bir önceki yazımızda değinmiştik. İlk 100 şirket, nerdeyse toplam kurumlar vergisinin yarısını ödüyor.

    Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı sitesindeki vergi istatistiklerine göre; 2012 yılında 662.000 adet vergi mükellefinden toplanan kurumlar vergisi rakamı 32,1 milyar TL ve bu verginin hemen hemen yarısı (14,5 milyar TL) Türkiye sıralamasındaki ilk 100 şirket tarafından ödeniyor. Bunların 22 tanesi banka ve ödedikleri toplam vergi de 9,1 milyar TL.

    Görüldüğü üzere en çok vergiyi kurumsal firmalar ödüyor. Bu vergi rakamında hiç kuşkusuz ki; yukarıda belirttiğimiz kanunen kabul edilmeyen giderlerin etkisi de var.

    Oysa şirketin faaliyeti ile ilgili olan masrafların ve diğer finansal mevzuatlara uygun olarak ayrılan karşılıkların vergi mevzuatı açısından da kabul edilmesi gerekir. Bize göre, şirketten ortaklar tarafından çekilen veya ortaklara ait olup da şirkette gider kaydedilen harcamalar kanunen kabul edilmeyebilir. Bu doğrudur. Ayrıca örtülü sermaye, örtülü yoldan kazanç dağıtımı, transfer fiyatlandırması yoluyla kazanç aktararak vergiyi azaltmak konuları da tamam. Zaten örtülü kazanç aktarımı yasağı Sermaye Piyasası mevzuatında da var ve çeşitli yaptırımlara tabi. Ancak işle veya faaliyetle ilgili olan, sonuçta öz sermayede azalış yaratan masrafların vergi mevzuatı açısından da kabul edilmesi çok doğal olmalıdır
    tavananna

  3. #3
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    04.Nisan.2012
    Nereden
    smmm
    Mesajlar
    214
    anladığım kadarı ile ödenen ceza nedeniyle oluşan kanunen kabule edilmeyen gider dağıtılacak kar dan hesaplanan % 15 tevkifatın hesaplanmasında dikkate alınmayacak. bilanço kayıtlarından ancak ortaklar cari hesabı ile mahsubu neticesinde silinebişlecek
    tavananna

  4. #4
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    04.Nisan.2012
    Nereden
    smmm
    Mesajlar
    214
    TTK 519. Madde 2. Tertip Yedek Akçelere sınır getirilmelidir

    Başlığı görüp yazıyı okuyanlar herhalde epey ama epey şaşıracaklardır. Nereden çıktı bu istek? Böyle bir istekte bulunmak yanlış mı? Şirketler, para ihtiyacı içinde, gerek yatırım ve gerekse işletme sermayesi için bankaların kapısında kuyrukta iken böyle bir istekte bulunmak ne kadar doğrudur? Vs.vs.

    Ama unutmayalım ki, Türkiye büyüyor, Türk firmalarından bazıları dev dünya firmaları oluyor ve dünyaya açılıyor. Finansal yapıları dünyadaki bir çok firmadan daha iyi olan firmalarımız vardır. Bunlar çoğalmaktadır.



    Yeni bile olsa Türk Ticaret Kanununun ticaret alemine giydirdiği gömlek dar gelmektedir. Gömleğin dar olduğu hükümlerden birisi de 2. Tertip Yedek Akçedir. Yeni Ticaret Kanununa göre şirketler kar dağıtabilmek için TTK. 519 ve 523. maddelerindeki esasları göz önüne almak ve ona göre kar dağıtmak zorundadır.

    Şimdi bu iki maddeyi yazımıza alalım.

    1. Genel kanuni yedek akçe

    MADDE 519- (1) Yıllık kârın yüzde beşi, ödenmiş sermayenin yüzde yirmisine ulaşıncaya kadar genel kanuni yedek akçeye ayrılır.

    (2) Birinci fıkradaki sınıra ulaşıldıktan sonra da;

    a) Yeni payların çıkarılması dolayısıyla sağlanan primin, çıkarılma giderleri, itfa karşılıkları ve hayır amaçlı ödemeler için kullanılmamış bulunan kısmı,

    b) Iskat sebebiyle iptal edilen pay senetlerinin bedeli için ödenmiş olan tutardan, bunların yerine verilecek yeni senetlerin çıkarılma giderlerinin düşülmesinden sonra kalan kısmı,

    c) Pay sahiplerine yüzde beş oranında kâr payı ödendikten sonra, kârdan pay alacak kişilere dağıtılacak toplam tutarın yüzde onu, genel kanuni yedek akçeye eklenir.



    (3) Genel kanuni yedek akçe sermayenin veya çıkarılmış sermayenin yarısını aşmadığı takdirde, sadece zararların kapatılmasına, işlerin iyi gitmediği zamanlarda işletmeyi devam ettirmeye veya işsizliğin önüne geçmeye ve sonuçlarını hafifletmeye elverişli önlemler alınması için kullanılabilir.

    (4) İkinci fıkranın (c) bendi ve üçüncü fıkra hükümleri, başlıca amacı başka işletmelere katılmaktan ibaret olan holding şirketler hakkında uygulanmaz.



    (5) Özel kanunlara tabi olan anonim şirketlerin yedek akçelerine ilişkin hükümler saklıdır.



    III - Kâr payı ile yedek akçeler arasında ilgi



    MADDE 523- (1) Kanuni ve esas sözleşmede öngörülen isteğe bağlı yedek akçeler ayrılmadıkça pay sahiplerine dağıtılacak kâr payı belirlenemez.

    (2) Genel kurul;

    a) Aktiflerin yeniden sağlanabilmesi için gerekliyse,

    b) Bütün pay sahiplerinin menfaatleri dikkate alındığında, şirketin sürekli gelişimi ve olabildiğince kararlı kâr payı dağıtımı yönünden haklı görülüyorsa, Kanunda ve esas sözleşmede öngörülenlerden başka yedek akçe ayrılmasına da karar verebilir.



    (3) Esas sözleşmede hüküm bulunmasa bile, genel kurul, şirketin işçileri için yardım sandıkları ve diğer yardım örgütleri kurulması veya bunların sürdürülebilmesi amacıyla veya diğer yardım ve hayır amaçlarına hizmet etmek üzere, bilanço kârından yedek akçe ayırabilir.Her iki madde de şirketlerin kar payı dağıtabilmesi için gerek birinci tertip ve gerekse ikinci tertip yedek akçe ayırmasını esas almıştır. Diğer özel yedek akçeleri saymıyoruz. 519.cu maddede görüldüğü gibi genel kanuni yedek akçe veya ı. Tertip yedek akçe yıllık karın yüzde 5i oranında ayrılır ve ödenmiş sermayeninyüzde 20sine ulaşınca bir daha ayrılmaz. Bir de ikinci tertip genel kanuni yedek akçe vardır.



    Bu yedek akçenin ayrılabilmesi için pay sahiplerine önce yüzde 5 oranında kar dağıtılması şartı getirilmiştir. Bu takdir edilecek bir davranıştır. Takdir edilecek bir düzenlemedir. Böylece ortakların kardan hiç olmazsa yüzde 5 kar payı alması garanti altına alınmıştır. Eski yasadaki ibare kesinleştirilerek ortakların lehine düzenleme yapılmıştır. Bundan sonra yani yüzde 5 kar payı ödendikten sonra, ancak ikinci bir kar payı ödenebileceği kesin hüküm altına alınmıştır.



    İşte burada da kanun koyucu eski yasada olduğu gibi şirketin sermaye yapısının kuvvetlendirilmesi için dağıtılacak karin yüzde 10u kadar bir kısmının ikinci tertip genel kanuni yedek akçe olarak ayrılmasını zorunlu kaydıyla hüküm altına almıştır. Birinci tertip kanuni yedek akçede ödenmiş sermayenin yüzde 20sine ulaşıncaya kadar ayrılacağına dair bir sınır vardır. Oysa ikinci tertip yedek akçede böyle bir sınır yoktur. Şirket, kar dağıttığı müddetçe sonsuza kadar, dağıtılan karın yüzde 10unu ikinci tertip yedek akçe olarak ayıracaktır.



    Bu ikinci tertip yedek akçe çıkarılmış sermayenin yarısın aşmadıkça kullanılamayacaktır. Yarısını aşmadıkça ancak zararların kapatılması, işin devamı, işsizliğin önlenmesi için kullanılabilir. Bu yedek akçelerin daha sonra nereye kullanılacağı konusunda kanunda ve şerhlerde bir açıklama yoktur. Dağıtılıp dağıtılmayacağı konusunda da bir açıklama göremedik. Bana göre, biriken bu ikinci tertip yedek akçe için de bir üst sınır getirilmelidir. Mesela: İkinci tertip kanuni yedek akçe şirketin çıkarılmış sermayesinin yüzde 50sine varıncaya kadar ayrılır. Daha sonra ayrılmaz şeklinde bir madde olmalıdır.



    Yahut maddeye bir ilave olmalıdır. ksi takdirde, özellikle firma karlı bir firma ise ve sermayesi yeterli ise ayrılacak ikinci tertip yedek akçe, gerek firmaya ve gerekse pay sahiplerine ait atıl ve yeterince verimli kullanılmayan bir kıymet olarak kalacaktır.



    Sonuç Olarak: İkinci tertip kanuni yedek akçe ayrılması çıkarılmış veya ödenmiş sermayenin yüzde 50 si kadar ayrılmalıdır. Bu konuda yüzde 50lik bir sınır getirilmelidir.



    Cevdet Akçakoca
    tavananna

  5. #5
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    04.Nisan.2012
    Nereden
    smmm
    Mesajlar
    214
    B.07.1.GİB.4.99.16.02-GVK-94-52
    Tarih:20/02/2012
    T.C.
    GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
    BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
    İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, 2004 ve 2007 yılı karlarından ayrılan ve olağanüstü yedekler hesabında takip edilen tutarların, geçmiş yıl zararlarından mahsubunun kar dağıtımı sayılıp sayılmayacağı ve tevkifata tabi olup olmayacağı konusunda Başkanlığımız görüşü sorulmuştur.
    Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
    Gelir Vergisi Kanununun "Bilanço esasında ticari kazancın tespiti" başlıklı 38 inci maddesinin birinci fıkrasında, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı belirtilmiştir.
    Aynı Kanunun 94 üncü maddesinde, maddede belirtilen kişi ve kurumların bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları belirtilmiştir.
    Gelir Vergisi Kanunu uygulamasında vergiyi doğuran olay gelirin elde edilmesiyle gerçekleşmekte olup, gelirin elde edilmesi ticari ve zirai kazançlarda tahakkuk esasına, serbest meslek kazancı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlarda tahsil esasına, menkul sermaye iratları ile ücret gelirlerinde ise hukuki ve ekonomik tasarrufun gerçekleşmesine bağlanmıştır.
    Menkul sermaye iratları açısından vergiyi doğuran olay niteliğinde olan hukuki ve ekonomik tasarrufun gerçekleşmesinde, gelirin sahibi tarafından talep edilebilir hale gelmesi anlamına gelen hukuki tasarruf aşaması, gelirin istendiği anda sahibine ödenecek hale gelmesi anlamına gelen ekonomik tasarruf aşamasınca izlenmekte olup, söz konusu menkul sermaye iradı gelirinin fiilen tahsil edilip edilmemesi gelirin elde edilmesine etki etmemektedir.
    Şirketlerin kar dağıtımına ilişkin esaslarını düzenleyen Türk Ticaret Kanununun 364 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendi uyarınca anonim şirketlerde kar dağıtma yetkisi genel kurula; 536 ncı maddesi uyarınca da kar dağıtımı yetkisi, ortak sayısı 20'den fazla olan limited şirketlerde ortaklar genel kuruluna, ortak sayısı 20 ve daha az olan limited şirketlerde de ortakların yazılı kararına bırakılmıştır.
    Aynı Kanunun yedek akçelerle ilgili hükümlerine 466-469 uncu maddelerinde yer verilmiş olup 470 inci maddede ise, kar payının sadece safi kardan ve bu amaçla ayrılmış olan yedek akçelerden dağıtılabileceği belirtilmiştir.
    mahsup edilmesi işleminde, nakden veya Bu hüküm ve açıklamalara göre, geçmiş yıl zararlarının geçmiş yıl kârlarına ve/veya yasal yedeklere hesaben bir ödeme bulunmamaktadır. Bu nedenle, geçmiş yıl kârlarının ve/veya yasal yedeklerin geçmiş yıl zararlarına mahsup edilmesi işlemi, kar payı dağıtımı olarak değerlendirilmeyecek ve kar payı dağıtımına bağlı vergi kesintisi yapılmayacaktır.

    Bilgi edinilmesini rica ederim.





    (*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

    (**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
    <div style="text-align: center;"> </div>
    Hızlı CevapCevapla Alıntı ile CevaplaAlıntı ile Cevapla Bu mesajdan Alıntı

    19.Ağustos.2020, 20:36#3
    ECİNN ECİNN isimli Üye şimdilik offline konumundadır
    tavananna

  6. #6
    Kıdemli Üye
    Üyelik tarihi
    04.Nisan.2012
    Nereden
    smmm
    Mesajlar
    214
    şu durumda 100.000.tl geçmiş yıl zararlarını geçmiş yıllar karlarından veya 150.000.tl ödenmiş sermaye ye karşılık 225000tl 2. tertip yedek akçeden mahsup edilmesinde bir mahsur yok diye düşünüyorum.
    emeği geçen üstadlardan allah razı olsun.teşekkürler
    puduhepa
    tavananna

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •