<CENTER>MALİYE BAKANLIĞI MUKTEZASI

Gelir İdaresi Başkanlığı
</CENTER>


Tarih : 30.05.2007
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01/KVK-6-11030/7632
Konusu : Takip eden yılda yapılan ödemelerin gider kaydına tahakkuk tarihinin mi, yoksa ödeme tarihinin mi, dikkate alınacağı Hk.
Muktezanın Özeti:
İlgide kayıtlı dilekçenizde 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 4487 sayılı Kanunla değişik 46/A maddesi uyarınca Yatırımcıları Koruma Fonu Yönetmeliğinde belirtilen tutarlarda Yatırımcıları Koruma Fonuna yatırılan yıllık ödentilerin takip eden yılın ikinci ayında yapıldığını belirterek söz konusu ödentilerin kazancınızın tespitinde bir önceki yılın gideri olarak mı yoksa ödendiği yılın gideri olarak dikkate alınacağı hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
Bilindiği gibi, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6’ncı maddesinde kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Gelir Vergisi Kanununun bilanço esasında ticari kazancın tespiti ile ilgili 38’inci maddesinde;
“Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:
1- İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir.
2- İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
Ticari kazancın bu suretle tesbit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41'inci maddeleri hükümlerine uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasında da ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi ticari kazancın tespitinde indirilecek gider olarak kabul edileceği belirtilmiş bulunmaktadır.
Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38’inci maddesi ile “Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır.” hükmü getirilmiştir. Ticari kazanç sahibinin aktif toplamı ile borçlar arasındaki fark, müteşebbisin işletmeye mevzu varlığını (öz sermayeyi) teşkil etmekte olup, kazancın tespitinde tahsil değil, tahakkukun esası benimsenmiştir.
2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 4487 sayılı Kanunla değişik 46/A maddesinde;
“Hakkında tedrici tasfiye veya iflas kararı verilen aracı kurumların ve Bankalar Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla Bakanlar Kurulu Kararıyla faaliyetleri durdurulan bu Kanunun 50'nci maddesi (a) bendi hükmü kapsamındaki bankaların, yaptıkları sermaye piyasası faaliyetleri ve işlemleri nedeniyle müşterilerine karşı hisse senedi işlemlerinden doğan nakit ödeme ve hisse senedi teslim yükümlülüklerini ve bu Kanunun 46/B maddesinde düzenlenen görevleri bu Kanunda öngörülen esaslara göre yerine getirmek ve tasfiye giderlerini karşılamak amacıyla tüzel kişiliği haiz Yatırımcıları Koruma Fonu kurulmuştur. Bütün aracı kuruluşlar, bu Fona katılmak zorundadır.
Fon, sermaye piyasası araçlarının kaydını tutmakla görevli Merkezi Kayıt Kuruluşu tarafından idare ve temsil olunur. Fonun yönetim ve çalışma esasları Kurulca çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
Kurul, Fonun hesap ve işlemlerini inceleme ve denetlemeye, bu hususta fondan her türlü bilgiyi istemeye yetkilidir. Kurul, inceleme ve denetim sonuçlarına göre, gerekli gördüğü hususların yerine getirilmesini fondan isteyebilir ve gerektiğinde, fonun yönetiminin kurula devredilmesini ilgili Bakandan talep eder. İlgili Bakan, fon yönetiminin geçici veya sürekli olarak devrine karar vermeye yetkilidir.
Fon, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile vize ve tescil açısından 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu ve 832 sayılı Sayıştay Kanunu hükümlerine tabi değildir. Fon, Sayıştay tarafından denetlenir. Fonun gelirleri ve işlemleri her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.
Fonun gelirleri;
a) Aracı kuruluşların yatıracağı yıllık ödentiler,
b) Kurul, menkul kıymetlerin işlem gördüğü borsalar ve Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği tarafından verilen idari para cezaları,
c) Tutarı Kurul tarafından belirlenen geçici ödentiler,
d) Fon varlığının getirisi,
e) Diğer gelirlerden,
Oluşur.
Yukarıdaki (a) bendindeki ödentinin, ilgili yılı izleyen yılın ikinci ayı sonuna kadar, geçici ödentilerin Kurulca belirlenecek sürede Fon hesabına yatırılması zorunludur. Bu süre içerisinde yatırılmayan ödentilere her ay için bir önceki aya ilişkin Devlet İstatistik Enstitüsü Tüketici Fiyat Endeksindeki artışın üç katını aşmamak kaydıyla Kurulca belirlenecek oranda gecikme faizi uygulanır.
Fona aracı kuruluşlarca yatırılacak yıllık ödentilerin tutarı, yıllık hisse senedi işlem hacimlerinin parasal miktarının onbinde birini aşmayacak şekilde Kurulca belirlenir. Kurul bu azami sınırı aşmamak kaydıyla; aracı kuruluşların türü ve risk durumları itibariyle ayrı ayrı belirleyeceği oranlar üzerinden ödeme yapılmasını istemeye yetkilidir.” hükümleri yer almış konuya ilişkin olarak 21.06.2001 tarih ve 24439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Yatırımcıları Koruma Fonu Yönetmeliğinde;
“.........
Madde 5- Bütün aracı kuruluşların Fona katılmaları zorunludur.
.........
Fon Gelirleri:
Madde 7-
Fonun gelirleri;
a) Aracı kuruluşların yatıracağı yıllık ödentiler,
b) Kurul ve menkul kıymetlerin işlem gördüğü borsalar ile Birlik tarafından verilen idari para cezaları,
c) Tutarı Kurul tarafından belirlenen geçici ödentiler,
d) Fon varlığının getirisi,
e) Diğer gelirlerden,
oluşur.
Yıllık ödentilerin, ilgili yılı izleyen yılın ikinci ayı sonuna kadar, geçici ödentilerin ise Kurulca belirlenecek sürede Fon hesabına yatırılması zorunludur. Bu süre içerisinde yatırılmayan ödentilere her ay için bir önceki aya ilişkin Devlet İstatistik Enstitüsü Tüketici Fiyat Endeksindeki artışın üç katını aşmamak kaydıyla Kurulca belirlenecek oranda gecikme faizi uygulanır.
Yıllık ödentiler, geçici ödentiler ve idari para cezaları kamu bankaları nezdinde Fon adına açılan bir hesaba yatırılır.
Yıllık Ödentiler:
Madde 8-
Aracı kuruluşların Fon hesabına yatıracakları yıllık ödentiler aracı kurum ve bankalar itibariyle ayrı ayrı aşağıdaki esaslara göre hesaplanır.
Aracı kurumların, Kurulun Seri: V, No: 34 Aracı Kurumların Sermayelerine ve Sermaye Yeterliliğine İlişkin Esaslar Tebliği uyarınca aylık olarak hesaplanan Sermaye Yeterliliği Tabanının; Gerekli Asgari Özsermaye, Risk Karşılığı ve Son Üç Aylık Faaliyet Giderlerinden en büyük olanına bölünmesi suretiyle bulunacak oranın yıllık ortalaması;
a) 1 kattan az olanlar yıllık ortalama günlük hisse senedi saklama bakiyelerinin milyonda 100’ü ve yıllık hisse senedi işlem hacimlerinin milyonda 10’u,
b) 1 ila 2 kat (2 kat hariç) arasında olanlar yıllık ortalama günlük hisse senedi saklama bakiyelerinin milyonda 90’ı ve yıllık hisse senedi işlem hacimlerinin milyonda 7,5’i,
c) 2 ila 3 kat (3 kat hariç) arasında olanlar yıllık ortalama günlük hisse senedi saklama bakiyelerinin milyonda 85’i ve yıllık hisse senedi işlem hacimlerinin milyonda 5’i,
d) 3 kat ve daha fazla olanlar yıllık ortalama günlük hisse senedi saklama bakiyelerinin milyonda 80’i ve yıllık hisse senedi işlem hacimlerinin milyonda 2,5’i,
tutarında yıllık ödenti yatırmak zorundadırlar. Bu oranlar, Fonun mevcudu, mevcut veya öngörülebilen riskler dikkate alınarak gerek görüldüğünde Kurulca arttırılabilir.
Bankalar, yukarıdaki esaslar çerçevesinde, 4491 sayılı Kanun ile değişik 4389 sayılı Bankalar Kanununun 15’inci maddesinin altıncı fıkrasının (a) bendi uyarınca belirlenen tasarruf mevduatı sigorta primi tarifesi esas alınarak Kurul tarafından yıllık ortalama günlük hisse senedi saklama bakiyeleri ve yıllık hisse senedi işlem hacimleri için belirlenen oranlar üzerinden yıllık ödenti yatırmak zorundadırlar. Ancak belirlenecek bu oranlar, aracı kurumlar için belirlenen minimum yıllık ödenti oranlarından daha az olamaz.
Mevduat kabul etmeyen bankaların, yıllık ortalama günlük hisse senedi saklama bakiyeleri ve yıllık hisse senedi işlem hacimleri üzerinden alınacak yıllık ödentiye ilişkin oranlar, diğer bankalar için belirlenen asgari ve azami oranlar arasında olmak kaydıyla Kurulca belirlenir.
.........
Yıllık ödentilerin hesaplanmasına esas teşkil eden ve hisse senetlerinin günlük ağırlıklı ortalama fiyatları kullanılarak bulunan hisse senedi saklama tutarları aracı kuruluşlar bazında İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş. tarafından belirlenerek her yıl Ocak ayının 15’ine kadar Fona bildirilir.
Hisse senedi saklama bakiyelerinin hesaplanmasında, içinde bulunulan yıldan önceki yılda yatırımcılar tarafından hesaplarına konulan ortalama günlük yatırımcı blokajları, yıllık ortalama günlük hisse senedi saklama bakiyelerinden düşülür.
İçinde bulunulan yıldan önceki yılda faaliyette bulunmayan aracı kurumlarca Fona, Kurul tarafından faaliyet izninin verilmesini müteakip 5 iş günü içerisinde, içinde bulunulan yılda aracı kurumlar tarafından yatırılan yıllık ödentilerin ortalama tutarı kadar ödenti yatırılır. Faaliyet izni, içinde bulunulan yılın ikinci ayı sonundan önce verildiği takdirde, aracı kurum yıllık ödentiyi 7’nci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen sürede öder. İlgili mevzuat uyarınca bankacılık işlemlerine başlama izni almış olup sermaye piyasası faaliyetleri ve işlemlerinde bulunacak bankalarca ise Fona, sermaye piyasası faaliyetlerine başlanmasını müteakip 5 iş günü içerisinde içinde bulunulan yılda bankalar tarafından yatırılan yıllık ödentilerin ortalama tutarı kadar ödenti yatırılır. Sermaye piyasası faaliyetlerine içinde bulunulan yılın ikinci ayı sonundan önce başlandığı takdirde, banka yıllık ödentiyi 7’nci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen sürede öder.
Geçici Ödentiler ve İMKB Tarafından Fona Avans Verilmesi:
Madde 9-
Fon varlığının ihtiyacı karşılamaya yetmediği hallerde aracı kuruluşlardan 8’inci maddedeki esaslar çerçevesinde Kurul tarafından belirlenecek bir oranda geçici ödenti alınabilir.
Geçici ödentiler, ihtiyacın ortadan kalkmasını izleyen ilk yıl, aracı kuruluşların yapacakları yıllık ödentilerden mahsup edilir. Önceki yıllarda alınan geçici ödentilere uygulanacak faiz oranı Kurulca tespit edilir.
Aracı kuruluşlardan alınan geçici ödentiler ihtiyacı karşılamaya yetmediği takdirde, İMKB tarafından Fona avans verilir. Avansın miktarı, vadesi, faizi, geri ödemesi ve diğer şartları MKK’nın önerisi üzerine İMKB’nin görüşü alınarak Kurulca tespit edilir.” açıklamaları yer almıştır.
Bu hüküm ve açıklamalardan da anlaşılacağı üzere hakkında tedrici tasfiye veya iflas kararı verilen aracı kurumların ve Bankalar Kanunu hükümleri saklı kalmak kaydıyla Bakanlar Kurulu Kararıyla faaliyetleri durdurulan 2499 sayılı Kanunun 50’nci maddesi (a)bendi hükmü kapsamındaki bankaların, yaptıkları sermaye piyasası faaliyetleri ve işlemleri nedeniyle müşterilerine karşı hisse senedi işlemlerinden doğan nakit ödeme ve hisse senedi teslim yükümlülüklerini ve 2499 sayılı Kanunun 46/B maddesinde düzenlenen görevlerini Kanunda öngörülen esaslara göre yerine getirmek ve tasfiye giderlerini karşılamak amacıyla tesis edilen düzenlemeyle oluşturulan Yatırımcıları Koruma Fonuna bütün aracı kuruluşların katılması zorunlu kılınmış faaliyetin finansmanı amacıyla fonun gelirleri, diğer gelirlerinin dışında fona katılması zorunlu tutulan aracı kuruluşların yatıracağı yıllık ödentiler olarak belirtilmiş olup aracı kuruluşların yıllık ödentileri Yatırımcıları Koruma Fonu Yönetmeliğinin 8’inci maddesi ile aracı kuruluşun geçmiş yıl faaliyet değerleri üzerinden belirtilen oranlar üzerinden tespit edilmektedir. Ancak bu yıllık ödentiler geçmiş yıl faaliyet değerler üzerinden belirtilen oranda ödense dahi faaliyette bulunulan takvim yılına ilişkin yapılmaktadır.
Bu itibarla 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 4487 sayılı Kanunla değişik 46/A maddesi uyarınca Yatırımcıları Koruma Fonu Yönetmeliği ile tespit edilen tutarlarda Yatırımcıları Koruma Fonuna yatırılan “yıllık ödentilerin” ödemenin yapıldığı yıla ilişkin kazancınızın tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.